“Kudüs zihnimizden silinmeye çalışılıyor”

Kudüs deyince akla ilk kıble yani Mescid-i Aksa gelir. İslam dünyasının Mekke ve Medine’den sonra en önemli başşehirlerinden birisi Kudüs’tür. Bu nedenle geçmişi ne kadar iyi okuyabilirsek, geleceği bir o kadar doğru tahlil edebiliriz. Atalarımızın yadigâr eserlerini ne kadar yakından tanıyabilirsek geleceğimize o ölçüde sahip çıkabiliriz.

03-12-2016


Bu röportajda olaylardan çok mekanlara yoğunlaştık, mekanların anlamlarını, ruh hikayelerini tarihçi yazar Talha Uğurluel ile konuştuk. Siyonist İsrail’in kuşatması altında olan Mescid-i Aksa’daki ecdat eserlerinin hikâyelerini dinledik.
 

ALLAHU TEALA’NIN KENDİSİNE AYIRDIĞI EN ÖZEL MEKAN
 

Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın İslam Dünyası için önemi büyük, bu kitabı yazarken neler yaşadınız ?
 
Elbette yaşadığım birçok olay var. Öncelikle Mescid-i Aksa avlusu Allahu Teâlâ’nın dünya üzerinde kendisine ayırdığı en özel, en önemli mekanlardan bir tanesi ve burası bir asırdır adeta kapalı bir kutu, insanların zihninden silinmeye çalışılmış. Mescid-i Aksa  avlusunun içinde orada birçok medrese var, hankâh var. Bütün medreseler Filistinlilerin evi olmuş, bütün hankâhlarda Ürdünlülerin bürosu olmuş. Tabi bu tarihi yerleri bulmak, onları ortaya çıkarmak için epey emek harcadık.
 
İnsanlar Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s  Sahra’yı  karıştırıyor, yıllardır bu simgeler üzerinde bir algı politikası güdülüyor, Beytü’l Makdis, Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra neresi?
 
Burası dünyanın en önemli alanlarından biri.  Peygamber efendimizin hadislerinde, “Yeryüzünde sadece üç yere Allah rızası için gidilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa” diyerek övdüğü bir yer. İnsanlarımız Mescid-i Aksa dendiğinde  sadece bir yapıdan bahsedildiğini sanır. Halbuki Kur’an-ı Kerim’in bize anlattığı Mescid-i Aksa alelade bir bina değil, Allahu Teala’nın kıymet verdiği bir toprak parçasıdır. Peygamber Efendimiz (sas) yeryüzünde yapılan ibadet mekanlarının derecelerini bildirirken şöyle buyurmaktadır.
 

“1’E BİN SEVABI VARDIR”

 

“Mescid-i Haram’da yapılan her bir ibadetin sevabı yüz bin ile, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’da yapılan ibadetin sevabı ise bin ile çarpılmaktadır.” Mescid-i Aksa’dan içeri girdiğimiz vakit bizi dikdörtgen bir arazi karşılar. Etrafı bir taraftan şehir surları diğer taraftan Memlük medreseleri ile çevirilidir. İçeride son derece kıymetli bir eser daha vardır. Kubbetü’s Sahra, yani Kaya Kubbesi, Kubbeden ziyade kayanın kendisi son derece kıymetlidir. Allahu Teala yeryüzünü yaratmaya bu kayadan başlamıştır. Birçok peygamber bu kayaya yüz sürmüş, altında ve üstünde kurbanlar kesmiş, ibadet etmiş daha önemlisi Peygamber Efendimiz (sas) bu kayanın üzerinde Miraç’a yükselmiştir.  Beytü’l Makdis, Mukaddes Ev anlamına geliyor. Hz. Süleyman’ın mabedini buraya inşa ettiğini biliyoruz.  Allahu Teala’nın kutsal saydığı bu yer ve yapılar bire bin sevabın olduğu alandır. Kuran-ı Kerim bu kutsal alandan Mescid-i Aksa olarak bahseder, yani Uzak Mescid’dir. Bu adla anılmasının sebebi ise Kabe’ye uzak olmasıdır. Allahu Teala yeryüzünde Kabe’nin kapladığı alan ile Mescid-i Aksa’nın kapladığı alanı kutsal saymıştır.
 

