"phesiz" Arama Sonuçları
Sudan’da iç çatışmanın arka planı: Otorite mücadelesi
Dakalu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin orduya tam entegre edilmesine karşı çıktığı için yaşanan anlaşmazlık tarafları bir çatışma ortamına sürükledi. Bölgesel ve küresel bazı aktörlerin de bu ayrışmada söz sahibi olduğu şüphesizdir.
Dakalu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin orduya tam entegre edilmesine karşı çıktığı için yaşanan anlaşmazlık tarafları bir çatışma ortamına sürükledi. Bölgesel ve küresel bazı aktörlerin de bu ayrışmada söz sahibi olduğu şüphesizdir.
Mavi Marmara'ya bu kez Yunan saldırısı ve Türkiye'nin utanç vesikası
Oysa 2010'da 10 vatandaşı uluslararası sularda siyonist alçaklarca hunharca katledilirken, Türkiye olayı izlemeyle yetindi ve sonrasında da siyonist işgalcilerle anlaşmalar yapıp, katillerin yargılanmasını engelledi, kısacası siyonist katilleri "ak"ladı. Şüphesiz ki Mavi Marmara olayı bir utanç vesikası olarak Türkiye'nin boynunda asılı kalacaktır.
Oysa 2010'da 10 vatandaşı uluslararası sularda siyonist alçaklarca hunharca katledilirken, Türkiye olayı izlemeyle yetindi ve sonrasında da siyonist işgalcilerle anlaşmalar yapıp, katillerin yargılanmasını engelledi, kısacası siyonist katilleri "ak"ladı. Şüphesiz ki Mavi Marmara olayı bir utanç vesikası olarak Türkiye'nin boynunda asılı kalacaktır.
Bir cibiliyetsizlik dayatması olarak "toplumsal cinsiyetsizlik"
Batı hayranlığının, neredeyse geri kalmış tüm dünya ülkelerinde korkunç bir etkiye sahip olduğunu görünce, batıya biat etmiş liderlerden daha tehlikeli olan bir şey var ise, şüphesiz o da silahsız işgal anlamına gelen kültür emperyalizmidir. Birincisinden kurtulmak kolay, ama ikincisi o kadar ciddi ve silinmez etkilere sahip ki…
Batı hayranlığının, neredeyse geri kalmış tüm dünya ülkelerinde korkunç bir etkiye sahip olduğunu görünce, batıya biat etmiş liderlerden daha tehlikeli olan bir şey var ise, şüphesiz o da silahsız işgal anlamına gelen kültür emperyalizmidir. Birincisinden kurtulmak kolay, ama ikincisi o kadar ciddi ve silinmez etkilere sahip ki…
Allah'a iman etmenin anlam ve şümulü üzerine
O halde Allah’a iman etmek demek, O’nun varlığını ve noksan sıfatlardan münezzeh, kemal sıfatlarla mücehhez oluşunu şeksiz-şüphesiz tasdik etmek ve O’na ve vahiyle bildirdiği ölçülere mutlak bir güven duyup, o ölçülere tâbi olmakla dünya ve âhiret saadetinin temin edileceğine dair kesin bir inanış ile Allah’ın hükümlerine itaat ve ittiba etmek demektir.
O halde Allah’a iman etmek demek, O’nun varlığını ve noksan sıfatlardan münezzeh, kemal sıfatlarla mücehhez oluşunu şeksiz-şüphesiz tasdik etmek ve O’na ve vahiyle bildirdiği ölçülere mutlak bir güven duyup, o ölçülere tâbi olmakla dünya ve âhiret saadetinin temin edileceğine dair kesin bir inanış ile Allah’ın hükümlerine itaat ve ittiba etmek demektir.
Şüphesiz Allah her şeye tanıktır...
Farklı inanç grupları arasındaki gerçek hükmün kıyamet günü Allah tarafından verileceği hatırlatılmaktadır. Bir dinin inanç esasları ve öğretilerinin, rasyonel olmayan, akla ve bilime aykırı olan taraflarını ortak akılla bilmek ve belirlemek mümkündür. Ancak, din konusu bilim konularından farklı olduğu ve her dinde iman belirleyici bir role sahip bulunduğu için dünya hayatında, bir dinin hak olduğunu bilimsel kesinlikle ispat eden ve ortak aklın kabule mecbur olacağı bir ölçüt, bir kanıt, bir ispat aracı bulunamayacak, nihaî ve kesin hüküm âhirette Allah tarafından açıklanacaktır.
