
"alarla" Arama Sonuçları

Kur'an Nesli TV'de bu sabah (8 Ekim Pazar, Saat: 05.30'da) "Aksa Tufanı" Cihadını Değerlendirme ve Dua Programı" gerçekleştirildi. Osman Yıldız'ın yöneticiliğinde Ali Kaçar ve Yalçın İçyer'in konuşmacı olarak katıldıkları program, Filistinli mücahidlere ve mazlumlara dualarla son buldu.

Şapkayı önümüze koyup gerçekten bir muhasebe yapmak şarttır. Cumhuriyet tarihinden bu yana bu toplumda kendilerini İslâm’a nispet eden sözüm ona Müslümanlar kadına hiç bir şey veremedi. Toplumu yetiştiren kadınlar cahil bırakıldı, yetmedi bir de Allah’ın verdiği haklar, fetvalarla elinden alındı.

Asıl üzerinde durmamız gereken, Türkiye'deki ve İslam dünyasının diğer bölgelerindeki yöneticilerin, Kur'an'a yönelik bu tür saldırılar karşısında halkların tabir yerindeyse gazını almaya yönelik açıklamalarla Kur'an'a sahip çıkma görüntüsü verip meseleyi geçiştirmeleridir. Oysa Kur'an'a sahip çıkmak, onunla hükmetmek, onu hayatın her alanında egemen kılmaktır.

İnsanı gülümseten ve tabi düşündüren bir cevap. E tabi, iyi yazabilseydi Murat marka bir “külüstür” yerine, son model bir arabaya binerdi! “İyi yazanlar”, lüks araba ve evlerin yanında özel korumalarla da gezmekteydi nitekim.

Suriye�den T�rkiye�ye ka�ak yollarla giren 8 Suriyelinin jandarma taraf�ndan sopalarla d�v�ld���, bir gencin ise bu i�kenceler sonucu hayat�n� kaybetti�i ortatya ��kt�.

Bu yolculuğumuzun öncelikli amacı: Ahmed Kalkan Hocamızla alakalı yapacağımız anma gecesinde kullanılmak üzere bir video hazırlamaktı. Ziyaret ettiğimiz bazı hocalarla, Ahmed Kalkan Hocamız hakkında röportaj yaparak bunları bir videoya dönüştürmek. İkinci amacımız ise bölgedeki değerli hocalarımızla ve Müslümanlarla görüşmek ve onlarla istişare edip güzel anılar biriktirmekti.

Bütün yol, yöntem ve vasıtalarla hayattan men ettikleri İslam'ın yerine laikliği ikame edenlerin niyetleri -Bebek’teki mücrimlerin çıplaklığı misali- bütün çıplaklığı ile hala tebarüz etmediyse, bunun artık kalplerin mühürlenmesi, gözlerin perdelenmesi ve kulaklara ağırlık vurulmasından başka bir izahı yoktur. Laiklik Allah'ın günah saydığı, haram kıldığı bütün cürümler için alan açmakta, korumalık yapmakta, haramı teşvik etmektedir.

Mehmet Pamak: 28 Şubat’ın zulüm bildirisini hazırladığını övünerek itiraf edip “bugün bu bildirinin gereklerini Erdoğan sürdürüyor, geminin kaptanı Erdoğan ama rotayı biz belirliyoruz” diyen Doğu Perinçek ile ilk darbe sürecinin iktidar ortağı MHP ve Bahçelinin son beş yıldır yeniden iktidar ortağı oldukları ve farklı uygulamalarla yeni bir 28 Şubat sürecinin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz.

İslam karşıtlığı ve ırkçılık Avrupa kıtasında artarak devam ediyor. İslam karşıtı saldırılarda Almanya, Fransa ve Avusturya başı çekiyor. Şüphelilerin yakalanamaması veya zanlıların hafif cezalarla kurtulması sorunun çözümüne katkı sunmuyor.

