GÖZLEMLER
Coşkun UZUN
29-09-2010 10:20
Yaşaya geldiğimiz çok sayıdaki toplumsal yanlışların, itikadî ve imanî çarpıklıkların yol açtığı çelişkili pratiklerimiz bize, bir fıkrayı hatırlatıyor;
Adamın biri "Kurban" konusunu anlatıyormuş: "Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah(cc)'a dua etmiş ve 'Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş... Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve 'Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş..."
Dinleyenlerden biri dayanamamış: "Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, Kurban edilen de Keçi değil Koç olacaktı!"
İçinde yaşadığımız toplumu ve yakın geçmişi gözlemlediğimizde de maalesef aynı bu şekilde, çok sayıda ve çok bilinmeyenli denklemlerle ve hatta pek çok temel değerler ve kavramlarda kargaşasıyla karşı karşıya ve iç içe yaşadığımızı görüyoruz.
“Bugünün dünyasında kavramlar değişmiştir. Tevhidin yerini demokrasi, adaletin yerini hoşgörü, ilahın yerini insan hakları, kulluğun /abd’in yerini ise özgürlük almıştır. Böyle olunca Rabb adına okuma terkedilmiş modern dünyanın egemen güçlerinin kavramları gündeme oturtularak onların ilahlığı önünde saygıyla ve tevazuyla eğilinmiştir. Kafir, müşrik, münafık, fasık, zalim gibi kavramlar unutulmuş ve nerdeyse demokrasiye iman eden her kişi direkt olarak cennete postalanmıştır. Bunun adını hoşgörü olarak tanımlayanlar aynı hoşgörüyü tevhide iman etmiş kitabı gereği gibi okumaya gayret edenlere karşı göstermemişler onları terörist bir militan, fitneci bir güruh olarak hedef tahtasına dikmişlerdir.” 1
Bu yüzden öncelikle, İslâmi Çaba ve Çalışmaları, Davayı, canımızdan azîz bilecek, Allah(cc)’ın Yardım elinin Cemaat üzerinde olduğunu bilen, Vasat bir Ümmet olmanın izzet, şeref ve onurunu taşıyabilecek, Canımızdan vazgeçip emrolunduklarımızdan vazgeçmeyecek ifsat ve yozlaştırmanın her türlüsüyle mücadele edecek bir azim, irade ve teslimiyet vermesini istiyoruz Rabbimizden!.
Niyazımız odur ki; bizleri dinden kazanarak dünyasına harcayanlardan eylemesin. Dünya’dan kazanarak dine harcayanlardan eylesin bizi!
Dünya’dan alacaklı olduğuna inanıp, çok daha fazla şeyleri hak ettiğini düşünen bencillerden değil, insanlığa ve Dünya’ya borçlu olduğuna inanan ve elinin altındaki bütün imkânları kardeşleriyle cömertçe paylaşan kullardan olmaktır amacımız!
Tercih ve Tavırlar…
Akide ve imanlarımız bizim için; Allah’ın dostlarını dost edinmeyi, düşmanlarını düşman edinmeyi, Mü’minlere karşı alçak gönüllü, mütevazî ve yumuşak, kafirlere ise sert ve vakur olmayı, Allah(cc) için canla başla mücade verip cihad etmeyi, sadece Allah(cc) rızasını gözetmeyi, Şerefli ölümle ölümsüzleşerek, Rabbimiz ile alışveriş yapmayı ve Cenneti hak etmeyi, yaşarken şahidliği ve şehid olmayı, Küfre karşı savaşı, zulme karşı isyanı ve kıyamı ifade eder.
Vatandaşlık ile Kulluk sorumluluklarını birbirine karıştırmayan, Devletin, kişilerin, kurumların değil; sadece Allah(cc)’ın kulu olan, Gözünü budaktan, Sözünü dudaktan esirgemeyen; Ordudan, Polisten, Askerden değil sadece Allah(cc)’tan korkan, Suç işlemekten değil; Günaha düşmekten çekinen, Yasaklarla değil; Haramlarla kendisine çeki düzen veren, Hapishanelerden değil; Cehennemden korkup çekinen, Yasallıktan değil; Meşruluktan beslenen bir Müslümanlıktır bizimkisi!
