"kyd" Arama Sonuçları
Ben Filistinim
Ben Filistinim, Filistin ise müslümanların yüz akıdır. Bilincini İslam ile şekillendiren ve kafire en ufak bir şekilde meyletmeyen her kişi bir Filistin olarak kıyamete kadar varolacaktır.
Ben Filistinim, Filistin ise müslümanların yüz akıdır. Bilincini İslam ile şekillendiren ve kafire en ufak bir şekilde meyletmeyen her kişi bir Filistin olarak kıyamete kadar varolacaktır.
Siyasal hakimiyet kimin hakkıdır?
İlah edinme ifadesi; ayette edinme diye çevrilen "lâ tecâl", yetkin olmayanı yetkin kılmak , yetkin edinmek gibi bir anlam örgüsünde, ben seni filanca makama, mevkiye yetkin kıldım, atadım şeklinde; "Yetkisiz, yetkililer üretmek" veya sakın ilah icat etme/edinme/ kılma girişiminde bulunma! uyarısı yapılır.
İlah edinme ifadesi; ayette edinme diye çevrilen "lâ tecâl", yetkin olmayanı yetkin kılmak , yetkin edinmek gibi bir anlam örgüsünde, ben seni filanca makama, mevkiye yetkin kıldım, atadım şeklinde; "Yetkisiz, yetkililer üretmek" veya sakın ilah icat etme/edinme/ kılma girişiminde bulunma! uyarısı yapılır.
Kutuplaşma otoriterliğe dâvet
Bazen vermediğimiz veya almadığımız bir selâmla, bazen saklayamadığımız bir küçümsemeyle, bazen müstehzi bir gülüşle, kimi zaman da sosyal medyada paylaştığımız ve birilerini ne kadar inciteceğini düşünmediğimiz bir espriyle hepimiz kutuplaşmaya katkıda bulunuyoruz.”
Bazen vermediğimiz veya almadığımız bir selâmla, bazen saklayamadığımız bir küçümsemeyle, bazen müstehzi bir gülüşle, kimi zaman da sosyal medyada paylaştığımız ve birilerini ne kadar inciteceğini düşünmediğimiz bir espriyle hepimiz kutuplaşmaya katkıda bulunuyoruz.”
Tevbe samîmi olursa kabule şâyan olur
Nasihat sözcüğüyle ilgili olan nasuh; halislik ve sâfîlik anlamı taşıdığı gibi, söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarmak anlamlarına da gelir. Yani mübâlağa kalıbından olan nasuh, çok ıslah edici, hiçbir kir bırakmayıcı ve hiçbir gedik-yırtık bırakmayacak şekilde onarıcı demektir. Tevbe-i nasuh da, günahtan kalpte bir karaltı bırakmayacak şekilde hem kalbi temizleme hem de günahın kalpte açtığı yarayı tedavi etme, imanda meydana getirdiği açığı kapama olmaktadır.
Nasihat sözcüğüyle ilgili olan nasuh; halislik ve sâfîlik anlamı taşıdığı gibi, söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarmak anlamlarına da gelir. Yani mübâlağa kalıbından olan nasuh, çok ıslah edici, hiçbir kir bırakmayıcı ve hiçbir gedik-yırtık bırakmayacak şekilde onarıcı demektir. Tevbe-i nasuh da, günahtan kalpte bir karaltı bırakmayacak şekilde hem kalbi temizleme hem de günahın kalpte açtığı yarayı tedavi etme, imanda meydana getirdiği açığı kapama olmaktadır.
Şeytan ve dostlarının en etkili ve yaygın kandırma biçimi: Allah ile aldatma
Tarih boyunca statüko dinleri çerçevesinde süregelen yaygın biçimde “Allah ile aldatma” ve Hak ile bâtıl karışımı “statüko dinlerini” Hak din sanan aldanma sonucunda bugün gelinen noktada “müslümanım” diyenlerin çok büyük bir ekseriyetinin Kur’an’ın akıdevi ve ameli ölçülerini belirlediği “Müslümanlık”tan çok uzakta olduğu açıktır.
