"Geleneksel" Arama Sonuçları
Kur'an Nesli Kürsüsü ve Minberinden
Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin bu haftaki Haftanın Sonbetinde İsmail Hakkı Güleç "Dünyevileşmeye Karşı Dâvâ Bilinci" başlıklı bir sohbet gerçekleştirdi. Kur'an Nesli Minberinde ise Şükrü Hüseyinoğlu "Geleneksel ve Modern Kula Kulluk Biçimleri" başlıklı bir hutbe irad etti.
Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin bu haftaki Haftanın Sonbetinde İsmail Hakkı Güleç "Dünyevileşmeye Karşı Dâvâ Bilinci" başlıklı bir sohbet gerçekleştirdi. Kur'an Nesli Minberinde ise Şükrü Hüseyinoğlu "Geleneksel ve Modern Kula Kulluk Biçimleri" başlıklı bir hutbe irad etti.
Seyyid Kutub'un batıya ve batıcılığa yaklaşımı
Batıyı kuşatan düşünce ve inanç sisteminin tahrif edilmiş olsa bile Hristiyanlıktan almadığını, Roma merkezli bir akidenin oluşturduğunu savunur. Kutub’a göre (ki bizde aynı kanaatteyiz) İslam, geleneksel ve modern bütün cahiliye düşüncelerini kökten reddeder. Oysa Batı dünyası modern cahiliyeyi tüm imkanları ile kuşanmış durumdadır ve Kutub hayata yön veren tüm prensiplerin oluşturduğu kaynağı Mekke cahiliyesi ile bir tutar.
Batıyı kuşatan düşünce ve inanç sisteminin tahrif edilmiş olsa bile Hristiyanlıktan almadığını, Roma merkezli bir akidenin oluşturduğunu savunur. Kutub’a göre (ki bizde aynı kanaatteyiz) İslam, geleneksel ve modern bütün cahiliye düşüncelerini kökten reddeder. Oysa Batı dünyası modern cahiliyeyi tüm imkanları ile kuşanmış durumdadır ve Kutub hayata yön veren tüm prensiplerin oluşturduğu kaynağı Mekke cahiliyesi ile bir tutar.
İktibas Dergisi gönüldaşları iftarda buluştu
İktibas Dergisi'nin pandemi sebebiyle ara verilen geleneksel iftar programı, bu yıl İstanbul Bayrampaşa’daki Mimder’de gerçekleştirildi.
İktibas Dergisi'nin pandemi sebebiyle ara verilen geleneksel iftar programı, bu yıl İstanbul Bayrampaşa’daki Mimder’de gerçekleştirildi.
Mehmet Kantar ağabeyin ardından
Mehmet abi, seküler sisteme hiçbir zaman eğilim göstermedi. Birilerinin zamanla methiyeler dizdiği laiklik, demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi süslü kelimelere kanmadı. Allah’ın ayetlerine karşı savaş açan her düşünceden beri olduğunu yaşamıyla gösterdi. Sistem içi mücadele taraftarı olmadı. Geleneksel bir islamın da taraftarı olmadı. Tasavvuf gibi, çeşitli geleneksel cemaatler gibi ya da muhafazakarlık gibi temeli İslam akidesinden uzak İslam soslu hiçbir düşünceye de meyletmedi. Aksine onlara karşı Kur’ani bir bilinçle mücadele etti.
Mehmet abi, seküler sisteme hiçbir zaman eğilim göstermedi. Birilerinin zamanla methiyeler dizdiği laiklik, demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi süslü kelimelere kanmadı. Allah’ın ayetlerine karşı savaş açan her düşünceden beri olduğunu yaşamıyla gösterdi. Sistem içi mücadele taraftarı olmadı. Geleneksel bir islamın da taraftarı olmadı. Tasavvuf gibi, çeşitli geleneksel cemaatler gibi ya da muhafazakarlık gibi temeli İslam akidesinden uzak İslam soslu hiçbir düşünceye de meyletmedi. Aksine onlara karşı Kur’ani bir bilinçle mücadele etti.
