"pot" Arama Sonuçları
İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
İktibas Dergisi 549. sayısı ile okurları ile buluşurken, derginin kapağında Bangladeş’in devrik despot başbakanı Hasina Vecid ile Amerikan patentli yeni başbakanı/başdanışmanı Muhammed Yunus yer aldı.
İktibas Dergisi 549. sayısı ile okurları ile buluşurken, derginin kapağında Bangladeş’in devrik despot başbakanı Hasina Vecid ile Amerikan patentli yeni başbakanı/başdanışmanı Muhammed Yunus yer aldı.
“Hak İle Dalâlet Arasında Ara Form Yoktur”
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
İran’daki gösteriler nereye kadar gidebilir?
İran’da Mahsa Amini’nin ölümü ile başlayan ve rejim karşıtı gösterilere dönüşen eylemler nereye evrilecek? Uzmanlara göre İran gibi kilit bir ülkenin istikrarı bölgeyi ve Türkiye’yi de etkileme potansiyeline sahip. Bununla birlikte İran’ın bu tür protestolara alışkın olduğu, önemli bir petrol/gaz tedarikçisi olduğu ve Türkiye’nin Asya’ya açılan kapısı olduğu vurgusunda bulundular.
İran’da Mahsa Amini’nin ölümü ile başlayan ve rejim karşıtı gösterilere dönüşen eylemler nereye evrilecek? Uzmanlara göre İran gibi kilit bir ülkenin istikrarı bölgeyi ve Türkiye’yi de etkileme potansiyeline sahip. Bununla birlikte İran’ın bu tür protestolara alışkın olduğu, önemli bir petrol/gaz tedarikçisi olduğu ve Türkiye’nin Asya’ya açılan kapısı olduğu vurgusunda bulundular.
Yusuf el-Karadavi'nin vefatı ve kısa bir muhasebe
Ümmet bilincine sahip, ilmi düzeyi yüksek eserleriyle mutedil bir çizgide İslam'ı dünya insanlığının gündemine taşımaya gayret eden biriydi. Bununla birlikte, İslam coğrafyasındaki despot yönetimlere karşı net tavır alırken, Türkiye ve Katar benzeri muhafazakâr laik yönetimler konusunda net bir İslami tavra sahip değildi.
Ümmet bilincine sahip, ilmi düzeyi yüksek eserleriyle mutedil bir çizgide İslam'ı dünya insanlığının gündemine taşımaya gayret eden biriydi. Bununla birlikte, İslam coğrafyasındaki despot yönetimlere karşı net tavır alırken, Türkiye ve Katar benzeri muhafazakâr laik yönetimler konusunda net bir İslami tavra sahip değildi.
Eşcinsel despotizmi
Eşcinsel despotizmi bu. Hiçbir ideoloji bu kadar pervasız olmadı. Çünkü hiçbir ideoloji çocuklara kendini bu kadar rahat bir biçimde dayatmadı. Hiçbir ideoloji bu kadar “rafine bilim” yapmadı. Pedagoglar, tıpçılar ve psikiyatrları harekete geçirmediler. Aileleri yok saymadılar. Eşcinsel despotizmi ve eş cinsel ideolojisi geniş bir network ile çalışıyor. Bilim adamları, dernekler, yayın kuruluşları, sosyal medya ve ticari kuruluşlar bu network içinde yer alıyor.
Eşcinsel despotizmi bu. Hiçbir ideoloji bu kadar pervasız olmadı. Çünkü hiçbir ideoloji çocuklara kendini bu kadar rahat bir biçimde dayatmadı. Hiçbir ideoloji bu kadar “rafine bilim” yapmadı. Pedagoglar, tıpçılar ve psikiyatrları harekete geçirmediler. Aileleri yok saymadılar. Eşcinsel despotizmi ve eş cinsel ideolojisi geniş bir network ile çalışıyor. Bilim adamları, dernekler, yayın kuruluşları, sosyal medya ve ticari kuruluşlar bu network içinde yer alıyor.
''Şirk''in ayak sesleri
Kul ile Allah arasına serpiştirdikleri bu ilahları, kamuflaj malzemesi olarak kullanan “mele” takımı; kibir ve gururlarından, oyunbazlık ve hokkabazlıklarından, gariban halka karşı ahkam kesiliyorlardı! Bunlar, zalim krallara, despotlara, müstekbirlere karşı ise kırıtarak, sırıtarak, büklüm büklüm oluyor, envai şekil ve kılıklara bürünerek çok yüzlülüğün alasını sergiliyorlardı. Çünkü onların eteklerine yapışarak dünyalık mal, mevki, makam, şan ve şöhret devşirmekteydiler.
Kul ile Allah arasına serpiştirdikleri bu ilahları, kamuflaj malzemesi olarak kullanan “mele” takımı; kibir ve gururlarından, oyunbazlık ve hokkabazlıklarından, gariban halka karşı ahkam kesiliyorlardı! Bunlar, zalim krallara, despotlara, müstekbirlere karşı ise kırıtarak, sırıtarak, büklüm büklüm oluyor, envai şekil ve kılıklara bürünerek çok yüzlülüğün alasını sergiliyorlardı. Çünkü onların eteklerine yapışarak dünyalık mal, mevki, makam, şan ve şöhret devşirmekteydiler.
Modernleşme politikalarının nesnesi ve dolayısıyla mağduru olarak kadın
Her şeyden önce, ailenin sağlam kaldığı bir toplumda, modernleşmenin enstrümanı/nesnesi olacak kadın potansiyelinin temini mümkün olmayacaktır.
Her şeyden önce, ailenin sağlam kaldığı bir toplumda, modernleşmenin enstrümanı/nesnesi olacak kadın potansiyelinin temini mümkün olmayacaktır.
Ahmet Varol: BAE, bir mafya ülkedir
İslam coğrafyasında emperyalizm, siyonizm ve despotizm karşıtı tüm halk hareketlerine karşı darbeci cuntaların yanında yer alan ve müttefikleri Suud ve Mısır cuntasıyla birlikte çeşitli fitne hareketlerini örgütleyen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin bu yıkıcı rolünü değerlendiren Ahmet Varol, "BAE bir mafya ülkedir. Bu kadar çok ortalığı karıştırmak, Arap Baharı'nda gerçekleştirilen devrimlerin kazanımlarını geri almak amacıyla ortaya çıkarılan fitne hareketlerini organize etmek için daha çok paranın gücünü kullanmıştır. Paranın gücünü kullanarak karanlık işleri organize etmekte kullandığı mafya liderlerini etrafında topladı. Bunların en meşhurlarından biri Muhammed Dahlan'dır" değerlendirmesinde bulundu.
İslam coğrafyasında emperyalizm, siyonizm ve despotizm karşıtı tüm halk hareketlerine karşı darbeci cuntaların yanında yer alan ve müttefikleri Suud ve Mısır cuntasıyla birlikte çeşitli fitne hareketlerini örgütleyen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin bu yıkıcı rolünü değerlendiren Ahmet Varol, "BAE bir mafya ülkedir. Bu kadar çok ortalığı karıştırmak, Arap Baharı'nda gerçekleştirilen devrimlerin kazanımlarını geri almak amacıyla ortaya çıkarılan fitne hareketlerini organize etmek için daha çok paranın gücünü kullanmıştır. Paranın gücünü kullanarak karanlık işleri organize etmekte kullandığı mafya liderlerini etrafında topladı. Bunların en meşhurlarından biri Muhammed Dahlan'dır" değerlendirmesinde bulundu.
Ey iman edenler! Allah ve Rasul'üne hâinlik etmeyin
İslâm hayat binasını “lâ ilâhe illallah” kâidesi üzerine bina etmek için gelmiş bir nizamdır. Ve bunu tahakkuk ettirmek için insanları gerçek Rab’lerine kul edecektir. Toplumu Allah’ın hâkimiyetine ve şeriatına teslim edecektir. Bu nizam, Allah’ın ulûhiyetine ve saltanatına yönelik olarak haddini aşmış olan zalim diktatör ve despotları bu zulüm ve tecâvüzden alıkoyacak ve bütün insanlığa şamil hak ve adalet sigortasını kuracak, insanlar arasında değişmez ölçülere göre hakkâniyeti yerleştirecek, Allah’ın nizamına uygun olarak hilâfet mükellefiyetini omuzlayarak yeryüzünü imar edip geliştirecek bir nizamdır.
İslâm hayat binasını “lâ ilâhe illallah” kâidesi üzerine bina etmek için gelmiş bir nizamdır. Ve bunu tahakkuk ettirmek için insanları gerçek Rab’lerine kul edecektir. Toplumu Allah’ın hâkimiyetine ve şeriatına teslim edecektir. Bu nizam, Allah’ın ulûhiyetine ve saltanatına yönelik olarak haddini aşmış olan zalim diktatör ve despotları bu zulüm ve tecâvüzden alıkoyacak ve bütün insanlığa şamil hak ve adalet sigortasını kuracak, insanlar arasında değişmez ölçülere göre hakkâniyeti yerleştirecek, Allah’ın nizamına uygun olarak hilâfet mükellefiyetini omuzlayarak yeryüzünü imar edip geliştirecek bir nizamdır.
Dâvet, sadece âlimlerin hakkı ve görevi midir?
Âlimlere çok iş düşmektedir. Âlimler, ümmet içinde var olan her türlü potansiyeli İslâmî harekete dönüştürme sorumluluğunu üstüne almalıdır. Topluma tevhidi ulaştırarak, her çeşit şirk ve küfre karşı halkı bilinçlendirmelidir. İnsanlara haram-helâl bilinci vererek, onların Allah’a karşı, kendisine ve topluma karşı görevlerini yerine getirmelerini sağlamaya çalışmalıdır. Bu kadar hayatî görevlere hâiz olan ulemâ kadrosunun, dar, cüz’î ve kısıtlı tebliğ ya da eğitim faaliyetleriyle kendilerini sınırlandırması, cidden şaşılacak bir durumdur.
Âlimlere çok iş düşmektedir. Âlimler, ümmet içinde var olan her türlü potansiyeli İslâmî harekete dönüştürme sorumluluğunu üstüne almalıdır. Topluma tevhidi ulaştırarak, her çeşit şirk ve küfre karşı halkı bilinçlendirmelidir. İnsanlara haram-helâl bilinci vererek, onların Allah’a karşı, kendisine ve topluma karşı görevlerini yerine getirmelerini sağlamaya çalışmalıdır. Bu kadar hayatî görevlere hâiz olan ulemâ kadrosunun, dar, cüz’î ve kısıtlı tebliğ ya da eğitim faaliyetleriyle kendilerini sınırlandırması, cidden şaşılacak bir durumdur.
İktibas’ın yeni sayısı, “Küreselleşmenin Sonu mu?” manşeti ile çıktı
İktibas'ın Eylül sayısında, Batı dünyasının yaşadığı açmazlara karşılık Müslüman dünyanın sahip olduğu potansiyel değerlendirilirken, gidişatın neler getirebileceği üzerine de dikkat çeken tespitler yapılıyor.
İktibas'ın Eylül sayısında, Batı dünyasının yaşadığı açmazlara karşılık Müslüman dünyanın sahip olduğu potansiyel değerlendirilirken, gidişatın neler getirebileceği üzerine de dikkat çeken tespitler yapılıyor.
Muhafazakâr cenahta yükselen trend: Laiklikten laiklik beğenmek
Görüldüğü üzere siyaset sahnesindeki muhafazakâr kesimlerde, baskıcı despot-jakoben laikliğe karşı, görece özgürlükçü Anglo-Sakson laikliğe sığınma trendi, maalesef yükselen bir trend olarak karşımıza çıkmaktadır.
Görüldüğü üzere siyaset sahnesindeki muhafazakâr kesimlerde, baskıcı despot-jakoben laikliğe karşı, görece özgürlükçü Anglo-Sakson laikliğe sığınma trendi, maalesef yükselen bir trend olarak karşımıza çıkmaktadır.
Atalet - Çökkünlük
İnsan birden atalete düşmez. Bunun nedenleri çok katmanlıdır. Zaman içerisinde birçok faktörün ard arda sıralanmasıyla bir ümitsizlik kütlesi ve çökkünlük hali oluşur bu da kişide hareketsizliğe/atalete yol açar. Çünkü ümitsizlik halinde kişi harekete geçmenin anlamını göremez. Bu anlam kaybı ümitsizlik döngüsünden çıkmamızı engeller, bu da (aslında her zaman potansiyel olarak var olan ve olacak olan) gücümüzü toparlayıp hamle yapmamızı engeller. Gücün harekete geçirilmesi ise düşüncelerimizle bağlantılı bir husustur. Bu nedenle 'pozitif düşünme'nin ataleti yenmede önemli bir rolü vardır.
