
"Lal" Arama Sonuçları

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.

Anayasa Mahkemesi'nin "ifade özgürlüğünün ihlali" kararının ardından, Rasulullah'a hakaret içerikli haberin erişim engeli kaldırıldı.

“Av tüfeğinin çeşitli aksam ve parçalarına” dair ticaret ise hâlâ taşmayan bardağın son damlalarından oldu. Malezya gibi ülkelerin limanlarına girişini yasakladığı İsrail bayraklı gemiler, Ekim ayından Aralık ayı sonuna kadar 86 kez Türk limanlarına giriş yaptı ve yapmaya devam ediyor.

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.

Yıllar bu şekilde geçip giderken sırat-ı müstakim olan yolumuzun üzerine hem küresel şeytanlar hem de yerel işbirlikçileri demokrat, liberal ve muhafazakâr müslüman adı altında revize edilmiş yeni bir tuzak kurdular. Müslümanların birçoğu sanki Kur’an’ı ve siyer-i nebiyi hiç okumamışlar gibi Lokman suresi otuz üçüncü ayete muhatap olmaktan kurtulamadılar. Yani aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak müslümanları aldatmıştı.

Tahir’ul Mevlevi’nin, Nehir yayınlarından 1991 yılında çıkan ‘Matbuat Alemindeki Hayatım ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları’ adlı kitap (456 s.), hem resmi tarihin dışında yakın tarihle ilgili bazı olayların ilk ağızdan aktarılmış olması, hem de hatırat tarzı itibari ile kayda değer bir nitelik taşıyor.

Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.

Hayatın ve hayattaki tüm varlıkların yaratıcısı Rabbimiz, Kitab-ı Keriminde iki cinsiyetten söz ederken, sen kalkmış post-modern tuğyanın "cinsel yönelimler" şeklindeki sapkın söylemini dillendiriyor ve sapkınlıkları meşrulaştırmaya çalışıyorsun.

Hilal'i gözetleme konusunda yerel insiyatifler yerine, Hicaz'ın esas alınarak, Ramazan'a ve Bayramlara başlangıç konusunda bir eşzamanlılık imkânının, maslahatının gözetilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Peki, böyle özgürlükçü bir toplum neden Muhammed (s.a.s) bana Risalet verildi deyince “Lâ ilâhe illallah” deyin kurtulun çağrısına şiddetle karşı çıktılar? Neydi onları Hz. Peygambere hasım eden?

İnsan ve insanlık düşmanı terör İstanbul’da bir kez daha çirkin yüzünü gösterdi. Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti, 81 kişi yaralandı.

Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.

"Dikkat ediniz, karşılaştığınız her şeyi düşününüz, Kitab ve Sünnet’in delâleti ile mukayese ediniz. Kitab ve Sünnet’i öğrenmez, bilmezseniz bu mukayeseyi yapamaz ve sapıtır gidersiniz. Zira gerçekten zehiri teneke kupa içinde sunmamaktadırlar, hep altın kâse ile sunuyorlar…"

Ramazan Yazçiçek: Çağın tanıkları olarak bizler çözüm keşfine çıkmak zorundayız. Var olan ancak şimdilerde kayıp olan Lâ İlâhe İllâllah hakîkatinin yeniden farkına varmak zorundayız. Bu keşif yeni değil, var olanı yeniden keşif olacaktır. Kök sorunu da kök cevabı da kendinde mahfuz Lâ İlâhe İllallah, insanlık için yegâne kurtuluş reçetesidir.

İşgalci zalim Çin önetimi, Müslüman mahkumları öldürüp organlarını diğer ülkelerdeki zengin insanlara para karşılığında sattığı bir sistemi yıllardır işletiyor ve bütün dünya yaşananları sessizlikle karşılıyor! Kaynak: Çin, Uygurların organlarını Körfez zenginlerine “Helal organ” diye satmış!

Ramazan'ın başlangıcının ayın hareketlerine, dolayısıyla Hilal'in gözetlenmesine bağlanmış olması, Ramazan'ın bir dinamizmle karşılanmasını da beraberinde getiren Rabbani hikmetin bir işaretidir diyebiliriz. Bununla birlikte, Hilal'in gözetilmesi hükmünün "yerelleştirilmesi", İslam'ın evrenselliği ve Müslümanların birliği şiar ve gayesine aykırı düşmektedir, kanaatindeyim.
Makaleler
Hava Durumu