Tevhid esmâsı ve şirk esmâsı
Rabbimizi, Rasulünü, Kitabını, Âhireti (ve kapsamındaki Hesap Gününü) doğru anlayıp doğru tanımak da, öncelikle onlarla ilgili tarihsel süreçte ve bugün insanlar tarafından birer ümniyye (kuruntu), zan ve vehim ürünü olarak ortaya atılmış olan, geleneksel, modern ve post-modern tüm çeşitleriyle yanlış/bâtıl yaklaşım ve tanımları (üretilmiş, uydurulmuş isim ve sıfatları) tekzip etmek ve bu tekzip hafriyatıyla ortaya çıkan temiz, berrak zeminde, inzal edilmiş isim ve sıfatlar ile bu iman esaslarını kavrama cehdine yönelmek…
Rabbimizi, Rasulünü, Kitabını, Âhireti (ve kapsamındaki Hesap Gününü) doğru anlayıp doğru tanımak da, öncelikle onlarla ilgili tarihsel süreçte ve bugün insanlar tarafından birer ümniyye (kuruntu), zan ve vehim ürünü olarak ortaya atılmış olan, geleneksel, modern ve post-modern tüm çeşitleriyle yanlış/bâtıl yaklaşım ve tanımları (üretilmiş, uydurulmuş isim ve sıfatları) tekzip etmek ve bu tekzip hafriyatıyla ortaya çıkan temiz, berrak zeminde, inzal edilmiş isim ve sıfatlar ile bu iman esaslarını kavrama cehdine yönelmek…
Akidemizi geleneksel, modern ve post-modern hurafelerden esmâ ile selim kılmak
Akidemizin temel umdelerini, Kur’an’daki esmâ (isim ve sıfatlar) çerçevesinde öğrenip kavradığımızda, akidemizi her türlü geleneksel ve modern, post-modern hurafeden, bid’at ve sapmadan selâmete kavuşturma imkânı bulmuş oluruz.
Akidemizin temel umdelerini, Kur’an’daki esmâ (isim ve sıfatlar) çerçevesinde öğrenip kavradığımızda, akidemizi her türlü geleneksel ve modern, post-modern hurafeden, bid’at ve sapmadan selâmete kavuşturma imkânı bulmuş oluruz.
Cahiliye, gelenekseli ve moderniyle Kur’an’la yok edilecektir
Kur’an değişmemiştir, ama Kur’an okuyanlar başkalaşmıştır. Kur’an anlayışı, Kur’an’a bakış, Kur’an’a yaklaşım değişmiştir. Kur’an, aynı Kur’an’dır, ama Kur’an’a yönelmesi gereken insan, Kur’an’a sahabe gibi yönelmiyor.
Kur’an değişmemiştir, ama Kur’an okuyanlar başkalaşmıştır. Kur’an anlayışı, Kur’an’a bakış, Kur’an’a yaklaşım değişmiştir. Kur’an, aynı Kur’an’dır, ama Kur’an’a yönelmesi gereken insan, Kur’an’a sahabe gibi yönelmiyor.
“Atalar dini”ne hayır, “Ata dini”ne evet mi?
Bu çevrelerin dil ve kaleminden sâdır olan “uydurulmuş din” tabiri salt, çeşitli hurafelerle mâlul olan geleneksel din anlayışlarını hedef almakta, laiklik, kemalizm, liberalizm, nasyonalizm, kapitalizm, sosyalizm gibi çağın egemen uydurulmuş dinleri hiç bu eleştirilerin kapsamına girememektedir.
Bu çevrelerin dil ve kaleminden sâdır olan “uydurulmuş din” tabiri salt, çeşitli hurafelerle mâlul olan geleneksel din anlayışlarını hedef almakta, laiklik, kemalizm, liberalizm, nasyonalizm, kapitalizm, sosyalizm gibi çağın egemen uydurulmuş dinleri hiç bu eleştirilerin kapsamına girememektedir.
Artık her yer aynı ve kimse bir yere ait değil
Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.
Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.
Kalem-Der'in geleneksel doğa yürüyüşü yapıldı
Kalemder olarak 30 Aralık Pazar Günü Her Sene Gerçekleştirdiğimiz Geleneksel Doğa Yürüyüşü Programımızı Yuvacık Aytepe Mevkiinde Yoğun Bir Katılımla Gerçekleştirdik.
Kalemder olarak 30 Aralık Pazar Günü Her Sene Gerçekleştirdiğimiz Geleneksel Doğa Yürüyüşü Programımızı Yuvacık Aytepe Mevkiinde Yoğun Bir Katılımla Gerçekleştirdik.
Kalem-Der'den doğa yürüyüşü dâveti
Kalem-Der, Geleneksel Doğa Yürüyüşü programını bu yıl da İzmit'te gerçekleştiriyor.
Kalem-Der, Geleneksel Doğa Yürüyüşü programını bu yıl da İzmit'te gerçekleştiriyor.
Bir sosyal medya ilmihaline ihtiyacımız var
Yalnızca medyada değil, hayatın her alanında geçerli olacağı üzere, kural olmayan bir alanda kaos oluşur. İşte sosyal medya da kaosun ne kadar vahim boyutlara ulaşabileceğini gördüğümüz bir alan hâline geldi. Tüm bu olumsuzlukları, bozuklukları düzeltmek için belirli, oturmuş bir düzen gerekmektedir. Bilgisayar ve telefonları basit bir iletişim cihazı halinden çıkarıp, kompleks bir iletişim ve medya cihazı haline getirenler ve bunu kullananlar şeytanın geleneksel, nostaljik, eski, yeni, fütüristik, teknolojik gibi takıntılarının olmadığını pek hesaba katmamış olabilir.
Yalnızca medyada değil, hayatın her alanında geçerli olacağı üzere, kural olmayan bir alanda kaos oluşur. İşte sosyal medya da kaosun ne kadar vahim boyutlara ulaşabileceğini gördüğümüz bir alan hâline geldi. Tüm bu olumsuzlukları, bozuklukları düzeltmek için belirli, oturmuş bir düzen gerekmektedir. Bilgisayar ve telefonları basit bir iletişim cihazı halinden çıkarıp, kompleks bir iletişim ve medya cihazı haline getirenler ve bunu kullananlar şeytanın geleneksel, nostaljik, eski, yeni, fütüristik, teknolojik gibi takıntılarının olmadığını pek hesaba katmamış olabilir.
Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa, ancak Kur’an’a uygun yaşayıp takvayı kuşananlar ulaşabilir
Vahyin belirlediği ve Rasûlün (s) sünnetinin güzel örneğini oluşturduğu sahih İslam anlayışıyla bağdaşmayan ve yüzyıllara sâri yozlaşma sürecinde üretilen birçok bid’at ve hurafelerle kuşatılmış geleneksel din anlayışında, yaşantısına bakılmaksızın lâfzen “kelime-i şahadet”i söyleyen ve “müslümanım” diyen herkesin Allah’ın rahmetine müstahak olduğu ve kurtuluşa ereceği zannedilir. Ve ölen herkese kolayca “rahmet ve mağfiret” duası yapılır. Hâlbuki Kur’an’daki birçok âyet, Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa erebilmek için, kişinin Allah’ın azabından korkup sakınarak O’nun emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilinciyle Kur’an’a uygun takvalı bir hayat yaşaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Allah’ın, ancak böyle bir hayatı yaşayarak kurtuluşu hak edenlere rahmet edeceği bildirilmektedir.
Vahyin belirlediği ve Rasûlün (s) sünnetinin güzel örneğini oluşturduğu sahih İslam anlayışıyla bağdaşmayan ve yüzyıllara sâri yozlaşma sürecinde üretilen birçok bid’at ve hurafelerle kuşatılmış geleneksel din anlayışında, yaşantısına bakılmaksızın lâfzen “kelime-i şahadet”i söyleyen ve “müslümanım” diyen herkesin Allah’ın rahmetine müstahak olduğu ve kurtuluşa ereceği zannedilir. Ve ölen herkese kolayca “rahmet ve mağfiret” duası yapılır. Hâlbuki Kur’an’daki birçok âyet, Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa erebilmek için, kişinin Allah’ın azabından korkup sakınarak O’nun emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilinciyle Kur’an’a uygun takvalı bir hayat yaşaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Allah’ın, ancak böyle bir hayatı yaşayarak kurtuluşu hak edenlere rahmet edeceği bildirilmektedir.
Ey "Müslüman"lar gelin "Müslim" olalım
"Müslüman" kelimesi "Müslim"in Farsçadaki karşılığı olup Türkçeleşmiş bir kelimedir. Kur'anî ölçülere uygun biçimde içi doldurulmak kaydıyla "Müslim" kavramının Türkçe karşılığı gibi kullanılmasında bir mahzur olmayacağı kanaatindeyim. Ancak maalesef pratikteki "Müslüman" kavramının içeriği Kur'an'daki Müslim kavramıyla asla uyumlu değildir. Ülke halklarının Kur'an eksenli olmaktan ziyade bir kültürel aidiyet ifade eden Müslümanlaşma sürecinde kitleler, iyi niyetle kendilerini "Müslüman" olarak nitelemelerine rağmen, Kur'an'da zikredilen ölçülerde Müslim olmanın ne olduğundan bile habersiz bir hâli yaşamaktadırlar. Böyle olunca, Kitabî olmayan ve geleneksel ya da modern bid'at ve hurafelere dayalı "Müslümanlık" Kur'an'daki "Müslimlikle" örtüşememiştir. Özellikle son on yılda, söz konusu yozlaşma, zihinsel karmaşa, istikamet ve kimlik krizi tevhidî uyanış süreci bakıyesi kesimleri bile kuşatmış bulunmaktadır.