Farklı inanç grupları arasındaki gerçek hükmün kıyamet günü Allah tarafından verileceği hatırlatılmaktadır. Bir dinin inanç esasları ve öğretilerinin, rasyonel olmayan, akla ve bilime aykırı olan taraflarını ortak akılla bilmek ve belirlemek mümkündür. Ancak, din konusu bilim konularından farklı olduğu ve her dinde iman belirleyici bir role sahip bulunduğu için dünya hayatında, bir dinin hak olduğunu bilimsel kesinlikle ispat eden ve ortak aklın kabule mecbur olacağı bir ölçüt, bir kanıt, bir ispat aracı bulunamayacak, nihaî ve kesin hüküm âhirette Allah tarafından açıklanacaktır.
Medine, Medine Sözleşmesi, medeniyet kavramları dolayımında mülahazalar
Dünkü şartlar tekrar tahakkuk eder, Yesrib’i Medine’ye dönüştüren irade kâbil-i kıyas sayı azlığına rağmen taraflarca mutlak bir itaat ve teveccühle nihaî hâkim karar kabul edilirse, şüphesiz bugün de Medine vesikası hukuku üzerinden toplumsal mutabakat vücûbiyet arz eder. Ancak bugün roller tamamen farklı iken, İslâmî bir ıstılahın paravan olarak kullanılması ve mağlubu galip sanma duygusal motivasyonuyla İslâm, küfrün hâkimiyetini meşrûlaştırma vasıtası kılınma riskiyle yüz yüzedir. İslâm namına tescil ve tahkimin söz konusu olmadığı bir vasatta, İslâm’ın, varlık-bilgi (ontolojik-episteme) bağı vahiyle kopuk ideoloji ve sistemler tarafından suni teneffüs için popülizme malzeme kılınması kaçınılmazdır.
Dünkü şartlar tekrar tahakkuk eder, Yesrib’i Medine’ye dönüştüren irade kâbil-i kıyas sayı azlığına rağmen taraflarca mutlak bir itaat ve teveccühle nihaî hâkim karar kabul edilirse, şüphesiz bugün de Medine vesikası hukuku üzerinden toplumsal mutabakat vücûbiyet arz eder. Ancak bugün roller tamamen farklı iken, İslâmî bir ıstılahın paravan olarak kullanılması ve mağlubu galip sanma duygusal motivasyonuyla İslâm, küfrün hâkimiyetini meşrûlaştırma vasıtası kılınma riskiyle yüz yüzedir. İslâm namına tescil ve tahkimin söz konusu olmadığı bir vasatta, İslâm’ın, varlık-bilgi (ontolojik-episteme) bağı vahiyle kopuk ideoloji ve sistemler tarafından suni teneffüs için popülizme malzeme kılınması kaçınılmazdır.
Hutbe: Eğer yığınlar istemezse hiçbir Tâğut onları ezemez (VİDEO-HABER)
“İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler müstekbirlere diyecek ki: ‘şüphesiz bizler sizlere uymuştuk; şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?’ “ (İbrahim: 21)
“İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler müstekbirlere diyecek ki: ‘şüphesiz bizler sizlere uymuştuk; şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?’ “ (İbrahim: 21)
Kavram: Zühd
İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.
İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.
Günün ayeti
Maide 51. ayet: Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli (dayanak ve sırdaş) edinmeyin. Zira onlar birbirinin velisidirler. İçinizden onları veli edinenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğuna yol göstermez.
Maide 51. ayet: Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli (dayanak ve sırdaş) edinmeyin. Zira onlar birbirinin velisidirler. İçinizden onları veli edinenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğuna yol göstermez.
Hutbe: Allah ve Rasûlünün Hükmü ve Müslümanlar
“Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, hiçbir mü’min erkek ve mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” (Ahzâb: 36)
“Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, hiçbir mü’min erkek ve mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” (Ahzâb: 36)
Şahin Özdaş- İlkav Cuma Hutbesi: Adalet (HABER-VİDEO)
Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.
Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.
Harddisklere taş çıkartan bir hafıza: İmam Suyutî
İmam Süyutî’nin İslâm ilimleri tarihindeki yeri hiç şüphesiz hadis ilminde sahip olduğu başarıdır. İbn Hacer el-Askalanî'den hemen sonra ismi hadis ilmiyle özdeşleşen şahsiyetlerden biridir o.
İmam Süyutî’nin İslâm ilimleri tarihindeki yeri hiç şüphesiz hadis ilminde sahip olduğu başarıdır. İbn Hacer el-Askalanî'den hemen sonra ismi hadis ilmiyle özdeşleşen şahsiyetlerden biridir o.
Ey İbrahim, insanları hacca çağır!
