"alet" Arama Sonuçları
Siyonazi çetesi artık soykırım sanığı
80 yıldır “soykırım mağduru” denilerek küresel sistemde ayrıcalıklı bir yere konulan siyonazi işgal ve terör çetesi, 26 Ocak 2024 itibarıyla artık bir soykırım sanığı. Güney Afrika’nın başvurusunu değerlendiren Uluslararası Adalet Divanı, Gazze’de yeterli kanıt olduğuna hükmederek, siyonist çetenin soykırım suçundan yargılanmasına karar verdi.
80 yıldır “soykırım mağduru” denilerek küresel sistemde ayrıcalıklı bir yere konulan siyonazi işgal ve terör çetesi, 26 Ocak 2024 itibarıyla artık bir soykırım sanığı. Güney Afrika’nın başvurusunu değerlendiren Uluslararası Adalet Divanı, Gazze’de yeterli kanıt olduğuna hükmederek, siyonist çetenin soykırım suçundan yargılanmasına karar verdi.
Soykırım davası bugün başlıyor
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin siyonazi çetesi aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı “soykırım” davası bugün başlıyor. 2 gün sürecek duruşmalarda Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir talebi ele alınacak. Tedbir kararı, dava yıllar sürebileceği için “İsrail’i soykırım yapmamaya ve soykırımın faillerini cezalandırmaya zorlamak” için acil bir önlem olarak görülüyor. Lahey’de bugün Güney Afrika’nın avukatları, yarın da İsrail’in avukatları sunum yapacak.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin siyonazi çetesi aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı “soykırım” davası bugün başlıyor. 2 gün sürecek duruşmalarda Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir talebi ele alınacak. Tedbir kararı, dava yıllar sürebileceği için “İsrail’i soykırım yapmamaya ve soykırımın faillerini cezalandırmaya zorlamak” için acil bir önlem olarak görülüyor. Lahey’de bugün Güney Afrika’nın avukatları, yarın da İsrail’in avukatları sunum yapacak.
Güney Afrika, siyonazi rejimine karşı soykırım davası açtı
Güney Afrika yönetimi, siyonazi rejimi aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım davası açtı.
Güney Afrika yönetimi, siyonazi rejimi aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım davası açtı.
Sapmalardan Sapma Beğenin!
Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.
Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.
Dalaletten hidayete, oradan nereye
Yıllar bu şekilde geçip giderken sırat-ı müstakim olan yolumuzun üzerine hem küresel şeytanlar hem de yerel işbirlikçileri demokrat, liberal ve muhafazakâr müslüman adı altında revize edilmiş yeni bir tuzak kurdular. Müslümanların birçoğu sanki Kur’an’ı ve siyer-i nebiyi hiç okumamışlar gibi Lokman suresi otuz üçüncü ayete muhatap olmaktan kurtulamadılar. Yani aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak müslümanları aldatmıştı.
Yıllar bu şekilde geçip giderken sırat-ı müstakim olan yolumuzun üzerine hem küresel şeytanlar hem de yerel işbirlikçileri demokrat, liberal ve muhafazakâr müslüman adı altında revize edilmiş yeni bir tuzak kurdular. Müslümanların birçoğu sanki Kur’an’ı ve siyer-i nebiyi hiç okumamışlar gibi Lokman suresi otuz üçüncü ayete muhatap olmaktan kurtulamadılar. Yani aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak müslümanları aldatmıştı.
"Rum Ordusu" Ve Müslümanlar... 20 Yıllık Hazin Bir Hikaye
Tevhidi dâvetle topluma öncülük etmesi gerekenlerin çoğu, "demokratik dâvetlerin" cazibesine kapılıp şirk düzenini şirk akide ve yasalarıyla yönetmeye namzet olanlara vekalet vermekte bir beis görmediler.
Tevhidi dâvetle topluma öncülük etmesi gerekenlerin çoğu, "demokratik dâvetlerin" cazibesine kapılıp şirk düzenini şirk akide ve yasalarıyla yönetmeye namzet olanlara vekalet vermekte bir beis görmediler.
“Hak İle Dalâlet Arasında Ara Form Yoktur”
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Fıtrat ve iffetin değil, sapkınlıkların yanında yer alan dalâlet profu üzerine
Hayatın ve hayattaki tüm varlıkların yaratıcısı Rabbimiz, Kitab-ı Keriminde iki cinsiyetten söz ederken, sen kalkmış post-modern tuğyanın "cinsel yönelimler" şeklindeki sapkın söylemini dillendiriyor ve sapkınlıkları meşrulaştırmaya çalışıyorsun.