MESCİD-İ AKSA’DA SİİRTLİ BİR AİLE
 

Kudüs’te Osmanlı’nın izlerini görüyoruz, Mescid-i Aksa’nın hemen yanında bulunan İsardiyye Hankâhı hakkında bilgi verir misiniz?
 
Çoğu kez ifade ettim, buralar bizim eserlerimizle dolu. Tarihi kayıtlara göre bu medrese 1359 yılında Mecdeddin el İsard tarafından yaptırılmıştır. Mescid-i Aksa’nın çevresindeki en bakımlı hankâhlardan birisi burası. İsarddiye her ne kadar bir hankâh olsada Kanuni döneminde bir medrese olarak kullanılmıştır.  İsard denilen yer Siirt’tir. Evet, bu zat Siirtlidir. Siirt neresi Kudüs neresi diye sormayın. Biz bu coğrafyanın yerlisiyiz. Bugün kasıtlı bir unutturma politikası sonucunda bize Kudüs’ü unutturmak istiyorlar.  Atalarımız Kudüs’e çok yakındı. Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın bize anlattığı değerleri bugün daha iyi anlamalıyız.
 

KUDÜS’TEKİ İLK OSMANLI ESERİ: KASIM PAŞA ŞADIRVANI
 

Kudüs’te birçok Osmanlı eseri bulunuyor, ilk Osmanlı eseri hangisi ve ne zaman yapıldı?
 
Atalarımız Kudüs’e saymakta ve bulmakta güçlük çekeceğimiz kadar çok eser bıraktı. Başta da söylediğimi gibi bu eserlerin bizlerin zihinlerinden silinmesi çabası var.  Osmanlı’nın Kudüs’teki ilk eseri Kasım Paşa Şadırvanı’dır. Yavuz Sultan Selim’in Kudüs’ü fethi sonrasında Harem-i Şerif’e inşa edilen ilk yapı olmasıyla ayrı bir öneme sahip.
 

KUR’AN-I KERİM’DE GEÇEN KAPI: HITTA KAPISI
 

Kur’an-ı Kerimde geçen Hıtta kapısı’nın yeri nerede?
 
Mescid-i Aksa’nın kutsal alanında gezerken uyanık olmak gerekiyor. Çünkü yerdeki taştan duvardaki ize, çatıdaki saçaktan, yapıların ismine kadar her şey sizi alıp yüzlerce yıl öteye götürebilir. Beytü’l Makdis’in kuzeydoğu köşesindeki Sıbtlar Kapısı’ndan sonra batıya doğru ilerlediğimizde önümüze gelen ilk kapının ismi Hıtta Kapısı yani Babül Heta’dır. Bu kapının ismi Bakara Suresi’nin 58. Ayeti ve 59. Ayetlerinde geçmekte.
 
Yeni kitabı Arzın Kapısı Kudüs’le okuyucuyla buluşan Talha  Uğurluel, adeta tarihi bir belgeseli kitap haline getirdi. Mekan ve olayları en özel ayrıntılarıyla anlatan kitap Timaş yayınlarından çıktı.
 

Arzın Kapısı Kudüs

 
Yeni kitabı Arzın Kapısı Kudüs’le okuyucuyla buluşan Talha  Uğurluel, adeta tarihi bir belgeseli kitap haline getirdi. Mekan ve olayları en özel ayrıntılarıyla anlatan kitap Timaş yayınlarından çıktı.
 
Röportaj / Eser Gedik

Etiketler : #Kudüs   #zihnimizden   #silinmeye   #çalışılıyor   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN