
"Asm" Arama Sonuçları

Dünyanın ve Ortadoğu bölgesinin ‘makbul ülke’, ‘makbul vatandaş’ kriteri bellidir. Siyonizmin, boynuna tasma geçiremediği kişi, hareket ve ülkeler makbul sayılmamaktadır.

Erasmus programı çerçevesinde Gazze'ye giden bir İtalyan tıp öğrencinin, siyonist işgal bombardımanlarına denk geldiği izlenimleri...

Atalar yolu denen şey bu olsa gerek. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarını önce Ataist, sonra ateist yapılmaya uğraşan, okulları bu konuyla görevlendiren bir sistemsiz sistem, düzensiz düzen. Gençlerin hali, tam bayramlık gerçekten. İşsiz, dâvâsız, idealsiz; inanç ve ahlâk kalıplarından kurtulan özgür gençler. Kitapsız, namazsız yapabilen; ama telefonsuz, müziksiz, futbolsuz yapamayan gençler…

Kimileri, onu, düşmanlarına karşı bir kalkan görerek işine gelen düşüncelerini almış ve kendilerinin anlayışına göre lanse etmeye çalışmış; kimileri, küfür sıfatıyla yaftalayarak sakıncalı ilan etmiş; kimileri de onu, şaşmaz ve yanılmaz gösterip âdeta peygamber seviyesine çıkarmıştır. İbn Teymiyye gibi bol miktarda hasmı ve seveni bulunan şahsiyetler söz konusu olduğunda, çoğunlukla mesele entelektüel merakın sınırlarını aşmaktadır

Umarım bu fakirin derdini ve sıkıntılarını okuduktan sonra sahip olduğunuz "GERÇEK ZENGİNLİĞİN" farkına vararak bu zenginliğin şükrünü eda etme noktasında çok iyi bir hisse almışsınızdır. Şayet bu zenginliğin farkına var(a)mayarak ufak tefek maddi veya manevi sıkıntılardan dolayı hayatı yaşanmaz bir hal alıp bu durumu çevresine yansıtan bir insansanız size seslenmek istiyorum. Yukarıda saymış olduğum ve hayatımı çileye çeviren bu sağlık sorunlarımı para karşılığında benden alacak olan var mı!? Ve soruyorum "Kim milyoner olmak ister!?"

Akçaabat’ta Trabzonspor'un Galatasaray deplasmanında aldığı galibiyeti kutlamak isteyen imam Mustafa Algan 6 yaşındaki kızını vurdu.

Şöyle bir şeyi toplumun zihnine zerketmeye çalışıyorlar: “Laiklik, FETÖvârî bütün örgütlenmelerin yegâne sigortasıdır. Cemaat, tarikat mensuplarını devlete, bürokrasiye sokmamak lazım. Yoksa bunlar devleti ele geçiriyorlar!”

Son 20-25 yılın kentleşme sürecinde toplumumuzu işsizleştirip, bekarlaştırarak, sekülerliğin konutlarına naklettik, hata yapıyoruz. 1+1, 2+1 konutlar, öğrenciler ve hücrelerini otel gibi kullananlar için inşa ediliyor. Gençlik boşluktadır; meydanlarda slogan atmakta, köprülere bayrak asmaktadır. Müslüman gençlerin bekarlığı ve işsizliği halkın doğurgan rahmini, üreten elini güdükleştiriyor.

İzmir’de Doç. Dr. Şüra Baykan, Suriyeli bir aileye sahip çıkarak insanlık dersi verdi. Basmane'de bir ağaç altında rastladığı Suriyeli anne ve 6 çocuğuna sahip çıkan Şüra Hoca, onları botla Avrupa’ya gitmekten vazgeçirdi. Şüra Hoca, arkadaşlarının yardımıyla Maha ve çocuklarına Bornova’da ev kurdu.

İslami Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, DBP'li Yenişehir Belediyesinin, Allah Rasulü'ne (a.s.) hakaret içeren alçakça karikatür afişleri asmasına tepki için Türkçe-Kürtçe afiş astırdı.

Adana’da bir haftadır etkisini sürdüren soğuk hava nedeniyle hastalanan Suriyeli Yasmin bebek, kaldığı çadırda sabah annesi tarafından ölü bulundu.

Irak'ta IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi ve Türk Konsolosluğu'nu basmasının yankıları devam ediyor.Peki bundan sonra Irak'ta neler yaşanabilir?

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Suriye'den gelen top mermilerine karşı Türkiye'yi savunmak için tüm planlarının hazır olduğunu açıkladı.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Füze savunma sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sistemin, modern saldırılara karşı modern dayanışma modeli olduğuna dikkat çeken Rasmussen, 'Türkiye’nin burada çok önemli bir rol oynuyor. Türkiye, bizim güvenliğimizi şekillendiriyor.' ifadelerini kullandı.

Rasmussen, füze savuna siteminin kendi topraklarında bulunmasını Türkiye'nin talep ettiğini dile getirdi.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Türk hükümetinin NATO'ya bağlı kalacağından hiçbir şüphesi olmadığını belirterek, İttifak içinde Türkiye'nin sesine ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.

NATO genel sekreteri Danimarkalı sağcı Anders Fogh Rasmussen, “Demokrasiye geçişlerinde NATO’nun nasıl Kuzey Afrika ülkelerine nasıl yardımcı olabileceğini düşünmeliyiz” gibi bir şeyler dediğine göre, Türkiye’nin iyi bir çıkış stratejisi ya da en azından ölümcül bir bataklık oluştuğunda Müslüman dünyaya iyi bir açıklamaya sahip olsa iyi olur. Aksi takdirde, Doğu ile Batı arasında değil cehenneme köprü olur.

Üç yıl boyunca Sırplar uluslararası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sergiledi. Soykırım ise savaş başladığından beri Sırpların başvurduğu tek savaş yöntemiydi. Savaşın yaşandığı ilk günden itibaren Bosna genelinde toplu katliamlar yaşanmıştır. Ancak Srebrenica ile Sırp caniler final yapmıştır. Çok sayıda Boşnak kurşuna dizilerek, kazılan çukurlara gömülmüştür.”
Makaleler
Hava Durumu