Hayatın ve hayattaki tüm varlıkların yaratıcısı Rabbimiz, Kitab-ı Keriminde iki cinsiyetten söz ederken, sen kalkmış post-modern tuğyanın "cinsel yönelimler" şeklindeki sapkın söylemini dillendiriyor ve sapkınlıkları meşrulaştırmaya çalışıyorsun.
Zor Bir Sınav Alanı: İktidar Ahlakı
Kolektif bilincin, akılların birleştirilmesinin, kısacası paylaşımın olmadığı bir yerde “iktidar ahlakı”ndan söz etmek beyhude olacaktır. İslam’ın asli ve asil değerlerini teşkil eden hakkaniyet ve ona dayalı adalet öğretisi, Hukukullah ve Hududullah temelinde “hukuku’l-ibad”ı (kulların hak ve hukuklarını) gözetmeyi ve yeryüzünde bu düzlemde bir işleyişi cari kılmayı öngörür.
Kolektif bilincin, akılların birleştirilmesinin, kısacası paylaşımın olmadığı bir yerde “iktidar ahlakı”ndan söz etmek beyhude olacaktır. İslam’ın asli ve asil değerlerini teşkil eden hakkaniyet ve ona dayalı adalet öğretisi, Hukukullah ve Hududullah temelinde “hukuku’l-ibad”ı (kulların hak ve hukuklarını) gözetmeyi ve yeryüzünde bu düzlemde bir işleyişi cari kılmayı öngörür.
İblisin cübbelisi
Cübbesiyle nam salmış bir kişi şeytanın bütün bu görevlerini fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu cübbeli İblis Kur’an’dan istediği ayeti ahlaksız ve ahmakça safsatalarına alet edebiliyor, İslam’ın tertemiz akidesine karşı istediği imansızlık zehrini kusabiliyor, istediği zaman istediği hezeyanı savurabiliyor. Kur’an’ın tanımıyla, kendisi gibi cin ve ins şeytanları zümresine vahiyler indiriyor / telkinlerde bulunuyor.
Cübbesiyle nam salmış bir kişi şeytanın bütün bu görevlerini fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu cübbeli İblis Kur’an’dan istediği ayeti ahlaksız ve ahmakça safsatalarına alet edebiliyor, İslam’ın tertemiz akidesine karşı istediği imansızlık zehrini kusabiliyor, istediği zaman istediği hezeyanı savurabiliyor. Kur’an’ın tanımıyla, kendisi gibi cin ve ins şeytanları zümresine vahiyler indiriyor / telkinlerde bulunuyor.
Mekke'yi bir de bu yönden okusak
Peki, böyle özgürlükçü bir toplum neden Muhammed (s.a.s) bana Risalet verildi deyince “Lâ ilâhe illallah” deyin kurtulun çağrısına şiddetle karşı çıktılar? Neydi onları Hz. Peygambere hasım eden?
Peki, böyle özgürlükçü bir toplum neden Muhammed (s.a.s) bana Risalet verildi deyince “Lâ ilâhe illallah” deyin kurtulun çağrısına şiddetle karşı çıktılar? Neydi onları Hz. Peygambere hasım eden?
Hindistan'da 17 Müslüman'ı katleden 22 kişi beraat etti
Hindistan'ın Gujarat eyaletinde mahkeme, 2002'de en az 1000 kişinin öldüğü olaylarda 17 Müslüman'ı öldürmekle suçlanan 22 kişiye, delil yetersizliğinden beraat kararı verdi.
Hindistan'ın Gujarat eyaletinde mahkeme, 2002'de en az 1000 kişinin öldüğü olaylarda 17 Müslüman'ı öldürmekle suçlanan 22 kişiye, delil yetersizliğinden beraat kararı verdi.
"Yerli" Gâvurların İslam Düşmanlığı Sefaletleri ve Bir Tv Parodisi
Önce biz Müslümanların selamımız olan "Selamun aleykum"u İbranice "şalom"a bağlayıp "Yahudilerin selamı" ilan ediyorlar, ardında da bu selamın Türkçesinin "merhaba" olduğunu söylüyorlar. Ardından prof. olan bir bomba daha patlatıyor ve Ramazan Bayramı'nın asıl adının "Şeker Bayramı" olduğunu söylüyor.
Önce biz Müslümanların selamımız olan "Selamun aleykum"u İbranice "şalom"a bağlayıp "Yahudilerin selamı" ilan ediyorlar, ardında da bu selamın Türkçesinin "merhaba" olduğunu söylüyorlar. Ardından prof. olan bir bomba daha patlatıyor ve Ramazan Bayramı'nın asıl adının "Şeker Bayramı" olduğunu söylüyor.
İsmailağa, Ehl-İ Sünnet anlayışı üzere bir topluluk mu?