"Müslüman" kelimesi "Müslim"in Farsçadaki karşılığı olup Türkçeleşmiş bir kelimedir. Kur'anî ölçülere uygun biçimde içi doldurulmak kaydıyla "Müslim" kavramının Türkçe karşılığı gibi kullanılmasında bir mahzur olmayacağı kanaatindeyim. Ancak maalesef pratikteki "Müslüman" kavramının içeriği Kur'an'daki Müslim kavramıyla asla uyumlu değildir. Ülke halklarının Kur'an eksenli olmaktan ziyade bir kültürel aidiyet ifade eden Müslümanlaşma sürecinde kitleler, iyi niyetle kendilerini "Müslüman" olarak nitelemelerine rağmen, Kur'an'da zikredilen ölçülerde Müslim olmanın ne olduğundan bile habersiz bir hâli yaşamaktadırlar. Böyle olunca, Kitabî olmayan ve geleneksel ya da modern bid'at ve hurafelere dayalı "Müslümanlık" Kur'an'daki "Müslimlikle" örtüşememiştir. Özellikle son on yılda, söz konusu yozlaşma, zihinsel karmaşa, istikamet ve kimlik krizi tevhidî uyanış süreci bakıyesi kesimleri bile kuşatmış bulunmaktadır.
Kalem-Der iftarında Müslümanların meseleleri konuşuldu (HABER-VİDEO)
Kalem-Der, her yıl ramazan ayında yaptığı Geleneksel Ramazan İftarı programını gerçekleştirdi. 20 Mayıs 2018 Pazar günü Ümraniye'de bir salonda yapılan iftar programında yapılan konuşmalarda Müslümanların meseleleri ele alındı. Programın video kaydını istifadenize sunuyoruz:
Kalem-Der, her yıl ramazan ayında yaptığı Geleneksel Ramazan İftarı programını gerçekleştirdi. 20 Mayıs 2018 Pazar günü Ümraniye'de bir salonda yapılan iftar programında yapılan konuşmalarda Müslümanların meseleleri ele alındı. Programın video kaydını istifadenize sunuyoruz:
İLKAV Çocuk ve Gençlik Kulübü 4. Kitap Okuma Yarışması ödülleri dağıtıldı
İlmî ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV Çocuk ve Gençlik Kulübü 4.Geleneksel Kitap Okuma Yarışması Ödülleri İLKAV konferans salonunda dağıtıldı.
İlmî ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV Çocuk ve Gençlik Kulübü 4.Geleneksel Kitap Okuma Yarışması Ödülleri İLKAV konferans salonunda dağıtıldı.
Mirac İslam'ın neresindedir?
Geleneksel İslam anlayışı kandil bakımından oldukça zengin. Mirac da bunlardan biri. Ama acaba mirac nedir, mirac diye bir hadise vuku bulmuş mudur? İman edilmesi gereken bir hakikat midir, yoksa uydurma bir hikâye midir? Bu sorulara cevap bulmak gerekir.
Geleneksel İslam anlayışı kandil bakımından oldukça zengin. Mirac da bunlardan biri. Ama acaba mirac nedir, mirac diye bir hadise vuku bulmuş mudur? İman edilmesi gereken bir hakikat midir, yoksa uydurma bir hikâye midir? Bu sorulara cevap bulmak gerekir.
