
"tarz" Arama Sonuçları

"İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…"

Döğer: En baştan Allah’ı ve O’nun hayat nizamı olarak vazettiği dini yok sayan bir hayat tarzına karşı çıkmak, Müslümanlardan bir Müslüman olarak benim imana tekabül eden itirazımdır. Bu sebepten modern tasavvura, onun dayattığı yaşam tarzına, davranış kalıplarına itiraz ediyorum.

Yaratmanın ve emretmenin elinde olduğu Rabbimizin farzına uymak yerine, çağın dayattığı tarzların peşisıra koşuşturmanız, Rabbinizin emirlerine tâbi olarak anlamlı bir hayatın öznesi olmak varken, modernizmin iğvasına kapılarak tüketilen, tüketen ve tükenen bir hayat anlayışının nesnesi olmanız, siz farkında olmasanız bile biz mü’minleri fazlasıyla üzmektedir.

Tahir’ul Mevlevi’nin, Nehir yayınlarından 1991 yılında çıkan ‘Matbuat Alemindeki Hayatım ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları’ adlı kitap (456 s.), hem resmi tarihin dışında yakın tarihle ilgili bazı olayların ilk ağızdan aktarılmış olması, hem de hatırat tarzı itibari ile kayda değer bir nitelik taşıyor.

Şehadetinin 56. yıldönümü vesilesiyle Seyyid Kutub'u rahmetle anarken, son yıllarda cahiliye düzenlerine entegrasyon süreçlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dillendirilmeye başlanan "Seyyid Kutub'u aşmalıyız" tarzı söylemlerin konu edildiği bir makaleyi dikkatlerinize sunmakta fayda görüyoruz.

Aslında fakirlerin ihtiyaçlı olmasından ziyade, zenginlerin "açlığı" söz konusu. Doymuyorlar, bu gidişle hiç doymayacaklar. Kibirlilik, doyamama, bencillik cimrilik yaşam tarzlarıdır. Bizden ya köle, ya da ölü olmamızı istiyorlar. Soluduğumuz hava onların elinde olsaydı ücrete tabi tutarlardı.

Kur’ân’ı Kerîm bizi eğitiyor ve bize insanlığımızı öğretiyor. Ahlâkın îmanla, tevhidle olan ilişkisi hayatın her alanında açık ve net olarak görülür. Kur’ân âyetleri, bir iç olgunlaşma imkânı sağladığı gibi hitap ettiği insana topyekûn yaşam tarzı telkininde bulunur. Kişi ahlâkının hayatla ilişki düzeyi, Kur’ân’la ilişkisi kadardır. Kur'ân ahlâkı, ahlâk da hayatı inşâ eder.

Klasik İslami ilimler arasında sayılan fıkhın, modern dönemde İslam hukukuna ‘dönüştüğünü’ belirten Prof. Dr. İhsan Toker bunun yapıştırma bir tabir olarak durduğunu, sanki fıkhın modern bir hukuk tarzına tabi olması gerekiyormuş gibi bir algı oluştuğunu söyledi.

‘Made by USA’ tarzı ekonomik tetikçiliğin sadece İran Devriminde sert kayaya tosladığı anlaşılmaktadır. Gerçi Latin Amerika ülkelerinde de işleri kolay olmamıştır fakat Ekvador başkanı Roldo’nun bir uçak kazasında öldürülmesi (24 Mayıs 1981), ondan iki ay sonra Panama başkanı Omar Torrijos’nun yine bir uçak kazasında yok edilmesi gibi çakal müdahaleleriyle, zorluk çıkartan başkanlar, ‘kolaylık çıkartanlar’la değiştirilmiştir.

Ercümend ve Mukaddes Özkan ikilisinin hayatları aile yapıları, çocukluk ve gençlik yılları itibariyle içimizden biridir. Yaşam tarzları, mücadeleleri, azim ve kararlılıkları itibariyle ise sıra dışı bir hayattır. Mukaddes Hanımın, hayatı emniyette, gözaltı odalarında, hapishane koğuşlarında geçen bir adamın hanımı olmaktan şikayetçi olduğu duyulmamış, “ben bu oyunda yokum” dememiştir. Bilakis bu hayatı eşiyle birlikte omuzlamış, eşinin en yakın destekçisi olmuştur.

