
<.
"eref" Arama Sonuçları

İmran’ın karısı bize şunları öğretiyor; birincisi, alemlere üstün kılınan bir ailenin temsil ettiği izzet ve şeref bayrağını ilerilere taşımak. Yani davayı yere düşürmemek için evladını Allah’a adamak/kurban etmek. İkincisi, İmran’ın karısının aileden ve atalarından devraldığı iman, sadakat, teslimiyet ve kulluk bilinci. Üçüncü şık belki çok daha önemli, çünkü çocuğunuzu teslim edeceğiniz kişi veya kurum Zekeriyya (as) gibi güvenilir olması.

Hakikatin farkına varamayanlar dünyada da ahirette de rezil olmaya ve acıklı bir azaba mahkumdurlar. Tevhidden uzak her türlü yaşantı insanı hürriyetten, izzet ve şereften mahrum edecektir. Sömürülmekten, kölelikten, kullanılmaktan, onursuzca yaşamaktan insanı İslam kurtaracaktır.

Bu sancak, Mekke’de düşmeyecek, Medine’de… ve nihayetinde Kudüs’te de düşmeyecektir. Düştüğü yerden onu kaldırmasını bilen bir inanç sisteminin neferi olmaktan biz Müslümanlar şeref duyarız.

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da düzenlenen "Mevlid-i Nebi" etkinliği büyük bir katılımla gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Mehmet Göktaş, "Evet, ya Resulullah. Biz sana ümmet olmaktan daha büyük bir şeref tanımıyoruz. Muhammed ümmeti olmaktan daha büyük bir pasaport, kimlik tanımıyoruz." diye konuştu.

İşte böylesi şerefli, şanlı, değil sadece o günkü Mekke’de, tüm tarihin en mühim günü olarak kaydedilecek bir gecede Allah vahyini peygamberine sunuyordu. O peygamber ki o güne kadar da kitap nedir, iman nedir bilmiyordu… (42/52) İşte ondan bu gece oldukça hayırlı, bin aydan da, bin yıldan da hayırlı bir gece idi.

Siyonist işgalci Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınına tepki amacıyla Gazze’de çok sayıda Filistinli, gösteri düzenledi. “Aksa, İslam ümmetinin şerefi ve inancıdır”, “Kollarımızı kesseler de Aksa’nın bayrağı yere düşmez” yazılı pankartlar açıldı, Yahudilerin en büyük baskın dalgasına hazırlandıkları vurgulandı.

Allah’ın basiret, dinleyip anlama, kavrama, fıkhetme hassalarıyla yarattığı şerefli varlık insan, sürüleşmeye tabi olduğu zaman teker teker bütün şeref kademelerinden soyunmakta, namus, edep, ahlak gömleğini çıkarmakta, ar damarı diye bir şey bırakmamaktadır. “Ahsen-i takvim” üzere yaratılan insan esfel-i sâfilîne düşmektedir. Karınlarını ve her yerlerini açan kızlar ‘düşen’ kızlardır.

İsveçli ateist bir baba ve Hristiyan bir annenin oğlu olan Hugo, Müslüman oldu. İslam'la şereflenen Hugo, son olarak; kilise gençlik kolları başkanı olarak görev yapıyordu.

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.

Kur'an ve Hz. Resûl’ün izinde, Nebevî mücadele yolunda ilerliyor... İslâm’ın yolunda kardeşler olalım, ihtilafları değil ittifakları öne çıkartalım diyor... Dünü veya geçmişte yaşamayı bırakalım ve yarınları hep birlikte izzetle, şerefle, omuz omuza karşılayalım, inşa edelim istiyoruz…

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.

Yine, biliyoruz ki, Peygamberimiz nübüvvetle şeref bulduğunda ve İslam yayılmaya başladığında Mut’im: “Ben Muhammed’e inanan bir adamın kızını evime gelin olarak almam” diyerek nişanı geri atmış ve bu olaydan birkaç sene sonra da Peygamberimiz, Hz. Aişe ile nişanlanmıştır.

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.

Bu noktada tercih bizimdir, ya bu Şeref’i mahşere taşırız. Ya da bir zamanlar, yine bu yolla tüm insanlığa üstün kılınmış olan, lakin sonradan aşağıların aşağısı olan İsrailoğulları gibi gerisin geriye döneriz. Böylesi bir halle hallenmekten alemlerin RAB’bı olan ALLAH’a sığınırız. Peki şerefli ve seçkin kalmak için ne yapmak gerek, ayete müracaat edelim inşallah.

O, inandığını çekinmeden dile getirmiş, inandığını yapmış ve bu uğurda hayatını kaybetmeyi şeref saymıştı. Onun adı İslam mücahidi Hasan el-Bennâ...

Gençlere ve onların ebeveynlerine sesleniyorum, lütfen iyi, anlayarak idrak etmeye çalışarak okuyalım. Bilinçli ve şuurlu bir nesil istiyorsak oturduğumuz yerden olmaz. Mücadele şart… Fedakârlık şart… Uyanık olmak şart… Oynanan oyunları bilmek şart… Ona göre önlem ve tedbir şart… Dış mihrakların oyunlarına değineceğim, iç mihrakların ki de; artık fertlerin kendini yetiştirip anlaması lazım.

İman eden kişi, içinde yaşadığı topluluğa kıyasla mü’min ümmetin bir ferdidir. Bütün zamanları aşıp gelen bir tek ümmetin ferdidir. Başını, Nuh, İbrahim, Mûsâ, İsâ, Muhammed (S.A.) ve enbiyadan diğer kardeşlerinin çektiği, o şerefli yüce kervana intisap etmiştir.

Şirk denen zülumatın karanlığından çıkarıp, Nur’a, aydınlığa bizleri götüren, Her türlü fitne ve fesadın adeta kurumsallaştığı bu çağda, şu cehalet ve rezalet yaşam biçimi içerisinden çıkarıp, bizleri izzet ve şerefle buluşturan, eşya’ya, makam’a ve mevki’ye tapınmaktan ve kula kulluktan yalnız Allaha kulluğa götüren Kur’an’a el-an dönmeliyiz.

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.
Makaleler
Hava Durumu