
"ayana" Arama Sonuçları

Önce bu ayet-i kerimeyi okuyun, sonra Sabır (yalanda) Meşhur adlı kişinin aşağıdaki görseldeki yazdığını okuyun, son olarak da yazdıklarına dayanak kıldığı fotoğrafa dikkatlice bakın. Kitab-ı Kerim'in ne muhteşem bir hayat rehberi olduğunu bir kere daha müşahede etmiş olacaksınız.

Fransa ve İngiltere’nin, Manş Denizi'ni geçmeye çalışırken boğulan 31 mültecinin ölümlerini saatlerce seyrettiği ortaya çıktı. Faciada sağ kalan iki mülteciden biri olan M. İbrahim Zada korkunç saatleri şu şekilde anlattı: İngiliz polisini aradık, yardımcı olmadı. Fransızlar ‘İngiliz bölgesindesiniz’ dediler. Birbirimizin ellerini tuttuk. Şafağa kadar kimse ölmedi, sonra çoğu can verdi. Artık dayanamayarak botu bırakan kişiler birer birer öldü.

İngiltere'deki Sussex Üniversitesi'nin felsefe profesörü Kathleen Stock, "biyolojik cinsiyet sabittir, değiştirilemez" dediği için LGBTQ+ destekçileri tarafından hedef alındı. Baskılara dayanamayan Stock, üniversiteden istifa etti.

Modernist/tarihselci akımın Kur’ân hükümlerinin değişebileceği iddiasına dayanak yaptığı Hz. Ömer’in bazı uygulamaları, bu akımın en temel hareket noktasını oluşturuyor. Makalede, en fazla referans verilen dört örnek üzerinden konu incelenerek, Hz. Ömer’in nasslarda öngörülen hükümler dışında bir hüküm vazetmediği ortaya konuluyor.

3 bin kişinin öldüğü 11 Eylül terör saldırılarıyla ilgili Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) soruşturmalarına dayanan ve bugüne kadar gizli olan belgelerin halka açılmasını öngören başkanlık kararnamesine başkan Biden imza attı.

Hutbeye kılıçla çıkma uygulamasının, Kur’an ve Rasulullah’ın pratiği (Sünnet) açısından bir dayanağı bulunmasa da, Hadîd Sûresi 25. ayetin çerçevesini çizdiği “İslam’ın egemenlik ve adaleti” öğretisiyle mutâbık bir sembolizm içerdiğini söyleyebiliriz. Söz konusu ayette Rabbimiz, insanlar arasında adaletin tesis edilmesi için Rasulleri insanlara açık belgelerle gönderdiğini, onlara Kitab ve Mizan’ı inzal ettiğini ve Kitab’ın hükmünü ve Mizan’ı egemen kılmak ve ayakta tutmak için de insanlara demiri indirdiğini bildirmektedir.

Neticede tamamı İbn İshak’ın anlatısına dayanan söz konusu anlatımlarda yer aldığı gibi, hakem tayin edilen Sad b. Muaz’ın hükmünün “kabilenin yetişkin tüm erkeklerinin öldürülmesi” olması ve Rasulullah’ın da bu hükmü onaylaması gibi bir anlatı, Kur’an’ın hem genel/külli adalet ve merhamet ilkelerine, hem de bu konudaki cüz’i ifadelerine açıkça aykırıdır.

Yıllarca köklü bir dergide yazılar yazdı. Ali Küçük öldüğünde dergi 36. yılına ulaşmıştı, vefat ettiği Kasım ayından sonraki sayılara göz attım. Acaba yıllarca yazdığı dergide Ali Küçük'ün hayatını, eserlerini, çalışmalarını anlatan kapsamlı bir yazı yazılmış mıydı? Maalesef hayır. Oysa derginin yazarlarıyla ve yöneticileriyle yıllara dayanan arkadaşlıkları vardı.

Maide 51. ayet: Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli (dayanak ve sırdaş) edinmeyin. Zira onlar birbirinin velisidirler. İçinizden onları veli edinenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğuna yol göstermez.

