
"bizde" Arama Sonuçları

Şunu bilmeliyiz ki, bugün iftar sofrası adı altında donatılmakta olan ziyafet sofraları dünya süsüne talip olmaya karşılık gelmektedir. Kitab-ı Kerim’in bizden istediği ise; Allah'ı, Rasulü'nü ve âhiret yurdunu istemek, tercihlerimizi bu yönde yapmaktır.

Herhangi bir ülkenin rejimi İslam’a göre kurulmamışsa, bilakis rejim İslam’ı tanımama esasına göre düzenlenmişse, o ülkeyi yöneten insanların ferdî olarak inançlı, namazlı-niyazlı olmaları onları müminlerin ûlu’l-emri yapmaz.

Kur’an bize kıssalarını hikâye olsun diye anlatmıyor. Bugün bu kıssaların gerçekliği kapımızı çalmış durumda ve bizden safımızı belirlememizi istiyor. Önemli olan, şer ve ihanet odaklarını görüp hakkın ve haklının yanında olup gücümüzün yettiği kadar İslam ümmetinin haklı davasına omuz vermektir.

Batıyı kuşatan düşünce ve inanç sisteminin tahrif edilmiş olsa bile Hristiyanlıktan almadığını, Roma merkezli bir akidenin oluşturduğunu savunur. Kutub’a göre (ki bizde aynı kanaatteyiz) İslam, geleneksel ve modern bütün cahiliye düşüncelerini kökten reddeder. Oysa Batı dünyası modern cahiliyeyi tüm imkanları ile kuşanmış durumdadır ve Kutub hayata yön veren tüm prensiplerin oluşturduğu kaynağı Mekke cahiliyesi ile bir tutar.

Kur'an Yurdu Mescidi'nde geçtiğimiz hafta Cuma günü Hasan Taştekin "Irkçılık Yapan Bizden Değildir" konulu vaaz verirken, İsmet Güzelgün ise "İnsanın Yaratılış Amacı" konulu hutbe irad etti.

Aslında fakirlerin ihtiyaçlı olmasından ziyade, zenginlerin "açlığı" söz konusu. Doymuyorlar, bu gidişle hiç doymayacaklar. Kibirlilik, doyamama, bencillik cimrilik yaşam tarzlarıdır. Bizden ya köle, ya da ölü olmamızı istiyorlar. Soluduğumuz hava onların elinde olsaydı ücrete tabi tutarlardı.

Allah Teala müminler hayatlarına tatbik etsinler diye Kur’an ahkamını indirmiştir. Fakat Kur’an bizde sadece okuyup sevap kazanmak içindir. Mezarlığın iriş kapısında Allah’ın ayeti yazılır fakat okullarımız Allah’ın adıyla açılmaz ve kapanmaz. Öğrencilerimiz derslerine Allah’ın adıyla başlamazlar. Herhangi bir monarkın adı Allah’ın adıyla yer değiştirmiştir.

‘Ne yapmalı?’ sorusu bizde bilmecburiye iki ana mefhumu aklımıza getirmekte, büyük bir hızla zihnimizi teyakkuza geçirmektedir. Bu iki mefhumdan biri Kur’an diğeri de Rasulullah Muhammed (sav)’in bu aziz Kitabı yaşayan bir hayata dönüştürmesi demek olan sünnetidir.

Eli kanlı kafir bir örgüte, tek müslüman üye olmakla övünmek nasıl bir ruhtur. Bu durumdan ancak utanç duyulması gerekirken aksine bunu fırsata çevirip 'bizde sizdeniz' demek 70 yıldır kıblenin değişmediğini gösteriyor.

Rachel Corrie’nin Gazze'deki yıkımlara karşı mücadele ederken siyonist işgal ordusu tarafından Gazze’de katledilişinin üzerinden 18 yıl geçti.

TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan: “Birçok ülkede hane halklarına ve şirketlere yapılan yardımlar millî gelirlerinin yüzde 15-20’sine kadar çıkarken, bizde yüzde 1’de kaldı.”

Rabbimiz bizden, başka rabler edinmememizi ister. Çünkü o aciz sahte rabler, yaşadıkları dünyada belli bir zamana kadar hükmü geçer. Oysa bizim Rabbimiz ezeli ve ebedi olan, ölmeyen, hep diri olan, yoktan var eden, sadece dünyanın değil, Âlemlerin de Rabbi olan Allah’tır.

Bu kıssa bizden; eski yaşam tarzımızı değiştirmemizi, hayatımızı İlahi Emirler ışığında yeniden düzenlememizi, ruhumuzu bu minvalde terbiye etmemizi, Peygambere gösterilmesi gereken ittibanın hem fikirsel hem sözel hem de davranışsal olarak gösterilmesi gerektiğini, Firavuni sistemlerle barışık olmaktan uzak durmayı, evvela fikirsel olarak uzaklaşmayı istemiyor mu?

Sitemiz editörü Şükrü Hüseyinoğlu'nun yapmış olduğu "normalleşme süreci" açıklaması ve çağrısını paylaşıyoruz:

Çam ağacı kültü pagan bir gelenek, noel ile bir ilişkisi yok, bizdeki toptancılığı bir kenara bırakırsak. Pekiyi bizdeki ‘çaput ağacı’ kime aittir? Nereden, kimlerden tevarüstür? Dinimizle bir alakası var mıdır? Bunları soran, düşünen yok!

Şunu sormalıyız kendimize: “Niçin varız bu dünyada? Yapmamız gereken, bizden istenen nedir?” Bir amaç uğruna varız burada. Bu amaç; daha iyi, daha ahlaklı birey olmak konusunda yarışmak, ancak ulvî değerlere bağlı kalarak kalıcı değerler üretmenin mümkün olduğuna inanmak ve Yaratan’ın rızasına nâil olmak.

"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltiyor ve: "Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen işiten ve bilensin. Rabbimiz! İkimizi de Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin" diyorlardı"

Ahmed Kalkan'ın son kitabı “Kur’an’da Yahudilerin 80 Özelliği ve Bunlardan Bizde Kaç Tanesi Var?” okuyucusuyla buluştu

“Bizde bir anomali hali var, apartman bizde hâlâ bir zenginlik göstergesi” diyen Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doçent Halil İbrahim Düzenli apartmanın gelişmişlik değil, gerilik sembolü olduğunu söyledi.

'Modernliğe itiraz hayat tarzında başlamalıdır. Siz alternatif bir hayat tarzı sunarsanız o hayat tarzının öngördüğü iktisadı, eğitimi, teknolojiyi ya da ilişikleri üretebilirsiniz. Bugün bizde olduğu gibi iktisadî olan sizin hayat tarzınızı belirlememelidir. Tam tersine iktisadî olanı sizin hayat tarzınızın belirlemesi gerekir.' Abdurrahman Arslan, 'Modern Dünyada Müslümanlar' kitabı etrafında Safa Dallı'nın sorularını cevapladı.
Makaleler
Hava Durumu