"emeyecek" Arama Sonuçları
Çin'in İslam coğrafyasına artan ilgisi ne anlama geliyor?
Çin için işler pek de sorunsuz ilerlemeyecek. Yeni güvenlik düzenlemeleri ülkenin değerli “tarafsızlığını” zora sokacak ve bölgesel dramlara karışmaktan uzak durmaya çalışmak neredeyse imkânsız hale gelecek. Ve Çin, ABD’nin (ya da dolayısıyla Avrupa’nın) geçmişte gösterdiği türden bir liderlik sunacak donanıma sahip değil. Kaynak: Çin'in İslam coğrafyasına artan ilgisi ne anlama geliyor?
Çin için işler pek de sorunsuz ilerlemeyecek. Yeni güvenlik düzenlemeleri ülkenin değerli “tarafsızlığını” zora sokacak ve bölgesel dramlara karışmaktan uzak durmaya çalışmak neredeyse imkânsız hale gelecek. Ve Çin, ABD’nin (ya da dolayısıyla Avrupa’nın) geçmişte gösterdiği türden bir liderlik sunacak donanıma sahip değil. Kaynak: Çin'in İslam coğrafyasına artan ilgisi ne anlama geliyor?
“Büyüklük taslayan kimselerin kahrolduğu ve boyun eğdiği yer”
Yüce Allah Mekke’yi dünyanın en kutsal şehri kılmıştır. Mekke şehrinin yer aldığı bölge her şeyden önce “mukaddes, saygınlığı korunan ve içinde kan dökmekten sakınılan yer” anlamına gelen Harem adıyla anılmaktadır. Suriye ile Yemen arasında uzanan kervan yolunun ortasında bulunan Mekke, kuzeyde Filistin, Suriye ve Irak; güneyde Yemen ve Habeşistan gibi bölgeler arasında yer alması sebebiyle tarihte büyük bir önem kazanmış ve küçümsenemeyecek bir ticarî şöhrete sahip olmuştur. Müslümanların kıblesi olan Kâbe’nin ve zemzem suyunun burada bulunması, Hz. Peygamber’in burada doğup büyümüş olması, ilk vahyin buradaki Hira/Nur dağında gelmeye başlaması ve Hz. Peygamber’in Hz. Ebû Bekir’le birlikte hicret ederken sığınmış oldukları Sevr mağarasının Mekke civarında bulunması bu şehrin önemini ve kutsiyetini arttırıcı unsurlardır.
Yüce Allah Mekke’yi dünyanın en kutsal şehri kılmıştır. Mekke şehrinin yer aldığı bölge her şeyden önce “mukaddes, saygınlığı korunan ve içinde kan dökmekten sakınılan yer” anlamına gelen Harem adıyla anılmaktadır. Suriye ile Yemen arasında uzanan kervan yolunun ortasında bulunan Mekke, kuzeyde Filistin, Suriye ve Irak; güneyde Yemen ve Habeşistan gibi bölgeler arasında yer alması sebebiyle tarihte büyük bir önem kazanmış ve küçümsenemeyecek bir ticarî şöhrete sahip olmuştur. Müslümanların kıblesi olan Kâbe’nin ve zemzem suyunun burada bulunması, Hz. Peygamber’in burada doğup büyümüş olması, ilk vahyin buradaki Hira/Nur dağında gelmeye başlaması ve Hz. Peygamber’in Hz. Ebû Bekir’le birlikte hicret ederken sığınmış oldukları Sevr mağarasının Mekke civarında bulunması bu şehrin önemini ve kutsiyetini arttırıcı unsurlardır.
Hicret, Rabbimizi her şeye tercih etmektir
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Merhum Muhammed Mursi’ye yakışan Mısır’ın sarayı mı yoksa zindanı mıydı?
Bir Müslümanın cahili bir siyasal yapının başında bulunmasındansa onun zindanlarında bulunması evladır. Çünkü cahiliye ile İslam ve cahiliye taraftarlarıyla Müslümanlar arasında asla telif edilemeyecek olan bir ayrılık, bir ayrışma vardır.
Bir Müslümanın cahili bir siyasal yapının başında bulunmasındansa onun zindanlarında bulunması evladır. Çünkü cahiliye ile İslam ve cahiliye taraftarlarıyla Müslümanlar arasında asla telif edilemeyecek olan bir ayrılık, bir ayrışma vardır.
