"yorumlar" Arama Sonuçları
Fitne Ateşini Tutuşturmak
Kayseri’de Suriyelilere yönelik başlatılan saldırıları yorumlarken “ama Suriyeliler de…” diye başlayan cümleler kurmak, oynanan şeytani oyunu küresel siyaset tablosunda, bulunması gereken yere koyamamakla ilgilidir.
Kayseri’de Suriyelilere yönelik başlatılan saldırıları yorumlarken “ama Suriyeliler de…” diye başlayan cümleler kurmak, oynanan şeytani oyunu küresel siyaset tablosunda, bulunması gereken yere koyamamakla ilgilidir.
"Sudan'da Neler Oluyor?" online paneli gerçekleştirildi (VİDEO)
Kur'an Nesli TV'de "Sudan'da Neler Oluyor?" konulu online panel düzenlendi. Osman Yıldız'ın yöneticiliğinde Ali Kaçar ve Yalçın İçyer'in konuşmacı olduğu panelde, çok önemli bilgiler verildi, kıymetli yorumlar yapıldı.
Kur'an Nesli TV'de "Sudan'da Neler Oluyor?" konulu online panel düzenlendi. Osman Yıldız'ın yöneticiliğinde Ali Kaçar ve Yalçın İçyer'in konuşmacı olduğu panelde, çok önemli bilgiler verildi, kıymetli yorumlar yapıldı.
Akif Emre: Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?
Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Akif Emre ile unutulmayan söyleşi: "Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?"
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Kapitalizme teolojik hizmete mûti, “protestan papazlığı” heveslileri
Bugün İslam'ın “Luther'i” ve özellikle de “Calvin’i” olmaya hevesli birçok kimse türemiş durumdadır. Bu türler, İslam'da Katoliklik veya Ortodoksluk’ta olduğu gibi bir “din adamı sınıfı olmadığını” ve dolayısıyla Kur’an’ı/İslam’ı anlamanın kimselerin tekelinde olmadığını haklı olarak söylerken, kendileri ise “dini anlamayı tekelinde gören din adamlığı”nın ötesinde, Kur’an’ı bağlamlarından koparıp kimi temel emir ve nehiylerini keyfi/subjektif yorumlara açık hale getirerek, İslam’ı temel iddiaları ve ahkâmından soyutlamaya kalkışabiliyor ve böylece tam anlamıyla içimizdeki "Protestan papazları" gibi hareket edebiliyorlar.
Bugün İslam'ın “Luther'i” ve özellikle de “Calvin’i” olmaya hevesli birçok kimse türemiş durumdadır. Bu türler, İslam'da Katoliklik veya Ortodoksluk’ta olduğu gibi bir “din adamı sınıfı olmadığını” ve dolayısıyla Kur’an’ı/İslam’ı anlamanın kimselerin tekelinde olmadığını haklı olarak söylerken, kendileri ise “dini anlamayı tekelinde gören din adamlığı”nın ötesinde, Kur’an’ı bağlamlarından koparıp kimi temel emir ve nehiylerini keyfi/subjektif yorumlara açık hale getirerek, İslam’ı temel iddiaları ve ahkâmından soyutlamaya kalkışabiliyor ve böylece tam anlamıyla içimizdeki "Protestan papazları" gibi hareket edebiliyorlar.
Kriz bir tek bankaları vurmadı
Salgın nedeniyle vatandaşın alım gücü düşerken, esnaf iş yapamaz duruma geldi, hayat pahalılığı arttı. Ancak kriz her zamanki gibi bankalara yaradı. Bankacılık sektörü, bu yılın ocak-eylül döneminde 46,3 milyar lira ile tüm zamanların en yüksek 9 aylık kârını elde ederken bu durum "Kriz bir tek bankaları vurmadı!" yorumlarını da beraberinde getirdi.
Salgın nedeniyle vatandaşın alım gücü düşerken, esnaf iş yapamaz duruma geldi, hayat pahalılığı arttı. Ancak kriz her zamanki gibi bankalara yaradı. Bankacılık sektörü, bu yılın ocak-eylül döneminde 46,3 milyar lira ile tüm zamanların en yüksek 9 aylık kârını elde ederken bu durum "Kriz bir tek bankaları vurmadı!" yorumlarını da beraberinde getirdi.
Siyer mi Kur'an'a Tâbidir, Kur'an mı Siyer'e?
