"ekseni" Arama Sonuçları
İran-Suudi uzlaşısı Yemen’deki savaşın geleceğini nasıl etkiler?
İran ve Suudi Arabistan’ın Yemen’e stratejik açıdan farklı önemler atfettiğini belirtmek gerekiyor. İran dış politikasının en önemli unsurunu Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin’i kapsayan ve “direniş ekseni” olarak tanımlanan bir bölge oluşturuyor. Suudi Arabistan ise, İran’ın bu denli bir güce sahip olmasını kendi çıkarları açısından risk olarak algılıyor.
İran ve Suudi Arabistan’ın Yemen’e stratejik açıdan farklı önemler atfettiğini belirtmek gerekiyor. İran dış politikasının en önemli unsurunu Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin’i kapsayan ve “direniş ekseni” olarak tanımlanan bir bölge oluşturuyor. Suudi Arabistan ise, İran’ın bu denli bir güce sahip olmasını kendi çıkarları açısından risk olarak algılıyor.
Afetlere, ‘Tevekkül’ ve ‘Tedbir’ ekseninde İslâmî bakış
Ramazan Yazçiçek: “Her imtihan gibi depremlerin de, tasavvurdan taakkul ve tezekküre varıncaya dek, hakikat ekseninde değerlendirilecek yönleri vardır. Ve her yeni günün; yaşanan her musibet ve imtihanın yeni okuma ve tanımlamaya; hülasa fıkhedilmeye; tecdit bilinciyle değerlendirilmeye ihtiyacı vardır.”
Ramazan Yazçiçek: “Her imtihan gibi depremlerin de, tasavvurdan taakkul ve tezekküre varıncaya dek, hakikat ekseninde değerlendirilecek yönleri vardır. Ve her yeni günün; yaşanan her musibet ve imtihanın yeni okuma ve tanımlamaya; hülasa fıkhedilmeye; tecdit bilinciyle değerlendirilmeye ihtiyacı vardır.”
Çeviri kavramlarla sığınmacı düşmanlığı
Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.
Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.
Muin Naim: Normalleşme anlaşmalarının stratejik hedefi, bölgenin düşman konseptini değiştirmektir
Filistinli gazeteci Muin Naim’le, BAE ve Bahreyn rejimlerinin ABD himayesinde siyonist işgal rejimiyle gerçekleştirdiği normalleşme anlaşmaları özelinde, Filistin meselesinin bugünü ve yarını üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söz konusu anlaşmaların stratejik hedefinin, bölgenin düşman eksenini değiştirmek olduğunu kaydeden Naim; “Şu anda bölgenin düşmanı İsrail’dir, ama bu anlaşma konseptine göre yeni düşman Türkiye ve İran’dır” ifadelerini kullanıyor.
Filistinli gazeteci Muin Naim’le, BAE ve Bahreyn rejimlerinin ABD himayesinde siyonist işgal rejimiyle gerçekleştirdiği normalleşme anlaşmaları özelinde, Filistin meselesinin bugünü ve yarını üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söz konusu anlaşmaların stratejik hedefinin, bölgenin düşman eksenini değiştirmek olduğunu kaydeden Naim; “Şu anda bölgenin düşmanı İsrail’dir, ama bu anlaşma konseptine göre yeni düşman Türkiye ve İran’dır” ifadelerini kullanıyor.
“Eski 28 şubat”ın 22. yıl dönümünde “yeni 28 şubat”ın 3. yılı yaşanıyor
Laik-Kemalist TC rejiminin kuruluşundan beri ülkede egemen olan, İslam’a, müslümana ve kontrol dışı müslümanlaşmaya düşman, baskıcı, yasakçı, asimilasyoncu ve darbeci zihniyet, süreklilik arz eden bir “28 Şubat” zihniyetidir. İşte bu zihniyetin hedefi; toplumdaki İslami uyanışta bir yükselme olduğunu gözlemledikleri her konjonktürde hemen müdahale edip yeni baskılar, yasaklar, zulümler yaparak ve emperyalizme eklemlenmiş sosyal mühendislik projeleri uygulayarak seküler Batı kültürüne dayalı resmi ideoloji ile Diyanetçe temsil edilen “statüko dini” çizgisinde toplumu yeniden hizaya sokmaktır. Rejimin hudutlarını çizdiği çerçeveyi aşan bir içerikle müslümanlaşmaya yönelen halkı “statüko dini” ve laik kemalist resmi ideoloji çizgisinde hizaya sokma amaçlı bu müdahalelerden birisi de 22 yıl önce alınan MGK kararları ekseninde 28 Şubat 1997’de yapıldı.
