"kars" Arama Sonuçları
Neredeyiz?
İşte hayatın hülasası budur. Hayatımızın bütün inişlerini-çıkışlarını, bütün çalışma, yorulma, koşturmalarımızı, bütün terlemelerimizi, tükettiğimiz fırınlarca ekmeği, akademik, iş, ev, mahalle v.b. kariyerimizi, harcadığımız paraları, eskittiğimiz teknoloji, araç-gereç, araba, mesken ve elbiselerimizi, eşlerimizle olan geçimimizi, çocuklarımızla ilişkilerimizi v.d. toplasak, çıkarsak, çarpsak, bölsek sonuçta biz yukarıdaki altı (ya da yedi) başlıktan birine kayıt yaptırmak zorundayız. Biz yapmasak da kaydımız kendiliğinden listenin birinde yer alacaktır.
İşte hayatın hülasası budur. Hayatımızın bütün inişlerini-çıkışlarını, bütün çalışma, yorulma, koşturmalarımızı, bütün terlemelerimizi, tükettiğimiz fırınlarca ekmeği, akademik, iş, ev, mahalle v.b. kariyerimizi, harcadığımız paraları, eskittiğimiz teknoloji, araç-gereç, araba, mesken ve elbiselerimizi, eşlerimizle olan geçimimizi, çocuklarımızla ilişkilerimizi v.d. toplasak, çıkarsak, çarpsak, bölsek sonuçta biz yukarıdaki altı (ya da yedi) başlıktan birine kayıt yaptırmak zorundayız. Biz yapmasak da kaydımız kendiliğinden listenin birinde yer alacaktır.
Mehmet Ali ağabeyin ardından
Dost canlısıydı. Eski yeni arkadaşları arar sorar Edirne’den Kars’a üşenmeden ziyarete gider gönüllerini alırdı... Kimseden mevki makam talebi olmadı olmazdı da, o sokakların ve kavgaların adamıydı…
Dost canlısıydı. Eski yeni arkadaşları arar sorar Edirne’den Kars’a üşenmeden ziyarete gider gönüllerini alırdı... Kimseden mevki makam talebi olmadı olmazdı da, o sokakların ve kavgaların adamıydı…
"Müslüman ülkeler" Çin zulmüne karsı neler yapabilir?
16-25 Ağustos tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret ettim. Çin ve Sincan Devlet Enformasyon Ofisi tarafından üç büyük şehir olan Urumçi, Aksu ve Kaşgar’ı ziyaret etmek için gönderilen bir grup gazeteciden birisi olarak davetliydim. Sincan yetkililerince düzenlenen, Çinli yetkililerin gözetimi altındaki ziyaretimiz bizi Sincan’daki vaziyetin iyi olduğuna ikna etmeyi amaçlıyordu.
16-25 Ağustos tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret ettim. Çin ve Sincan Devlet Enformasyon Ofisi tarafından üç büyük şehir olan Urumçi, Aksu ve Kaşgar’ı ziyaret etmek için gönderilen bir grup gazeteciden birisi olarak davetliydim. Sincan yetkililerince düzenlenen, Çinli yetkililerin gözetimi altındaki ziyaretimiz bizi Sincan’daki vaziyetin iyi olduğuna ikna etmeyi amaçlıyordu.
Cahiliyeye İslam aşısı bid’atı
İşin doğrusu işe şudur ki, meyvede-sebzede aşılama olur, fakat akidede ve amelde aşılama olmaz. Elma ağacına armut aşısı yapabilirsiniz, fakat laik-kemalist, kapitalist bir düzene İslam aşılaması yapamazsınız. Yapmaya kalkarsanız ortaya çıkan sonuç şirk olur. "Lâ" akidesinin bize söylediği ve maalesef bugünün Müslümanlarının çoğunun unuttuğu temel gerçek işte budur.
İşin doğrusu işe şudur ki, meyvede-sebzede aşılama olur, fakat akidede ve amelde aşılama olmaz. Elma ağacına armut aşısı yapabilirsiniz, fakat laik-kemalist, kapitalist bir düzene İslam aşılaması yapamazsınız. Yapmaya kalkarsanız ortaya çıkan sonuç şirk olur. "Lâ" akidesinin bize söylediği ve maalesef bugünün Müslümanlarının çoğunun unuttuğu temel gerçek işte budur.
3. Bölüm: Bu Dinin Tabiatı
İslâm, sabit bir merkezdir. İnsan hayatının - değişmez bir çerçevede - etrafında döndüğü bir merkez. Eğer insanlar bu çerçeveden çıkarsa, eğer insanlar bu merkezden tamamen koparsa - o zaman -onlar kim, İslâm kim?! İslâm dışı davranış ve eylemlerin İslâm'a mal edilmesi mümkün mü?! Bu davranışlarla İslâm'ı yorumlamaya kalkışmak mümkün mü? Doğrusu böyle bir durumda; yani İslâm hayat sisteminin dışına çıkıp onu bizzat yaşamamaları durumunda onları "Müslüman" diye nitelemek bile mümkün değildir. Çünkü onlara "Müslüman" demek, isimle Müslüman olmalarına veya ağızlarıyla kendilerine "Müslüman’ız" demelerine değil, İslâm hayat sistemini hayatlarında uygulamalarına bağlıdır.