Toprakla serüvenimiz
Toprak o kadar güzel nimettir ki! Şekil alabilen, her türlü canlıyı bitiren ve içinde yüce Alllah'ın ol emri ile hayat verendir. Toprak her müstağni ve büyüklenenler için çaresiz kaldıkları, azgınlıklarından dolayı ona dönüş hiç hatırlamak istemeyecekleri bir şeydir.
Toprak o kadar güzel nimettir ki! Şekil alabilen, her türlü canlıyı bitiren ve içinde yüce Alllah'ın ol emri ile hayat verendir. Toprak her müstağni ve büyüklenenler için çaresiz kaldıkları, azgınlıklarından dolayı ona dönüş hiç hatırlamak istemeyecekleri bir şeydir.
Suriyeli hâmile kadının esas katili, laik düzendir!
Suriye’li hamile kadının ırzına ve canına kast edilmesin diyorsanız; “ben İslâm’ı, İslâm Devletini istiyorum” demiş oluyorsunuz. Çünkü başka hiçbir sistem, hiçbir dünya görüşü bu gibi konulara çözüm getiremez, getiremiyor, getiremeyecek.
Suriye’li hamile kadının ırzına ve canına kast edilmesin diyorsanız; “ben İslâm’ı, İslâm Devletini istiyorum” demiş oluyorsunuz. Çünkü başka hiçbir sistem, hiçbir dünya görüşü bu gibi konulara çözüm getiremez, getiremiyor, getiremeyecek.
Böyle buyurdu kutsal devlet: Peygamber kutlaması bitti, yerine Atatürk versek
Bir “Kutlu Doğum Haftası” daha geride kaldı. Artık gelecek sene Nisan ayına kadar Peygamber bu toplumun gündemine kolay kolay girmeyecek. Kutlu Doğum Haftasının hemen devamında 23 Nisan kutlamaları geliyor. Niye bayram yaptıklarını anlamayacak, egemenliğin ne anlama geldiğini kavramayacak yaştaki çocukların bayramı. Bayrama katılanlar veya bu günleri bayram kabul edenler de kendilerinin çoluk-çocuk yerine konulduğunu bile idrâk edemeyecek çocuktan da çocuk çoğunluk.
Bir “Kutlu Doğum Haftası” daha geride kaldı. Artık gelecek sene Nisan ayına kadar Peygamber bu toplumun gündemine kolay kolay girmeyecek. Kutlu Doğum Haftasının hemen devamında 23 Nisan kutlamaları geliyor. Niye bayram yaptıklarını anlamayacak, egemenliğin ne anlama geldiğini kavramayacak yaştaki çocukların bayramı. Bayrama katılanlar veya bu günleri bayram kabul edenler de kendilerinin çoluk-çocuk yerine konulduğunu bile idrâk edemeyecek çocuktan da çocuk çoğunluk.
Erdoğan’ın “Müslüman siyaseti" sözüne dair
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El-Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, dünyaya ve hadiselere İslami bütünlük içinde bakmaya gayret eden biz Müslümanlar açısından göz atıp geçilemeyecek ciddiyette iddialı sözler sarf etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El-Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, dünyaya ve hadiselere İslami bütünlük içinde bakmaya gayret eden biz Müslümanlar açısından göz atıp geçilemeyecek ciddiyette iddialı sözler sarf etti.
Hicret, Rabbimizi her şeye tercih etmektir
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Ehl-i Kitap ve İşbirlikçileri Mü’minlerden Razı Olmazlar
Yüce Allah, mü’minlere; önlerine çıkacak engel ve tuzakların, göğüs gerecekleri işkence, fedakarlık, çile ve imtihanların niteliğini anlatmaktadır. Onların dikkat ve basiretlerini bu engin bilgisine çekmektedir. Onlardan sadece kendisine bağlanmalarını istemektedir. Zaten bu durum gerçekleşirse eziyeti de ölümü de hiçe sayacaklardır. Mal ve canları konusunda uğrayacakları fitneleri önemsemeyeceklerdir.
Yüce Allah, mü’minlere; önlerine çıkacak engel ve tuzakların, göğüs gerecekleri işkence, fedakarlık, çile ve imtihanların niteliğini anlatmaktadır. Onların dikkat ve basiretlerini bu engin bilgisine çekmektedir. Onlardan sadece kendisine bağlanmalarını istemektedir. Zaten bu durum gerçekleşirse eziyeti de ölümü de hiçe sayacaklardır. Mal ve canları konusunda uğrayacakları fitneleri önemsemeyeceklerdir.
