"vermeden" Arama Sonuçları
İstikamet krizine girmiş tevhidî uyanış süreci öncülerini hâllerini sorgulamaya çağrı
Bu sebeple, hiç ara vermeden bir yandan tevhidî davet, şahidlik ve eğitim çabalarımızı yeni hamleler yaparak bıkmadan, yılmadan ve yaşanan büyük olumsuzluklara rağmen asla umutsuzluğa düşmeden sürdürmek, diğer yandan da hiçbir sebeple asla terk edemeyeceğimiz emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker görevimizi yerine getirmek sorumluluğu altındayız.
Bu sebeple, hiç ara vermeden bir yandan tevhidî davet, şahidlik ve eğitim çabalarımızı yeni hamleler yaparak bıkmadan, yılmadan ve yaşanan büyük olumsuzluklara rağmen asla umutsuzluğa düşmeden sürdürmek, diğer yandan da hiçbir sebeple asla terk edemeyeceğimiz emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker görevimizi yerine getirmek sorumluluğu altındayız.
İşgalci İsrail’den gasp ve tahrike devam
İsrail, Filistin topraklarının bir kısmına el konulmasını öngören karar metnini yayımladı. Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: “Dünya, İsrail’in hiç hesap vermeden kanunları ihlal etmesine izin vermemelidir” dedi.
İsrail, Filistin topraklarının bir kısmına el konulmasını öngören karar metnini yayımladı. Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: “Dünya, İsrail’in hiç hesap vermeden kanunları ihlal etmesine izin vermemelidir” dedi.
Kur’an ve sünnete dayalı sahih İslam anlayışını, her şartta taviz vermeden sürdürmek imanî sorumluluktur
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik “maslahat” hesapları ve “çıkar” amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün “müslümanım” diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik “maslahat” hesapları ve “çıkar” amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün “müslümanım” diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Yeni Şafak yazarı, Türkiye'nin ismini zikretmeden "Yeni Türkiye" sistemini özetledi: Dindar laiklik
Taha Kılınç, Yeni Şafak'taki bugünkü yazısında eski Türkiye ve Tunus'taki jakoben laikliğe karşı Fas ve Mısır örneğini anlatırken, isim vermeden yeni Türkiye'deki sistemi de özetlemiş oldu. "İslâm dünyasındaki laiklik tecrübesi sadece yasakçı, jakoben laiklik biçiminde tezahür etmedi. Tunus ve Türkiye örneklerinin aksine Fas ve Mısır’da da laik rejimler oluşturuldu. Ama “dinle barışık” bir laiklikti bu. İslâm görünürde mevcuttu, hayatın her alanında çeşitli tezahürleriyle arz-ı endam ediyordu; fakat bazı kritik alanlara din kesinlikle sokulmuyordu. İşin garibi, halkın geneli de zamanla bu duruma rıza olur hale gelmişti. Dinin, sosyal hayatın her alanında ayan-beyan görünürken, girmeye müsaade alamadığı yerler şunlardı: Dış politika, ekonomi ve devlet yönetimi" tesbiti yapan Kılınç'ın yazısını sistemiz okurlarının dikkatine sunuyoruz:
Taha Kılınç, Yeni Şafak'taki bugünkü yazısında eski Türkiye ve Tunus'taki jakoben laikliğe karşı Fas ve Mısır örneğini anlatırken, isim vermeden yeni Türkiye'deki sistemi de özetlemiş oldu. "İslâm dünyasındaki laiklik tecrübesi sadece yasakçı, jakoben laiklik biçiminde tezahür etmedi. Tunus ve Türkiye örneklerinin aksine Fas ve Mısır’da da laik rejimler oluşturuldu. Ama “dinle barışık” bir laiklikti bu. İslâm görünürde mevcuttu, hayatın her alanında çeşitli tezahürleriyle arz-ı endam ediyordu; fakat bazı kritik alanlara din kesinlikle sokulmuyordu. İşin garibi, halkın geneli de zamanla bu duruma rıza olur hale gelmişti. Dinin, sosyal hayatın her alanında ayan-beyan görünürken, girmeye müsaade alamadığı yerler şunlardı: Dış politika, ekonomi ve devlet yönetimi" tesbiti yapan Kılınç'ın yazısını sistemiz okurlarının dikkatine sunuyoruz:
Herkes üstüne alınsın, bu alışkanlıklar bizim
Aylan bebeğe biraz ağladık sonra sığınmacıların grup grup Ege Denizi'nde ölmelerine alıştık. El açıp para isteyen sokaktaki dilenci, mülteci ve ihtiyaç sahibinin yanından para vermeden geçmeye alıştık. Suriye'de Rus bombardımanından kaçan çoluk çocuk, genç yaşlı binlerce Halepli Türkiye sınırına doğru kaçarken dünyanın seyirci kalmasına da alıştık.