Erdemli olabilmek, Hak ile Batılın çarpıştığı savaş
alanında olabilmektir. Bu kimseler “Hak ile Batılın çarpıştığı savaş alanında olmadıktan sonra; çağının şahidi, toplumunun şehidi olmadıktan sonra nerede olurlarsa olsunlar! İster namaza dursunlar, ister içki sofrasına otursunlar; ne fark eder!” 2
Bizler; Kur'an ve Sahih Sünnet’in Yasa ve İlkelerini; Tartışmasız ve Kayıtsız Şartsız, Ön yargısız Olarak, Tam Bir Teslimiyetle Kabul Etmeyi, Onların Değiştirilmesi Dahi Teklif Edilemez, İlahi/Mutlak Doğrular Olduğundan En Küçük Bir Şüphe Duymadan, Bütün Sorunların Cevap ve Çözümlerinin, Bu iki Kaynakta Olduğunun Bilincinde Olmayı, İnsanlığın Sıkıntılarının Giderilmesinin Ancak Bu iki Kaynağı Benimsemekle ve Öncelemeyle Olabileceğine Olan İnancımızı Güçlendirmesini Cenabı Allah(cc)'tan Niyaz Ediyoruz!
Allah(cc)ı ve Rasülünü, Kur'an’ı ve Sünnet'i kendimize Dayanak, Sığınak, Yasa, İlke, Rehber, Önder, Mercî Kabul ettiğimiz için, İmanımızla ve Kendimizle Çelişmemek adına, ‘La ilahe’ Kulluk sözleşmesine ihanet etmemek için, Allah(cc)’a karşı duruşumuzu bozmayalım diye, Küfre ve Şirke Karşı Tuttuğumuz Kulluk Oruçlarımızı Bozarsak Kefaretimiz Cehennem Olmasın diye; Hiçbir beşerî ideoloji ve sistemi asla kabullenmeyip, onları iman dolu göğsümüzle ‘Lâ’ diyerek toptan Reddediyoruz!
Sonsöz…
Ciddiysek; sorumlu insanlara yakışır şekilde kalıcı, iyi ve güzel işler yapalım. Boş işleri, faydasız uğraşları, geçici hevesleri, inancımızın kokusunu ve rengini taşımayan iş ve amelleri bir an önce terk edelim!
Allah(cc)’ın dinine yardım edelim. Hayra, imara, inşaya, ortak olalım. El verelim, omuz verelim, gönül verelim, para verelim, alalım, satalım, okuyalım, yazalım, okutalım, konuşalım, düşünelim, koşturalım ama asla boş durmayalım!
İmanımızı her yerde ve her vesileyle şahitlendirelim. Şahitliklerimizi de Peygamberlerin mücadele sünnetine uyarak salih amellerimizle taçlandıralım. Yer, gök, kâinat, insan, eşya, her şey bize ve kimliğimize, Muvahhidçe yürüyüşümüze şahit olsun!
Vahye teslim olmuş, Adem’in muvahhid ve müslüman çocukları, Küresel Teröre, İşgale, Uzlaşmaya, Demokratlaştırılmaya, Ilımlılığa, Amerikancılığa, Saltanat İslâm(!)’ına ve Tağutlara karşı, Yeryüzü Yusufiye Medreselerinin; Türkiye, Filistin, Irak, Afganistan, Pakistan, Çeçenistan, Sudan, Somali, Keşmir, Türkistan vb. Kampüslerinde Müslümanca ve Muvahhidce Direnerek Dirilirken; Vahyin hem Şahidleri ve hem Şehidleri olarak, ‘Küresel İntifada’yı kuşanırlarken; İtaat, İbadet, Cihad, Sabır, Direniş, Fakültelerinden, Dâva ve Mücadele derslerinden Kur’an ve Sünnet Müfredatını izleyerek, İzzet, Şeref ve İftiharla mezun olup, Rab’lerine ‘Lebbeyk’ ‘İşittik ve itaat ettik, emret’ (24 Nûr, 51-52), derlerken; Bizim de Söz, Dâva ve Dûalarımızın sonu Allah(cc)’ı tekbir ederek hamd etmektir. Elhamdülillahi Rabbil Âlemin. (10 Yunus 10)
Dipnotlar
1- Bünyamin ZERAN
2- Ali Şeriatî
- 01-04-2023 DİNİN SAHİBİ DEĞİLİZ!
- 10-10-2022 GEÇMİŞ İÇİN MANİFESTO!
- 27-05-2022 KİFAYETSİZ MUHTERİSLER OLAMAYIZ
- 13-01-2022 OKUMAK ve ÜFÜRMEK
- 08-06-2021 YOL AYRIMI
- 24-02-2021 SELÂM
- 19-09-2020 TARAFIMIZ
- 11-06-2020 BİZ KİMİZ
- 06-04-2020 KORONA GÜNLERİ
- 26-02-2020 GÜL’ÜN DİKENİ!
- 29-10-2019 UYANMAK LÂZIM!
- 27-08-2019 ÖNCELİK ve MÜSAİTLİKLER
- 16-05-2019 DÛA NİYETİNE
- 02-12-2018 İSLÂMÎ MÜCADELE ve STK’LARA SORULAR
- 20-10-2018 SU(UD)ÎKAST'LAR ÜLKESİ
- 29-06-2018 VATANSEVER TROL(KARDEŞ)LER!
