"ykmaya" Arama Sonuçları
İşgal rejimi, Filistinlilerin evlerini yıkmaya devam ediyor
Siyonist İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın güneyinde Filistinlilere ait 3 ev işgal askerleri tarafından dozerlerle yıkıldı. Ranana kentinde bir kavşakta meydana gelen olayda ise, işgal askeri kendisine saldıracağını sandığı siyonist birini vurdu.
Siyonist İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın güneyinde Filistinlilere ait 3 ev işgal askerleri tarafından dozerlerle yıkıldı. Ranana kentinde bir kavşakta meydana gelen olayda ise, işgal askeri kendisine saldıracağını sandığı siyonist birini vurdu.
Siyonist işgal rejimi, Filistinli bir aileyi daha kendi evini yıkmaya zorluyor
Zorbalıkta sınır tanımayan siyonist işgal rejimi, işgal altındaki Kudüs'ün Silvan beldesinde yer alan Re'su'l-Amud mahallesinde Filistinli bir aileyi ruhsatsız olduğu gerekçesiyle evini yıkmaya zorluyor.
Zorbalıkta sınır tanımayan siyonist işgal rejimi, işgal altındaki Kudüs'ün Silvan beldesinde yer alan Re'su'l-Amud mahallesinde Filistinli bir aileyi ruhsatsız olduğu gerekçesiyle evini yıkmaya zorluyor.
Katil Esed'den kan donduran işkence!
Suriye'yi kan gölüne çeviren Esed rejiminin esirlere uyguladığı insanlık dışı işkenceler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Rejim tarafından hapishanede hukuksuzca 7 yıl tutularak işkence gören bir Suriyeli, yaşadığı zulmü anlattı. Askeri üsse götürülerek sorguya alındığını belirten Suriyeli, "Araba lastiğinin içine sıkıştırarak, plastik su borusuyla darp ettiler. Tavandan aşağı doğru sarkan zincire bağlayarak yerden 10 santimetre yüksek olacak şekilde bileklerimizden astılar. Kaynar su döktüler. Üzerimde sigara söndürdüler." diye konuştu.
Suriye'yi kan gölüne çeviren Esed rejiminin esirlere uyguladığı insanlık dışı işkenceler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Rejim tarafından hapishanede hukuksuzca 7 yıl tutularak işkence gören bir Suriyeli, yaşadığı zulmü anlattı. Askeri üsse götürülerek sorguya alındığını belirten Suriyeli, "Araba lastiğinin içine sıkıştırarak, plastik su borusuyla darp ettiler. Tavandan aşağı doğru sarkan zincire bağlayarak yerden 10 santimetre yüksek olacak şekilde bileklerimizden astılar. Kaynar su döktüler. Üzerimde sigara söndürdüler." diye konuştu.
Siyonist işgal rejimi, Kudüs’te Filistinlilere ait evleri yıkmaya devam ediyor
İşgal rejimi belediyesinin Doğu Kudüs’ün Beyt Hanina Mahallesi'nde evini yıkmaya zorladığı Filistinli Naim Salih Ferrah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evini 20 yıl önce inşa ettiğini ve ruhsat için belediyeye başvurduğunu ancak ruhsatın verilmediğini belirtti.
İşgal rejimi belediyesinin Doğu Kudüs’ün Beyt Hanina Mahallesi'nde evini yıkmaya zorladığı Filistinli Naim Salih Ferrah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evini 20 yıl önce inşa ettiğini ve ruhsat için belediyeye başvurduğunu ancak ruhsatın verilmediğini belirtti.
İşgalci Rusya, evsiz vatandaşlarına sahip çıkmak yerine Suriye'de Müslüman katletmekle meşgul
Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Omsk kentinde kışın hava sıcaklıkları -30 derecenin altına iniyor. Fakat bu kentte 3 bin 500 civarında evsiz de yaşıyor. Reuters ajansından Aleksey Malgavko, bölgeye giderek evsizlerin Sibirya’da kışın en soğuk günleriyle nasıl başa çıkmaya çalıştığını inceledi.
Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Omsk kentinde kışın hava sıcaklıkları -30 derecenin altına iniyor. Fakat bu kentte 3 bin 500 civarında evsiz de yaşıyor. Reuters ajansından Aleksey Malgavko, bölgeye giderek evsizlerin Sibirya’da kışın en soğuk günleriyle nasıl başa çıkmaya çalıştığını inceledi.