Müslümanın görevi, yeryüzündeki fesada karşı ıslah çabasıdır
Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde “sâlih amel” ile “iman” kavramları âdeta bağımsız düşünülemeyecek kadar iç içe bir birliktelikte kullanılmıştır. Sâlih amel, açıkça imanın dışa yansıyan gerekliliğidir. Sâlih amelde bulunabilmenin şartı olarak, ıslahat çabaları söz konusu olmakta ve bu da mü’minlerin temel görev alanlarını belirlemektedir. Yeryüzünün ifsad edildiği, zulüm ve şirkin alabildiğine azgınlaşıp cahilî kültür ve uygulamaları yaygınlaştığı ve vahyî ölçülerden uzaklaşıldığı her dönemde, ıslahat çabalarının gerçekleştirilmesi mü’minlerden beklenilen temel farîzalardır.
Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde “sâlih amel” ile “iman” kavramları âdeta bağımsız düşünülemeyecek kadar iç içe bir birliktelikte kullanılmıştır. Sâlih amel, açıkça imanın dışa yansıyan gerekliliğidir. Sâlih amelde bulunabilmenin şartı olarak, ıslahat çabaları söz konusu olmakta ve bu da mü’minlerin temel görev alanlarını belirlemektedir. Yeryüzünün ifsad edildiği, zulüm ve şirkin alabildiğine azgınlaşıp cahilî kültür ve uygulamaları yaygınlaştığı ve vahyî ölçülerden uzaklaşıldığı her dönemde, ıslahat çabalarının gerçekleştirilmesi mü’minlerden beklenilen temel farîzalardır.
Mahrem olan her şey kamusallaştırılırken...
Kamusal alana çıktıkça özgür bireyler olacaktık! Ne cemaat ne parti ne örgüt ne siyasal otorite bizi kendine râm edemeyecekti. Tüm geleneksel bağlardan sıyrılıp dinin de, modernliğin de, tüm özgürlüklerin de temsil edildiği bir konuma yükselecektik. Terketmiştik nasılsa mutlak olanı kendi içimizde; kamusal alanda içimize hapsettiğimiz, evin duvarına astığımız kelam-ı kadim gibi… Her şey göreceliydi, göreceli bir gerçeklik içinde bize de bir alan açılsın istiyorduk…
Kamusal alana çıktıkça özgür bireyler olacaktık! Ne cemaat ne parti ne örgüt ne siyasal otorite bizi kendine râm edemeyecekti. Tüm geleneksel bağlardan sıyrılıp dinin de, modernliğin de, tüm özgürlüklerin de temsil edildiği bir konuma yükselecektik. Terketmiştik nasılsa mutlak olanı kendi içimizde; kamusal alanda içimize hapsettiğimiz, evin duvarına astığımız kelam-ı kadim gibi… Her şey göreceliydi, göreceli bir gerçeklik içinde bize de bir alan açılsın istiyorduk…
"Ümmet bilinci kulluğun gereğidir"
Ulucak: Al-i İmran 104 ve Nisa 69. ayetleri hatırlarsak ümmetin, kendisini İslam’a nisbet eden insanlar içinde emr-i bil maruf, nehy-i anil münker sorumluluğunu üstlenen topluluğa karşılık geldiğini görürüz. Bugün ne yazık ki ümmet lafzen vardır, fiilen yoktur. Ümmet gökten zembille gelmeyecek, ümmeti Müslümanlar teşkil edecektir. Vahyin ölçüleriyle buluşmak bunun ön şartıdır. Aksi halde bir ümmetin teşkilinden söz edilemeyecektir.”
Ulucak: Al-i İmran 104 ve Nisa 69. ayetleri hatırlarsak ümmetin, kendisini İslam’a nisbet eden insanlar içinde emr-i bil maruf, nehy-i anil münker sorumluluğunu üstlenen topluluğa karşılık geldiğini görürüz. Bugün ne yazık ki ümmet lafzen vardır, fiilen yoktur. Ümmet gökten zembille gelmeyecek, ümmeti Müslümanlar teşkil edecektir. Vahyin ölçüleriyle buluşmak bunun ön şartıdır. Aksi halde bir ümmetin teşkilinden söz edilemeyecektir.”