Aylan bebeğe biraz ağladık sonra sığınmacıların grup grup Ege Denizi'nde ölmelerine alıştık. El açıp para isteyen sokaktaki dilenci, mülteci ve ihtiyaç sahibinin yanından para vermeden geçmeye alıştık. Suriye'de Rus bombardımanından kaçan çoluk çocuk, genç yaşlı binlerce Halepli Türkiye sınırına doğru kaçarken dünyanın seyirci kalmasına da alıştık.
Garibanların Patronu
“Onuncu ortağı buldum!" diyordu Atiyye. Arkadaşları heyecanla sordu: “Kim o?". Atiyye o vakur duruşundan hiç ödün vermeden gülümseyerek: “Allah" dedi. “Allah Azze ve Celle onuncu ortağımızdır. Biz O'na aynı oranda, %10'luk bir hisse vereceğiz. O da bu hisse karşılığında bizi koruyacak, kollayacak, ticaretimizi bereketlendirecek."
“Onuncu ortağı buldum!" diyordu Atiyye. Arkadaşları heyecanla sordu: “Kim o?". Atiyye o vakur duruşundan hiç ödün vermeden gülümseyerek: “Allah" dedi. “Allah Azze ve Celle onuncu ortağımızdır. Biz O'na aynı oranda, %10'luk bir hisse vereceğiz. O da bu hisse karşılığında bizi koruyacak, kollayacak, ticaretimizi bereketlendirecek."
Siyonist işgalci, katil pilotlarına sahip çıktı
İsrail işgal ordusu, 17 Temmuz 2014 günü Gazze sahilinde futbol oynayan 4 çocuğun ölümüyle ilgili davayı kimseye ceza vermeden kapattı. İşgal ordusu sözcüsü "Pilotlar hukuka uygun hareket etti" dedi.
İsrail işgal ordusu, 17 Temmuz 2014 günü Gazze sahilinde futbol oynayan 4 çocuğun ölümüyle ilgili davayı kimseye ceza vermeden kapattı. İşgal ordusu sözcüsü "Pilotlar hukuka uygun hareket etti" dedi.
İslam'ın aşılmaz özelliği
Bu dinin doğal özelliği apaçık meydandadır; karmaşaya imkan bırakmaz. Sarsılmaz bir niteliktedir; bulanıklık kabul etmez. Bu dini çarpıtmak isteyenler; yapısında varolan bu aşılmaz ve sağlam özelliğiyle karşılaşıyorlar. Onun bu özelliğini bozmada zorluk çekiyorlar. Bundan dolayı da durmadan ve ara vermeden çalışıyorlar, bu dinin aleyhinde. Onu, asıl yönünden saptırabilmek ve doğal özelliğini bozabilmek için her yönteme, her araç ve her tecrübeye başvuruyorlar.
Bu dinin doğal özelliği apaçık meydandadır; karmaşaya imkan bırakmaz. Sarsılmaz bir niteliktedir; bulanıklık kabul etmez. Bu dini çarpıtmak isteyenler; yapısında varolan bu aşılmaz ve sağlam özelliğiyle karşılaşıyorlar. Onun bu özelliğini bozmada zorluk çekiyorlar. Bundan dolayı da durmadan ve ara vermeden çalışıyorlar, bu dinin aleyhinde. Onu, asıl yönünden saptırabilmek ve doğal özelliğini bozabilmek için her yönteme, her araç ve her tecrübeye başvuruyorlar.
Deprem ve üşümeyen yürekler...
Çadırın kapısı çalınıyor. Evet bir bez parçasının kapısı ‘tak tak’ diye ses çıkarıyor. Kapıya yöneliyor bir diğeri. ‘Kim o?’ diye içerden bir ses yükseliyor. ‘Aç kız! Benim.’ diyor dışarıdaki. Elinin nazik kıvrımlarıyla indiriyor fermuarı ve içeri buyur ediyor dışardakini. Gülüşüyorlar. Size misafirliğe geldik diyor çamurlu ayakkabısını dışarda bırakıp, içeriye doğru uzanan kişi. Eskiden olsa, işletmeye çalıştığımız kendi düzenlerimizde, en az bir gün önce haber vermeden misafir kabul edebilir miydik? Ev temizlenecek, misafirlikler çıkartılacak, pastalar, börekler, çörekler yapılacak... Ama şimdi?