Kutub, gavs gibi, kainat ve insanlar üzerinde (haşa) tasarruf etki ve yetkisine sahip olduğu kabul edilen "ricalul gayb" şirk inancının tam göbeğinde bulunan, yaşayan veya ölmüş şeyhlerden istimdadda bulunmayı dini bir öğreti olarak vaz eden, rabıta inanç ve pratiğiyle "aracı ilah" şirk anlayışını yaşatan batınilik temelli inanç sahibi bir topluluğun "Ehl-i Sünnet anlayışı" çerçevesinde değerlendirilmesi, tabii ki abesle iştigal, maalesef apaçık bir cehalet ürünüdür.
Kutub, gavs gibi, kainat ve insanlar üzerinde (haşa) tasarruf etki ve yetkisine sahip olduğu kabul edilen "ricalul gayb" şirk inancının tam göbeğinde bulunan, yaşayan veya ölmüş şeyhlerden istimdadda bulunmayı dini bir öğreti olarak vaz eden, rabıta inanç ve pratiğiyle "aracı ilah" şirk anlayışını yaşatan batınilik temelli inanç sahibi bir topluluğun "Ehl-i Sünnet anlayışı" çerçevesinde değerlendirilmesi, tabii ki abesle iştigal, maalesef apaçık bir cehalet ürünüdür.
Bir muhalefet odağı olarak Derviş Vahdeti ve Volkan Gazetesi
Vahdeti İttihat ve Terakki’ye karşı yüksek perdeden muhalefet sergilese de, ciddi bir meşrutiyet savunucusudur. Aynı zamanda dönemin popüler kavramlarından olan hürriyet, adalet, müsavat, uhuvvet, ittihad-ı İslam gibi kavramları sıkça ele almış, yorumlamıştır. Vahdeti’nin düşüncesinde meşruti idare eğer temin edilmek isteniyorsa, bu ancak hürriyetle mümkün olacaktır.
Vahdeti İttihat ve Terakki’ye karşı yüksek perdeden muhalefet sergilese de, ciddi bir meşrutiyet savunucusudur. Aynı zamanda dönemin popüler kavramlarından olan hürriyet, adalet, müsavat, uhuvvet, ittihad-ı İslam gibi kavramları sıkça ele almış, yorumlamıştır. Vahdeti’nin düşüncesinde meşruti idare eğer temin edilmek isteniyorsa, bu ancak hürriyetle mümkün olacaktır.
“İslâm'ı, Türkleştirerek bitirme” projesi
Türkleştirilmiş Müslümanlıkta itikada, ibadete kadar varan birtakım değişiklikler hedeflendiği görülebilmektedir. 20. Yüzyılda Türkiye’de Cumhuriyet’ten sonra çeşitli seviyelerde bu denenmiştir. İbadet pratiği üzerinde bazı tecrübeler yapılmak istenmiştir, camileri kiliselere benzetmek, musiki âletleri koymak, bunlar arasındadır. İbadet dilinin türkçeleştirilmesi ise başlıbaşına mühim bir operasyondur.
Türkleştirilmiş Müslümanlıkta itikada, ibadete kadar varan birtakım değişiklikler hedeflendiği görülebilmektedir. 20. Yüzyılda Türkiye’de Cumhuriyet’ten sonra çeşitli seviyelerde bu denenmiştir. İbadet pratiği üzerinde bazı tecrübeler yapılmak istenmiştir, camileri kiliselere benzetmek, musiki âletleri koymak, bunlar arasındadır. İbadet dilinin türkçeleştirilmesi ise başlıbaşına mühim bir operasyondur.
İran'da yaşananlar bağlamında, "din temelli iktidar dayatma doğurur" söylemi üzerine
İslam hak ve ona dayalı adalet eksenli bir öğretidir ve İslam'ın iktidarı da Allah'ın tüm kullarına merhamet üzere adaleti sağlamayı esas alır. Fakat bu coğrafyada yaşayanlar, bir kişinin putlaştırılıp topluma dayatılması demek olan Kemalizm dininin, batıdan ithal bâtıl öğretisi adına ne cinayetler işlediğini, ne büyük zulümler irtikap ettiğini çok iyi bilir.
İslam hak ve ona dayalı adalet eksenli bir öğretidir ve İslam'ın iktidarı da Allah'ın tüm kullarına merhamet üzere adaleti sağlamayı esas alır. Fakat bu coğrafyada yaşayanlar, bir kişinin putlaştırılıp topluma dayatılması demek olan Kemalizm dininin, batıdan ithal bâtıl öğretisi adına ne cinayetler işlediğini, ne büyük zulümler irtikap ettiğini çok iyi bilir.
İslamî Dayanışma ‘Oyunları’
Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.
Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.
Makaleler
Hava Durumu