Şehadetinin 55. yıldönümü vesilesiyle Seyyid Kutub'u rahmetle anarken, son yıllarda cahiliye düzenlerine entegrasyon süreçlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dillendirilmeye başlanan "Seyyid Kutub'u aşmalıyız" tarzı söylemlerin konu edildiği bir makaleyi dikkatlerinize sunmakta fayda görüyoruz.

Resmi ideolojik dayatmalarla uygulanan Mustafa Kemal’i tazim ve tapınma eylemlerinin son dönemde iktidar yetkilileri ve mensuplarınca artık gönüllü bir tarzda icra edilmeye başlanmasına istinaden, sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın 2016 yılında kaleme aldığı ''Hanım teyzeler Oruçbaba'ya, vekil ablalar Anıtkabir'e!'' adlı makalesini tekrardan istifadenize sunuyoruz.

Bu kıssa bizden; eski yaşam tarzımızı değiştirmemizi, hayatımızı İlahi Emirler ışığında yeniden düzenlememizi, ruhumuzu bu minvalde terbiye etmemizi, Peygambere gösterilmesi gereken ittibanın hem fikirsel hem sözel hem de davranışsal olarak gösterilmesi gerektiğini, Firavuni sistemlerle barışık olmaktan uzak durmayı, evvela fikirsel olarak uzaklaşmayı istemiyor mu?

Şehadetinin 54. yıldönümü vesilesiyle Seyyid Kutub'u rahmetle anarken, son yıllarda cahiliye düzenlerine entegrasyon süreçlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dillendirilmeye başlanan "Seyyid Kutub'u aşmalıyız" tarzı söylemlerin konu edildiği bir makaleyi dikkatlerinize sunmakta fayda görüyoruz.

Tüm ibadetlerimizi, bir üst bilinçten kaynaklanan ve birbirleriyle irtibatı kesilip kompartımanlara ayrılamayacak olan bir bütünlük içinde İslam davasının olmazsa olmazları nev’inden, kullun Mabuduna, ubudiyetin bir karşılığı olarak yönelişi tarzında, İslamî siyasetin doğal bileşenleri bilip bu bilinç içinde, samimiyetle ifa etmek zorunluluğumuz vardır.

Çökmeye başlayan bu ülkelerin o günkü yöneticilerinin ve toplumlarının zihniyetlerine, yaşam tarzına ve birbirleriyle olan ilişkilerine bakıldığında genellikle şu manzara ile karşılaşırsınız: Gösteriş, riyakarlık, gurur, kibir ve yalakalık...

Bir katille ya da uyuşturucu satıcısıyla düzenli olarak buluşup, ona umut olmaya çalışmak kolay mı? Muharrem Keskin, tam da bu tarz ağır ceza mahkumlarına hapishanede manevi rehberlik yapıyor. Keskin yaptığı işi, “suç” kavramını ve hapishanede yaşamı Perspektif’e anlattı

İnsanların bu karantina günlerini bir özeleştiri imkanına dönüştürmeleri ve nefislerini sorgulamaları gerektiğini söyleyebiliriz. Gündelik koşuşturmacanın, ekonomik kaygıların ve post-modern hayat tarzlarının müsaade etmediği sorgulamayı bugün yapabiliriz.

Demokrasi adına oynanan oyunlar ve kandırmacalar, köleliğin yapısını değil, ancak şeklini değiştirmiştir. Demokrasi, gerçekten uygulanıyorsa, kölelerin efendilerini özgür bir şekilde seçtiği; Türkiye’deki gibi uygulanıyor gözüken yerlerde ise, köleleştirilenlerin efendilerini seçtiğini zannettiği bir yönetim tarzından başka nedir ki?

Resmi ideolojik dayatmalarla uygulanan Mustafa Kemal’i tazim ve tapınma eylemlerinin son dönemde iktidar yetkilileri ve mensuplarınca artık gönüllü bir tarzda icra edilmeye başlanmasına istinaden sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın 2016 yılında kaleme aldığı ''Hanım teyzeler Oruçbaba'ya, vekil ablalar Anıtkabir'e!'' adlı makalesini tekrardan istifadenize sunuyoruz.
Makaleler
Hava Durumu