
"sofralar" Arama Sonuçları

Şunu bilmeliyiz ki, bugün iftar sofrası adı altında donatılmakta olan ziyafet sofraları dünya süsüne talip olmaya karşılık gelmektedir. Kitab-ı Kerim’in bizden istediği ise; Allah'ı, Rasulü'nü ve âhiret yurdunu istemek, tercihlerimizi bu yönde yapmaktır.

Cumhuriyetin fabrika ayarları, Çankaya’daki rakı sofralarında belirlendi ve oradan tüm topluma dayatılmaya çalışıldı. Cumhuriyet, İslam’a ve değerlerine açık bir cephe alınarak ve aleyhte propaganda ve kampanyalar eşliğinde, tam bir irtidat havası içinde ilan edildi ve baştan itibaren redd-i miras anlayışı gereği “kamusal alanda” İslam’a dair ne varsa üzerine gidildi, ortadan kaldırılmaya çalışıldı.

Leylak'ın bu geri dönüşü olmayan uçuşu, aklıma "özgür birey", "özgür kız" olmak için yuvalarından "uçan", aile bağlarından koparılan genç kızları getirdi aklıma. "Özgür birey" olma hevesiyle çıktıkları yolda şehvetperestlerin şehvet sofralarına meze olmalarını, otel odalarından atılıp katledilmeleri gibi akibetlerini hatırladım.

Muhacir-Ensar Kardeşliği Platformu, Hayat Yolu Yardımlaşma Derneği ile birlikte Gazzeli kardeşlerimiz için, Ramazan sofralarına karınca kararınca katkı amacıyla "Sebze Kumanyası" kampanyası başlattı. Kampanyanın bilgileri aşağıdadır:

Tümüyle farklı bir dünya görüşüne sahip olduğu söylenen insanların evleri birbirine neden bu kadar benziyor? Dünyaya sunacakları farklı bir yaşam modeli yok mu? Sedirler, yer sofraları nereye gitti? Şöyle soralım: Muhafazakâr insanlar neyi muhafaza etti? Kentleşme konusunda olduğu gibi evlerimizde de kendimize özgü bir model arayışımız bulunmuyor.

Hedef ve istikametimiz iktidarlar, saraylar veya zengin sofraları değildi, sokaklardı, fakirlerin ve fakihlerin meclisleriydi oysa. Öyle değil mi?

Sadeliğin, sakınmanın, ölçülülüğün, mânâyı maddeye galip kılmanın sembolü olan bir ibadet, bir toplumda iştah kabartan sahur ve iftar sofralarıyla, ziyafet, şatafat ve eğlenceyle birlikte algılanmaya ve anılmaya başlanmışsa, o toplum açısından Ramazan’ın Kur’an ayı olması söz konusu bile değildir.

Bu yıl Ramazan yine aynı! Yine İslam Coğrafyasında kan ve gözyaşı hakim. Kimi sofralarda Coca Cola'nın olması bakın nelere sebep oluyor.

Şayet Kur’an’dan çalınıp eğlence ve tüketim kültürünün nesnesi kılınan Ramazan’ı yeniden aslî kimliğine kavuşturmak istiyorsak, bu konuda samimi ve ciddî isek, işe sahur ve iftar sofralarımızdan başlamalıyız. Orucu bile damak zevkinin, iştahın, israfın nesnesi kılan hakim tasavvuru kökünden yıkıp atmalıyız.

Kıymetini, Kur’an’ın inzal olunmaya başladığı zaman dilimi olma özelliğinden alan Ramazan denince çoğu kimsenin aklına bu aya anlam veren Kur’an değil de iftar sofraları, pideler, güllaçlar geliyorsa burada büyük bir anlam kaymasının varlığı söz konusudur.

Şimdi pek öyle değil! Sadece çocuklar değil, büyükler de üstüne başına dünyanın parasını harcıyor. Bayramda seyranda bu masraflar katlanarak artıyor. Bayramları birer seyahat imkanı gibi görenlerin tatil masrafları da az buz değil. Donatılan sofralar, ikramlıklar, hediyelikler derken liste uzayıp gidiyor. Bütün bunları tümüyle olumsuzlamak, zinhar yapılmasın demek elbette hem mümkün değil, hem de doğru değil. Ancak işi biraz abarttığımız, hiç azımsanmayacak ölçüde israfa kapı açtığımız da bir gerçek...

Şayet Ramazanın zihninizde ilk elde yaptığı çağrışımlar mükellef iftar sofraları, Ramazan pidesi, güllaç, “Ramazan eğlenceleri” üzerine ise sizin Ramazanınızın Kur’an’ın doğum ayı olan Ramazanla yakından uzaktan bir ilgisi yoktur demektir.

Somali'de 3,7 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya olduğu bildirildi. Son altı ay içinde durum daha da kötüleşti.
Makaleler
Hava Durumu