"Medeniyet kavramı, Batılılaşma taraftarlarınca katledildi" (HABER-VİDEO)
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV’ın Alternatif Eğitim konferansları, S.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celaleddin Vatandaş‘ın “Türkiye’nin Batılılaşma Süreci ve Medeniyet Tasavvuru“ başlıklı sunumu ile devam etti. Vatandaş konuşmasında, medeniyet kavramının asıl anlamı ve batılı anlayıştaki Osmanlı aydınları tarafından dönüştürülerek sivilizasyon kavramına indirgenmesinin üzerinde durduktan sonra medeniyet kavramın tarihi geçmişi ve mevcut hali ile ne anlam ifade ettiğine değindi. Dünyadaki zulüm ve paylaşım savaşlarının altında İslamî medeniyet perspektifinin eksikliğine değinen konuşmacı, batı zihniyetli Osmanlı aydınlarının bu kavramı dejenere ettiğine değinerek kendi kavram ve değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini ifade etti. İslam’ın şehirli ve medenî bir din olduğuna işaret eden konuşmacı, kendi öz değerlerimize, vahye sıkıca yapışarak batının ikiyüzlü ve sömürgen etkisinden uzak kalınabileceğini, Türkiye’nin batılılaşma serüveninin sekülerleşme yolu olduğunun altını da çizdi. Konferans, soru-cevaptan sonra İLKAV’ın geleneksel çay ve simit ikramı ile son buldu. Konuşmanın videosu aşağıda sunulmuştur.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV’ın Alternatif Eğitim konferansları, S.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celaleddin Vatandaş‘ın “Türkiye’nin Batılılaşma Süreci ve Medeniyet Tasavvuru“ başlıklı sunumu ile devam etti. Vatandaş konuşmasında, medeniyet kavramının asıl anlamı ve batılı anlayıştaki Osmanlı aydınları tarafından dönüştürülerek sivilizasyon kavramına indirgenmesinin üzerinde durduktan sonra medeniyet kavramın tarihi geçmişi ve mevcut hali ile ne anlam ifade ettiğine değindi. Dünyadaki zulüm ve paylaşım savaşlarının altında İslamî medeniyet perspektifinin eksikliğine değinen konuşmacı, batı zihniyetli Osmanlı aydınlarının bu kavramı dejenere ettiğine değinerek kendi kavram ve değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini ifade etti. İslam’ın şehirli ve medenî bir din olduğuna işaret eden konuşmacı, kendi öz değerlerimize, vahye sıkıca yapışarak batının ikiyüzlü ve sömürgen etkisinden uzak kalınabileceğini, Türkiye’nin batılılaşma serüveninin sekülerleşme yolu olduğunun altını da çizdi. Konferans, soru-cevaptan sonra İLKAV’ın geleneksel çay ve simit ikramı ile son buldu. Konuşmanın videosu aşağıda sunulmuştur.
Kur’an'da Nebi ve Resul kavramları
Hem geleneksel anlayışta çok farklı nebi resul tanımlamaları mevcut hem de günümüzde modernist diye tanımladığımız çizgide farklı nebi resul tanımlaması bulunmaktadır. Her iki tarafın tanımlamaları arasında çok uç farklar mevcuttur. Peki, Kur’an’a baktığımızda böyle bir ayrım var mı? Gelin şimdi birlikte bakalım.
Hem geleneksel anlayışta çok farklı nebi resul tanımlamaları mevcut hem de günümüzde modernist diye tanımladığımız çizgide farklı nebi resul tanımlaması bulunmaktadır. Her iki tarafın tanımlamaları arasında çok uç farklar mevcuttur. Peki, Kur’an’a baktığımızda böyle bir ayrım var mı? Gelin şimdi birlikte bakalım.
Kur’an, Muttakîler için hidayet kaynağıdır
Kur’an-ı Kerim’in verdiği savaş, her zaman ve her ortamda verilecek savaşın aynısıdır. Hatta Kur’an-ı Kerim’in hedef aldığı geleneksel İslam düşmanları da aynı düşmanlardır. Desise, hile ve oyunlarıyla, kullandıkları yöntemleriyle aynı düşmanlardır. Şartların değişmesiyle bu yöntemlerin biçimleri değişmiş; ama karakter ve hakikatleri hep aynı kalmıştır.Dünkü İslam cemaati Kur’an-ı Kerim’e nasıl muhtaç idiyse bugünkü İslam ümmeti de gerek mücadelesinde ve gerekse savunmasında aynı İlahî direktiflere gene muhtaçtır.
Kur’an-ı Kerim’in verdiği savaş, her zaman ve her ortamda verilecek savaşın aynısıdır. Hatta Kur’an-ı Kerim’in hedef aldığı geleneksel İslam düşmanları da aynı düşmanlardır. Desise, hile ve oyunlarıyla, kullandıkları yöntemleriyle aynı düşmanlardır. Şartların değişmesiyle bu yöntemlerin biçimleri değişmiş; ama karakter ve hakikatleri hep aynı kalmıştır.Dünkü İslam cemaati Kur’an-ı Kerim’e nasıl muhtaç idiyse bugünkü İslam ümmeti de gerek mücadelesinde ve gerekse savunmasında aynı İlahî direktiflere gene muhtaçtır.
Makaleler
Hava Durumu