Yeni mabet: CERN
Bilim yaratılışın 'nasıl'ına dair bitmez tükenmez bir cevap arayışıdır. Bu nasıla verilecek cevap hiçbir zaman 'niçin yaratıldık' sorusunun cevabı değildir. Bilim belki 'nasıl'a dair cevaplar üretebilir ama 'niçin' gibi varoluşsal bir arayışın cevabını veremeyecektir. Bu durumda bizzat bilim çevrelerinin 'nasıl'dan yola çıkıp 'niçin'e dair soruları örtbas etmeleri, bir tür dini iddiada bulunuyorlar demektir.
Bilim yaratılışın 'nasıl'ına dair bitmez tükenmez bir cevap arayışıdır. Bu nasıla verilecek cevap hiçbir zaman 'niçin yaratıldık' sorusunun cevabı değildir. Bilim belki 'nasıl'a dair cevaplar üretebilir ama 'niçin' gibi varoluşsal bir arayışın cevabını veremeyecektir. Bu durumda bizzat bilim çevrelerinin 'nasıl'dan yola çıkıp 'niçin'e dair soruları örtbas etmeleri, bir tür dini iddiada bulunuyorlar demektir.
Suriye'de Baas katliamı ve lobilerin gücü
Suriye halkının ayaklanmasını "Batı komplosu" yaftasıyla kodlayarak vicdanlarının seslerini bastıranlar mazlum halkların karşısında seçici davranmanın çelişkisini izah edemeyecekler.
Suriye halkının ayaklanmasını "Batı komplosu" yaftasıyla kodlayarak vicdanlarının seslerini bastıranlar mazlum halkların karşısında seçici davranmanın çelişkisini izah edemeyecekler.
İstanbul'daki Suriye toplantısında alınan kararlar
İstanbul'da bir araya gelen 82 ülkenin temsilcisi, Suriye muhalefetini meşru temsilci olarak tanırken, Esed'e artık güvenilemeyeceğini açıkladı. Erdoğan, Esed'li hiçbir planı desteklemeyeceklerini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Clinton ise muhaliflere hareket gücü oluşturmaları çağrısında bulunurken, muhaliflerin lideri Burhan Galyun, "Eyleme geçme zamanı" dedi.
İstanbul'da bir araya gelen 82 ülkenin temsilcisi, Suriye muhalefetini meşru temsilci olarak tanırken, Esed'e artık güvenilemeyeceğini açıkladı. Erdoğan, Esed'li hiçbir planı desteklemeyeceklerini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Clinton ise muhaliflere hareket gücü oluşturmaları çağrısında bulunurken, muhaliflerin lideri Burhan Galyun, "Eyleme geçme zamanı" dedi.
İlk 3 Madde tartışması ve "iman tazeleme" yarışı (Haber - Yorum)
Kılıç'ın sözleri, Ankara'da ilk 3 maddenin tartışılması yerine tam anlamıyla bir "iman tazeleme" furyasına yol açtı. Başta CHP, AKP ve MHP olmak üzere siyasi partilerin temsilcileri Kılıç'ın açıklamalarını eleştirerek söz konusu maddelerin tartışılamayacağını, bu tür bir çıkışı kabul edemeyeceklerini açıklamaya başladılar. Kılıç ise daha ilk günden tevbekâr oldu.
Kılıç'ın sözleri, Ankara'da ilk 3 maddenin tartışılması yerine tam anlamıyla bir "iman tazeleme" furyasına yol açtı. Başta CHP, AKP ve MHP olmak üzere siyasi partilerin temsilcileri Kılıç'ın açıklamalarını eleştirerek söz konusu maddelerin tartışılamayacağını, bu tür bir çıkışı kabul edemeyeceklerini açıklamaya başladılar. Kılıç ise daha ilk günden tevbekâr oldu.
"Danıştay'a boyun eğecek kurbanlık değiliz!"
İstanbul ve Ankara gibi Tokat ve Çorum'da da katsayı zulmü protesto edildi. Tokat’ta düzenlenen eylemde “Biz Danıştay’ın, AYM’nin kararlarına boyun eğecek kurbanlıklar değiliz! Halkla savaşanlar tarihin hiçbir döneminde galip gelemediler, bugün de galip gelemeyecekler.” denildi
İstanbul ve Ankara gibi Tokat ve Çorum'da da katsayı zulmü protesto edildi. Tokat’ta düzenlenen eylemde “Biz Danıştay’ın, AYM’nin kararlarına boyun eğecek kurbanlıklar değiliz! Halkla savaşanlar tarihin hiçbir döneminde galip gelemediler, bugün de galip gelemeyecekler.” denildi
Makaleler
Hava Durumu