Laik-Kemalist TC rejiminin kuruluşundan beri ülkede egemen olan, İslam’a, müslümana ve kontrol dışı müslümanlaşmaya düşman, baskıcı, yasakçı, asimilasyoncu ve darbeci zihniyet, süreklilik arz eden bir “28 Şubat” zihniyetidir. İşte bu zihniyetin hedefi; toplumdaki İslami uyanışta bir yükselme olduğunu gözlemledikleri her konjonktürde hemen müdahale edip yeni baskılar, yasaklar, zulümler yaparak ve emperyalizme eklemlenmiş sosyal mühendislik projeleri uygulayarak seküler Batı kültürüne dayalı resmi ideoloji ile Diyanetçe temsil edilen “statüko dini” çizgisinde toplumu yeniden hizaya sokmaktır. Rejimin hudutlarını çizdiği çerçeveyi aşan bir içerikle müslümanlaşmaya yönelen halkı “statüko dini” ve laik kemalist resmi ideoloji çizgisinde hizaya sokma amaçlı bu müdahalelerden birisi de 22 yıl önce alınan MGK kararları ekseninde 28 Şubat 1997’de yapıldı.
İran, besleyip koruduğu katil Esed'in "İsrail-İran çatışması" açıklamalarına tepkili
Suriye halkının haklı başkaldırısına karşı "direniş ekseni" adı altında kâfir Esed diktasına kol kanat geren ve Rusya ile birlikte onun katliamlarına ortaklık eden İran, şimdilerde Esed'in ilk fırsatta kendilerini satışa getirmesinin şaşkınlığını yaşıyor. Medyada yer alan haberlere göre, İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Haşmetullah Felahat Pişe, Beşşar Esed'i İsrail'in Suriye'deki İran üslerine yönelik saldırısı sonrası yaptığı açıklama nedeniyle eleştirdi.
Suriye halkının haklı başkaldırısına karşı "direniş ekseni" adı altında kâfir Esed diktasına kol kanat geren ve Rusya ile birlikte onun katliamlarına ortaklık eden İran, şimdilerde Esed'in ilk fırsatta kendilerini satışa getirmesinin şaşkınlığını yaşıyor. Medyada yer alan haberlere göre, İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Haşmetullah Felahat Pişe, Beşşar Esed'i İsrail'in Suriye'deki İran üslerine yönelik saldırısı sonrası yaptığı açıklama nedeniyle eleştirdi.
İLKAV'a yönelik çirkin provokasyon sonrasındaki ilk Cuma konferansında Pamak, bazı hatırlatma ve uyarılarda bulundu
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV'ın provoke edilen Cuma konferansı ve Cuma namazından sonra ilk Cuma konferansını Vakıf başkanı Mehmet Pamak verdi. Pamak, konferansında İLKAV ve yaklaşık 30 yıllık pratiği hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, son bir haftada yaşanan olayları değerlendirdi ve ülkede yaşananlardan nihâi anlamda sorumlu olan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetine bazı hatırlatma ve uyarılarda bulundu. İLKAV çevresindeki Müslümanlara da, bütün faaliyetlerinin yalnız Allah'a kulluk yapma ekseninde gerçekleştiğini, haklı olduklarını ve bu sebeple de hiçbir korku taşımadıklarını söyleyerek Hak yolda korkusuzca sabır ve direnme çağrısı yaptı. Konuşmanın bütününde, Allah yolunda tam bir kenetlenmeyle zulme, şirke, ifsada karşı tevhidî mücadeleyi, her şeye rağmen ve şartlar ne olursa olsun yılmadan hep birlikte sürdüreceklerinin mesajını verdi.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV'ın provoke edilen Cuma konferansı ve Cuma namazından sonra ilk Cuma konferansını Vakıf başkanı Mehmet Pamak verdi. Pamak, konferansında İLKAV ve yaklaşık 30 yıllık pratiği hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, son bir haftada yaşanan olayları değerlendirdi ve ülkede yaşananlardan nihâi anlamda sorumlu olan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetine bazı hatırlatma ve uyarılarda bulundu. İLKAV çevresindeki Müslümanlara da, bütün faaliyetlerinin yalnız Allah'a kulluk yapma ekseninde gerçekleştiğini, haklı olduklarını ve bu sebeple de hiçbir korku taşımadıklarını söyleyerek Hak yolda korkusuzca sabır ve direnme çağrısı yaptı. Konuşmanın bütününde, Allah yolunda tam bir kenetlenmeyle zulme, şirke, ifsada karşı tevhidî mücadeleyi, her şeye rağmen ve şartlar ne olursa olsun yılmadan hep birlikte sürdüreceklerinin mesajını verdi.