"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltiyor ve: "Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen işiten ve bilensin. Rabbimiz! İkimizi de Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin" diyorlardı"
"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltiyor ve: "Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen işiten ve bilensin. Rabbimiz! İkimizi de Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin" diyorlardı"
Şüphesiz ki biz Allah içiniz ve yine O'na döneceğiz
Kayseri'den Mehmed Durmuş ağabeyin kayınvalidesi Hatice Korkmaz teyzemizin, bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Kayseri'den Mehmed Durmuş ağabeyin kayınvalidesi Hatice Korkmaz teyzemizin, bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Müslümanlığın "ebeveyn mirası" mı, yoksa sen mi seçtin?
İnsanlar ister müslüman bir ailede, isterse de İsviçre'de inançsız bir ailede doğmuş olsunlar farketmez. Eğer onlara verilen akıl içerisinde bulunduğu bedeni ve evreni kendisi "yaratmadıysa" elbetteki bir başkasının yaratmış olduğunu şüphesiz kabul edecektir.
İnsanlar ister müslüman bir ailede, isterse de İsviçre'de inançsız bir ailede doğmuş olsunlar farketmez. Eğer onlara verilen akıl içerisinde bulunduğu bedeni ve evreni kendisi "yaratmadıysa" elbetteki bir başkasının yaratmış olduğunu şüphesiz kabul edecektir.
Kıyıya vuran ümmetin mazlum çocukları
Cuma günü, Libya'nın Zuwaya sahiline vuran ölmüş çocuk bedenlerini gördüğümde saatlerce düşündüm, dünyanın sonu acaba kıyıya vuran ölü çocukların ölü balıklardan daha önemsiz olduğu zamanlarda mı gelecekti? Zamanın sonunu zihnimde canlandırmaya çalışırken onca karanlık sahne hayal etmiş ancak böyle bir şeyi asla düşünememiştim. Zimbabwe'de avcılar tarafından öldürülen 'Cecile' adlı aslanın dünyayı ayağa kaldırdığı, ama küçük bedenleri kıyıya vurmuş göçmen bebeklerin fotoğraflarını görünce insanların 'Bunları göstermeyin. İçimiz kararıyor' diyerek geçip gittiği zamanlardan geçmek normal değildi şüphesiz.
Cuma günü, Libya'nın Zuwaya sahiline vuran ölmüş çocuk bedenlerini gördüğümde saatlerce düşündüm, dünyanın sonu acaba kıyıya vuran ölü çocukların ölü balıklardan daha önemsiz olduğu zamanlarda mı gelecekti? Zamanın sonunu zihnimde canlandırmaya çalışırken onca karanlık sahne hayal etmiş ancak böyle bir şeyi asla düşünememiştim. Zimbabwe'de avcılar tarafından öldürülen 'Cecile' adlı aslanın dünyayı ayağa kaldırdığı, ama küçük bedenleri kıyıya vurmuş göçmen bebeklerin fotoğraflarını görünce insanların 'Bunları göstermeyin. İçimiz kararıyor' diyerek geçip gittiği zamanlardan geçmek normal değildi şüphesiz.
IŞİD'in sosyolojisi
Şüphesiz kendiliğinden gelişen toplumsal bir süreçten bahsetmiyoruz. Birtakım siyasal manipülasyonların geleneksel dini yapı ve sosyal-kültürel dokuyla uyuşmayan bu anlayışın maya tutmasında önemli katkıları oldu. Bugün El-kaide, IŞİD gibi oluşumların din anlayışları kadar onları besleyen şartları, teşvik eden, yol açan faktörleri anlamak , çözümlemek yerine öfke ve kızgınlık olayı çözmeye yetmiyor.
Şüphesiz kendiliğinden gelişen toplumsal bir süreçten bahsetmiyoruz. Birtakım siyasal manipülasyonların geleneksel dini yapı ve sosyal-kültürel dokuyla uyuşmayan bu anlayışın maya tutmasında önemli katkıları oldu. Bugün El-kaide, IŞİD gibi oluşumların din anlayışları kadar onları besleyen şartları, teşvik eden, yol açan faktörleri anlamak , çözümlemek yerine öfke ve kızgınlık olayı çözmeye yetmiyor.
