"urar" Arama Sonuçları
Şimdi İslam zamanı
Bir de, demokrasi kötüdür, laiklik şöyle şöyle din dışıdır vb. demek aslında bir şey demek değildir. Esas belirleyici olan, “demokrasi kötüdür”den sonra kuracağımız cümledir. Devamında “İslam iyidir” cümlesini kurarsak, yerde ve gökte, âfakta ve enfüste, ezelde ve ebette en büyük doğruyu söylemiş olacağız. Platon’dan bu yana pek çok demokrat da demokrasiyi eleştirmektedir. Demokrasi için “yetmez ama evet” diyenler azımsanmayacak kadardır ama bu insanlar seçimlerini Allah ve Rasûlden/Rasûllerden yana yapmadıkları müddetçe, bir şey demiş sayılmazlar.
Bir de, demokrasi kötüdür, laiklik şöyle şöyle din dışıdır vb. demek aslında bir şey demek değildir. Esas belirleyici olan, “demokrasi kötüdür”den sonra kuracağımız cümledir. Devamında “İslam iyidir” cümlesini kurarsak, yerde ve gökte, âfakta ve enfüste, ezelde ve ebette en büyük doğruyu söylemiş olacağız. Platon’dan bu yana pek çok demokrat da demokrasiyi eleştirmektedir. Demokrasi için “yetmez ama evet” diyenler azımsanmayacak kadardır ama bu insanlar seçimlerini Allah ve Rasûlden/Rasûllerden yana yapmadıkları müddetçe, bir şey demiş sayılmazlar.
Sağlıklı ailenin temeli güzel ahlaktır
Güzel geçimli olabilmek iyi ahlâklı olmayı gerektirir. Güzel geçim güzel ahlâktır. Peygamberimiz, “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın” buyurarak, insanlarla güzel geçim için hayatı zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı olmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Eşler arasındaki güzel geçimin, mutluluğun formülü 5 S’de gizlidir: Sevgi, saygı, sadakat, sabır ve sorumluluk. Bu hususlara dikat edildiğinde mutlu, huzurlu bir aile ortamı oluşur.
Güzel geçimli olabilmek iyi ahlâklı olmayı gerektirir. Güzel geçim güzel ahlâktır. Peygamberimiz, “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın” buyurarak, insanlarla güzel geçim için hayatı zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı olmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Eşler arasındaki güzel geçimin, mutluluğun formülü 5 S’de gizlidir: Sevgi, saygı, sadakat, sabır ve sorumluluk. Bu hususlara dikat edildiğinde mutlu, huzurlu bir aile ortamı oluşur.
“Hak İle Dalâlet Arasında Ara Form Yoktur”
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Müslümanlara teklifimdir
İnanmak zorundayız. İnanmak ve hayalini kurmak. Ben bu teklifi yaparken, inanarak ve hayalini kurarak yapıyorum. Sizler de eğer inanıp hayalini kurarsanız, hep birlikte bu işe gönül verirsek Allah’ın yardımının da gelebileceğini düşünüyorum.
İnanmak zorundayız. İnanmak ve hayalini kurmak. Ben bu teklifi yaparken, inanarak ve hayalini kurarak yapıyorum. Sizler de eğer inanıp hayalini kurarsanız, hep birlikte bu işe gönül verirsek Allah’ın yardımının da gelebileceğini düşünüyorum.
Virüs gündeminin hatırlattığı bir husus: Tedbir almak ve Allah’a güvenmek
Tevekkülü doğru anlamak gerekir. Tevekkül, bir iş yapmadan oturarak bir şeyi Allah’tan beklemek değildir. Tarlasından iyi bir ürün almak isteyen bir çiftçi, önce tarlayı iyi bir şekilde sürüp tohumunu eker, gübresini atar, sulamasını yapar. Ekinini zararlardan korumak için her türlü tedbiri aldıktan sonra gerisini Allah’a bırakır, O’na güvenir.
Tevekkülü doğru anlamak gerekir. Tevekkül, bir iş yapmadan oturarak bir şeyi Allah’tan beklemek değildir. Tarlasından iyi bir ürün almak isteyen bir çiftçi, önce tarlayı iyi bir şekilde sürüp tohumunu eker, gübresini atar, sulamasını yapar. Ekinini zararlardan korumak için her türlü tedbiri aldıktan sonra gerisini Allah’a bırakır, O’na güvenir.