İnsan birden atalete düşmez. Bunun nedenleri çok katmanlıdır. Zaman içerisinde birçok faktörün ard arda sıralanmasıyla bir ümitsizlik kütlesi ve çökkünlük hali oluşur bu da kişide hareketsizliğe/atalete yol açar. Çünkü ümitsizlik halinde kişi harekete geçmenin anlamını göremez. Bu anlam kaybı ümitsizlik döngüsünden çıkmamızı engeller, bu da (aslında her zaman potansiyel olarak var olan ve olacak olan) gücümüzü toparlayıp hamle yapmamızı engeller. Gücün harekete geçirilmesi ise düşüncelerimizle bağlantılı bir husustur. Bu nedenle 'pozitif düşünme'nin ataleti yenmede önemli bir rolü vardır.
Birey olmaklığı ümmet potasında eritme yurdu!
Yüce Rabbimize sonsuzlarca kere hamd-ü senalar olsun ki bir Umre daha yapabilmemizi nasip eyledi. 28 Nisan – 13 Mayıs 2017 tarihleri arasında 15 günlük bir Umre ziyaretimiz oldu Rabbimizin lütf-u inayetiyle.
Yüce Rabbimize sonsuzlarca kere hamd-ü senalar olsun ki bir Umre daha yapabilmemizi nasip eyledi. 28 Nisan – 13 Mayıs 2017 tarihleri arasında 15 günlük bir Umre ziyaretimiz oldu Rabbimizin lütf-u inayetiyle.
Gazze üzerinden işgal rejimini meşrulaştırmak!
İsrail'in normalleşme karşılığında elinde tuttuğu en büyük kozun Hamas konusu olacağı kesin. Hatta Gazze'ye kısmi ablukanın kaldırılması bile ikinci planda kalabilecek. Muhtemelen İsrail Hamas'ın terörist olarak tanımlanması konusunda pazarlık yapacaktır. Bu durumda Gazze'ye kısmi ablukayı kaldırmış olsa bile siyasi olarak kaybedilmiş bir anlaşma olacaktır. Zira Gazze'yi abluka altına alan işgal aynı zamanda Gazzelilerin siyasi iradesini de ipotek altına almak istemektedir.
İsrail'in normalleşme karşılığında elinde tuttuğu en büyük kozun Hamas konusu olacağı kesin. Hatta Gazze'ye kısmi ablukanın kaldırılması bile ikinci planda kalabilecek. Muhtemelen İsrail Hamas'ın terörist olarak tanımlanması konusunda pazarlık yapacaktır. Bu durumda Gazze'ye kısmi ablukayı kaldırmış olsa bile siyasi olarak kaybedilmiş bir anlaşma olacaktır. Zira Gazze'yi abluka altına alan işgal aynı zamanda Gazzelilerin siyasi iradesini de ipotek altına almak istemektedir.
Uçakta helal gıda isteyenler fişlenecek
AB ülkeleri terörle mücadele için yeni sert kararlar alındı, buna göre potansiyel 'cihadist'ler' sınırda gözaltına alınabilecek, uçaklarda helal gıda isteyen yolcular fişlenecek
AB ülkeleri terörle mücadele için yeni sert kararlar alındı, buna göre potansiyel 'cihadist'ler' sınırda gözaltına alınabilecek, uçaklarda helal gıda isteyen yolcular fişlenecek
''Söylemin esiri olmadan''
Bu süreçte bölgedeki söylem gücü, potansiyel gücü ile birleşince Türkiye'nin fazlasıyla dikkat çekmesi kaçınılmazdı. Bu durumda asıl sorun Türkiye'nin söylem gücü ile reel gücü arasındaki büyük çelişkide yatıyor. Söylem gücü ile reel gücü arasındaki çelişkiye rağmen potansiyel gücün ima ettiği tehlike, Türkiye'yi hak ettiğinden daha büyük bir tepkiye, hatta cezalandırmaya muhatap kılması kaçınılmazdı.
