"arzu" Arama Sonuçları
Erdoğan’ın söylemleri Filistin’den, somut politikaları siyonist rejimden yana
Bilindiği üzere Erdoğan, tevhide aykırı bir inançla sık tekrar ettiği bir sözünde; “ekonominin, sermayenin dini imanı olmaz” diyor. Her halde bu inancı sebebiyle olsa gerek, ekonomik ilişkilerde bu kadar rahat davranılmış, en sert söylemlerle İsrail’in “terör devleti” olarak suçlandığı süreçlerde bile ekonomik ilişkiler, neo-liberal politikalar gereği piyasa ilahının arzularına uygun ölçüler içinde zirve yaparak sürdürülmüştür.
Bilindiği üzere Erdoğan, tevhide aykırı bir inançla sık tekrar ettiği bir sözünde; “ekonominin, sermayenin dini imanı olmaz” diyor. Her halde bu inancı sebebiyle olsa gerek, ekonomik ilişkilerde bu kadar rahat davranılmış, en sert söylemlerle İsrail’in “terör devleti” olarak suçlandığı süreçlerde bile ekonomik ilişkiler, neo-liberal politikalar gereği piyasa ilahının arzularına uygun ölçüler içinde zirve yaparak sürdürülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti’nde resmi Tefsir yazma süreci
Bu arzusunu ve hatta mücbir olan sebebini başka muhitlerde de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şer’iye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi ve sözüne inandığım bazı zatlar şu malumatı vermişlerdi: “Gazi, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslamlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’an’ı da İslamlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”
Bu arzusunu ve hatta mücbir olan sebebini başka muhitlerde de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şer’iye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi ve sözüne inandığım bazı zatlar şu malumatı vermişlerdi: “Gazi, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslamlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’an’ı da İslamlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”
Halk Tv programcısından günlük vird çağrısı: "Günde 100 kere laiklik demeliyiz"
Halk Tv programcısı Ayşenur Arslan, canlı yayında laik kesimlere günlük vird çağrısı yaptı. Arslan "Laiklik sözcüğünü günde 100 kere söylememiz lazım. Çünkü unutuluyor. Laiklik, laiklik, laiklik, laiklik! Beyefendilerin arzu ettiği bu" ifadelerini kullandı.
Halk Tv programcısı Ayşenur Arslan, canlı yayında laik kesimlere günlük vird çağrısı yaptı. Arslan "Laiklik sözcüğünü günde 100 kere söylememiz lazım. Çünkü unutuluyor. Laiklik, laiklik, laiklik, laiklik! Beyefendilerin arzu ettiği bu" ifadelerini kullandı.
Şeyh Raid Salah'tan Mescid-i Aksa uyarısı
1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah, "Siyonist oluşumun" Mescidi Aksa'yı yıkma arzusunda olduğu uyarısında bulundu.
1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah, "Siyonist oluşumun" Mescidi Aksa'yı yıkma arzusunda olduğu uyarısında bulundu.
Abdurrahman Arslan: İnsanın arzuları bugün hakikatin kaynağı durumundadır
İktibas lokalinde konuşan Arslan: “İnsan arzuları hakikati temsil ediyor, gerçekliği temsil ediyor bugün insan için. Dolayısıyla da insanın arzuları artık bugün hakikatin kaynağı durumunda, insanın gündelik hayatını düzenleyen otorite halindedir.”
İktibas lokalinde konuşan Arslan: “İnsan arzuları hakikati temsil ediyor, gerçekliği temsil ediyor bugün insan için. Dolayısıyla da insanın arzuları artık bugün hakikatin kaynağı durumunda, insanın gündelik hayatını düzenleyen otorite halindedir.”