İslâm, sabit bir merkezdir. İnsan hayatının - değişmez bir çerçevede - etrafında döndüğü bir merkez. Eğer insanlar bu çerçeveden çıkarsa, eğer insanlar bu merkezden tamamen koparsa - o zaman -onlar kim, İslâm kim?! İslâm dışı davranış ve eylemlerin İslâm'a mal edilmesi mümkün mü?! Bu davranışlarla İslâm'ı yorumlamaya kalkışmak mümkün mü? Doğrusu böyle bir durumda; yani İslâm hayat sisteminin dışına çıkıp onu bizzat yaşamamaları durumunda onları "Müslüman" diye nitelemek bile mümkün değildir. Çünkü onlara "Müslüman" demek, isimle Müslüman olmalarına veya ağızlarıyla kendilerine "Müslüman’ız" demelerine değil, İslâm hayat sistemini hayatlarında uygulamalarına bağlıdır.
Lions genel yönetmeni: Başörtüsü serbest olsun, laikliğe dokunulmasın
Sebük, Akman'ın "Başörtülülerin milletvekilliğine nasıl bakarsınız?" sorusuna " örtüyü kendileri seçecekse başlarına, o zaman koysunlar, milletvekili de olsunlar. Bana ne. Yeter ki laiklikten sapacak kanunları getirmekte etkin rol oynamasınlar. Siz çocukluktan itibaren buna meyil açarsanız farklı bir yapıya gideriz. Siz de böyle gezemezsiniz. Şeriatla yönetilen bir ülkede yaşamak istemem." şeklinde cevap veriyor.
Sebük, Akman'ın "Başörtülülerin milletvekilliğine nasıl bakarsınız?" sorusuna " örtüyü kendileri seçecekse başlarına, o zaman koysunlar, milletvekili de olsunlar. Bana ne. Yeter ki laiklikten sapacak kanunları getirmekte etkin rol oynamasınlar. Siz çocukluktan itibaren buna meyil açarsanız farklı bir yapıya gideriz. Siz de böyle gezemezsiniz. Şeriatla yönetilen bir ülkede yaşamak istemem." şeklinde cevap veriyor.
Yalçın İçyer'den "Suriye İzlenimleri"
Dışarıda Suriye'de onlarca grubun olduğu havası veriliyor. Duvar yazılarına bakarsanız ve isimlere bakarsanız bu doğru. Ancak işin içine girirseniz farklı olduğunu anlarsınız. Bir sefer Suriye'de İslami bir hareket yoktu. Çünkü anayasanın maddesiyle islami çalışmalar yasaktır. Libya'da, Suud'ta ve kendilerini İslam!!! devleti sanan tüm ülkelerde İslami çalışmalar yasaktır. Çünkü o çalışmaları devlet yapıyor!!!. Dolaysıyla o çalışmaları yapanlar irhabidir-yani teroristtir.- Mutaterrife, aşırı- gidenlerdir. Suriyeli müslümanlar tarihin en büyük zulüm ve işkencesini yaşadılar. Buruç suresini onlar için okuyabilirsiniz. Onun için şu an Suriye'de ki mücadelenin eskilere dayanan yönü çok yoktur. Yeni oluşmuş ve ulemanın yönlendirdiği iki boyutlu mücadeledir. Birisi kültürel ve ilmi, diğeri de silahlı mücadele.
Dışarıda Suriye'de onlarca grubun olduğu havası veriliyor. Duvar yazılarına bakarsanız ve isimlere bakarsanız bu doğru. Ancak işin içine girirseniz farklı olduğunu anlarsınız. Bir sefer Suriye'de İslami bir hareket yoktu. Çünkü anayasanın maddesiyle islami çalışmalar yasaktır. Libya'da, Suud'ta ve kendilerini İslam!!! devleti sanan tüm ülkelerde İslami çalışmalar yasaktır. Çünkü o çalışmaları devlet yapıyor!!!. Dolaysıyla o çalışmaları yapanlar irhabidir-yani teroristtir.- Mutaterrife, aşırı- gidenlerdir. Suriyeli müslümanlar tarihin en büyük zulüm ve işkencesini yaşadılar. Buruç suresini onlar için okuyabilirsiniz. Onun için şu an Suriye'de ki mücadelenin eskilere dayanan yönü çok yoktur. Yeni oluşmuş ve ulemanın yönlendirdiği iki boyutlu mücadeledir. Birisi kültürel ve ilmi, diğeri de silahlı mücadele.