Bu süreçte bölgedeki söylem gücü, potansiyel gücü ile birleşince Türkiye'nin fazlasıyla dikkat çekmesi kaçınılmazdı. Bu durumda asıl sorun Türkiye'nin söylem gücü ile reel gücü arasındaki büyük çelişkide yatıyor. Söylem gücü ile reel gücü arasındaki çelişkiye rağmen potansiyel gücün ima ettiği tehlike, Türkiye'yi hak ettiğinden daha büyük bir tepkiye, hatta cezalandırmaya muhatap kılması kaçınılmazdı.
"Allah'ın yardımı hak edilmeden zafere ulaşılmaz"
Radyo Denge, İLKAV Başkanı Mehmet Pamak'la, Siyonist terör devletinin Gazze'ye yönelik alçakça saldırısı ve gerçekleştirdiği vahşi katliam vesilesiyle, hem bu konu hem de tüm İslam coğrafyasında yaşanan işgal, despotizm, zulüm ve katliamlar ile aynı anda yaşanan değişim ve dönüşüm süreçleri üzerine Ramazan ayı sonunda bir söyleşi gerçekleştirdi. Pamak, Ankara'da yayın yapan Radyo Denge'de (92.1) gerçekleşen ve yaklaşık iki saat süren canlı yayında Osman Yıldız'ın tüm bu konularla ilgili sorularını cevapladı. Daha sonraki süreçte de konuyla bağlantılı olarak sorulabilecek bütün soruları sormaya çalıştığımız için kapsamı genişleyen bu söyleşinin son gelişmelerle güncelleştirilip geliştirilmiş tam metnini iki bölüm halinde ilgi ve istifadenize sunuyoruz.
Radyo Denge, İLKAV Başkanı Mehmet Pamak'la, Siyonist terör devletinin Gazze'ye yönelik alçakça saldırısı ve gerçekleştirdiği vahşi katliam vesilesiyle, hem bu konu hem de tüm İslam coğrafyasında yaşanan işgal, despotizm, zulüm ve katliamlar ile aynı anda yaşanan değişim ve dönüşüm süreçleri üzerine Ramazan ayı sonunda bir söyleşi gerçekleştirdi. Pamak, Ankara'da yayın yapan Radyo Denge'de (92.1) gerçekleşen ve yaklaşık iki saat süren canlı yayında Osman Yıldız'ın tüm bu konularla ilgili sorularını cevapladı. Daha sonraki süreçte de konuyla bağlantılı olarak sorulabilecek bütün soruları sormaya çalıştığımız için kapsamı genişleyen bu söyleşinin son gelişmelerle güncelleştirilip geliştirilmiş tam metnini iki bölüm halinde ilgi ve istifadenize sunuyoruz.
Despot Suud'dan beş kişiye idam cezası
Suudi Arabistan’da bombalı saldırı düzenlemekle suçlanan 5 kişi idam cezasına çarptırıldı. Aynı davada 37 kişiye 3 yıldan 35 yıla kadar değişen hapis cezaları verildi.
Suudi Arabistan’da bombalı saldırı düzenlemekle suçlanan 5 kişi idam cezasına çarptırıldı. Aynı davada 37 kişiye 3 yıldan 35 yıla kadar değişen hapis cezaları verildi.
Suriye'ye müdahale konusundaki tutumumuz ne olmalı?
Bizlerin, her halükarda İslam coğrafyasına yönelik muhtemel bir emperyalist müdahaleye karşı tutumumuz bellidir. Küresel küfür güçlerinin İslam beldelerini çiğnemelerine asla razı olamayız. Bununla birlikte, emperyalist müdahaleye karşı çıkarken, Suriye'de olduğu gibi Müslüman bir halka musallat olmuş despot ve katil bir rejimi arkalama gibi bir konuma düşmememiz de önem arz etmektedir.
Bizlerin, her halükarda İslam coğrafyasına yönelik muhtemel bir emperyalist müdahaleye karşı tutumumuz bellidir. Küresel küfür güçlerinin İslam beldelerini çiğnemelerine asla razı olamayız. Bununla birlikte, emperyalist müdahaleye karşı çıkarken, Suriye'de olduğu gibi Müslüman bir halka musallat olmuş despot ve katil bir rejimi arkalama gibi bir konuma düşmememiz de önem arz etmektedir.
Makaleler
Hava Durumu