
"ehirler" Arama Sonuçları

Rusya'nın Suriye'deki şehirleri katil Esed ile beraber bombalaması sonucu Suriye'nin birçok kenti harabeye döndü. Ukrayna'da da benzer bir hava saldırısı düzenleyen Rusya'nın cürümleri hız kesmeden devam ediyor.

Gülsüm Halilova, işgal altındaki Kiev’den aktarıyor.

Bugün bir ölüyü anma günü imiş, bu çerçevede başta Roma tapınakları esas alınarak kabir adı altında bir resmi tapınak olarak inşa edilen mekan olmak üzere, şehirlerin meydanlarındaki devasa heykeller önünde ta'zim ve bağlılık ritüelleri gerçekleştirilecek, kıyama durulup, çelenk sunma adı altında rükularda bulunulacak.

Şapkaya direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine, Rize, Erzurum, Kayseri, Maraş, Konya, Giresun gibi şehirlerde "GEZİCİ İSTİKLAL MAHKEMELERİ” kuruldu. İnönü, İstiklâl Mahkemesi’ne meclisin tasdiki olmadan idam cezalarını infaz etme yetkisi tanıyan kararı meclise kabul ettirdi. “Üç Aliler” diye bildiğimiz istiklal mahkemesi hâkim ve savcıları Kel Ali, Necip Ali, Kılıç Ali (Altemur Kılıç’ın babası) üçlü emir kulu! rejim adına ellerine geçen fırsatı değerlendirerek, şapka kanununa karşı çıkan muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı.

Söz buraya gelmişken şehirlerdeki olağanüstü albenili camileri gezen Mehdi (!) hazretleri, mimari, estetik ve görkemde camilerin yanında kümes gibi kalan ama aksine toplum hayatının kalbi işlevini gören banka şubelerini görünce sadece kafası karışmayacak, bütün duyuları allak-bullak olacaktır.

Hutbe: Şehid Şehirlerimiz ve İdlib - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 29 Rebiülahir 1441 / 27 Aralık 2019

Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.

Okumak, tüm hücrelerinle bağlı kalmaya yemin edip artık sözünden/özünden dönmemektir. Okumak, ufka sevdalanarak kıpırdayan damarları susturmamaktır. Okumak, yalanı ve nifakı safkanlığa kondurmamaktır. Okumak, dağlar aşıp da gelen direniş ezgilerini susturmamaktır. Okumak, bendine sığmaz nehirleri durdurmamaktır. Okumak, yolunu bulmuş ve adanmışları gayelerinden saptırmamaktır. Okumak, hayatın membaına akanları başka yönlere baktırmamaktır. Okumak, eğilerek yükselenlerin yollarını açmak ve onları asla kandırmamaktır.

Çanakkale Savaşları Gelibolu Yarımadası Tarihi Alan Başkanı Kaşdemir, "Osmanlı İmparatorluğu'nun 141 şehrinden olduğu gibi Suriye'nin İdlib, Lazkiye, Bab, Halep ve Şam şehirlerinden gelen askerler de Çanakkale'yi canla başla savundu." dedi.

Günümüzde âileler, çok değişik bir hâl aldı. Eskiden anne ya da babaya bakıp evlâtlarını üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirdik… Şimdi öyle değil, dindar bir anne-babanın nihilist (inkârcı) bir evlâdı olabiliyor. Kur’ân kurslarının kapatılması ve sekiz yıllık mecburî eğitimle tesettür, dindar âilelerin çocuklarında da görünmez oldu. Aynı çatının içinde farklı düşünce sistemlerine sahip insanlar çoğaldı. Çok kültürlü şehirlerimiz gibi… “Dindarlıkta denklik nasıl aranacak?” bilemedik, açıp bakamıyorsun ki kimsenin kalbine… Çevre, arkadaş grupları, sanal âlem, hele ki internetle bilgiye kolay ve çok hızlı kavuşmak, çok değiştirdi gençleri de, ebeveynleri de…

İnsanlar gibi şehirler de şahid ve şehid olur mu, olur ve oluyor işte. Halep; Hama gibi, Halepçe gibi, Grozni gibi, Kabil gibi, Gazze gibi, Felluce gibi şehid şehirlerimiz arasına dahil oldu.

Kudüs deyince akla ilk kıble yani Mescid-i Aksa gelir. İslam dünyasının Mekke ve Medine’den sonra en önemli başşehirlerinden birisi Kudüs’tür. Bu nedenle geçmişi ne kadar iyi okuyabilirsek, geleceği bir o kadar doğru tahlil edebiliriz. Atalarımızın yadigâr eserlerini ne kadar yakından tanıyabilirsek geleceğimize o ölçüde sahip çıkabiliriz.

Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde sayısı hızla artan günlük kiralık evler yaklaşan yılbaşı öncesi yeniden gündemde.

Suriye'de Suriye muhalefeti tarafından ele geçirilen en büyük şehirlerden biri olan ve geçtiğimiz yıldan bu yana Nusret Cephesi, Ahraruşşam ve Cundul Aksa gibi İslami gruplar tarafından yönetilmekte olan, İdlip'te Rus güçlerinin gün ortasında pazar yerindeki sivillere yaptığı katliama dünya suskun.

''Güçlü imkanlar güzel şehirler yaptırmaz, görgü ve vizyon güzel şehirler yaptırır.'' Sadettin Ökten, geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece'de 'Şehir ve Medeniyet Tasavvuru' başlıklı bir konuşma yaptı. Yağız Gönüler etkinlikten notlarını aktarıyor.

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) Başkanı Mehmet Pamak, Almanya´nın Wies Baden ve Duisburg şehirlerinde 30 ve 31 Ocak 2015 tarihlerinde "Kulluk Bilinci ve Dünyevileşme" konulu konferanslar verdi.

Kardeşim sizler rahat olun bizler bütün bu olanları duyuyoruz. Hem bakın sizin için internet sitelerinde paylaşımlarda da bulunuyoruz; terkedilen şehirler, Hama’nın yıkılan camileri, Halid Bin Velidin harabeye dönmüş kabri, bombaların düştüğü yerden yükselen dumanlar, çöpteki ekmeği yiyen çocuk, sınırdan geçip viran olan vatanına mahzun bir şekilde bakan kadın, vücudunun yarısı kopmuş küçük çocuk… Belki küçük çocuk olmayabilir çünkü çok kanlı… Neyse biz bunların hepsini paylaşıyoruz gözünüz arkada kalmasın kardeşim.

Müslümanlar istikâmetini kaybedip, hayatları ve şehirleri sekülerleştikçe câmilerin ümmet inancının pekiştirildiği, dolayısıyla İslâm medeniyetine aidiyetin her dem tazelendiği mekân olma fonksiyonunu kendi elleriyle azalttılar. Oysa câmiler ümmet ve millet olmanın en temel kaynağıdır.

Siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa'ya saldırısı çeşitli şehirlerde protesto gösterileriyle lanetlendi.

Yedi yaşında iki çocuk. İkisinin de evini, ailesini, çocukluğunu, geleceğini, vatanını almış ellerinden Esed. Yetmemiş, birinin iki bacağını, birinin iki kolunu koparmış. Ahmet ve Muhammed'in Suriye'nin farklı şehirlerinden başlayan hayat yolculukları İstanbul Fatih'te kesişti. İkisinin de sadece babaları var yanlarında. Ahmed'in yemeklerini Muhammed yediriyor. 'Yarım' halleriyle hayata tutunuşları ders veriyor adeta.
Makaleler
Hava Durumu