İktibas, Aralık sayısıyla 38. yılını tamamladı
İktibas Dergisi 38’inci yılını Aralık sayısı ile tamamlıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada bu kadar uzun soluklu nadir dergiler arasına girme başarısını gösteren İktibas, 2019’a yenilenmiş bir yüz ile okurlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
İktibas Dergisi 38’inci yılını Aralık sayısı ile tamamlıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada bu kadar uzun soluklu nadir dergiler arasına girme başarısını gösteren İktibas, 2019’a yenilenmiş bir yüz ile okurlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
ADD'den darbeye güzelleme paylaşımı
Ergenekon operasyonlarından bu yana sesi-soluğu çıkmayan Ataist kuruluş Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), dün resmi Twitter hesabı üzerinden bir tweet atarak 27 Mayıs darbesine övgülerde bulundu. ADD'nin bu çıkışı, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasından sonra çokça konuşulmaya başlanan, "Sırada Kemalist bir darbe girişimi olabilir mi?" sorusunu akla getirdi.
Ergenekon operasyonlarından bu yana sesi-soluğu çıkmayan Ataist kuruluş Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), dün resmi Twitter hesabı üzerinden bir tweet atarak 27 Mayıs darbesine övgülerde bulundu. ADD'nin bu çıkışı, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasından sonra çokça konuşulmaya başlanan, "Sırada Kemalist bir darbe girişimi olabilir mi?" sorusunu akla getirdi.
Tarih boyunca Tevhid Dini'nin karşısına hep
Tevhîdî davetin yaygınlaşmasıyla meydana gelecek müspet değişime ve adalet arayışlarına karşı direnen egemen statükonun sahipleri, içine Allah'ın dininden (egemenliklerine doğrudan zarar vermeyeceğini düşündükleri) kimi unsurları da katarak oluşturdukları statükonun dinî söylemiyle halkı Allah ile aldatarak, var olan statükoya sahip çıkmaya çağırıp yönlendirmeye çalışırlar.
Tevhîdî davetin yaygınlaşmasıyla meydana gelecek müspet değişime ve adalet arayışlarına karşı direnen egemen statükonun sahipleri, içine Allah'ın dininden (egemenliklerine doğrudan zarar vermeyeceğini düşündükleri) kimi unsurları da katarak oluşturdukları statükonun dinî söylemiyle halkı Allah ile aldatarak, var olan statükoya sahip çıkmaya çağırıp yönlendirmeye çalışırlar.
Kudüs'e sahip çıkmayan Suud alçakları, Yemen'de katliam yaptı
'Ilımlı İslam' projesinin yeni taşeronu Suud yönetimi, Kudüs için ABD ve siyonist işgalçetesine tek laf edemedi. İİT İstanbul zirvesine katılmayan Kral ile oğlu, toplantı sürerken Yemen'de kan döktü. Yemen’i vuran Suud uçakları 51 kişiyi katletti, 90’dan fazlasını yaraladı.
'Ilımlı İslam' projesinin yeni taşeronu Suud yönetimi, Kudüs için ABD ve siyonist işgalçetesine tek laf edemedi. İİT İstanbul zirvesine katılmayan Kral ile oğlu, toplantı sürerken Yemen'de kan döktü. Yemen’i vuran Suud uçakları 51 kişiyi katletti, 90’dan fazlasını yaraladı.
“Halep’e Yol Açın” konvoyu yola çıkmaya hazırlanıyor
İHH öncülüğünde 14 Aralık Çarşamba günü Türkiye’nin dört bir yanından Cilvegözü Sınır Kapısına “Halep'e Yol Açın” sloganıyla bir kara konvoyu yola çıkacak.
İHH öncülüğünde 14 Aralık Çarşamba günü Türkiye’nin dört bir yanından Cilvegözü Sınır Kapısına “Halep'e Yol Açın” sloganıyla bir kara konvoyu yola çıkacak.
Kudüs’ün altı: Yer altından Yahudileştirme
Siyonist İsrail’in islami ve Arap eserleri yıkmaya ve Mescid-i Aksa’nın altında kazılar yapılmasına kadar birçok yolla Yahudileştirme girişimleri devam ediyor.
Siyonist İsrail’in islami ve Arap eserleri yıkmaya ve Mescid-i Aksa’nın altında kazılar yapılmasına kadar birçok yolla Yahudileştirme girişimleri devam ediyor.
Seyyid Kutub örneğinde Kur’an nesli ve yeniden diriliş
Günümüzde imanın ve İslam’ın iktidarı için çalışan Müslümanların birey ve cemaat olarak, yıkmaya çalıştıkları cahiliyeyi aynı zamanda yaşama istekleri en büyük felaketleri olacaktır. Özellikle cahiliyenin vitrini olan kadın – erkek ilişkileri, ekonomisi, siyaseti, sporu, eğlence sektörü (tv, internet, sinema vs.) bürokrasisi mücadele alanlarımız olmakla birlikte, aynı zamanda kendimizi uzak tutamadığımız, arındıramadığımız konulardır. İkame etmeye çalıştığımız İslam için devrilmesi gereken bu cahili yapılanmalarda faydalanmayı sürdürdüğümüz müddetçe imanın iktidarı gecikecek, samimiyetimiz zarar görecektir.
Günümüzde imanın ve İslam’ın iktidarı için çalışan Müslümanların birey ve cemaat olarak, yıkmaya çalıştıkları cahiliyeyi aynı zamanda yaşama istekleri en büyük felaketleri olacaktır. Özellikle cahiliyenin vitrini olan kadın – erkek ilişkileri, ekonomisi, siyaseti, sporu, eğlence sektörü (tv, internet, sinema vs.) bürokrasisi mücadele alanlarımız olmakla birlikte, aynı zamanda kendimizi uzak tutamadığımız, arındıramadığımız konulardır. İkame etmeye çalıştığımız İslam için devrilmesi gereken bu cahili yapılanmalarda faydalanmayı sürdürdüğümüz müddetçe imanın iktidarı gecikecek, samimiyetimiz zarar görecektir.
Bir kız çocuğunun cansız bedeni daha kıyıya vurdu
Muğla'nın Bodrum ilçesi yakınlarında “yasa dışı” yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu kaybolan 15 kişiden bir kız çocuğunun daha cesedine ulaşıldı.
Muğla'nın Bodrum ilçesi yakınlarında “yasa dışı” yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu kaybolan 15 kişiden bir kız çocuğunun daha cesedine ulaşıldı.
Turgut Arı: Ömür boyu öğrenmek (VİDEO)
Venhar Kur'an Evi'nin geçtiğimiz haftaki konuşmacısı "Ömür Boyu Öğrenmek" konusu ile Turgut Arı idi... Arı, çocuk eğitimi ve başka konulara dair hayatın içinden hikayelerle dinleyenlerin aklından çıkmayacak bir sunum gerçekleştirdi. "Konuşmacının konuşması anlaşılır olmalı, dinleyen her kesimden insan anlayabilmelidir" diyerek çok önemli bir tesbitle başladı konuşmasına...
Venhar Kur'an Evi'nin geçtiğimiz haftaki konuşmacısı "Ömür Boyu Öğrenmek" konusu ile Turgut Arı idi... Arı, çocuk eğitimi ve başka konulara dair hayatın içinden hikayelerle dinleyenlerin aklından çıkmayacak bir sunum gerçekleştirdi. "Konuşmacının konuşması anlaşılır olmalı, dinleyen her kesimden insan anlayabilmelidir" diyerek çok önemli bir tesbitle başladı konuşmasına...
Mısır cuntasının sivillere yönelik işkence görüntüleri
Mısır'da askeri darbe ile yönetime geçen Abdulfettah Sisi'nin asker ve polisleri, sivillere karşı acımasızlığını gösteren görüntüler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Mısır'da askeri darbe ile yönetime geçen Abdulfettah Sisi'nin asker ve polisleri, sivillere karşı acımasızlığını gösteren görüntüler ortaya çıkmaya devam ediyor.
CIA 183 kez 'suda boğulma' işkencesi yapmış
CIA'in işkence raporunun açıklanmasının ardından işkence gören kişiler ve bu kişilerin gördüğü işkence türleri de ortaya çıkmaya başladı
CIA'in işkence raporunun açıklanmasının ardından işkence gören kişiler ve bu kişilerin gördüğü işkence türleri de ortaya çıkmaya başladı
Çanakkale Savaşı Batı'nın kirli bir senaryosuydu
Çanakkale savaşı, sadece Osmanlı Devletini yıkmaya değil aynı zamanda beyin gücünün ve manevi ruh gücünün bitirilmesine yönelik bir savaştır.
Çanakkale savaşı, sadece Osmanlı Devletini yıkmaya değil aynı zamanda beyin gücünün ve manevi ruh gücünün bitirilmesine yönelik bir savaştır.
İşgalci Coni, 16 Afganlıyı katlettikten sonra yakmış
Afganistan'da ABD'li bir askerin yaptığı katliamın detayları ortaya çıkmaya başladı
Afganistan'da ABD'li bir askerin yaptığı katliamın detayları ortaya çıkmaya başladı
Dersim katliamına katılan askerlerin ifadeleri kan donduruyor
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
İktibas Dergisi 30. yılını tamamladı
1981 yılının Ocak ayında çıkmaya başlayan İktibas Dergisi Aralık sayısı ile 30 yılı ardında bırakıyor. Tavizsiz ve istikrarlı tevhidi mücadele çizgisini temsil eden İktibas Dergisi'nin bu sayısı "İç tehdit algısı değil, mücadele yöntemi değişiyor" manşeti ile çıktı.
1981 yılının Ocak ayında çıkmaya başlayan İktibas Dergisi Aralık sayısı ile 30 yılı ardında bırakıyor. Tavizsiz ve istikrarlı tevhidi mücadele çizgisini temsil eden İktibas Dergisi'nin bu sayısı "İç tehdit algısı değil, mücadele yöntemi değişiyor" manşeti ile çıktı.
Makaleler
Hava Durumu