Eyyüp (as) ve modern insan’ın unuttuğu haslet: Sabır
Sabır, içine düşülen ve nefsin arzu etmediği bir durumdan ancak Allah’ın izin verdiği bir çıkış yolu bulana kadar sebat etmek ve Allah’ın sınırını çiğnememektir. Hz.Eyyüp (as) hastalık ile imtihan edilirken bize bir şey öğretiyor. Ne ile imtihan edilirsek edilelim,
Sabır, içine düşülen ve nefsin arzu etmediği bir durumdan ancak Allah’ın izin verdiği bir çıkış yolu bulana kadar sebat etmek ve Allah’ın sınırını çiğnememektir. Hz.Eyyüp (as) hastalık ile imtihan edilirken bize bir şey öğretiyor. Ne ile imtihan edilirsek edilelim,
Şeytanın velisi ve Hizbi olmaktan da, saptırmasından da Allah'a sığınmalıyız!
Şeytanın insanı etkilemesi için en etkili silahı, vesvesesi, sesi ve dilidir. O, insanın sinesine konuşur, sine de onun konuşmasını anlar, insan eğer arzu, ihtiras ve hevasına uyarsa şeytanın bu iğvâsından etkilenir ve onunla yönlendirilir. Bu sebeple Rabbimiz, şeytanın vesvesesini hissettiğimizde ne yapmamız gerektiğini âyetlerinde bize bildirmektedir:
Şeytanın insanı etkilemesi için en etkili silahı, vesvesesi, sesi ve dilidir. O, insanın sinesine konuşur, sine de onun konuşmasını anlar, insan eğer arzu, ihtiras ve hevasına uyarsa şeytanın bu iğvâsından etkilenir ve onunla yönlendirilir. Bu sebeple Rabbimiz, şeytanın vesvesesini hissettiğimizde ne yapmamız gerektiğini âyetlerinde bize bildirmektedir:
“İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlar”
Hayatının tamamına veya bir kısmına Kur’an yerine başka kuralların, hükümlerin, otoritelerin ya da heva ve arzuların yön verdiği kimseler, zamanla o yaşadıklarının doğruluğuna inanmaya başlarlar. Hatta o yaşadıklarını meşrulaştırmak, doğruluğunu ispat etmek için Hakkı tahrif edip, kendi batıl hâllerini ve tercihlerini Hakk’a tasdik ettirmeyi bile zorlamaya başlarlar.
Hayatının tamamına veya bir kısmına Kur’an yerine başka kuralların, hükümlerin, otoritelerin ya da heva ve arzuların yön verdiği kimseler, zamanla o yaşadıklarının doğruluğuna inanmaya başlarlar. Hatta o yaşadıklarını meşrulaştırmak, doğruluğunu ispat etmek için Hakkı tahrif edip, kendi batıl hâllerini ve tercihlerini Hakk’a tasdik ettirmeyi bile zorlamaya başlarlar.
Müslümanların bâtıl olana benzemesi, hangi süreçlerde ve nasıl gerçekleşmektedir?
Bozulma ve menfi manada dönüşümün yaşanmaması ve her şartta istikametin korunması için yapılması gerekenler, Kur’an’da gösterilmiş ve Rasûlün önderliğindeki ilk örnek nesil tarafından da pratize edilmiş bulunmaktadır. Arınmak, korunmak ve sırat-ı müstakim üzere bir hayatı yaşamak için, Allah’a, Rasûlüne ve indirdiği Kitaba imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır. Aksi takdirde, hayatında Allah’ın zikrini hâkim kılmayan insan, Rabbine ve kendisine yabancılaşıp şeytanın yoluna girmekte, hayatını hevasının ve şeytanın arzularına göre düzenleyerek yozlaşmaya, savrulma ve dönüşüm sürecini yaşamaya başlamaktadır. Üstelik zamanla kanıksanarak ilerleyen bu taviz ve yozlaşma sürecindeki büyük dönüşümünü fark bile edemeyip hâlâ kendisini Hak yolda zannedebilmektedir.
