
"Tekbir" Arama Sonuçları

Minarelerde Allah'ı, Hayat Alanlarında Tağutları Tekbir Etmek I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Müslümanlar, 'buyur Allah'ım buyur da emrini yerine getirelim' dedikleri halde, rablerine verdikleri sözü tutmuyorlar. Allahuekber nidalarıyla yeri göğü inlettiklerinde samimi değiller miydi ki, halen Allah'tan gayri her türlü tağut yeryüzüne egemen?

Tekbirlerle savuşturulan darbe girişiminin sabahına Türkiye, laik-kemalist câhiliyenin daha koyu bir versiyonuyla uyanmış oldu. Hal böyle iken, Türkiye’deki “İslami çevrelerde” yaygın ve yoğun bir 15 Temmuz sembolizmi, hatta “kutsaması” söz konusu altı senedir.

Yahudi yerleşimcilerin bugünkü “bayrak yürüyüşü” öncesi, yahudi milletvekili Ben Gvir, işgal polisi himayesinde Mescid-i Aksa’ya sabah namazında baskın düzenledi. Müslümanlar tekbirlerle protesto etti. Siyonist işgal hükümeti, bayrak yürüyüşü rotasını onayladı.

Biz Müslümanlar da, dünyadaki tüm müstekbirlerden, emperyalistler ve siyonistlerden ve onların sizin gibi işbirlikçilerinden teberi etmeyi iyi biliyoruz elhamdulillah.

İktidar partisinin sözcüsü, Âlemlerin Rabbi'nin biz kulları için bildirdiği hayat menbaı ölçülerine tâbi olmak yerine, müstekbirlikle O'na sınır çizmeye, hayatın hangi alanında söz sahibi olup, hangi alanında olmayacağını belirlemeye kalkışma tuğyanı demek olan laikliğe bağlılıklarını son derece net kelimelerle ifade etti. Lakin "iktidarın doğrularını destekleme, yanlışlarını eleştirme" cephesinin yayın organlarında bu hiçbir şekilde gündem olmadı, görmezden gelindi.

Sabah namazını Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Mescid-i Aksa'da kılan binlerce Filistinli, namazın ardından Mescid-i Aksa’nın avlusunda tekbirler getirerek gösteri düzenledi. İşgal polisi, işgal altındaki Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da fanatik Yahudilerin baskınını önlemek için nöbet tutan Filisitinlilere saldırdı. Saldırılarda 215 Filistinli'nin yaralandığı bildirildi.

Bu itibarla, biz Müslümanların, salt darbelere değil, insanı bizatihi kendisinin rabbi ve ilahı kabul etme ideolojisi olan, meşruiyetin temelini Rabbimizin irade ve ahkamında değil, insan çoğunluğunun irade ve yönelimde gören demokrasiye karşı da tekbirlerle direnmemiz gerekir.

“İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler müstekbirlere diyecek ki: ‘şüphesiz bizler sizlere uymuştuk; şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?’ “ (İbrahim: 21)

Kul ile Allah arasına serpiştirdikleri bu ilahları, kamuflaj malzemesi olarak kullanan “mele” takımı; kibir ve gururlarından, oyunbazlık ve hokkabazlıklarından, gariban halka karşı ahkam kesiliyorlardı! Bunlar, zalim krallara, despotlara, müstekbirlere karşı ise kırıtarak, sırıtarak, büklüm büklüm oluyor, envai şekil ve kılıklara bürünerek çok yüzlülüğün alasını sergiliyorlardı. Çünkü onların eteklerine yapışarak dünyalık mal, mevki, makam, şan ve şöhret devşirmekteydiler.

Sitemiz editörü Şükrü Hüseyinoğlu'nun 15 Temmuz meşum darbe girişimi sonrası paylaşım sayfasında konuyla ilgili yaptığı yorum ve verdiği mesajlarını dikkatinize sunuyoruz:

Cin ve insan şeytanlarının, Allah’ın ihlâslı kullarını hâkimiyetleri altına almaya güçleri yetmez. Bu sebeple, ihlâs sahibi kullardan da zaman zaman günaha meyledenler olsa bile, bunlar günahta ısrar etmek yerine büyük bir pişmanlıkla hemen tevbe edip Allah’a sığınırlar. Şeytanların güçleri, ancak kendilerine meyleden ve kendiliğinden şeytana uymaya yönelen azgınları etki altına almaya yeter. Dünyada olduğu gibi hesap günü de kendi aralarında dayanışma gösteren cin şeytanları ile müstekbir insan şeytanları, kandırdıkları zayıf ve güçsüz kesimlerin ise ahirette kendilerini suçlamalarına ve kendilerinden şikâyetçi olmalarına muhatap olacaklardır.

Şükrü Hüseyinoğlu, 15 Temmuz meşum darbe girişimi sonrasındaki ilk beş gün içinde yaptığı yorumları bir makale formatında ve "Yalnız Darbeye Değil, Demokrasiye De Tekbirle Direnmeli" başlığıyla sitemizde yayınlamıştı. Darbe girişiminin yıldönümü vesilesiyle tarihe tanıklık anlamındaki önemine binaen bu makaleyi paylaşmakta fayda görüyoruz...

‘Tezkiye, ittika, tekbir ve teşekkür’ ayı olan Ramazan öyle görünüyor ki bu ahval ve şerait sürdükçe, hal ve gidişatımızı düzeltmedikçe gelecek ve gidecek… O emre amade bir şekilde işini yapacak… Bizler de ‘Niye olmuyor?’, ‘Niçin İslam hüküm ferma olmuyor?’, ‘Batıl niçin zail olmuyor/yıkılıp gitmiyor?’ diye hayıflanıp duracağız.

Bidayetinden beri, sistemin halka bir şey vermesi, gerçekte ondan kendisinin bin şeyi alması demektir. Dolayısıyla, Tekbir’i çalarken, sistemin müminlerden asıl neleri çaldığına iyi bakmak ve yarın bir davulcunun Kamet’i vurmasına da hazır olmak gerekir.

Şirinevler Meydanı'nda bir araya gelen Bahçelievler Dayanışma Platformu üyesi bir grup Müslüman, siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini protesto etti. Siyonist işgalciler aleyhine sık sık sloganlar atılan basın açıklamasında "Kudüs İslam'ın Şehri, Mescid-i Aksa İlk Kıblemizdir", "Kudüs ve Mescid-i Aksa Direnişi Tüm Ümmetin Direnişidir" yazılı pankartları açan grup üyeleri, tekbirler eşliğinde bir süre yürüdü.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Esenler Belediyesi'nin 2016-2017 Yusuf Has Hacib Kültür ve Sanat Sezonu açılış programına katıldı. Avcı, programda tekbir getiren gençleri uyararak, "Bizim binlerce yılık kültürümüzde tekbirin slogan olarak kullanılması yoktur" dedi.
Makaleler
Hava Durumu