
"gerekiyor" Arama Sonuçları

Ez cümle, Osmanlı "hilafeti", olması gerektiği gibi Rasulullah'ın yönetimine halef olma, onu temsil etme niteliğine sahip değildi. Ancak, sembolik de olsa, Ümmet birliğini temsil etmesi önemli idi. Islah edilerek sürdürülmesi gerekiyordu.

Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, Suriyelilere yönelik tepkileri konu aldığı yazısında, eğer bu ülkeden birinin gitmesi gerekiyorsa sen git! Kibrini, ırkçılığını, faşistliğini, kararmış kalbini, karakterin olmuş kötülüğünü, pisliğini, sarhoşluğunu, çıplaklığını, din düşmanlığını, Müslüman düşmanlığını, ateizmini, şamanizmini, deizmini, sapkınlığını… al defol git diye yazdı.

Filistin halkı tarafından Nekbe yani Büyük Felaket olarak isimlendirilen olayın bugün (14 Mayıs), 75. yıl dönümü. Bu olay sadece Filistin açısından değil tüm İslam âlemi açısından gerçekten büyük bir felaket olduğundan yıl dönümünde bu olaydan söz etmemiz ve siyonist işgale karşı sürdürülen mücadelenin yanında durmamız gerekiyor.

İran ve Suudi Arabistan’ın Yemen’e stratejik açıdan farklı önemler atfettiğini belirtmek gerekiyor. İran dış politikasının en önemli unsurunu Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin’i kapsayan ve “direniş ekseni” olarak tanımlanan bir bölge oluşturuyor. Suudi Arabistan ise, İran’ın bu denli bir güce sahip olmasını kendi çıkarları açısından risk olarak algılıyor.

Öfkelendiğimizde, üzüldüğümüzde, sevindiğimizde, kızdığımızda, eleştirdiğimizde hangi yönümüz en çok aktive oluyorsa en çok o yönümüzle yüzleşmemiz gerekiyor belki de. Arınmak için, doğrulmak için o an ağzımızdan çıkan sözleri tespit etmek ve onları iyileştirmekten başlamak gerekiyor.

Klasik İslami ilimler arasında sayılan fıkhın, modern dönemde İslam hukukuna ‘dönüştüğünü’ belirten Prof. Dr. İhsan Toker bunun yapıştırma bir tabir olarak durduğunu, sanki fıkhın modern bir hukuk tarzına tabi olması gerekiyormuş gibi bir algı oluştuğunu söyledi.

“Hakka uygunluk” açısından ne yapılıp edilenlerin, ne yapılması gerekirken yapılmayanların, ne de konuşulanların ve konuşulmayanların geçer not alması mümkün değildir! Allah’ın ahkamı, yasama-yargı-yürütmede Allah’ın sınırları, her iş ve işleyişte Allah’ın ve hatırının/hatırlattıklarının birinci sıraya alınmıyor oluşları başka söze hacet bırakmıyor ki! Düşününüz “haram ama yasal” meşhur sözünü, te’vil gerekiyor mu?

Talut ve İsrailoğulları sefere çıktıkları bir zaman diliminde, bir ırmaktan geçmeleri gerekiyordu. Ancak Allah azze ve celle, Talut ve askerlerine ırmağı geçerken bir avuç dışında, fazla su içmemeleri konusunda emir buyurdu. Çok susayan ordu için bu imtihan büyük bir imtihandı. Allah azze ve celle ordunun içerisinden, en ufak bir imtihanda bile orduyu yarı yolda bırakacak, “La bilincinden” uzak, iradesi zayıf halkaları temizlemek istiyordu.

Parti kuruluş bildirgesinde hangi nass üzere hareket edeceklerini beyan etmişlerdir. Bu metinde modern bir ulus devlet olmak için ne kadar ahkam gerekiyorsa istisnasız hepsini yürürlüğe koymak için adeta and içilmiştir. Modern, laik, çoğulcu, demokratik, muhafazakar.. ne kadar hüküm varsa vurgulanmış, eksiksiz kutsanmıştır.

Müftüoğlu, “Eğer, büyük ve derin farkındalıklara sahip değilsek, hem zamana ve hem de tarihe nüfuz etmemiz, tarihi ve zamanı etkilememiz, zaman ve tarih içerisinde bir mevcudiyet sahibi olmamız asla ve kat’a mümkün olamaz” dedi.

Günümüz şartlarında da bâtılla mücadelenin kapsamını büyük oranda sosyal medyaya hasretmiş durumdayız. Daha doğrusu sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, hatta eşle dostla paylaşmadıklarımızı bile burada paylaşmaya alıştığımız için cihadımızı da buraya taşıdık gibi gözüküyor. Hepimizin samimâne, hâlisâne bir çaba içinde olduğumuz varsayımıyla konuşacak olursak dahi bize acilen bir "sosyal medyada bâtılla mücadele rehberi" gerekiyor

Şiddeti, topyekün bir sorun olarak görmek; kadına, çocuğa, erkeğe, hayvana şiddet diye ayırmamak gerekiyor. Erkeğin erkeğe olan şiddeti, anne babaların çocuklara olan şiddeti daha mı az önemli? Kadına şiddet uygulayan erkekler hangi annelerin elinde büyüdü, hangi okullarda, kışlalarda eğitim gördü? Aydın olmak, kamerayı, “bakın, bakın!” diye bağırılan yerlerden başkasına da çevirmekle mümkün olsa gerek.

İktibas Dergisi'ne konuşan Yalçın İçyer: "Temsil bizim en temel sorumluluğumuz. Bizler tüm resûller gibi önce emin kişiler olmalıyız. Bu toplum emin ve dürüst insan hasreti içinde. Sözünde duran, insanları dolandırmayan, ahlaki sınırları gözeten ve adab-ı muaşerete riayet eden Müslümanlara hasret. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."

Sözün aslını kökünü önemsemek gerekiyor eğer bir meyve umuyorsak şayet, maksadımız bağı viran etmek, içimizdeki cerahati orta yere saçmak ise çirkinlik yolunun yolcusuyuz demektir. Söz, nerede sarf edilirse edilsin ondan mesulüz. Kötü sözden medet ummak köksüz kuru bir ağaca çaput bağlamaktan öte bir iş değildir. Güzel sözün müşterisi olmak ise meyvelerinden tekrar toprağa tohum saçan bir ağacın bereket dolu gölgesinde oturmak gibi.

Evet, koşmamız gerekiyorsa koşmamız lazım. Sonra geç olabilir, Habibi Neccar hem koşmuştu, hem de hak yolda Resullere destek olmuştu. Ve sonunda Allah’ın rahmetiyle cennete uçtu. Mümin şahsiyetin güzel bir örneği.

Bizim toplumumuzda insanların dinlerine ait bilgileri Tv’lerden öğrenmeye başladığından beri Tv hocaları diye bir kavram girdi hayatımıza. Neredeyse her kanalın kendine özgü bir Hoca’sı vardı ve bu hocalar televizyon ekranlarından kendilerince din anlatmaya çalışıyorlardı. Elbette Hoca ile yayın yapılan kanalın siyasi bakışı arasında da bir uyum olması gerekiyordu, onun için her kanal kendisine yakın olan veya kendisinden yana olacak bir hoca bulmakta pekde zorlanmıyordu.

Fedaîlerin İmamlarına/liderlerine sorgusuz sualsiz teslimiyetleri gerekiyordu. Seyduna her şeyi bilen, her konuda en doğru kararı veren, yanılmaz bir imamdı. O, bilgileri doğrudan Allah’tan almaktaydı. Bu uğurda Hasan Sabbah’ın, geleneksel şii (ve sünnî) kültürdeki mehdî/Mesih/kurtarıcı figürünü sonuna kadar kullandığı anlaşılmaktadır. Geleceğe dönük bir kurtarıcı/Mesih bekleme telakkisi, bunun tamamen uydurma boş bir söylenti olduğunu bilen insanlar için oldukça abes, insanın havsalası almayan bir inanış ise de, bir kez olabilirliğini kabul edenler açısından, haşhaştan beter bir uyuşturucu olduğunda kuşku yoktur. Dolayısıyla haşhaştan önce mehdi/Mesih/müceddid ve bunların karşı kutbunda yer alan deccal gibi kavramların asılsız ve uydurma olduğunu anlatmak, haşhaşîliğin önünü almak için önerilebilecek en somut adımlardan biridir.

Mehmet Arslan, Cuma Sohbeti programında ‘Şehidlik imanla fevkalade ilişkili, bu kadar ulvi bir değer şeriatsız olur mu, şehidlik için de iman olmak durumunda ve cihad niyetliyle bunların yapılması gerekiyor’ dedi.

Hatice Kübra Tongar: Âdetlerimiz ayetlere ters mi, değil mi bilebilmek için, öncelikle ayetleri bilmemiz gerekiyor. Oysa bizler “bilim şunu dedi”, “o pedagog bunu önerdi” kabulüyle yol almaya çalışırız çoğu zaman. Hâlbuki bilim kendini yenileyen bir sistemdir. Yıllar içinde kabulleri, gerçekleri değişir. Bundan 10 yıl öncenin “muhakkak”ları, bugünün “belki”lerine ve yarının “yanlış”larına dönüşebilir. Bu bağlamda her anne-babanın kendine ulaşan bilgiyi test edebilecek bir zihin sistematiğine gelmesi gerekir. Bu da Kur’an-ı Kerim’dir. Zira Kur’an, kıyamete kadar özünü koruyabilecek, manaları değişmeyecek tek kaynaktır. Ayrıca basit bir aleti bile onu yapanın kılavuzuna bakarak kullanırken; insanı okumak için, onu yaratanın cümlelerine sığınmaktan daha doğal ne olabilir ki?
Makaleler
Hava Durumu