Bozulma ve menfi manada dönüşümün yaşanmaması ve her şartta istikametin korunması için yapılması gerekenler, Kur’an’da gösterilmiş ve Rasûlün önderliğindeki ilk örnek nesil tarafından da pratize edilmiş bulunmaktadır. Arınmak, korunmak ve sırat-ı müstakim üzere bir hayatı yaşamak için, Allah’a, Rasûlüne ve indirdiği Kitaba imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır. Aksi takdirde, hayatında Allah’ın zikrini hâkim kılmayan insan, Rabbine ve kendisine yabancılaşıp şeytanın yoluna girmekte, hayatını hevasının ve şeytanın arzularına göre düzenleyerek yozlaşmaya, savrulma ve dönüşüm sürecini yaşamaya başlamaktadır. Üstelik zamanla kanıksanarak ilerleyen bu taviz ve yozlaşma sürecindeki büyük dönüşümünü fark bile edemeyip hâlâ kendisini Hak yolda zannedebilmektedir.
İmanını ispat eden tutarlı Mü’minler ve vahyin şahidi “Müslimler” olmak – I
Kur’an’ın belirlediği mü’min ve müslimliğin en temel şartı; hayatın bütün alanlarında hükmüne tabi olunması, kendisine itaat ve ibadet edilmesi gereken tek İlah ve Rab olarak Allah’ı kabul etmek, Allah’tan başka ilahlık ve Rablik taslayan şeytan, heva ya da tağutların arzularına ve hükümlerine itaat etmeyi reddetmektir. (Enbiya, 21/25, Yasin, 36/60, Casiye, 45/18, Nahl, 16/36). Bu imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır
Kur’an’ın belirlediği mü’min ve müslimliğin en temel şartı; hayatın bütün alanlarında hükmüne tabi olunması, kendisine itaat ve ibadet edilmesi gereken tek İlah ve Rab olarak Allah’ı kabul etmek, Allah’tan başka ilahlık ve Rablik taslayan şeytan, heva ya da tağutların arzularına ve hükümlerine itaat etmeyi reddetmektir. (Enbiya, 21/25, Yasin, 36/60, Casiye, 45/18, Nahl, 16/36). Bu imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır
Duha suresinin bu günümüze anlattıkları
Resulullah vefat ettiğinde Ummu Eymen(ra) ağlar. Ona derlerki neden ağlıyorsun? Resulullah arzuladığı yere gitti. O da şu cevabı verir. Ben Resulullahın varacağı yeri biliyorum. Ben onun ölümüne değil, vahyin semamızdan kesilmesine ağlıyorum. Evet vahyin kesilmesi bizi bu hale getirdi. Ve bu hal vahye dönünceye kadar devam edecektir.
Resulullah vefat ettiğinde Ummu Eymen(ra) ağlar. Ona derlerki neden ağlıyorsun? Resulullah arzuladığı yere gitti. O da şu cevabı verir. Ben Resulullahın varacağı yeri biliyorum. Ben onun ölümüne değil, vahyin semamızdan kesilmesine ağlıyorum. Evet vahyin kesilmesi bizi bu hale getirdi. Ve bu hal vahye dönünceye kadar devam edecektir.
Bir siz eksiktiniz... Katar Savunma Bakanı: NATO'ya tam üye olmayı arzuluyoruz
Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiyye "Biz NATO dışında baş müttefikiz. NATO ortaklıkları gelişmesi durumunda tam üyeliği arzu ediyoruz. Bu konudaki görüşümüz açıktır" dedi.
Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiyye "Biz NATO dışında baş müttefikiz. NATO ortaklıkları gelişmesi durumunda tam üyeliği arzu ediyoruz. Bu konudaki görüşümüz açıktır" dedi.
Şeytanın değişmeyen tuzağı
Şeytan apaçık düşman olduğu halde insan bu düşmanın tuzağına, aldatmasına düşebilmektedir. Niçin? Çünkü şeytanın aldatması insanoğlunun arzularına hitap etmektedir.
Şeytan apaçık düşman olduğu halde insan bu düşmanın tuzağına, aldatmasına düşebilmektedir. Niçin? Çünkü şeytanın aldatması insanoğlunun arzularına hitap etmektedir.
Ramazan’da neler yapmalıyız?