Tarih boyunca statüko dinleri çerçevesinde süregelen yaygın biçimde “Allah ile aldatma” ve Hak ile bâtıl karışımı “statüko dinlerini” Hak din sanan aldanma sonucunda bugün gelinen noktada “müslümanım” diyenlerin çok büyük bir ekseriyetinin Kur’an’ın akıdevi ve ameli ölçülerini belirlediği “Müslümanlık”tan çok uzakta olduğu açıktır.
Amerika’ya İslamı Götüren Afrikalı Öncüler
Afrika dahil tüm kıtalardan müslümanlar İslam’ın yayılmasına katkıda bulunmuşlardır. Yaşadıkları tüm zorluklar ve engeller düşünüldüğünde tüm bu “Fetih Ruhlu” insanların birer kahraman olmadığını söyleyebilmek mümkün mü? İslam’ın siyahları ve beyazları yoktur. Esasında İslam’ın siyaha ve beyaza ihtiyacı da yoktur. Siyah ve beyaz tefrikası İslam’dan beridir.
Afrika dahil tüm kıtalardan müslümanlar İslam’ın yayılmasına katkıda bulunmuşlardır. Yaşadıkları tüm zorluklar ve engeller düşünüldüğünde tüm bu “Fetih Ruhlu” insanların birer kahraman olmadığını söyleyebilmek mümkün mü? İslam’ın siyahları ve beyazları yoktur. Esasında İslam’ın siyaha ve beyaza ihtiyacı da yoktur. Siyah ve beyaz tefrikası İslam’dan beridir.
Ömrümüzden bir yıl daha azaldı, gelin hâlimizi sorgulayalım!
Bilmeliyiz ki, hayatımız, ancak Allah’a teslim olup sadece O’na rükû ve secde ettiği, vahye ve Rasûlün sünnetine uygun yaşandığı zaman anlamlı ve değerli olur. Allah’ı unutan ve O’nun kitabına ve Rasûlün (s) güzel örnekliğine uymayan bir ömür, asla anlamlı ve değerli değildir. Tevhidî istikameti korumakta zaaflı bir “İslami kimlik” ve akıdevi ilkelerden tavizkâr bir hayat, hüsran sebebidir. Böyle bir ömür bin yıl sürse de, Allah yanında hiçbir kıymeti yoktur. Sadece tevhidî istikameti koruyarak Allah’a rükû ve secde ettirilen ve O’nun kitabına uygun yaşanan hayat ve ömür, çok kısa da sürse, Rabbimizin katında değerli, bereketli ve hayırlıdır.
Bilmeliyiz ki, hayatımız, ancak Allah’a teslim olup sadece O’na rükû ve secde ettiği, vahye ve Rasûlün sünnetine uygun yaşandığı zaman anlamlı ve değerli olur. Allah’ı unutan ve O’nun kitabına ve Rasûlün (s) güzel örnekliğine uymayan bir ömür, asla anlamlı ve değerli değildir. Tevhidî istikameti korumakta zaaflı bir “İslami kimlik” ve akıdevi ilkelerden tavizkâr bir hayat, hüsran sebebidir. Böyle bir ömür bin yıl sürse de, Allah yanında hiçbir kıymeti yoktur. Sadece tevhidî istikameti koruyarak Allah’a rükû ve secde ettirilen ve O’nun kitabına uygun yaşanan hayat ve ömür, çok kısa da sürse, Rabbimizin katında değerli, bereketli ve hayırlıdır.
Aliya İzetbegoviç doğumunun 93. yılında dualarla anıldı
Bosna Hersek'in kuzeybatısındaki Bosanski Samats şehrinde 8 Ağustos 1925'te dünyaya gelen ve babaannesi Üsküdarlı bir Türk olan Aliya İzetbegoviç, sahip olduğu bilgi birikimi nedeniyle "Bilge Kral" olarak anılıyor.
