
"keye" Arama Sonuçları

Bin Selman, haremlik selamlık ve tesettür gibi İslami mefhumları gevşetti. Ülkede sayısız müzik festivali organize edildi ve meşhur müzisyenler ülkeye davet edildi. Peki ya siyasi ve idari alanda reformlar oldu mu? Elbette hayır. Suudi Arabistan, muhalefetin yasaklı olduğu katı bir monarşi olmayı sürdürüyor. Bu imajıyla tıpkı bölgedeki diğer ülkeler gibi görünüyor, Sisi'nin Mısır'ı ve Said'in Tunus'u gibi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Afganistan ziyaretinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, ülkeye ilişkin gözlemlerini paylaştı, Afgan halkının ekonomik sıkıntılarının dindirilmesi için, ABD tarafından dondurulan milyarlarca doların serbest bırakılmasını istedi.

Algı yönetimleri ve manipülatörlerin neredeyse hiçbir kuralı yoktur, daha doğrusu, bütün kuralları tek bir ilkeye, tek bir inanca dayanır: Benim çıkarımla uyuşuyor mu uyuşmuyor mu?

Batman Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Psikolog Yasir Atalay, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, bilinçsiz internet ve sosyal medya kullanımının oluşturduğu tehlikeye dikkat çekti.

İstanbul Sözleşmesinin ortaya çıkardığı tehlikeye dikkat çeken Hak ve Kardeşlik Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Naki Erdemir "Kadının beyanı esastır dendiği zaman ülke çöküyor. Ben fakültede ders arasında odamın kapısını arkadan kilitliyorum. Bir öğrenci geldi bana dedi ki ‘Benim okulum uzayacak, aileni düşünüyorsan, kariyerini düşünüyorsan geçireceksin. Türkiye seni tanıyor, perişan ederim seni’ dedi. Bu bayan öğrenciyi dersten geçirmek zorunda kaldım. " dedi

Oraya gidip de olayları daha yakından izleyince, Altınok’un yazdıkları sanki biraz değişmeye başladı gibi. Bütün dünyanın gördüklerini görmeye mi başladı, nedir? Örneğin 31 Ocak Perşembe günkü yazısının ortalarına doğru, “2 Venezuela’da öğrendiklerim” alt-başlığını takiben şunları kaydetti: “Ülkeye dair … kesin kanaatlerimin biraz törpülendiğini söyleyebilirim. Örneğin yoksullar Maduro'yu, zenginler muhalefeti destekliyor diye net bir ayrım olmadığını gördüm. (…) Maduro taraftarı belki solcu olabilir ama karşılarındakiler sağcı falan değil! Üç... ABD karşıtlığı ya da taraftarlığı ülkede bir politik ayrışma zemini değil. Dört... Yalan değilmiş, gerçekten ülkede birbirini tanımayan karşılıklı iki meclis var. Beş... Bu ülkede kuyruğa girmeden büfeden bir şişe su almak bile imkânsız.” Buna ertesi gün, yani 1 Şubat’ta “Ekonomik kriz almış başını gitmiş”i de ekledi.

Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, Filistin halkına yönelik zulmü protesto etmek için siyonist işgal rejimi sporculara uyguladığı yasak uygulamasını değiştirmeyeceğini açıkladı

Muhammed Esed, “Mekke’ye giden Yol”da birbiriyle paralel iki yolculuğu anlatır. Biri dış, diğeri kendi değişim ve dönüşümünü anlattığı iç serüvenidir.

Dünya insanlık adına ve Müslümanlar aleyhine hiçde iç açıcı bir yere gitmiyor. Tüm dünya coğrafyasında nerede bir zülüm, eziyet ve katliam varsa mutlaka bundan sadece Müslümanlar etkileniyor. Yani aslında tüm planlar Müslümanlar üzerine yapılıyor. Sıranın hangi ülkeye, hangi topluluğa geleceğini kimse garanti edemez. Hal böyleyken ve her birimiz kendi ahiretimize hazırlanırken Hz. Peygamberin rehberliğine ve önderliğine hiç olmadığımız kadar ihtiyaç duyuyoruz. Ne buyuruyordu Hz. Peygamber : “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun.”

