
"ngilizler" Arama Sonuçları

Filistinlilerin makus tarihi 14 Mayıs 1948'de, ondan da önce İngilizlerin Kasım 1917'de Balfour Deklarasyonunu yayınlaması ve Aralık 1917'de Filistin topraklarını ve Kudüs'ü işgal etmesi ile başlamıştı.

İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.

Radyo Denge'de, Gündem Özel programının konuğu, Şeyh Said'in kıyamının 95. yılında Ali Kaçar oldu.KAÇAR: Şeyh Said ne Kürtçü idi ne de İngilizlerle işbirliği yapan bir hain idi. Onun kıyamı Allah'ın şeriatı içindi. Bunu kendisini idam edenler söylüyor, bu belgelerle ispatlıdır.

1960’lardan itibaren Türkiye’de temel politikalar Amerikancı çizgiye kaydırılmış ve İngiliz hakimiyeti sona erdirilmiştir. Giderek yoğunlaştırılan Amerikancı politikalar, bilhassa İngilizlerin Türkiye’yi seçerek kullanageldiği İslâm’ı kazıma, yoketme anlayışını da terketmiş ve müslümanları yanına alma gereği duyarak dünya üzerinde uyguladığı politikalarla paralellik kurmuş ve bir genel konsensus sağlamayı hedeflemiştir.

Öncelikle şunu belirtelim ki, işgal kuvvetlerinin İstanbul'u terk edişi ile Lozan Antlaşması'nın imzalanması olayları arasında sandığımızdan da yakın bir bağ mevcuttur. Yani Lozan imzalanana kadar işgal devam etmişti, hatta sonrasında da 2,5 aya yakın bir süre daha işgalciler başkentimizden gitmemişlerdi.

İngiltere'de tarihi oylama sona erdi. İngilizler AB'den ayrılma kararı aldı.

Atatürk olmasaydı, İngilizler Kastamonu'ya aniden çıkarma yapar. Churchill herkesi şapka giymeye zorlardı. Şapka giymeyi reddeden vatandaşları için seyyar mahkemeler kurar, seri idamlar yaptırırdı. Hatta şapka kanuna karşı çıkıyor diye iki önemli şehri Rize'yi ve Trabzon'u denizden bombalatırdı....

D. Mehmet Doğan: Cumhuriyet’e gidiş, İngilizlerin Millî Mücadele’nin başlangıcında gördüğü ve arzu ettiği bir sonuçtur. Bir adım daha giderek, İngilizlerin cumhuriyete gidişi yönlendirdiğini en azından kolaylaştırıcı şekilde davrandığını söyleyebiliriz.

İngiltere kraliyet varisi Cambridge Dükü William ile eşi Kate'in bebeği dünya gündeminin ilk sıralarında yer alırken, Suriye'deki 3 yıllık katliamda vahşice katledilen 4 bin 355 çocuk ise gündeme bile getirilmiyor.

"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet

İslam ve Müslümanlara yönelik karşıtlığı ile bilinen İngilizlerin BBC medya kurumu, geçen gün yayınladığı bir programda başörtüsü ve bu olgunun batılı toplumlarda kadınlar arasında hızla yayılmasını ele aldı.

Son günlerde Afganistan'da artan ABD ve İngiliz kayıpları Obama ve Brown'u zor durumda bıraktı. İngilizler, "Irak'ta bile bu kadar kayıp vermedik, burada neler oluyor" demeye başladı.

İngiltere Avam Kamerası üyelerinden ve Gazze Kuşatmasını Kırmak İçin Hayat Damarları kafilesi başkanı George Galloway, “Hepimiz Filistinliyiz. Amerikalılar, Siyonistler ve İngilizler onu başbakan olarak görmeyebilir ve tanımayabilirler. Fakat biz onu meşru bir başkan, meşru bir lider ve bir başbakan olarak görüyoruz. O dünyanın ortak lideridir. ‘Hepimiz Filistinliyiz’ sloganı altında, Heniyye bizim başkan adayımızdır.” dedi.

Yoğun İngiliz baskısına ve Osmanlı İmparatorluğu'nda görülen çözülmenin Hind yarımadasındaki etkilerine rağmen Azad'ın hayatı yılmayan bir mücadeleyle geçti. Dönemindeki Sir Seyyid Ahmed Han ve yandaşlarının gösterdiği İngiliz bağımlısı politikayı yoğun eleştirilere tabi tutan Azad, İngilizler'e karşı savaşta halkın direnişine öncülük etti. Azad'ın taviz vermeyen bu mücadeleci kimliği, döneminde Hindistan'da görülen İslami canlılıkta önemli paya sahipken, kendisinden sonraki nesillere de örneklik etti.

Anadolu'da İngiliz idaresinden o kadar da rahatsızlık duyulmaması gerektiğini söyledikten sonra Mustafa Kemal, bu topraklar üzerindeki İngiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğunu gazeteci aracılığıyla işgalci yetkililere şöyle iletecektir: "Eğer İngilizler Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa Britanya idaresinde bulunan tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir selahiyet dâhilinde hizmetlerimi arzedebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim..."
Makaleler
Hava Durumu