Bosna Hersek'in kuzeybatısındaki Bosanski Samats şehrinde 8 Ağustos 1925'te dünyaya gelen ve babaannesi Üsküdarlı bir Türk olan Aliya İzetbegoviç, sahip olduğu bilgi birikimi nedeniyle "Bilge Kral" olarak anılıyor.
Erdoğan: Demokrasi Bayramımıza katılanlara teşekkürler
Erdoğan, seçim sonuçlarının belli olması sonrası yaptığı açıklamada, “Demokrasi bayramımıza oylarıyla, emekleriyle, mücadeleleriyle katkıda bulunan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye’nin aydınlık geleceğine giden yolda milletimizle birlikte yürümeyi sürdüreceğiz. Rabbim ülkemizin ve milletimizin yar ve yardımcısı olsun. Sizlere de bu yolda verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum” dedi.
Erdoğan, seçim sonuçlarının belli olması sonrası yaptığı açıklamada, “Demokrasi bayramımıza oylarıyla, emekleriyle, mücadeleleriyle katkıda bulunan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye’nin aydınlık geleceğine giden yolda milletimizle birlikte yürümeyi sürdüreceğiz. Rabbim ülkemizin ve milletimizin yar ve yardımcısı olsun. Sizlere de bu yolda verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum” dedi.
Kemalist putperest CHP'den ağır din istismarı
CHP 16 Nisan'da yapılacak referandum için ilk seçim şarkısını yayınladı. Şarkıda anayasa değişikliğine dair herhangi bir mesaj verilmezken, "Düşmez şaşmaz bir Allah, 'Hayır' olur inşallah" dendi.
CHP 16 Nisan'da yapılacak referandum için ilk seçim şarkısını yayınladı. Şarkıda anayasa değişikliğine dair herhangi bir mesaj verilmezken, "Düşmez şaşmaz bir Allah, 'Hayır' olur inşallah" dendi.
Üsküdar Belediyesi'nden görülmemiş israf
Bu yıl 43'üncüsü düzenlenen Uluslararası Mücevherat Saat ve Malzemeleri Fuarı "İstanbul Jewelry (Mücevher) Show"a katılan Üsküdar Belediyesi pes dedirtti.
Bu yıl 43'üncüsü düzenlenen Uluslararası Mücevherat Saat ve Malzemeleri Fuarı "İstanbul Jewelry (Mücevher) Show"a katılan Üsküdar Belediyesi pes dedirtti.
En güzel sonun başlangıcıdır şehadet
Yeryüzündeki yaşamımız boyunca, Allahu Teâlâ’nın arzu ve isteklerini hem ferdî hayatımızda hem de toplumsal hayatta gerçekleştirmek için, maddi ve manevi olarak elden gelen her şeyi yapma çabasının adı olan cihad, en nihayetinde şehidliği getirir Müslümanlara. Cihad edenler, şehid olanlardır; diğer bir deyişle şehidlik, cihad edenlerin hakkıdır.
Yeryüzündeki yaşamımız boyunca, Allahu Teâlâ’nın arzu ve isteklerini hem ferdî hayatımızda hem de toplumsal hayatta gerçekleştirmek için, maddi ve manevi olarak elden gelen her şeyi yapma çabasının adı olan cihad, en nihayetinde şehidliği getirir Müslümanlara. Cihad edenler, şehid olanlardır; diğer bir deyişle şehidlik, cihad edenlerin hakkıdır.
Kissinger: Esed kalsın IŞİD gitsin
Amerika’nın kıdemli diplomatı Henry Kissenger, Suriye’de Esed’in devrilmesinin değil IŞİD’i yenmenin öncelikli olması gerektiğini söyledi.
Amerika’nın kıdemli diplomatı Henry Kissenger, Suriye’de Esed’in devrilmesinin değil IŞİD’i yenmenin öncelikli olması gerektiğini söyledi.