Ereğli ve Zonguldak'ta "Kıssalar ve Mücadele Fıkhı" konuşuldu
Karadeniz Ereğli'de faaliyet gösteren Feda-Der ve Zonguldak'ta faaliyet gösteren Çağrı-Der'de, Kur'an'daki Peygamber kıssaları ekseninde "Mücadele Fıkhı" üzerinde duruldu. Şükrü Hüseyinoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı programlarda, kıssalar üzerinden Müslümanlar arasında bugün yaşanmakta olan istikamet krizleri de gündem edildi.
Karadeniz Ereğli'de faaliyet gösteren Feda-Der ve Zonguldak'ta faaliyet gösteren Çağrı-Der'de, Kur'an'daki Peygamber kıssaları ekseninde "Mücadele Fıkhı" üzerinde duruldu. Şükrü Hüseyinoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı programlarda, kıssalar üzerinden Müslümanlar arasında bugün yaşanmakta olan istikamet krizleri de gündem edildi.
"Kulluk Ekseninde Hayatın İnşası" konferansından notlar
Emrullah Ayan, Kalem-Der'in organize ettiği konferansta "Kulluk Ekseninde Hayatın Yeniden İnşası" konusuna değindi.
Emrullah Ayan, Kalem-Der'in organize ettiği konferansta "Kulluk Ekseninde Hayatın Yeniden İnşası" konusuna değindi.
Söyleşi 3. bölüm: İslami mücadelenin ekseni davettir
Tahkikat.net sitesinin yazarımız Şükrü Hüseyinoğlu ile yaptığı röportajın son bölümünü ilginize sunuyoruz...
Tahkikat.net sitesinin yazarımız Şükrü Hüseyinoğlu ile yaptığı röportajın son bölümünü ilginize sunuyoruz...
İslami mücadelenin ekseni
Aslında tevhid - şirk çatışmasının alt birimlerini ifade eden mücadele zeminlerinin temel eksen haline getirilmesi, tevhid - şirk çatışması perspektifinin zayıflaması sonucunu doğurmaktadır. Bu da, şirke dayalı düzen, kurum ve oluşumlarla ilgili yaklaşımlarda ve onlarla ilişkilerde zaafiyetlere yol açmakta, "zulme ve sömürüye karşı mücadele" söylemleri, en büyük zulmün şirk olduğu gerçeğinden kopabilmektedir.
Aslında tevhid - şirk çatışmasının alt birimlerini ifade eden mücadele zeminlerinin temel eksen haline getirilmesi, tevhid - şirk çatışması perspektifinin zayıflaması sonucunu doğurmaktadır. Bu da, şirke dayalı düzen, kurum ve oluşumlarla ilgili yaklaşımlarda ve onlarla ilişkilerde zaafiyetlere yol açmakta, "zulme ve sömürüye karşı mücadele" söylemleri, en büyük zulmün şirk olduğu gerçeğinden kopabilmektedir.
Direnişçilerden Fransa'ya: Erkekseniz karadan gelin!
Kuzey Mali'deki Ensaruddin Hareketi'nin sözcüsü Fransa'yı korkaklıkla niteledi ve 'erkekseniz karadan gelin' dedi.
Kuzey Mali'deki Ensaruddin Hareketi'nin sözcüsü Fransa'yı korkaklıkla niteledi ve 'erkekseniz karadan gelin' dedi.
Nida Dergisi "Tevhidsiz adalet" arayışlarına değindi
Nida bu sayısında, adalet-iman-ahlak-sorumluluk bilinci arasındaki ilişki nedir? İnsanı bu erdemden yoksun kılan saikler nelerdir? Adalet, evrensel, herkesin üzerinde fikir birliğine vardığı bir tanıma sahip midir? Tevhidsiz Adalet mümkün müdür?” gibi sorularla adalet ve tevhid ekseninde bir sorgulama yapmış.
Nida bu sayısında, adalet-iman-ahlak-sorumluluk bilinci arasındaki ilişki nedir? İnsanı bu erdemden yoksun kılan saikler nelerdir? Adalet, evrensel, herkesin üzerinde fikir birliğine vardığı bir tanıma sahip midir? Tevhidsiz Adalet mümkün müdür?” gibi sorularla adalet ve tevhid ekseninde bir sorgulama yapmış.