Ahmed hoca gerçekten son derece hasbi, muhlis, muhsin, muttaki bir mü’mindi. Fedâkardı, Allah için yaşama bilinciyle hareket ediyordu. Onun hayatının özetini, tüm mü’minlerin hayatının özeti olması gerektiği üzere En’am sûresi 162. ayetin tefsiri olarak niteleyebilirim. 2012 yılında bir grup mü’minle birlikte yaptığımız umrede, Mekke ve Medine’de kendisiyle oda arkadaşlığı yapmıştık. Orada kendisini daha da yakından tanıma imkânım olmuştu.

Ankara'nın Altındağ ilçesinde iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada 18 yaşındaki Emirhan Yalçın'ın hayatını kaybetmesinin ardından başlayan olaylar büyüdü. İlçede mültecilerin evleri, iş yerleri ve araçlarına taş ve sopalarla zarar verildi. Saldırganlar polis araçlarını da taşladı. Ankara Valiliği konuyla ilgili "Olaylar vatandaşlarımızın soğukkanlılığı ve emniyet güçlerimizin yoğun çalışmaları sonucu an itibariyle sona ermiştir" açıklamasında bulundu.

Suriyeli mülteci ve göçmenlerle ilgili yaptığı araştırmalarla bilinen Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Suriyeli göçmenlerle ilgili merak edilen soruları cevapladı. Kaynak: Suriyeli mültecilerle ilgili gerçekler ve yanlışlar

Burada evvel emirde dikkat çeken nokta, bugüne kadar fiili savaşı başlatan tarafın, saldırılarına “Dökme Kurşun Operasyonu”, “Gazap Üzümleri” gibi isimler vererek hep siyonist işgal ordusu olmasına rağmen, bu kez savaşı başlatan taraf “Kudüs’ün Kılıcı” operasyonu adını vererek Gazzeli Müslümanlar olmuştur. İşte bizim “Kudüs ve Mescid-i Aksa için ileri atılma, canlı kalkan olma” dediğimiz husus bu noktada belirginleşmektedir.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre, Türkiye’de her yıl 7.7 milyon ton yiyecek çöpe gidiyor. Bu da her yıl kişi başına 93 kilogram yiyeceğin israf edildiği anlamına geliyor.

Resmi ideolojik dayatmalarla uygulanan Mustafa Kemal’i tazim ve tapınma eylemlerinin son dönemde iktidar yetkilileri ve mensuplarınca artık gönüllü bir tarzda icra edilmeye başlanmasına istinaden, sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın 2016 yılında kaleme aldığı ''Hanım teyzeler Oruçbaba'ya, vekil ablalar Anıtkabir'e!'' adlı makalesini tekrardan istifadenize sunuyoruz.

Filistin'i işgal altında tutan siyonist işgal rejimi, Ekim ayında 466 Filistinliyi göz altına aldı. Mesnetsiz iddialarla yapılan tutuklamaların 63'ü çocuk, 16'sı da kadınlardan oluşuyor.

Türkiye değişik birimleriyle Macron Fransa’sının İslam hakkındaki bu projesine ‘çok sert’ tepki göstermiş. Dışişleri Bakanlığı Macron’a ‘haddini’ hatırlatarak, anlamı ‘barış’ olan yüce dinimizi ‘aydınlatma’ bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmenin hiç kimsenin haddine olmadığı uyarısında bulunmuş. Sözde ‘aydınlatma’ bahaneleriyle ‘Avrupa İslamı’, ‘Fransa İslamı’ gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek olurmuş. Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dinî anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmazmış. Demek ki Türkiye’de işler hiç böyle işlemiyormuş!

"Filistin Esirler Günü" günü olarak kabul edilen 17 Nisan, bu yıl da binlerce Filistinlinin çeşitli iddialarla gözaltına alınmaya devam ettiği bir tarih olarak kayıtlara geçiyor.

Resmi ideolojik dayatmalarla uygulanan Mustafa Kemal’i tazim ve tapınma eylemlerinin son dönemde iktidar yetkilileri ve mensuplarınca artık gönüllü bir tarzda icra edilmeye başlanmasına istinaden sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın 2016 yılında kaleme aldığı ''Hanım teyzeler Oruçbaba'ya, vekil ablalar Anıtkabir'e!'' adlı makalesini tekrardan istifadenize sunuyoruz.
Makaleler
Hava Durumu