Rahmet limanına varanlar
"Doksanlı yıllarda tanışmıştık Cevdet kardeşimle. İşkenceli sorgulardan sonra kelepçeli bileklerimizle DGM ye doğru yol alırken ailelerimizden önce karşımıza çıkan sendin. Boynunda kamera, elinde not defterin ve kaleminle. Gazeteciydin. Ama sen bütün yüreğin ve sahipliğinle oradaydın. Kardeşlerinle karsılaşmanın onların sağlık haberlerini almanın mutluluğunu her zamanki tebessümünle gösteriyordun."
"Doksanlı yıllarda tanışmıştık Cevdet kardeşimle. İşkenceli sorgulardan sonra kelepçeli bileklerimizle DGM ye doğru yol alırken ailelerimizden önce karşımıza çıkan sendin. Boynunda kamera, elinde not defterin ve kaleminle. Gazeteciydin. Ama sen bütün yüreğin ve sahipliğinle oradaydın. Kardeşlerinle karsılaşmanın onların sağlık haberlerini almanın mutluluğunu her zamanki tebessümünle gösteriyordun."
Dersim sürgününün korkunç rakamları
CHP lideri Baykal'ın 'Malta' benzetmesi ‘Dersim Sürgünü’nü hatırlattı. Dersim, Erzincan, Bitlis, Siirt, Van, Bingöl, Diyarbakır, Ağrı, Muş, Erzurum, Elazığ, Kars, Malatya ve Mardin illerinden 5 bin 74 haneden, 25 bin 831 kişi batıya sürülüyor. Bu rakam daha sonra kimilerine göre 27 bin kimilerine göre 30 bin kişiyi aşıyor. CHP iktidarında yapılan operasyonda 40 bin kişinin de öldürüldüğü ortaya çıktı.
CHP lideri Baykal'ın 'Malta' benzetmesi ‘Dersim Sürgünü’nü hatırlattı. Dersim, Erzincan, Bitlis, Siirt, Van, Bingöl, Diyarbakır, Ağrı, Muş, Erzurum, Elazığ, Kars, Malatya ve Mardin illerinden 5 bin 74 haneden, 25 bin 831 kişi batıya sürülüyor. Bu rakam daha sonra kimilerine göre 27 bin kimilerine göre 30 bin kişiyi aşıyor. CHP iktidarında yapılan operasyonda 40 bin kişinin de öldürüldüğü ortaya çıktı.
Chomsky: Obama'ya bel bağlamayın
"Şayet kişisel web sitesinde Obama’nın Orta Doğu politikasına ilişkin yazılanlara bakarsanız, her şeyin açık olduğunu görürsünüz: Filistinliler, hiçbir rol oynamıyor. Her şey İsrail’e verilen kayıtsız şartsız desteğin etrafında dönmektedir. Güya göreve başlamadığı için aktüel Gazze saldırısı hakkında da Obama’dan bir ses çıkmadı. Bu, bir skandaldır! Ama Bombay saldırıları hakkında açıklama yapabilmişti!"
"Şayet kişisel web sitesinde Obama’nın Orta Doğu politikasına ilişkin yazılanlara bakarsanız, her şeyin açık olduğunu görürsünüz: Filistinliler, hiçbir rol oynamıyor. Her şey İsrail’e verilen kayıtsız şartsız desteğin etrafında dönmektedir. Güya göreve başlamadığı için aktüel Gazze saldırısı hakkında da Obama’dan bir ses çıkmadı. Bu, bir skandaldır! Ama Bombay saldırıları hakkında açıklama yapabilmişti!"
"Türkiye laikliği, sömürge tipi bir laiklik"
"Türkiye'deki laiklik, sömürge modeli. Mustafa Kemal'in, din ile ilgili söylemine bakarsanız, sürekli medeniyetten bahsettiğini görürsünüz. Ve, Fransa'da da laik okulun kurucusu Jules Fery'ninkiler başta olmak üzere sömürgeciliği meşrulaştıran söylemlere baktığınız zaman neredeyse kelime kelime aynı söylem: Dinin modernleştirilmesi ve reforme edilmesi lazım. Devletin kontrolünde olmalı. Mustafa Kemal de, İslam için aynı şeyleri düşünüyordu."
"Türkiye'deki laiklik, sömürge modeli. Mustafa Kemal'in, din ile ilgili söylemine bakarsanız, sürekli medeniyetten bahsettiğini görürsünüz. Ve, Fransa'da da laik okulun kurucusu Jules Fery'ninkiler başta olmak üzere sömürgeciliği meşrulaştıran söylemlere baktığınız zaman neredeyse kelime kelime aynı söylem: Dinin modernleştirilmesi ve reforme edilmesi lazım. Devletin kontrolünde olmalı. Mustafa Kemal de, İslam için aynı şeyleri düşünüyordu."
Makaleler
Hava Durumu