Fatıma İsrail Zindanlarını Anlattı
İki yıldan fazla siyonist rejimin zindanlarında kaldıktan sonra serbest bırakılan üç Filistinli öğrenciden Fatıma Zayed, siyonist rejimin işkence ve zulümlerini anlattı.
22-10-2007
İki yıldan fazla siyonist rejimin zindanlarında kaldıktan sonra serbest bırakılan üç Filistinli öğrenciden Fatıma Zayed, siyonist rejimin işkence ve zulümlerini anlattı.
Kudüs Açık Üniversitesi öğrencisi olan Fatıma Zayed, siyonist rejim tarafından Batı Şeria'daki İzzeddin El Kassam komutanlarından Şeyh Felah Neda'ya lojistik destek sağlamakla suçlanmıştı.
Batı Şeria'nın Cenin kentinden olan Fatıma Zayed ile birlikte Batı Şeria'nın Ramallah kentinden Betül Yusuf ve Batı Şeria'nın El Halil kentinden İman el Fara ile birlikte tutuklanmıştı.
Fatıma Zayed'in serbest bırakılması üzerine Batı Şeria'daki evine giderek ziyarette bulunan İzzedden el Kassam Tuguyları kadın mücahidleri, Fatıma Zayed'den siyonistlerin zindanlarında geçirdiği acı dolu günleri ve İsrail zindanlardaki Filistinli kadın esirlerin durumunu dinledi..
Terör ve yıkım gecesi
Fatıma Zayed siyonistler tarafından Ramallah'taki evinden esir alındığı geceyi bu iki kelime ile özetleyerek, başından geçenleri anlattı.
Çok sayıda siyonist işgal gücü bir gece yarısı Fatıma Zayed'in evini kuşatarak Fatıma Zayed'in bütün ailesini bir odaya topladı. Evde ne varsa her şeyi alt üst ederek bir arama yapan siyonist İsrail askerlerleri daha sonra Fatıma Zayed ile İman Ebu Fara'yı tutuklayarak Beit El hapishanesine götürdü. Siyonist İsrail askerleri tutuklama sırasında bu iki bayan Filistinliye çok ağır küfürler yağdırmaya başladı.
İsrail askerleri Fatıma Zayed ile İman Ebu Fara'yı küçük bir hücreye kapattılar ve ertesi günü üçüncü Filitinli bayan öğrenci olan Betül Yusuf'u da aynı gerekçeyle tutukladılar.
Beyt El hapishanesindeki durumlar çok ağırdı. Yerler çok dardı ve her yerden su akıyordu. Bu hapishanede bayan olarak sadece bu üç Filistinli öğrenci bulunuyordu. Hapishanenin ağır şartlarından dolayı Filistinli bayanlar sekiz gün boyunca açlık grevi yaptılar. Hapishane yönetimi Fatıma Zayed'i diğer bayan Filistinlilerden ayırarak Ramallah'ın yakınlarındaki Ofer hapishanesine sevk ettirdi.
63 gün boyunca sorgulama
Beit El hapishanesinden Ofer hahishanesine sevk edilen Fatıma Zayed'in elleri kelepçelenerek gözleri bağlandı. Hakkında yapılan suçlamalar çevresinde sorguya alınan Fatıma Zayed siyonist sorgucuların elinde ağır işkencelere uğradı. Hangi vakitte olduğunu bilmiyordu. Bulunduğu yerde hiç pencere yoktu, her taraf karanlıktı. Sorgu çok zorlu geçiyordu...
Fatıma Zayed sorgu anını şöyle anlatıyor:
"Sorgucu siyonistler bana çok vahşi bir muamelede bulundular. Bir çok teknik kullandılar, sorgu boyunca uyutmadılar, psikolojik işkence yaptılar, başka bir hapishanede 3 yıldır esir olan kardeşim Abdullah'ı ve ailemi de yanıma getirmekle beni tehdit ettiler. İtirafta bulunmam için benim önümde onlara işkence yapacaklarını söylediler"
Siyonist sorgucular tarafından 15 gün boyunca uyutulmayan Fatıma Zayed daha sonra yargılandığı siyonist mahekeme tarafından iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Remle Hapishanesi
Ofer hapishanesinden Remle hapishanesine sevkedilen Fatıma Zayed burasının da şartlarının çok ağır olduğunu belirtti.
Tutsaklığının ilk yılında ailesinden kimseyle görüştürülmediğini belirten Fatıma Zayed, bir yıl sonrasında ailesiyle görüşmesine ancak araya cam ve demir duvarlar koyarak izin verildiğini, görüşmeler sırasında seslerin karşı tarafa zor gittiğini ve dolayısıyla birbirlerini güçlükle duyabildiklerini söyledi.
Fatıma Zayed Remle hapishanesini şöyle anlatıyor:
"Remle hapishanesi iki bölümden oluşuyordu. Bir bölümde İsrailli adi suçlular diğer bölümde de Filistinliler vardı. Konuşmalarımızı İsrailli mahkümler da duyuyordu. Bunun için cezaevi yönetimi İsrailli mahkumların rahatsız olup kızmamaları için bizim normal sesle konuşmamızı engelliyordu.
Hapishanede pencerelerinde kışın soğuğunu önleyecek camlar yoktu. Hapishanede şartlar gittikçe ağırlaşmıştı. bunun üzerine 12 gün açlık grevi yaptık. Bunun üzerine cezaevi yönetimi bize ziyaretten men yasağı koydu.
Diğer hapishanelerden farklı olarak Remle hapishanesi idaresi her tür el işi yapmayı da yasaklamıştı. Cezaevi yönetimi Reem Hamdan'ı bazı basit malzemeler istediği için iki ay boyunca ailesiyle görüşmesine yasak koymuştu. Hatta tutsakların anılarını yazmasını bile yasaklamıştı.
Hapishane yönetimi İzzeddin El Kassam komutanlarından Ali Allan'ın eşi Emel Allan'ı, eşinin fotoğrafını koğuşun duvarına astığı için 7 gün boyunca tek başına bir hücreye attı.
Hapishanedeki doktorların işi sadece esirlere yapılan işkencelerin bir parçası olmaktı. Birkaç tane asprin dışında hiç bir ilaç verilmiyordu. "Her ne hastalığınız olsa bu asprinleri kullanırsınız" diyorlardı. Bir keresinde Naime Nakhla şeker hastalığından dolayı rahatsızlandığında, doktorlar ondan sadece su içmesini söyledi. Sonuçta rahatsızlığı daha da şiddetlenmişti."
Ve bir rica
Fatıma Zayed siyonistlerin zindanlarında yaşadıklarını ve Filistinli esir kadınların durumlarını anlattıktan sonra, İnsan hakları kuruluşlarından Filistinli tutsakların serbest bırakılmasını sağlamak için çaba sarfetmelerini isteyerek, herkes gibi onların da özgür yaşama haklarının bulunduğunu belirtti. (Velfecr)
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu