
"Namazda" Arama Sonuçları

Cuma hutbesi: Dünden Bugüne Cahiliyenin Namazdan Menetme Cürmü I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Bu arzusunu ve hatta mücbir olan sebebini başka muhitlerde de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şer’iye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi ve sözüne inandığım bazı zatlar şu malumatı vermişlerdi: “Gazi, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslamlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’an’ı da İslamlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”

İkna edip sevdirmek en temel düsturdur. Namazı sevdirin. Sevdirmeden ve anlatmadan çocukları namaza zorlamak, namaz kılmalarını mecburi tutmak onları namazdan soğutur. Buna dikkat etmek gerekir. En iyi öğretmen örnekliktir. Çocuklar, sizin namaza gösterdiğiniz saygı ve sevgiyi, ilgiyi görmeliler.

Dünya hayatının aldatıcı cazibesi, iniş-çıkışları, günübirlik gel-gitler ve gaflet hali evlatlara anne babayı unutturabileceği için bunu Kur'an özellikle hatırlatır. Hatta, müminlerin her namazdan sonra anne/babaları için dua etmeleri, yaşanagelen ilâhî ve nebevî pratikle sabittir.

Zayıf yaratılmış olan insanoğlu zorda kalınca birine sığınma ihtiyacı hisseder. Böyle durumlarda Allah dışındaki varlıklara sığınmak, büyük bir onursuzluktur. Hem dünyada hem de ahrette rezil olmaya yol açar. Görece bir başarısızlık durumunda bile mü’minler, tağûtî otoritelerin görece güçlerine değil, bâkî olan Allah’a sığınmalıdırlar. Çünkü tağûta sığınmak, karanlığa teslim olmaktır. Müslümanlar ise her rek’at namazda okudukları “Yalnız Senden yardım dileriz” (Fatiha: 4) ibaresiyle sadece Allah’tan yardım dilerler.

Yüce Rabbimiz, namazın ikame edilmesinde uyanıklık ve teyakkuz halinde olmayı, namazda ne dendiğini bilmeyi şart koşmaktadır. Yani namazda ne dediğini bilmek, namazın temel şartlarındandır.

"Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır."

"Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır."

Dost Kitabevi'nin açılışında konuşan Ramazan Kayan, Müslümanın kıblesiz ya da çok kıbleli bir hayat sahibi olamayacağını belirterek, "Müslümanın kıblesi tektir. Namazdaki kıblesi ile sokaktaki, iş yerindeki ve hayatın diğer alanlarındaki kıblesi farklı olamaz" dedi.

Daha önceki gün yaptığı "Otobüslerde zorunlu namaz molası" başlıklı haberle (!) İslami değerlere olan düşmalığını açıkça ortaya koyan Milliyet gazetesi, akıl almaz bir iki yüzlülüğe imza atarak, Prof. Süleyman Ateş'in "Namazda Okunan Surelerin Tefsiri" adlı kitabını promosyon olarak vereceğini ilan etti.
Makaleler
Hava Durumu