Kalem-Der'in 'Şehidler Gecesi'nde coşku vardı
Kalem-Der'in organize ettiği “ŞEHADET GECESİ” Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’de katılımcıların yer bulmakta zorluk çektiği coşkulu bir katılım ile gerçekleştirildi.
Kalem-Der'in organize ettiği “ŞEHADET GECESİ” Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’de katılımcıların yer bulmakta zorluk çektiği coşkulu bir katılım ile gerçekleştirildi.
Kalem-Der'in 'Şehidler Gecesi'nden notlar
Kalem-Der'in organize ettiği “ŞEHADET GECESİ” Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’de katılımcıların yer bulmakta zorluk çektiği coşkulu bir katılım ile gerçekleştirildi.
Kalem-Der'in organize ettiği “ŞEHADET GECESİ” Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’de katılımcıların yer bulmakta zorluk çektiği coşkulu bir katılım ile gerçekleştirildi.
Kalem-Der'den "Şehadet Gecesi"
Kalem-Der, Şehitler ayı olarak kabul edilen Şubat ayında Allah'ın dinini yüceltmek için Hayatlarını Allah'a ve O'nun davasına feda eden Şehidlerimizi anmak için Şehadet Gecesi düzenliyor. Suriye'den Eymen Şabani ile Ramazan Kayan'ın birer konuşmaları ve Sinevizyon, Şiir, Ezgi ve Dua'nın da olacağı bildirilen program, 16 Şubat 2014 Pazat günü Saat:19:00 da Üsküdar'daki Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde.
Kalem-Der, Şehitler ayı olarak kabul edilen Şubat ayında Allah'ın dinini yüceltmek için Hayatlarını Allah'a ve O'nun davasına feda eden Şehidlerimizi anmak için Şehadet Gecesi düzenliyor. Suriye'den Eymen Şabani ile Ramazan Kayan'ın birer konuşmaları ve Sinevizyon, Şiir, Ezgi ve Dua'nın da olacağı bildirilen program, 16 Şubat 2014 Pazat günü Saat:19:00 da Üsküdar'daki Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde.
Kalem-Der'den "Şehadet Gecesi"
Kalem-Der, Şehitler ayı olarak kabul edilen Şubat ayında Allah'ın dinini yüceltmek için Hayatlarını Allah'a ve O'nun davasına feda eden Şehidlerimizi anmak için Şehadet Gecesi düzenliyor. Suriye'den Eymen Şabani ile Ramazan Kayan'ın birer konuşmaları ve Sinevizyon, Şiir, Ezgi ve Dua'nın da olacağı bildirilen program, 16 Şubat 2014 Pazat günü Saat:19:00 da Üsküdar'daki Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde.
Kalem-Der, Şehitler ayı olarak kabul edilen Şubat ayında Allah'ın dinini yüceltmek için Hayatlarını Allah'a ve O'nun davasına feda eden Şehidlerimizi anmak için Şehadet Gecesi düzenliyor. Suriye'den Eymen Şabani ile Ramazan Kayan'ın birer konuşmaları ve Sinevizyon, Şiir, Ezgi ve Dua'nın da olacağı bildirilen program, 16 Şubat 2014 Pazat günü Saat:19:00 da Üsküdar'daki Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde.
Hicret, imani ve ibâdi bir sorumluluktur
Halbuki, gerçek manada cahiliyeden Hakka hicret, ancak cahiliyeyi bütün versiyonlarıyla ve bütün unsurlarıyla reddedip, vahye teslim olmakla ve “verrucze fehcur” emri gereğince başta akıdevi ve ahlaki olmak üzere bütün cahiliye kirliliklerinden hicret etmeyi, uzaklaşmayı, arınmayı gerçekleştirmekle ve bu hicrete hayat boyu süreklilik kazandırmakla mümkündür.Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir. Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını, seküler hayatı, yozlaşmış ahlakı terk etmek de müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, farzdır ve hayatı kuşatıcı hicretin kaçınılmaz bir gereğidir.Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah (düzeltme) çabası bizim takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olarak algılanmalı ve bu ıslah bilinci hayatımızı kuşatmalıdır.
