"lkesi" Arama Sonuçları
Kur'an Nesli Tv'de "Depremde Ümmet Dayanışması" programı
Kur'an Nesli Tv youtube kanalında, Osman Yıldız'ın hazırlayıp sunduğu "Gündem Özel" programında bu akşam inşallah beş ayrı İslam ülkesinden katılımcılarla "Depremde Ümmet Dayanışması" gündem edilecek.
Kur'an Nesli Tv youtube kanalında, Osman Yıldız'ın hazırlayıp sunduğu "Gündem Özel" programında bu akşam inşallah beş ayrı İslam ülkesinden katılımcılarla "Depremde Ümmet Dayanışması" gündem edilecek.
İtiraz
Her şeyi kabul etmek, yine her şeye huyurun efendim, doğru söylüyorsunuz ve haklısınız efendim demek, kaliteli, nitelikli, keyfiyet sahibi, karakterli ve şahsiyetli insanların değil, daha ziyade karaktersiz, şahsiyetsiz, ilkesiz menfaat düşkünü, haysiyet yoksunu ve de onursuz, münafık tipli, bukalemun insanların vasıflarıdır...
Her şeyi kabul etmek, yine her şeye huyurun efendim, doğru söylüyorsunuz ve haklısınız efendim demek, kaliteli, nitelikli, keyfiyet sahibi, karakterli ve şahsiyetli insanların değil, daha ziyade karaktersiz, şahsiyetsiz, ilkesiz menfaat düşkünü, haysiyet yoksunu ve de onursuz, münafık tipli, bukalemun insanların vasıflarıdır...
Müslüman dediğin böyle mi olur?
Oysa hayır, Müslüman dediğin öyle olmaz. Bir Müslüman, kapitalizmin kitle uyuşturma, sevk ve idare aracı durumundaki, aynı zamanda aleni bir kumar endüstrisi olan futbolizm organizasyonu içinde yer almaz. Rabbimizin nüzul sürecindeki ilk emirlerinden olan "Ruczdan hicret" (Bkz: Müddessir, 5. ayet) ilkesi gereği, bu tür ortam ve organizasyonlardan uzak durur, hevasını ilah edinmiş insanların arasında mahcup şekilde poz verme zilletine düşmez.
Oysa hayır, Müslüman dediğin öyle olmaz. Bir Müslüman, kapitalizmin kitle uyuşturma, sevk ve idare aracı durumundaki, aynı zamanda aleni bir kumar endüstrisi olan futbolizm organizasyonu içinde yer almaz. Rabbimizin nüzul sürecindeki ilk emirlerinden olan "Ruczdan hicret" (Bkz: Müddessir, 5. ayet) ilkesi gereği, bu tür ortam ve organizasyonlardan uzak durur, hevasını ilah edinmiş insanların arasında mahcup şekilde poz verme zilletine düşmez.
Domuz eti ithalatında büyük vergi indirimi
İthalat Rejimi Kararı'nda yapılan değişiklikle 12 "İslam ülkesinden" yapılacak 733 ürünün gümrük vergisi düşürüldü. En büyük vergi indirimi domuz etinde yapıldı.
İthalat Rejimi Kararı'nda yapılan değişiklikle 12 "İslam ülkesinden" yapılacak 733 ürünün gümrük vergisi düşürüldü. En büyük vergi indirimi domuz etinde yapıldı.
‘Arap Baharı’ ayaklanmaları 11 yıl önce başlamıştı
Tunus’ta 11 yıl önce “ekmek, onur ve özgürlük” sloganıyla başlayan, pek çok Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesini içine alan ve “Arap Baharı” olarak adlandırılan süreç, darbe, karşı devrim, iç savaş ve dış müdahalelerle sonuçlandı.
Tunus’ta 11 yıl önce “ekmek, onur ve özgürlük” sloganıyla başlayan, pek çok Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesini içine alan ve “Arap Baharı” olarak adlandırılan süreç, darbe, karşı devrim, iç savaş ve dış müdahalelerle sonuçlandı.
Alman başbakan ilk ziyareti Nato’ya yaptı, bağlılığını yineledi
Almanya’nın sosyal demokrat başbakanı Olaf Scholz, görevdeki 3’üncü gününde Brüksel’e düzenlediği ziyaret kapsamında Nato Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i ziyaret etti, ülkesinin Nato’ya bağlılığını yineledi.
Almanya’nın sosyal demokrat başbakanı Olaf Scholz, görevdeki 3’üncü gününde Brüksel’e düzenlediği ziyaret kapsamında Nato Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i ziyaret etti, ülkesinin Nato’ya bağlılığını yineledi.
Ürdün halkı, siyonist işgal rejimi ve BAE ile yapılan anlaşmaların feshini istedi
Ürdünlüler, hükümetin siyonist işgal rejimi ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzaladığı enerji karşılığında su verilmesini kapsayan “niyet beyanını” ve ‘normalleşme’ anlaşmalarını protesto için gösteri düzenledi. Ürdün, küresel su endeksine göre dünyanın su konusunda en fakir ikinci ülkesi.
Ürdünlüler, hükümetin siyonist işgal rejimi ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzaladığı enerji karşılığında su verilmesini kapsayan “niyet beyanını” ve ‘normalleşme’ anlaşmalarını protesto için gösteri düzenledi. Ürdün, küresel su endeksine göre dünyanın su konusunda en fakir ikinci ülkesi.
Kapitalist-modernist tuğyana teolojik hizmette son zırva: "Başörtüsüz tesettür"
Kapitalist yığma ve yağma çarkının kurulumunun yapılıp işler hale getirilmesinde, Rabbimizin bildirdiği faizin haramlığı ilkesinin ortadan kaldırılması ne kadar gerekli bir adım olarak görülmüşse, mahremiyeti koruyan ve kadının, dişiliği üzerinden bir enstrüman haline getirilmesine engel teşkil eden tesettürün yok edilmesi de aynı şekilde gerekli görülmüştür.
Kapitalist yığma ve yağma çarkının kurulumunun yapılıp işler hale getirilmesinde, Rabbimizin bildirdiği faizin haramlığı ilkesinin ortadan kaldırılması ne kadar gerekli bir adım olarak görülmüşse, mahremiyeti koruyan ve kadının, dişiliği üzerinden bir enstrüman haline getirilmesine engel teşkil eden tesettürün yok edilmesi de aynı şekilde gerekli görülmüştür.
Başka bir etnik zulüm şahidi olarak "Endülüs’ün Kız Kardeşi"
Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
Enverland!
Almanlar ise Türkiye’ye giden trenlerin üzerine bile “ENVERLAND’a (Enver’in Ülkesi’ne) gider” yazmışlardır. “Devlet-i Ebed Müddet’ten Enverland’a!” Kibir ve ihtiras demiştik ya! Paşa’nın şu ifadelerine bakınız: “Beni Napolyon’a benzetmişlerdi, kabul etmem, çünkü ben ikinci adam olamam.”
Almanlar ise Türkiye’ye giden trenlerin üzerine bile “ENVERLAND’a (Enver’in Ülkesi’ne) gider” yazmışlardır. “Devlet-i Ebed Müddet’ten Enverland’a!” Kibir ve ihtiras demiştik ya! Paşa’nın şu ifadelerine bakınız: “Beni Napolyon’a benzetmişlerdi, kabul etmem, çünkü ben ikinci adam olamam.”
Kur’an ve sünnete dayalı sahih İslam anlayışını, her şartta taviz vermeden sürdürmek imanî sorumluluktur
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik “maslahat” hesapları ve “çıkar” amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün “müslümanım” diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik “maslahat” hesapları ve “çıkar” amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün “müslümanım” diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Şahin Özdaş- İlkav Cuma Hutbesi: Adalet (HABER-VİDEO)
Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.
Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.
Su(ud)ikast'lar ülkesi
Haremeyn’in Allah(cc) ve ümmet nezdindeki statüsü, ayrıcalık ve değeri, hak ettiği yere konulup oturtulmadığı için o mübarek mekanlara bağlı olarak gelişen olaylar, ilişkiler ve suudikastlar da gereği gibi yorumlanamıyor.Hal böyle olunca da o haramîler ümmetin mirası üzerinde hoyratça tepinmeye devam ediyorlar.
Haremeyn’in Allah(cc) ve ümmet nezdindeki statüsü, ayrıcalık ve değeri, hak ettiği yere konulup oturtulmadığı için o mübarek mekanlara bağlı olarak gelişen olaylar, ilişkiler ve suudikastlar da gereği gibi yorumlanamıyor.Hal böyle olunca da o haramîler ümmetin mirası üzerinde hoyratça tepinmeye devam ediyorlar.
İttegullah
Zaman geçip gitmeden, eyvah deyip pişman olmadan önce çocuklarımızın yetişmesini, bizzat ilkesiz ilkecilerden beklemek yerine kendimiz yetiştiriciler olup çocuklarımıza çevre olduğumuzda güzel bir ticaret yapmış oluruz.
Zaman geçip gitmeden, eyvah deyip pişman olmadan önce çocuklarımızın yetişmesini, bizzat ilkesiz ilkecilerden beklemek yerine kendimiz yetiştiriciler olup çocuklarımıza çevre olduğumuzda güzel bir ticaret yapmış oluruz.
Kalkan: Emri bil maruf ve nehyi anil münker can simidine sarılmalıyız
Ahmed Kalkan’la, Kur’an’da Rabbimizin Müslümanlara yüklediği temel bir yükümlülük olmakla birlikte, tarihsel süreçte unutulmaya terk edilen, öyle ki “İslam’ın şartları” arasında bile kedisine yer bulamayan emri bil maruf ve nehyi anil münker ilkesi üzerine konuştuk. Kalkan “Gayrı İslâmî düzene ve câhiliye kültürüne entegre olmayan Müslümanlar bile, çoğunluk itibarıyla emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker adlı can simidine sarılmadılar. Böylece zilleti ve mağlûbiyeti kabullenmiş oldular. Başta İslâm âlimleri, cemaat ve kanaat önderleri, yazarlar ve hatipler olmak üzere, Mü’min olan herkes, bildiği ve gücü yettiği oranda bu görevi yapması gerektiği halde, ciddi anlamda bunun yerine getirildiği iddia edilemez. Bu görev, şer odaklarının şerre davet ettikleri kadar bile yapılmıyor” tesbitinde bulunuyor.
Ahmed Kalkan’la, Kur’an’da Rabbimizin Müslümanlara yüklediği temel bir yükümlülük olmakla birlikte, tarihsel süreçte unutulmaya terk edilen, öyle ki “İslam’ın şartları” arasında bile kedisine yer bulamayan emri bil maruf ve nehyi anil münker ilkesi üzerine konuştuk. Kalkan “Gayrı İslâmî düzene ve câhiliye kültürüne entegre olmayan Müslümanlar bile, çoğunluk itibarıyla emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker adlı can simidine sarılmadılar. Böylece zilleti ve mağlûbiyeti kabullenmiş oldular. Başta İslâm âlimleri, cemaat ve kanaat önderleri, yazarlar ve hatipler olmak üzere, Mü’min olan herkes, bildiği ve gücü yettiği oranda bu görevi yapması gerektiği halde, ciddi anlamda bunun yerine getirildiği iddia edilemez. Bu görev, şer odaklarının şerre davet ettikleri kadar bile yapılmıyor” tesbitinde bulunuyor.
Bize ne oldu...
Neticede Geldiğimiz 2018 yılı içinde “Burası Türkiye, cinnet geçirenlerin, kendi çocuğunu öldürenlerin, kardeşine tecavüz edenlerin, yeğenlerine tecavüz edenlerin, çocukların taciz edildiği ve her türlü ahlaksızlığı kolayca yapanların ülkesi... Anne-baba bir olup kendi çocuğunu öldürüyor. “ cümlesinin kurulmasına maalesef neden oluyordu.
Neticede Geldiğimiz 2018 yılı içinde “Burası Türkiye, cinnet geçirenlerin, kendi çocuğunu öldürenlerin, kardeşine tecavüz edenlerin, yeğenlerine tecavüz edenlerin, çocukların taciz edildiği ve her türlü ahlaksızlığı kolayca yapanların ülkesi... Anne-baba bir olup kendi çocuğunu öldürüyor. “ cümlesinin kurulmasına maalesef neden oluyordu.
ABD Savunma Bakanı Mattis: "Türkiye, NATO için bir ön cephe ülkesidir"
ABD Savunma Bakanı Mattis, "Türkiye, NATO için bir ön cephe ülkesidir" dedi.
ABD Savunma Bakanı Mattis, "Türkiye, NATO için bir ön cephe ülkesidir" dedi.
Oruçla savaş
1956’da Tunus’un Fransızlardan bağımsızlığını kazanması sürecine öncülük eden Habib Burgiba, sonrasında ülkenin ilk devlet başkanı seçilmişti. Tunus’taki bir Fransız lisesinde okuduktan sonra Paris’te hukuk tahsili yapan Burgiba, ülkesine dönüşte jakoben laikliğin yılmaz savunucularından biri haline gelmişti. Bağımsızlığın ilânının ardından, Tunus’u “seküler bir devlet”e kavuşturmak için kolları sıvayan Burgiba’nın hedef seçtiği ilk İslâmi sembollerden biri ramazan orucu oldu.
1956’da Tunus’un Fransızlardan bağımsızlığını kazanması sürecine öncülük eden Habib Burgiba, sonrasında ülkenin ilk devlet başkanı seçilmişti. Tunus’taki bir Fransız lisesinde okuduktan sonra Paris’te hukuk tahsili yapan Burgiba, ülkesine dönüşte jakoben laikliğin yılmaz savunucularından biri haline gelmişti. Bağımsızlığın ilânının ardından, Tunus’u “seküler bir devlet”e kavuşturmak için kolları sıvayan Burgiba’nın hedef seçtiği ilk İslâmi sembollerden biri ramazan orucu oldu.
ABD emperyalizminin Kudüs kararına tepkiler çığ gibi
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü siyonist işgal rejiminin başkenti ilan etme kararı birçok İslam ülkesinde protesto edildi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü siyonist işgal rejiminin başkenti ilan etme kararı birçok İslam ülkesinde protesto edildi.
İslam’da Vatan Anlayışı – I
İnsanın üzerinde doğup büyüdüğü, yaşadığı, gerektiğinde ana kucağı gibi sığındığı bir vatanının/ülkesinin olması önemlidir. Belki de bunu en iyi anlayabilecekler bugün gerek Türkiye’de ve gerekse değişik ülkelerde yaşamak zorunda bırakılan Suriyeli mültecilerdir. Batılı devletler tarafından itilip kakılmaları, çelme takılarak yerlerde süründürülmeleri, aç ve açıkta bırakılmaları, daha da önemlisi onurlarının kırılması, özellikle de mülteci çocuklarda gelecekte derin travmalara neden olacaktır.
İnsanın üzerinde doğup büyüdüğü, yaşadığı, gerektiğinde ana kucağı gibi sığındığı bir vatanının/ülkesinin olması önemlidir. Belki de bunu en iyi anlayabilecekler bugün gerek Türkiye’de ve gerekse değişik ülkelerde yaşamak zorunda bırakılan Suriyeli mültecilerdir. Batılı devletler tarafından itilip kakılmaları, çelme takılarak yerlerde süründürülmeleri, aç ve açıkta bırakılmaları, daha da önemlisi onurlarının kırılması, özellikle de mülteci çocuklarda gelecekte derin travmalara neden olacaktır.
Makaleler
Hava Durumu