İhvan-ı Müslimin'in siyasi duruşunu anlattı
Mısırdaki İhvan'ı Müslimin hareketinin Türkiye'deki temsilcilerinden Dr. Eşref Gaffar, 'Özgürlük ve demokrasi ekseninde hareket ediyor' dedi.
Mısırdaki İhvan'ı Müslimin hareketinin Türkiye'deki temsilcilerinden Dr. Eşref Gaffar, 'Özgürlük ve demokrasi ekseninde hareket ediyor' dedi.
İktibas'ın Kasım sayısı okuyucuyla buluştu
Derginin Yorum köşesinde “üretilmiş Kürt sorunu” eksenindeki tartışmalar, gelişmeler yorumlanırken, birçok kesimin de farkında olduğu bir gerçeklik de gündeme taşıyor: PKK nın tasfiye süreci…”
Derginin Yorum köşesinde “üretilmiş Kürt sorunu” eksenindeki tartışmalar, gelişmeler yorumlanırken, birçok kesimin de farkında olduğu bir gerçeklik de gündeme taşıyor: PKK nın tasfiye süreci…”
"Edebiyat ve sendikal faaliyetler, İslami muhalefet ekseninde anlamlıdır"
Ahmet Örs edebiyat ve sendikal faaliyetleri İslami muhalefet ekseninde değerlendirmek gerektiğini ve bu tür imkanların İslami direniş hattını güçlendirmek için birer araç olarak görülmesi gerektiğini, muhalif bilinçten yoksun bir edebiyatın da, sendikacılığın da zaaflı, amaçlarından uzak bir yaklaşım olduğunu belirterek konuşmasına başladı.
Ahmet Örs edebiyat ve sendikal faaliyetleri İslami muhalefet ekseninde değerlendirmek gerektiğini ve bu tür imkanların İslami direniş hattını güçlendirmek için birer araç olarak görülmesi gerektiğini, muhalif bilinçten yoksun bir edebiyatın da, sendikacılığın da zaaflı, amaçlarından uzak bir yaklaşım olduğunu belirterek konuşmasına başladı.
Araplar Osmanlı'yı arkadan vurdu mu?
Araplar hafızamızda “hain” olarak, biz Arapların hafızasında “emperyalist” olarak damgalandık. Bu kara damga zamanla etkisini artırdı: İngiliz siyasetinin kendilerine “ikram” ettiği bölgelerde, kimi “kral”, kimi “emir”, kimi “sultan”, kimi de “başkan” unvanlarıyla hüküm süren diktatörlerle buna paralel olarak Türkiye’de hüküm süren “Şeflik rejimi”, kendi menfaatleri ekseninde Türk-Arap düşmanlığını körüklediler...
Araplar hafızamızda “hain” olarak, biz Arapların hafızasında “emperyalist” olarak damgalandık. Bu kara damga zamanla etkisini artırdı: İngiliz siyasetinin kendilerine “ikram” ettiği bölgelerde, kimi “kral”, kimi “emir”, kimi “sultan”, kimi de “başkan” unvanlarıyla hüküm süren diktatörlerle buna paralel olarak Türkiye’de hüküm süren “Şeflik rejimi”, kendi menfaatleri ekseninde Türk-Arap düşmanlığını körüklediler...
İktibas'ın Temmuz sayısında neler var?
İktibas Dergisi, Temmuz sayısında soruyor: "Müslümanların ekseni mi kayıyor?" A. Burak Bircan bu başlık altında son dönemde İslami kesimler içinde yaşanan değişim tartışmalarına katılıyor.
İktibas Dergisi, Temmuz sayısında soruyor: "Müslümanların ekseni mi kayıyor?" A. Burak Bircan bu başlık altında son dönemde İslami kesimler içinde yaşanan değişim tartışmalarına katılıyor.
Kürşad Atalar'la Filistin ve direniş üzerine
Nida Dergisi, son sayısında yazar M. Kürşad Atalar'la Filistin meselesi ekseninde bir söyleşi gerçekleştirdi. Atalar'ın konuyla ilgili özellikle kavramsal bazdaki açılımlarının tartışılması açısından faydalı olacağı düşüncesiyle röportajı sayfalarımıza taşıyoruz.
Nida Dergisi, son sayısında yazar M. Kürşad Atalar'la Filistin meselesi ekseninde bir söyleşi gerçekleştirdi. Atalar'ın konuyla ilgili özellikle kavramsal bazdaki açılımlarının tartışılması açısından faydalı olacağı düşüncesiyle röportajı sayfalarımıza taşıyoruz.
Makaleler
Hava Durumu