"Katliamlara tepkinin ötesinde, tevhidi inşaya yoğunlaşmalıyız"
Radyo Denge'ye Gazze'ye yönelik son siyonist işgal girişimini değerlendiren Mehmet Pamak: Bizler esas meseleye yoğunlaşıp halimizi ıslah etmeyi, terk edilmiş bırakılan Kur'an'a tekrar dönerek vahiyle ümmeti yeniden inşa etmeyi ve böylece Allah'ın vaadi olan yardımını hak etmeyi hedeflemek yerine, sadece işgal ve katliamların tırmandığı süreçlerde meydanlara çıkıp slogan atarak zalimleri tel'in ediyor, zulme uğrayan kardeşlerimize yardım ve dua için seferber oluyoruz. Şüphesiz ki bunlar önemli ve gerekli, ama o süreç geçince yeni bir katliama kadar esas sorumluluğumuzu, kalıcı ve kesin çözümü gündeme getirecek çabalara yoğunlaşmadan zaman geçiriyoruz. Baskısı ve kuşatması altında bulunulan sistemleri değiştirmek ve bunun için öncelikle içinde yaşadığımız cahiliye toplumlarını vahiyle dönüştürmeye yoğunlaşmak yerine, cahiliye sistemleri içinde görece imkanlara kavuşmak adına oyalanıyor ve tevhidi mücadele stratejisinde ısrar etmek yerine istikameti koruma zaafı içine düşerek sistem içi siyasetlere eklemleniyoruz. Sonra yeni bir katliam sürecinde yine sokaklara çıkıp "kahrolsunlar" diye bağırıp slogan atmaya tekrar başlıyoruz.
Radyo Denge'ye Gazze'ye yönelik son siyonist işgal girişimini değerlendiren Mehmet Pamak: Bizler esas meseleye yoğunlaşıp halimizi ıslah etmeyi, terk edilmiş bırakılan Kur'an'a tekrar dönerek vahiyle ümmeti yeniden inşa etmeyi ve böylece Allah'ın vaadi olan yardımını hak etmeyi hedeflemek yerine, sadece işgal ve katliamların tırmandığı süreçlerde meydanlara çıkıp slogan atarak zalimleri tel'in ediyor, zulme uğrayan kardeşlerimize yardım ve dua için seferber oluyoruz. Şüphesiz ki bunlar önemli ve gerekli, ama o süreç geçince yeni bir katliama kadar esas sorumluluğumuzu, kalıcı ve kesin çözümü gündeme getirecek çabalara yoğunlaşmadan zaman geçiriyoruz. Baskısı ve kuşatması altında bulunulan sistemleri değiştirmek ve bunun için öncelikle içinde yaşadığımız cahiliye toplumlarını vahiyle dönüştürmeye yoğunlaşmak yerine, cahiliye sistemleri içinde görece imkanlara kavuşmak adına oyalanıyor ve tevhidi mücadele stratejisinde ısrar etmek yerine istikameti koruma zaafı içine düşerek sistem içi siyasetlere eklemleniyoruz. Sonra yeni bir katliam sürecinde yine sokaklara çıkıp "kahrolsunlar" diye bağırıp slogan atmaya tekrar başlıyoruz.
İLKAV´ın 25. yılında M. Pamak´la söyleşi (2. Bölüm)
" Gülen grubu için "ne istediler de vermedim" diyen Başbakanın hükümeti, bizi sırf "Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim" konulu bir panel düzenlediğimiz ve orada eğitim sistemini kuşatan sekülerizmin, Kemalist pozitivizmin, çocuklarımızın zihinlerini nasıl işgal ettiğini, ruhlarını nasıl kirlettiğini, fıtratlarını nasıl bozduğunu, nasıl bir çürüme ve yozlaşmaya yol açtığını belge ve bilgiye dayanarak ortaya koyduğumuz için hedef yapmıştı. Yani AKP hükümeti, sırf resmi ideolojiye ve her türlü zulmüne itiraz sadedindeki düşüncelerimizi açıkladığımız için bizi kapatmaya kalkışmışken, Gülen'e her istediğini vermişse, devletin bütün önemli kadroları bu camiaya tahsis edilmişse, bu kadroların bütün yaptıklarından aynı zamanda hükümet de sorumludur şüphesiz."
" Gülen grubu için "ne istediler de vermedim" diyen Başbakanın hükümeti, bizi sırf "Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim" konulu bir panel düzenlediğimiz ve orada eğitim sistemini kuşatan sekülerizmin, Kemalist pozitivizmin, çocuklarımızın zihinlerini nasıl işgal ettiğini, ruhlarını nasıl kirlettiğini, fıtratlarını nasıl bozduğunu, nasıl bir çürüme ve yozlaşmaya yol açtığını belge ve bilgiye dayanarak ortaya koyduğumuz için hedef yapmıştı. Yani AKP hükümeti, sırf resmi ideolojiye ve her türlü zulmüne itiraz sadedindeki düşüncelerimizi açıkladığımız için bizi kapatmaya kalkışmışken, Gülen'e her istediğini vermişse, devletin bütün önemli kadroları bu camiaya tahsis edilmişse, bu kadroların bütün yaptıklarından aynı zamanda hükümet de sorumludur şüphesiz."
Makaleler
Hava Durumu