Hani ne idi onun ülkeye gösterdiği hedef: Muâsır medeniyet seviyesi. Günümüz Türkçesi ile çağdaş uygarlık seviyesi. Avrupa Birliğine kabul etmeseler de, Avrupa ve Amerika’daki cinsel suçlara hayli yaklaştı bu ülke. Tâciz ve tecavüzde, kadına karşı şiddet uygulamada Batı standartlarını yakaladı sayılır. İşte, çağdaş uygarlık hedefine ulaşıldı. Bir başlık da bu konuda açılmış olsaydı, Avrupa Kirliliğine hemen alırlardı.

Meydanlara “Allahu Ekber” nidaları ile çıkan halk bu yine meydanlara davet edildi. Ancak bu sefer darbeyi engelleyen İslamî ruh, demokrasi ve vatancılık ile örtülmeye çalışıldı. “Hâkimiyet milletindir” yazılarının önünde “Demokrasi nöbetleri”, “Demokrasi şölenleri-eğlenceleri” düzenlendi. Demokrasi şehitleri ilan edildi, demokrasi için sabah namazına davetler yapıldı. Canını, malını Allah için tehlikeye atan Müslümanların bulunduğu meydanlarda Kur’an okundu ancak anlatılan demokrasi, cumhuriyet ve milli ruhtu. Vatan o kadar öne çıkarıldı ki milli ruh, ümmet ruhunu unutturdu. Hiç kimse düşünmesin diye her şey düşünüldü, puslu havayı seven kurt kuzuyu boğazladı.

Yaşam yolculuğunda her birimiz makinistiz. Ne denli basit ya da bireysel görünse de aldığımız pek çok karar trendeki tüm yolcuları ilgilendiriyor. Yanlış kararlarımızın bedelini yaşamını doğrulara adamış insanların ödediğini, aldığımız yanlış kararlarla toplumun geleceğini de tehlikeye atıyor olabileceğimizi unutmayalım.

Günlerdir sınırda bekletilen mülteciler dikenli telleri aşarak ülkeye girdi. Mültecilerin girişini engellemek isteyen Makedon polisi mültecilere sert müdahalede bulundu.

İngiltere'de çıkan yeni bir yasaya göre, küçük bir şüphe üzerine bile artık Müslümanlar takip edilebilecek, terör soruşturması geçirebilecek. "Terör faaliyeti"nden şüphelenilen İngiliz vatandaşları ise ülkeye sokulmayabilecek

İslam’ın araçsallaştırıldığı, “İslami rant” üzerinden pasta ve paylaşım kavgalarının yaşandığı, güç, iktidar, mevki, makam uğruna her türden İslami ve insani ilke ve değerlerin bizzat Müslümanların bir kısmı tarafından alaşağı edildiği, “Allah rızası” adı altında büyük emek, zaman ve zihin sömürülerinin yapıldığı, devletin bütünlüğü ya da toplumsal birlik tehlikeye düşecek travması adı altında kişi kültüne yol açan otoriterleşmenin savunulduğu ve devletin kutsallaştırıldığı bir siyasi iklim yaratan “beyaz Müslümanlık”, ikiyüzlü özel alan kamusal alan ayırımı yaratan Protestan etik çerçevesinde her geçen gün Müslümanların ahlaksızlaşmasına “hizmet” etmektedir ve duvara toslaması “an” meselesidir.

ABD'nin temmuz ayından bu yana askıya aldığı askeri yardımları serbest bıraktığı ve apaçi helikopterlerin de ülkeye gönderileceği bildiriliyor.

Türkiye toplumunda evlilik sayısı giderek azalırken, boşanma sayısı ise artıyor. Bu durum, Türklerin evliliğe bakışının değiştiğini ortaya koyarken Türklerin en belirgin özelliği olan aile yapısını da tehlikeye atıyor.

Suudi Arabistan bu yıl hiçbir ülkeye ek kontenjan vermeyeceğini açıkladı.
Makaleler
Hava Durumu