Burada bizi ifrat ve tefritten koruyacak yaklaşım, Kur’an’ın tek deği temel kaynak olduğu gerçeğinde ittifak etmek ve bir taraftan “tek kaynak” yaklaşımının getirdiği kaçınılmaz sığlık ve sapmalardan uzak dururken, diğer taraftan “temel kaynak” vurgusunun da pratikte karşılıksız kalmayacağı şekilde, Kur’an’la tüm kaynaklar, haberler, yorumlar üstü, asılların aslı, nihai hüküm mercii olarak olması gerektiği konumda irtibat kurmak gerekmektedir.
Burada bizi ifrat ve tefritten koruyacak yaklaşım, Kur’an’ın tek deği temel kaynak olduğu gerçeğinde ittifak etmek ve bir taraftan “tek kaynak” yaklaşımının getirdiği kaçınılmaz sığlık ve sapmalardan uzak dururken, diğer taraftan “temel kaynak” vurgusunun da pratikte karşılıksız kalmayacağı şekilde, Kur’an’la tüm kaynaklar, haberler, yorumlar üstü, asılların aslı, nihai hüküm mercii olarak olması gerektiği konumda irtibat kurmak gerekmektedir.
Akif Emre ile unutulmayan söyleşi: "Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?"
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Koronavirüs hakkında çok şey söylendi, biz ise mikrofonu kendisine uzattık. İşte yılın röportajı
Birkaç aydır herkes ondan söz ediyor, tüm dünya onunla yatıp onunla kalkıyor. Tüm ülkeler amansızca onunla savaşıyor. Hakkında çok farklı yorumlar yapılıyor, bilimsel makaleler yayınlanıyor, Tv kanallarında artık sadece o konuşuluyor, farklı tezler ve komplo teorileri havada uçuşuyor. Peki gerçekte neyin nesidir, kökeni, varlık sebebi ve gayesi nedir? Ne yapmak istiyor, insanlığa vermek istediği bir mesajı mı var?Şimdi söz Koronavirüs'te. İşte yılın röportajı:
Birkaç aydır herkes ondan söz ediyor, tüm dünya onunla yatıp onunla kalkıyor. Tüm ülkeler amansızca onunla savaşıyor. Hakkında çok farklı yorumlar yapılıyor, bilimsel makaleler yayınlanıyor, Tv kanallarında artık sadece o konuşuluyor, farklı tezler ve komplo teorileri havada uçuşuyor. Peki gerçekte neyin nesidir, kökeni, varlık sebebi ve gayesi nedir? Ne yapmak istiyor, insanlığa vermek istediği bir mesajı mı var?Şimdi söz Koronavirüs'te. İşte yılın röportajı:
Elyevm baskın olan; dinlerle uyumlu kapitalizm değil, kapitalizmle uyumlulaştırılmış dinlerdir
Süleyman S. Öğün, "Virüs Tarihi Değiştirir mi?" başlıklı yazısında kapitalizme dair önemli çözümlemelerde bulunuyor. "Lâikleşmenin ve sekülerleşmenin feriştahı evvel emirde ekonomidir. Ekonominin lâikleşmesi, yâni dinlerin icaplarından kopması mutaddır ve bu hudutsuz bir eksende cereyan eder" ifadelerini kullanan Öğün, "Dindarlık ile kapitalizmin harmanlanması, kapitalizmin gerekleriyle uyumlu dinsel sekteryen yorumların tutkallarıyla yapıştırılmıştır. Hâsılı, elyevm baskın olan, dinlerle uyumlu kapitalizm değil; kapitalizm ile uyumlu, değilse uyumlulaştırılmış dinlerdir" diyor.
Süleyman S. Öğün, "Virüs Tarihi Değiştirir mi?" başlıklı yazısında kapitalizme dair önemli çözümlemelerde bulunuyor. "Lâikleşmenin ve sekülerleşmenin feriştahı evvel emirde ekonomidir. Ekonominin lâikleşmesi, yâni dinlerin icaplarından kopması mutaddır ve bu hudutsuz bir eksende cereyan eder" ifadelerini kullanan Öğün, "Dindarlık ile kapitalizmin harmanlanması, kapitalizmin gerekleriyle uyumlu dinsel sekteryen yorumların tutkallarıyla yapıştırılmıştır. Hâsılı, elyevm baskın olan, dinlerle uyumlu kapitalizm değil; kapitalizm ile uyumlu, değilse uyumlulaştırılmış dinlerdir" diyor.