Halbuki, gerçek manada cahiliyeden Hakka hicret, ancak cahiliyeyi bütün versiyonlarıyla ve bütün unsurlarıyla reddedip, vahye teslim olmakla ve “verrucze fehcur” emri gereğince başta akıdevi ve ahlaki olmak üzere bütün cahiliye kirliliklerinden hicret etmeyi, uzaklaşmayı, arınmayı gerçekleştirmekle ve bu hicrete hayat boyu süreklilik kazandırmakla mümkündür.Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir. Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını, seküler hayatı, yozlaşmış ahlakı terk etmek de müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, farzdır ve hayatı kuşatıcı hicretin kaçınılmaz bir gereğidir.Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah (düzeltme) çabası bizim takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olarak algılanmalı ve bu ıslah bilinci hayatımızı kuşatmalıdır.
Mısır krizinde aktörler ve pozisyonlar
Topyekun bir hareket olarak muhalefetin ve içindeki siyasi grupların açık bir programının olmaması, Başkan Mursi'nin, bu grupların mevcut sürece katılımının kendisini ve ait olduğu siyasi çizgiyi marjinalleştirme amacıyla olduğu zehabına kapılarak yönetimde tekel oluşturma yönündeki eğilimlerinin güçlenmesine katkıda bulunmuştur.
Topyekun bir hareket olarak muhalefetin ve içindeki siyasi grupların açık bir programının olmaması, Başkan Mursi'nin, bu grupların mevcut sürece katılımının kendisini ve ait olduğu siyasi çizgiyi marjinalleştirme amacıyla olduğu zehabına kapılarak yönetimde tekel oluşturma yönündeki eğilimlerinin güçlenmesine katkıda bulunmuştur.
Hüseyin Bülbül, "Kul hakkı" konusunu anlattı
Hüseyin Bülbül: Toplumumuzda şöyle bir kanaat vardır. Kul hakkı asla bağışlanmaz. Bu nedenle "bana kul hakkıyla gelmeyin” sözü, bir ayetmiş gibi Allah Teâlâ’ya isnat edilir. Hâlbuki Kur’an’da böyle bir ayet yoktur. İnsanların haklarından bahsedilir. Ama haksızlık yapanların asla affedilmeyeceğinden bahsedilmez. Çünkü kulu yaratan, yaşatan, hak ve hukukunu belirleyen, dünya ve ahirette görev ve sorumluluklarını bildiren, sonucundan sorumlu tutan, hak ve batılın ölçüsünü koyan, neyin daha önemli olduğunu belirleyen de Allah Teâlâ’dır. Konuya bu açıdan baktığımız zaman, herhangi bir kuralı ihlal eden kimse, her şeyden önce kuralı belirleyen Allah’ın hukukunu çiğnemiş olmaktadır. Bu nedenle ihlal edilen hak öncelikle Allah’ın hakkıdır.
Hüseyin Bülbül: Toplumumuzda şöyle bir kanaat vardır. Kul hakkı asla bağışlanmaz. Bu nedenle "bana kul hakkıyla gelmeyin” sözü, bir ayetmiş gibi Allah Teâlâ’ya isnat edilir. Hâlbuki Kur’an’da böyle bir ayet yoktur. İnsanların haklarından bahsedilir. Ama haksızlık yapanların asla affedilmeyeceğinden bahsedilmez. Çünkü kulu yaratan, yaşatan, hak ve hukukunu belirleyen, dünya ve ahirette görev ve sorumluluklarını bildiren, sonucundan sorumlu tutan, hak ve batılın ölçüsünü koyan, neyin daha önemli olduğunu belirleyen de Allah Teâlâ’dır. Konuya bu açıdan baktığımız zaman, herhangi bir kuralı ihlal eden kimse, her şeyden önce kuralı belirleyen Allah’ın hukukunu çiğnemiş olmaktadır. Bu nedenle ihlal edilen hak öncelikle Allah’ın hakkıdır.
Makaleler
Hava Durumu