Dine dayanmayan, seküler bir ahlâk anlayışı gerçekçi olmadığı içindir ki, felâha ermek ve maddî-manevî alanda kalkınmak isteyen bir toplumun tâbi olması gereken ahlâkî değerlerin ve kuralların dayanacağı yegâne nokta işte bu güçlü Allah ve âhiret inancıdır. İnsanlık tarihi, ahlâkın en güçlü destekçisinin daima dinler olduğuna şahidlik etmektedir ki, bu veri bile bu konuda seküler-lâik yaklaşımın bir çıkış yolu olamayacağını göstermek için yeterli bir delil teşkil etmektedir.

Osman Atalay “Suriye Savaşının Travmalı, Engelli Çocukları” başlıklı köşe yazısında Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR)'nin verdiği bilgilere dayanarak Suriye’de Mart 2011’den bu yana çoğu Esed rejimi tarafından düzenlenen saldırılarda kayıt altına alınabilen 26 bin 446’dan fazla çocuğun katledildiğini dile getirdi. Yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz:

Bir yanda iktidarların emrine giren ulema, diğer yanda ‘terörist’ ilân edilenler, öte yanda ise yoğun medya bombardımanı altında kalarak dinî meselelere dair bütün referanslarını ve dayanak noktalarını yitirmeye başlayan şaşkın kitleler…

‘Gölge CIA’ olarak bilinen ABD merkezli düşünce kuruluşu Stratfor, askeri darbe girişiminin Türk ordusuna büyük zarar vereceğini ve ordunun nizamı sağlayana kadar bölgenin dizayn edileceğini iddia ediyor.

DAEŞ’in Avrupa’daki saldırıları sonrası, Batı'da yaşayan Müslümanlara bakış değişmiş, baskılar atmış durumda. Bir başka dayanaktan yoksun suçlama ise Müslümanların, terör saldırılarına karşı duyarsız kaldığı şeklinde. Oysa DAEŞ en büyük zararı Müslümanlara vermiş durumda.

4 yıldır binlerce sivilin katledildiği Suriye'de, Esed rejimi açlığı ve soğuğu silah olarak kullanmaya devam ediyor. Dün hayatını kaybeden çocukların arasında, yeni dünyaya gelen Fatma ve Abdurrahman isminin verildiği ikiz bebekler de var.

" Gülen grubu için "ne istediler de vermedim" diyen Başbakanın hükümeti, bizi sırf "Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim" konulu bir panel düzenlediğimiz ve orada eğitim sistemini kuşatan sekülerizmin, Kemalist pozitivizmin, çocuklarımızın zihinlerini nasıl işgal ettiğini, ruhlarını nasıl kirlettiğini, fıtratlarını nasıl bozduğunu, nasıl bir çürüme ve yozlaşmaya yol açtığını belge ve bilgiye dayanarak ortaya koyduğumuz için hedef yapmıştı. Yani AKP hükümeti, sırf resmi ideolojiye ve her türlü zulmüne itiraz sadedindeki düşüncelerimizi açıkladığımız için bizi kapatmaya kalkışmışken, Gülen'e her istediğini vermişse, devletin bütün önemli kadroları bu camiaya tahsis edilmişse, bu kadroların bütün yaptıklarından aynı zamanda hükümet de sorumludur şüphesiz."

Suriyeli yaşlı teyzemizin feryadı: Kimsenin dayanamayacağı hayatı yaşıyoruz.

"Ulusdevletin ideolojik dayanaklarını, ulusçuluğu, tek boyutlu - tek sesli toplum modelini eleştirmede kullanışlı argümanlar sunan postmodern teorinin temelde modernite içi eleştiri olduğu, modernitenin kimi sonuçlarına ve bunu besleyen Batı toplumlarının yerleşik değerlerine bir tür kafa tutmaktan ibaret olduğunu göz ardı ederek aceleci ve de pragmatist bir tutumun tuzağına düşüldü. Hıristiyanlık eleştirisinin aynı zamanda bir din eleştirisi ve dolayısıyla İslam eleştirisi olabileceğini bile fark edecek 'entelektüel basiret'i gösteremediklerini söyleyebiliriz." Akif Emre, "Postmodern tasavvur tuzağı" başlığıyla yazdı...
Makaleler
Hava Durumu