İbretlik şapka yorumları
"Şu cevabı vermek cesaretinde bulundum: ‘Şapka giymek, bu millet hesabına bir Musul fethinden üstündür!’ Atatürk hafifçe gülümsedi ve başını bir kaç defa eğerek beni taltif etti.”
"Şu cevabı vermek cesaretinde bulundum: ‘Şapka giymek, bu millet hesabına bir Musul fethinden üstündür!’ Atatürk hafifçe gülümsedi ve başını bir kaç defa eğerek beni taltif etti.”
"İmam-ı Azam’ın Beş Eseri" üzerine notlar
İmam’ın, Kur’an’ın merkezi bir ölçü oluşuna ilişkin değerlendirmesinin, geleneğimiz içindeki en güzel yorumlarından birini teşkil eden örnek, El-Alim ve’l-Müteallim adlı eserinde yer almaktadır.
İmam’ın, Kur’an’ın merkezi bir ölçü oluşuna ilişkin değerlendirmesinin, geleneğimiz içindeki en güzel yorumlarından birini teşkil eden örnek, El-Alim ve’l-Müteallim adlı eserinde yer almaktadır.
Yeni Şafak'ın nevzuhur ulusalcı yayın yönetmenine, gazetenin yazarından Doğu Türkistan cevabı
Yeni Şafak'ın yayın yönetmeni İ.Karagül'ün son birkaç yıldır Perinçekleşme sendromunun bütün semptomlarını göstermekte olduğu malum. Son olarak, Doğu Türkistan'da artık tam anlamıyla bir toplu asimilasyon ve soykırım hedefine yönelen Çin zulmüne karşı Türkiye kamuoyunda oluşmaya başlayan tepkiler karşısında ilgili zat yine çıktı sahneye ve zulme karşı tepkileri mahkûm edecek izan ve insaf dışı yorumlarda bulundu. İşte bu yorumlara gazetenin yazarı Zekeriya Kurşun sessiz kalmadı...
Yeni Şafak'ın yayın yönetmeni İ.Karagül'ün son birkaç yıldır Perinçekleşme sendromunun bütün semptomlarını göstermekte olduğu malum. Son olarak, Doğu Türkistan'da artık tam anlamıyla bir toplu asimilasyon ve soykırım hedefine yönelen Çin zulmüne karşı Türkiye kamuoyunda oluşmaya başlayan tepkiler karşısında ilgili zat yine çıktı sahneye ve zulme karşı tepkileri mahkûm edecek izan ve insaf dışı yorumlarda bulundu. İşte bu yorumlara gazetenin yazarı Zekeriya Kurşun sessiz kalmadı...
Ümit Aktaş: Türkiye Kemalizm travmasını aşamadı
“Yeni Türkiye” ile birlikte Kemalizm’in geriletilmesi yorumlarının yerini giderek Kemalizm’in geri dönüşü değerlendirmelerine bıraktığı bu süreçte, ‘Kemalizm niçin tasfiye edilemiyor?’ sorusuna cevap aradık.
“Yeni Türkiye” ile birlikte Kemalizm’in geriletilmesi yorumlarının yerini giderek Kemalizm’in geri dönüşü değerlendirmelerine bıraktığı bu süreçte, ‘Kemalizm niçin tasfiye edilemiyor?’ sorusuna cevap aradık.
Son ayların günceline ve sâbitelerimize dair kısa kısa
Son bir ay içerisindeki çeşitli güncel gelişmeler ve sâbitelere dair Şükrü Hüseyinoğlu'nun yorumları...
Son bir ay içerisindeki çeşitli güncel gelişmeler ve sâbitelere dair Şükrü Hüseyinoğlu'nun yorumları...
Yalnız darbeye değil, demokrasiye de tekbirle direnmeli
Şükrü Hüseyinoğlu, 15 Temmuz meşum darbe girişimi sonrasındaki ilk beş gün içinde yaptığı yorumları bir makale formatında ve "Yalnız Darbeye Değil, Demokrasiye De Tekbirle Direnmeli" başlığıyla sitemizde yayınlamıştı. Darbe girişiminin yıldönümü vesilesiyle tarihe tanıklık anlamındaki önemine binaen bu makaleyi paylaşmakta fayda görüyoruz...