Çadırın kapısı çalınıyor. Evet bir bez parçasının kapısı ‘tak tak’ diye ses çıkarıyor. Kapıya yöneliyor bir diğeri. ‘Kim o?’ diye içerden bir ses yükseliyor. ‘Aç kız! Benim.’ diyor dışarıdaki. Elinin nazik kıvrımlarıyla indiriyor fermuarı ve içeri buyur ediyor dışardakini. Gülüşüyorlar. Size misafirliğe geldik diyor çamurlu ayakkabısını dışarda bırakıp, içeriye doğru uzanan kişi. Eskiden olsa, işletmeye çalıştığımız kendi düzenlerimizde, en az bir gün önce haber vermeden misafir kabul edebilir miydik? Ev temizlenecek, misafirlikler çıkartılacak, pastalar, börekler, çörekler yapılacak... Ama şimdi?
Cihan Aktaş, İran'ın Suriye tutumunu yorumladı
Suriye'de rejimin cinayetlerine karşı İran, devrimci mantığının birikimlerinden istifadeyle, mukavemet cephesine zarar vermeden etkili, Anadolu insanının yüreğine ulaşacak kadar açık bir tepki ortaya koyabilmeli...
Suriye'de rejimin cinayetlerine karşı İran, devrimci mantığının birikimlerinden istifadeyle, mukavemet cephesine zarar vermeden etkili, Anadolu insanının yüreğine ulaşacak kadar açık bir tepki ortaya koyabilmeli...
İslami hareketin akıncı beyi
O, Türkiye'de sahih bir akide'ye dayalı, siyasi bilinci yüksek bir İslami çalışmayı ilk başlatanlardan biriydi... 30 yılı aşkın bir süre doğrularından taviz vermeden, istikrarlı bir çizgi takip etti ve aynı yol üzerinde ömrünü tamamladı.
O, Türkiye'de sahih bir akide'ye dayalı, siyasi bilinci yüksek bir İslami çalışmayı ilk başlatanlardan biriydi... 30 yılı aşkın bir süre doğrularından taviz vermeden, istikrarlı bir çizgi takip etti ve aynı yol üzerinde ömrünü tamamladı.
Kullukta süreklilik
Akıp giden zaman içerisinde kulluk ve onun gereği olan ibadetlerin de kesintisiz ve noksansız devam etmesi gerekir. Mü’min, emanet olarak verilen hayatın, hiç ara vermeden tükendiğini unutmamalı ve kulluğun ebediyete uzanan çizgide sürekli devam etmesi gerektiğini aklından asla çıkarmamalıdır.
Akıp giden zaman içerisinde kulluk ve onun gereği olan ibadetlerin de kesintisiz ve noksansız devam etmesi gerekir. Mü’min, emanet olarak verilen hayatın, hiç ara vermeden tükendiğini unutmamalı ve kulluğun ebediyete uzanan çizgide sürekli devam etmesi gerektiğini aklından asla çıkarmamalıdır.
‘Öfke, iletişimi koparıyor’
"Tepki vermeden önce mutlaka sakinleşmeli, durumu sakin kafayla gözden geçirip, uygun tepkiyle karar vermeliyiz. Çünkü öfkeyle verdiğimiz tepkiler, dönüşü olmayan hatalara sebep olabilir"
"Tepki vermeden önce mutlaka sakinleşmeli, durumu sakin kafayla gözden geçirip, uygun tepkiyle karar vermeliyiz. Çünkü öfkeyle verdiğimiz tepkiler, dönüşü olmayan hatalara sebep olabilir"
Sözde değil özde Müslüman olmak
Konuştuğu zaman sadece doğruyu konuşan, yalan söylemeyen, insanlara bir söz verdiği zaman sözünde duran, emanet bir şey verildiği zaman hiç bir zarar vermeden aynen aldığı gibi iade eden, herkesin kendisine güvendiği ve itimat ettiği ne kadar özü sözü bir Müslüman tanıyorsunuz? Bir toplum böylesi Müslümanlardan oluşmuyorsa, bu toplum "sözde müslüman" bir toplum değil midir?
Konuştuğu zaman sadece doğruyu konuşan, yalan söylemeyen, insanlara bir söz verdiği zaman sözünde duran, emanet bir şey verildiği zaman hiç bir zarar vermeden aynen aldığı gibi iade eden, herkesin kendisine güvendiği ve itimat ettiği ne kadar özü sözü bir Müslüman tanıyorsunuz? Bir toplum böylesi Müslümanlardan oluşmuyorsa, bu toplum "sözde müslüman" bir toplum değil midir?
Makaleler
Hava Durumu