- 05-04-2018 KIRMIZI ÇİZGİLERİN GÜNCELLİĞİ
- 03-11-2017 MUHASEBEDEN MURAKABEYE
- 10-10-2017 MÜSAİT ZAMANLAR MÜSLÜMANLIĞI!
- 14-07-2017 SÖZ MİLÂT’TIR
- 14-04-2017 NASİHAT
- 18-03-2017 ZULÜM İLE ABÂD OLUNMAZ
- 23-02-2017 MÜSLÜMANLARI BEKLEYEN TEHLİKELER
- 11-11-2016 BEYÂN ve ARZ-I HÂL
- 04-03-2016 ŞEHÂDET DEYİŞLERİ
- 22-12-2015 PEYGAMBER (S.A.V.) ARAMIZDA OLSAYDI?
- 21-08-2015 ŞAHSİYET, KİMLİK VE MİSYON
- 15-06-2015 RAMAZAN ve BİZ
- 27-01-2015 CHARLİE HEBDO ALÇAKLIĞI ÜZERİNE
- 01-06-2014 ‘BEKRİ MUSTAFA’LARLA MECLİSTE KUR’AN HALKASI
- 25-02-2014 PARALEL MÜSLÜMANLIKLAR..!
- 30-12-2013 HAYATIN İÇİNDEN
- 19-10-2013 RESMÎ DİN - DEVLETİN DİN ANLAYIŞI
- 15-08-2013 YOZLAŞMA - 1
- 01-07-2013 SAMİMİYET VE GAYRET
- 11-02-2013 YOLNÂME
- 27-12-2012 İSLÂMÎ MÜCÂDELEDE SİSTEM ALGISI
- 29-11-2012 M. İSLAMOĞLU’NA AÇIK MEKTUP
- 05-11-2012 BİRLEME ve BİRLEŞME
- 26-10-2012 DOĞRU TEPKİ ve NEZAKET TELLALLARI
- 10-09-2012 ALNINDAN ÖPMEK!
- 09-07-2012 HANGİ PEYGAMBER?
- 20-02-2012 ÇOCUKLARIMIZ VE MEÂL BULUŞMASI
- 11-02-2012 PAVLUS VE BİZİMKİLER
- 17-01-2012 KUR’AN’A TESLİM OLMAK
- 01-01-2012 KUR'ANİ İLKELER Mİ, ATAYASA MI?
- 30-10-2011 MUHAFAZAKÂR DEMOKRAT İNCİLER
- 01-10-2011 BİR DAMLA SU...
- 14-08-2011 "RAMAZAN ŞENLİKLERİ"
- 19-07-2011 MÜSLÜMAN OLMAK!
- 11-06-2011 SEÇİMLERİMİZ...
- 19-05-2011 İSLAM KİMİNLE VE NASIL GELECEK?
- 17-04-2011 "MÜSLÜMAN AÇILIMI" NE ZAMAN?
- 15-03-2011 GÖZ BEBEĞİ
- 06-02-2011 SIRA TÜRKİYE'DE Mİ?
- 30-12-2010 Mavi Marmara
- 06-12-2010 HİCRET: YOL ve YOLCULUĞUN ADI
- 19-11-2010 BİR NUMARA MI, ON NUMARA MI?
- 04-11-2010 DEĞİŞMEYECEK, DEĞİŞTİRECEĞİM!
- 18-10-2010 Hz. PEYGAMBER'İ UNUTMAK
- 06-10-2010 OTORİTENİN ŞAHİTLERİ ve ŞEHİDLERİMİZ
- 29-09-2010 GÖZLEMLER
- 11-09-2010 TERCİHİMİZ İSLAMİ OLMALI
- 30-08-2010 REFERANDUMA BAKIŞ
- 03-08-2010 ZALİM OTORİTEYİ REDDEDİYORUZ!
- 14-08-2010 DUYARLILIK ÇAĞRISI
- 14-07-2010 RAMAZAN'IN FESTİVALLEŞTİRİLMESİNE HAYIR!
- 10-07-2010 SÖZDE MÜSLÜMANLAR -2-
- 25-06-2010 SÖZDE MÜSLÜMANLAR -1-
- 09-06-2010 GÜLEN ÖZÜR DİLEDİ, HELALLİK İSTEDİ!
- 31-05-2010 GAZZE FİLOSU ve KÜRESEL İNTİFADA
- 22-05-2010 GAZZE GEMİLERİNE ve DİRENİŞE BİN SELÂM!
- 08-05-2010 DİNİ BİRLEMEKTEN DİLİ BİRLEMEYE!
- 23-04-2010 "KUTLU DOĞUM" KUTLAMALARI ÜZERİNE
Makaleler
Hava Durumu