Şükrü Hüseyinoğlu, 15 Temmuz meşum darbe girişimi sonrasındaki ilk beş gün içinde yaptığı yorumları bir makale formatında ve "Yalnız Darbeye Değil, Demokrasiye De Tekbirle Direnmeli" başlığıyla sitemizde yayınlamıştı. Darbe girişiminin yıldönümü vesilesiyle tarihe tanıklık anlamındaki önemine binaen bu makaleyi paylaşmakta fayda görüyoruz...
Yusuf (a.s.)'ın yönetimi ve çağdaş çarpık yorumlar
Hz. Yusuf bir peygamberdir. Hiç şüphe yok ki onun risâleti de, gönderilen bütün peygamberlerin risâletlerinin aynısıydı ki, o risâletler Allah’ın dinini diğer bütün din ve düzenlere gâlip kılma ve yüceltme risâletidir. Yoksa biz Yusuf’un (a.s.) hükümette bulunduğu süre içerisinde, bir kâfir yöneticinin emrine ve hizmetine girerek, onun yardımcılığını yaparak, Allah’ın dinine göre değil de, hükümdarın/tâğutun kanunlarına göre hükmettiğini kabul edecek olursak, o takdirde Hz. Yusuf’un Süleyman Demirel’den, Bülent Ecevit ve benzerlerinden ne farkı kalır?
Hz. Yusuf bir peygamberdir. Hiç şüphe yok ki onun risâleti de, gönderilen bütün peygamberlerin risâletlerinin aynısıydı ki, o risâletler Allah’ın dinini diğer bütün din ve düzenlere gâlip kılma ve yüceltme risâletidir. Yoksa biz Yusuf’un (a.s.) hükümette bulunduğu süre içerisinde, bir kâfir yöneticinin emrine ve hizmetine girerek, onun yardımcılığını yaparak, Allah’ın dinine göre değil de, hükümdarın/tâğutun kanunlarına göre hükmettiğini kabul edecek olursak, o takdirde Hz. Yusuf’un Süleyman Demirel’den, Bülent Ecevit ve benzerlerinden ne farkı kalır?
Son ayın gelişmelerine ve sâbitelerimize dair
Son bir ay içerisindeki çeşitli güncel gelişmeler ve sâbitelerimize dair Şükrü Hüseyinoğlu'nun yorumları...
Son bir ay içerisindeki çeşitli güncel gelişmeler ve sâbitelerimize dair Şükrü Hüseyinoğlu'nun yorumları...
Venhar Kur'an Evi'nde "Vasat Ümmet Ahlakı" konuşuldu
Vasat bir ümmette; Günlük olaylar ve Dünya’da yaşanan gelişmeler karşısında, adil olma vasfımızı koruyarak yorumlar yapılmalı, bir kişiye/kavme olan kinimiz veya sevgimiz bizi adil konuşmaktan alı koymamalıdır. Ancak tabii ki; Nabza göre şerbet verme kavramı kesinlikle VASATLIK değildir. Aile içinde adaleti gözetmelidir, Sevmede ve ilgi göstermede adaleti gözetmelidir, Müminlerin kardeş ilân edildiği, yığılan kişisel servetlerde, fakir ve muhtaçların hak sahibi olduğunun ifade edilmesi, İslâm'da adalet anlayışının tezâhürleridir. İşçilere bakışımızda adaleti gözetmelidir, Çocuklar arasında adalet, Mirasda adalet sağlanır.
Vasat bir ümmette; Günlük olaylar ve Dünya’da yaşanan gelişmeler karşısında, adil olma vasfımızı koruyarak yorumlar yapılmalı, bir kişiye/kavme olan kinimiz veya sevgimiz bizi adil konuşmaktan alı koymamalıdır. Ancak tabii ki; Nabza göre şerbet verme kavramı kesinlikle VASATLIK değildir. Aile içinde adaleti gözetmelidir, Sevmede ve ilgi göstermede adaleti gözetmelidir, Müminlerin kardeş ilân edildiği, yığılan kişisel servetlerde, fakir ve muhtaçların hak sahibi olduğunun ifade edilmesi, İslâm'da adalet anlayışının tezâhürleridir. İşçilere bakışımızda adaleti gözetmelidir, Çocuklar arasında adalet, Mirasda adalet sağlanır.
Makaleler
Hava Durumu