Külliyat Yayınları, 25 yıldır Türkiyede yayın yapan ve kültür-düşünce hayatına önemli katkılar sağlayan İnsan Yayınları'nın bir markası olarak yayın hayatına başladı.

Proje, "medeniyet tasavvuru ve öncü kuşak sorunlarına yoğunlaşmış olan" iletişimbilimci, yazar ve çevirmen, kendi alanında üniversitelerde lisans ve yüksek lisans düzeyinde dersler vermiş değerli düşünce adamı Yusuf Kaplan'ın Genel Yayın Yönetmenliği'nde yürütülecek.

Külliyat Yayınları, "hâlâ üç kıtanın hem coğrafî, hem de fikrî dinamikler bakımından kavşak noktasında yer alan Türkiyenin, bu medeniyet sıçramasına öncülük edecek tarihsel bene ve derinliğe sahip olduğuna inanıyoruz; ve bu süreçte, üzerimize düşen rolü ve mükellefiyeti yerine getirmek amacıyla yayın hayatına atıldığını" ifade ediyor.

İnsan Yayınları'nın girişimiyle ve "medeniyet fikriyatı inşası için…" sloganıyla yola çıkan Külliyat Yayınları, İstiklal Caddesi'ndeki İnsan-Kitap'ta düzenlenen basın toplantısıyla yayın hayatına başladı.

Külliyat Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Kaplan, "Türkiye'nin yaşadığı sorunların gerisinde Türkiye'de güçlü bir fikir hareketinin olmayışı yatıyor. Eğer esaslı bir fikriyatınız yoksa, fiiliyatta ortaya koyabileceğiniz esaslı bir tatbikatınız da olamaz. Külliyatınız yoksa, fikriyatınız olmadığı için yoktur. O yüzden, Türkiye'nin kendi medeniyet dinamiklerimizden beslenen ve mevcut bütün medeniyetlere ve kültürlere açılabilen yeni bir fikir hareketine ihtiyacı var" dedi.

Doğu, Batı ve İslâm kültürlerinin klasik ve çağdaş klasiklerini yayınlayarak Türkiye'de dalga-kurucu bir medeniyet fikriyatı oluşturmak istediklerini belirten Kaplan, Meşrûtiyet döneminde çaplı isimler, sanatçılar, düşünürler yetiştirdiğimize dikkat çekti.

"MARKSİSTLER DE İSLAMİ ÇEVRELER DE GÜDÜK KALDILAR"

Cumhuriyet dönemindeki entelektüel hayatın, 1960'lı yıllardan itibaren canlandığına işaret eden ve bu dönemde Marksist çevrelerin, analitik ve eleştirel bir kültür hayatı oluşturmaya çalıştığını belirten Yusuf Kaplan, bütün bu çabalara karşın, ortaya, Batıdaki ve dünyadaki Marksist literatüre hiçbir katkıda bulunmayan, ikinci sınıf bir Marksist literatür çıktığını belirterek, "Yaratıcılıktan yoksun ve güdük benzer bir oluşum, İslâmî çevrelerde de, sağ kültür çevrelerinde de gözlendi. 1970'lerin başlarından itibaren büyük ölçüde, Arap, İran ve Hint-Pakistan alt kıtası dünyasından gelişigüzel çeviri furyası, yayıncılık ve fikir hayatına damgasını vurdu. Ancak bu çeviri faaliyetleri, birinci sınıf bir düşünce faaliyetinin gelişmesine yetebilecek nitelikte ve derinlikte değildi."

"DALGA KURUCU FİKİR HAREKETLERİNE İHTİYACIMIZ VAR"

Türkiye'nin bir dalgaya, dalga-kırıcı ve dalga-kurucu köklü bir düşünce, sanat ve kültür atılımına ihtiyacı olduğunu belirten Yusuf Kaplan, "Pergel metaforundan hareketle, bir ayağımızı muhkem, sağlam ve yaratıcı şekillerde kendi medeniyet dinamiklerimize, kaynaklarımıza basarak, diğer ayağımızla bütün diğer kültürlere, medeniyetlere ve dünyalara açılacak bir fikir, sanat, siyaset hareketinin başlatılması gerekiyor. İşte biz bu nedenle, İnsan Yayınları bünyesinde Külliyat Yayınları adıyla yeni bir yayınevi kurarak medeniyet fikriyatı ve külliyatı üretici, dalga kurucu yeni bir yayıncılık atağı başlatıyoruz."

"MEDENİYET FİKRİYATI ÜRETECEĞİZ"

Külliyat Yayınları, adıyla müsemma olacak kapsamda ve kalitede bir fikrî yayıncılık yapmayı hedeflediklerini ifade eden Kaplan, Külliyat Yayınlarının yayın felsefesi ve programı hakkında ise şunları söyledi:

"Dünyada Rönesans döneminde de, İslâm medeniyetinin fikrî bir sıçrama yaptığı Beytül Hikme'nin kurulması döneminde de, köklü çeviri faaliyetleri, fikir alışverişleri, büyük düşünce, sanat ve kültür hareketlerinin yaratılmasına zemin oluşturmuştur. Biz de, karıca kararınca bu tür bir fikir hareketinin oluşturulması için kollarımızı sıvamış durumdayız. Çünkü biz Külliyat Yayınları olarak, bu dünyaya söyleyeceğimiz bir çift sözümüz yoksa, bu dünyada yaşamamızın da anlamı olmadığına inanıyoruz. Adeta üç ayrı yayınevi gibi tasarlanan yayınevinin programında, Ana Metinler, Ara/cı Metinler ve Referans Kitapları'ndan oluşan üç ayrı kategoride benzer diziler yer alıyor. Medeniyet Araştırmaları'ndan Tarih Çalışmaları'na, Düşünce Tarihi'nden Türkiye Araştırmaları'na, Sosyal Teori'den Kültürel İncelemeler'e, Medya Çalışmaları'ndan Film Teorisi'ne kadar yaklaşık 20 ana dizide hem İslâm medeniyetinin klasik ve çağdaş klasikleri, hem Batı uygarlığının ve diğer kültür havzalarının klasik ve çağdaş klasikleri; hem de bu ana metinlerin daha iyi ve daha doğru/dan anlaşılmasına aracılık edecek önemli metinlere ve referans / ansiklopedi çalışmalarına kadar bütün bir insanlık tarihinin medeniyet yolculuğunu Türkiye'de yeniden köklü bir fikir, ilim ve sanat geleneğinin oluşmasını tetikleyecek, besleyecek nitelikte kitaplar yayımlanacak. İslâm medeniyetine ilişkin 20 ciltlik büyük bir proje, 12 cilt olacak düşünce tarihi projesi sadece iki önemli proje olarak burada zikredeceğim bir kaç Külliyat projesi." (Dünya Bülteni)