Ramazan, oruç ve az yeme ayıdır.Tıka basa yeme ayı, oburluk ayı değil; açlık ve mideyi dinlendirme, ruhu gıdalandırma ayıdır. Ramazan, zenginle fakiri en azından gündüzleri eşit yapar. Oruç, hayatın yalnız yeme-içme, bencil duyguları ve hayvanî arzuları tatmin etme anlayışına dayanmadığını öğreten bir ibâdettir. Oruç, fiil olarak fakirlik halini yaşamaktır. Sosyal adâlet fikrini, yardımlaşma duygusunu; açlık halini yaşatarak öğreten bir ibâdettir. Oruç sâyesinde zengin mü'minler de beden ve ruh yönünden fakirliğin sınırları içinde yaşarlar. Tok insanın açın halinden anlamasını kolaylaştırır oruç.
Ramazan, oruç ve az yeme ayıdır.Tıka basa yeme ayı, oburluk ayı değil; açlık ve mideyi dinlendirme, ruhu gıdalandırma ayıdır. Ramazan, zenginle fakiri en azından gündüzleri eşit yapar. Oruç, hayatın yalnız yeme-içme, bencil duyguları ve hayvanî arzuları tatmin etme anlayışına dayanmadığını öğreten bir ibâdettir. Oruç, fiil olarak fakirlik halini yaşamaktır. Sosyal adâlet fikrini, yardımlaşma duygusunu; açlık halini yaşatarak öğreten bir ibâdettir. Oruç sâyesinde zengin mü'minler de beden ve ruh yönünden fakirliğin sınırları içinde yaşarlar. Tok insanın açın halinden anlamasını kolaylaştırır oruç.
Doğru yoldan çıkmanın üç sebebi
İnsanın kendi arzularının esiri olması, çayırda bir hayvan olmasından daha kötüdür. Hiçbir hayvan Allah'ın belirlediği sınırları aşmaz. Her hayvan kendisi için tayin edilenleri yer ve yapar. Fakat insan öyle bir varlıktır ki kendini arzularına kaptırdığı zaman yaptığı işler şeytanı bile ürpertir.
İnsanın kendi arzularının esiri olması, çayırda bir hayvan olmasından daha kötüdür. Hiçbir hayvan Allah'ın belirlediği sınırları aşmaz. Her hayvan kendisi için tayin edilenleri yer ve yapar. Fakat insan öyle bir varlıktır ki kendini arzularına kaptırdığı zaman yaptığı işler şeytanı bile ürpertir.
Putin: ABD ile Suriye'deki hedefimiz ortak
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ziyaret gerçekleştirdiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Suriye’de ilan edilen ateşkese değinen Rus lider, Rusya ve ABD’nin Suriye’de barışa ulaşılması ve terörle mücadele konusunda ortak hedefi paylaştığını kaydetti. Putin, “Terörle mücadelede ortak hedefin yanı sıra Suriye’de barışa ulaşılması noktasında ortak arzuyu duyduğumuzu ifade edebilirim. bu gerçek anlamda bir ortak hedef ve Amerikalı partnerlerimizle birlikte herkesin bunu anladığına dair herhangi bir şüphem yok” ifadesini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ziyaret gerçekleştirdiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Suriye’de ilan edilen ateşkese değinen Rus lider, Rusya ve ABD’nin Suriye’de barışa ulaşılması ve terörle mücadele konusunda ortak hedefi paylaştığını kaydetti. Putin, “Terörle mücadelede ortak hedefin yanı sıra Suriye’de barışa ulaşılması noktasında ortak arzuyu duyduğumuzu ifade edebilirim. bu gerçek anlamda bir ortak hedef ve Amerikalı partnerlerimizle birlikte herkesin bunu anladığına dair herhangi bir şüphem yok” ifadesini kullandı.
En güzel sonun başlangıcıdır şehadet
Yeryüzündeki yaşamımız boyunca, Allahu Teâlâ’nın arzu ve isteklerini hem ferdî hayatımızda hem de toplumsal hayatta gerçekleştirmek için, maddi ve manevi olarak elden gelen her şeyi yapma çabasının adı olan cihad, en nihayetinde şehidliği getirir Müslümanlara. Cihad edenler, şehid olanlardır; diğer bir deyişle şehidlik, cihad edenlerin hakkıdır.
Yeryüzündeki yaşamımız boyunca, Allahu Teâlâ’nın arzu ve isteklerini hem ferdî hayatımızda hem de toplumsal hayatta gerçekleştirmek için, maddi ve manevi olarak elden gelen her şeyi yapma çabasının adı olan cihad, en nihayetinde şehidliği getirir Müslümanlara. Cihad edenler, şehid olanlardır; diğer bir deyişle şehidlik, cihad edenlerin hakkıdır.
Arzu Kadumi: Dik durmak zorundaydım
“Çal Bahtiyar” kitabı Şule Yayınları’ndan çıkan araştırmacı yazar Arzu Kadumi, “İnsanlar beni basında ‘kocasını arayan kadın’ olarak tanıdı.
“Çal Bahtiyar” kitabı Şule Yayınları’ndan çıkan araştırmacı yazar Arzu Kadumi, “İnsanlar beni basında ‘kocasını arayan kadın’ olarak tanıdı.
Adsız 'tower' işçileri ve kardeşliğimiz
Her "tower" faciasında aklıma Ali Şeriati'nin “İslam Sosyolojisi Üzerine” kitabının sonunda yer alan "Evet kardeşim işte böyleydi" başlıklı yazısı geliyor. İhtişamlı binalar, isimsiz kurbanlar... Vahşi yükselme arzusu adına görkemli binalar, abideler yaygınlık kazanırken tükeniyor işçi varlığı. Taşeron firmalar isimsizlikle gelen riskleri azaltmıyor, çoğaltıyor. Aynı inşaat mekanizmasının siteler yoluyla ayrıcalıklı kesimleri toplumun genelinden yalıtmaya dönük faaliyeti, “kardeşlik” olgusunu besleyen etkileşim alanlarını yüksek duvarlarla bölmelere ayırıyor. Bu “insani” yabancılaşma karşısında kaygı duymamak imkânsız.
Her "tower" faciasında aklıma Ali Şeriati'nin “İslam Sosyolojisi Üzerine” kitabının sonunda yer alan "Evet kardeşim işte böyleydi" başlıklı yazısı geliyor. İhtişamlı binalar, isimsiz kurbanlar... Vahşi yükselme arzusu adına görkemli binalar, abideler yaygınlık kazanırken tükeniyor işçi varlığı. Taşeron firmalar isimsizlikle gelen riskleri azaltmıyor, çoğaltıyor. Aynı inşaat mekanizmasının siteler yoluyla ayrıcalıklı kesimleri toplumun genelinden yalıtmaya dönük faaliyeti, “kardeşlik” olgusunu besleyen etkileşim alanlarını yüksek duvarlarla bölmelere ayırıyor. Bu “insani” yabancılaşma karşısında kaygı duymamak imkânsız.
5. Bölüm: Dinin afeti
Bu afet, sadece kitap ehliyle ilgili olan bir afet değildir. Allah dinini hafife alan her ümmetin başına gelen bir afettir bu. Dünyevî bir menfaat uğruna yüz suyu dökerek beşeri arzuları razı etmeye çalışmak bu afetin bir sonucudur, ilmi dürüstlüğün yozlaşıp kalbin günahla dolması; yani Allah'ın üzerine yalan söyleme günahının yüklenilmesi de bunun sonucudur.
Bu afet, sadece kitap ehliyle ilgili olan bir afet değildir. Allah dinini hafife alan her ümmetin başına gelen bir afettir bu. Dünyevî bir menfaat uğruna yüz suyu dökerek beşeri arzuları razı etmeye çalışmak bu afetin bir sonucudur, ilmi dürüstlüğün yozlaşıp kalbin günahla dolması; yani Allah'ın üzerine yalan söyleme günahının yüklenilmesi de bunun sonucudur.
Makaleler
Hava Durumu