
"yal" Arama Sonuçları

Bugün Filistin’de siyonist işgal rejiminin varlığı söz konusu ise, işgal 1948’den bugüne varlığını daha da genişletiyor ve İslam coğrafyasının merkezi bir bölgesi olan Filistin’de sürekli olarak hunharca katliamlar gerçekleştirebiliyor, 500 güne yaklaşan bir süredir de Gazze’de açık bir soykırım gerçekleştirebiliyorsa, tüm bunların temelinde, İngiliz emperyalizmi tarafından İslam coğrafyası için bir asır önce biçilmiş olan ulus, ulusal sınırlar ve ulus-devlet formatı yatmaktadır.

Rabbimizin inayetiyle Gazzeli kardeşlerimiz için harekete geçiyoruz. Amerikan emperyalizmi ve siyonazi çetesinin soykırım saldırılarına karşı mazlum kardeşlerimizin yanında olma bilinciyle Suriye sınırına dayanıyoruz.

Önce bu ayet-i kerimeyi okuyun, sonra Sabır (yalanda) Meşhur adlı kişinin aşağıdaki görseldeki yazdığını okuyun, son olarak da yazdıklarına dayanak kıldığı fotoğrafa dikkatlice bakın. Kitab-ı Kerim'in ne muhteşem bir hayat rehberi olduğunu bir kere daha müşahede etmiş olacaksınız.

Eğer yeryüzünde gücü elinde bulunduranlar Allah’a (cc) ve Resülüne itiat etmez ve dini Yalnızca Allah’a (cc) has kılmazlar ise; siyasette, ekonomide, sanatta, askeri alanda…Yani hayatın her alanında çağın gerekliliğine değil, Çağlar ötesinden gelen İlahi vahye tabi olmadıkça; Yeryüzünde bu bozgun devam edecektir.

Amerikan emperyalizmi ve bölgemizdeki finosu siyonazi işgal çetesinin Gazze'de tehcir planını Faruk Köse yorumluyor...

Esirleri serbest bırakılma törenindeki karelerin her biri bir derstir. Batının yıllardan beri tüm imkanlarıyla inşa etmek istediği "İslam ve terör" algısının ne kadar büyük bir yalan olduğunu adeta tüm dünyaya ilan etmektedir. Yeryüzünde asıl bozguncuların, asıl teröristlerin kimler olduğunu ayan beyan ilan etmektedir.

Dr. Hussam Ebu Safiya, tüm benliğiyle zulme karşı durdu. Mesleğinin ve mümin kimliğinin tüm gereklerini yerine getirerek mücadelesinde yalnız kalmasına rağmen yılmadı. İyilerin safında kalmanın kaderi hep yalnızlık olmamalıdır. Bu konuda bu kadar yalnızlık, bu kadar suskunluk iyilikler için, yarınlar için hiçbir umut taşımıyor. Bu suskunluk, tepkisizlik, keyfilik zalimleri daha da zalimleştiriyor.

Zalimlerimiz, katillerimiz belli iken birbirimizin zalimi ve katili olmayalım. Zalim ve katillere karşı savaşırken yanlış siyasi hareketlerle, söylemlerle kendi zalim ve katillerimiz büyütmeyelim. Birbirimizi şeytanlaştırarak şeytanla mücadele ettiğimizi zan etmekten vazgeçelim.

İngiliz yazar Petronella Wyatt, feminist hareketin kendisi ile birlikte tüm bir nesli hayal kırıklığına uğrattığını ifade ederek, feminist kadınların bir noktada kendilerini yalnız bulduğuna dikkati çekiyor.

Hedefe vasıl olduğumuzda oradaki muhabbet ve fikri diyalog sırf bilgilenme, bilgi yükleme, tek taraflı dikteden ziyade göz göze, nefes nefese, ‘ru be ru’ görüşmelerin önemini ve yerini bir kez daha yakinen müşahede etmemize vesile oldu. ‘Bilgi ve görgü’ meselesi iç içe…

Asırlardır en hayati sorunlarını Mehdi ve Mesih gibi hayali varlıklara havale eden; her gün burnunun dibinde, onunla iç içe yaşadığı, kendisinin bütün kutsallarına savaş açmış düşmanını Deccal gibi uydurma isimlerle adeta buharlaştıran İslam ümmeti artık bu ölümcül uykudan uyanmalıdır.

Filistinliler sosyal medyada, iki hafta önce işgalci askerlerin Filistin'in işgal altındaki Batı Şeria bölgesinin güney kesiminde yer alan El-Halil şehrinde Filistinli bir çocuğa saldırmalarının görüntülerini yayınladı.

Filistin halkı özgürlüğüne kavuşana kadar her yarın bir umuttur bizlere. Sabredeceğiz ve Gazze’de bizlerden yardım bekleyen kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız.

Ercümend Özkan’ın sünnet ve hadis konusundaki yaklaşımı oldukça net, arı duru ve Kur’an’a dayalı olmasına karşın tartışma konusu olmaya devam ediyor. Vefatından hemen önce İktibas’ta yayınladığı bir yazısında da yine bu konuya değiniyor, hadisin “Peygamberin söylediği söylenen sözler” olduğu vurgusunu yineliyordu.

Bugün yaşadığımız coğrafyadaki yaygın “İslami çalışmalar”a baktığımızda, “merkezi dâvet”in, yani egemenlik mücadelesinin büyük oranda ihmal ve dahası terk edildiğini, İslami çalışmaların “sosyal faaliyet” düzleminde kaldığını görmekteyiz.

Boykot kampanyaları, Starbucks ve KFC gibi siyonazi işgal çetesi yanlısı tutumları olduğu bilinen ya da onunla mali bağları olduğu ifade edilen birçok Batılı markayı vurdu.

Emperyalizmin taşeronluğunu yapan sözüm ona Müslüman devletçiklere gelecek olursak; bunların Ashabı Uhdud kıssasında Allah’ın lanetlediği grubu teşkil ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü bugün Filistin genelinde ve Gazze özelinde yaşananlara tamamen ortaktır bu devletçikler ve başındaki yöneticiler. Daha da ötesi tüm İslam beldelerinde dökülen kanların birinci sorumlusu bunlar.
Makaleler
Hava Durumu