Mcdonaldslaşmış seyyahlık
Gezmek de artık süratli işlerden biri haline geldi. Günübirlik geziler ise bunun en aşikâr örneği. İnsanoğlu modern dönemde saati olan ama zamanı olmayan hale büründü. Haliyle gezmek de bu durumdan payını aldı. Esasında, rüyasında “Seyahat ya Resulallah” deyip de seyahat etmeyle ve seyyahlıkla ünsiyet kurarak ve dahi gittiği yerlerle de ünsiyet kurarak oraları tarif eden, betimleyen Evliya Çelebi’nin yaptığı şey gezmektir daha doğrusu seyahat etmektir.
Gezmek de artık süratli işlerden biri haline geldi. Günübirlik geziler ise bunun en aşikâr örneği. İnsanoğlu modern dönemde saati olan ama zamanı olmayan hale büründü. Haliyle gezmek de bu durumdan payını aldı. Esasında, rüyasında “Seyahat ya Resulallah” deyip de seyahat etmeyle ve seyyahlıkla ünsiyet kurarak ve dahi gittiği yerlerle de ünsiyet kurarak oraları tarif eden, betimleyen Evliya Çelebi’nin yaptığı şey gezmektir daha doğrusu seyahat etmektir.
Muhammed (s.a.s) bize misafir olarak gelse!
Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?
Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?
Nereden nereye geldik!
Kapitalist sistem bizleri bilinci körelmiş tüketim nesneleri haline getirdi. Bizler dizilere ve eğlence programlarına odaklı yaşayıp hoşça vakit geçirdiğimizi düşünürken, zihnimize gönderilen mesajlar, davranışlarımızı ve tüketim şeklimizi şekillendirmeye başladı. Giyim tarzımızı, yeme içme adabımızı, insanlarla ilişkilerimizi bize ekranlarda sunulan modele uydurarak sisteme entegre olmaya başladık
Kapitalist sistem bizleri bilinci körelmiş tüketim nesneleri haline getirdi. Bizler dizilere ve eğlence programlarına odaklı yaşayıp hoşça vakit geçirdiğimizi düşünürken, zihnimize gönderilen mesajlar, davranışlarımızı ve tüketim şeklimizi şekillendirmeye başladı. Giyim tarzımızı, yeme içme adabımızı, insanlarla ilişkilerimizi bize ekranlarda sunulan modele uydurarak sisteme entegre olmaya başladık
Şahin Özdaş- İlkav Cuma Hutbesi: Adalet (HABER-VİDEO)
Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.
Kur’an'ı Kerimde geçen her bir ayet gibi bu “tek bir” ayet bile tüm insanlık için huzur ve güveni sağlamaya yeterlidir. Adalet bir kâinat nizamıdır. Kâinat nizamına getirilen düzenin İslam dininin öngördüğü adalet esası üzerine kurulacağı hiç şüphesizdir. Bu düzende adalet ilkesi; akrabalık, hısımlık, hasımlık, cins, ırk bağları ve ülkelere göre farklılık gösterip değişmez. Yeryüzünde ekonomik ve silah gücünü elinde bulundurarak mustaz’af insanların kanını akıtan kâfirlerin, zalimlerin, birtakım terör örgütlerinin ve devletlerin benimsedikleri her türlü beşeri düzenler, sistemler, darbeler kesinlikle adalet olmadığı gibi adalet dağıtamaz da.
Yuvayı adalet kurar
Yeryüzündeki her şey adalet üzere planlanmıştır. Hayatın adalet üzere devam etmesi ancak Allah'ın koyduğu prensiplerin tatbikiyle mümkündür. Fıtrata uygun davranmak, Rabbin koyduğu ölçüyü korumak hayattaki adalet meşalesini tutuşturur. Beşer aklının, beşeri ideolojilerin hayata müdahil olduğu zamanlarda adaletten söz etmek mümkün olmaz.
Yeryüzündeki her şey adalet üzere planlanmıştır. Hayatın adalet üzere devam etmesi ancak Allah'ın koyduğu prensiplerin tatbikiyle mümkündür. Fıtrata uygun davranmak, Rabbin koyduğu ölçüyü korumak hayattaki adalet meşalesini tutuşturur. Beşer aklının, beşeri ideolojilerin hayata müdahil olduğu zamanlarda adaletten söz etmek mümkün olmaz.
"Bilinçli irade olmadan salih amel olmaz"
Geçtiğimiz Cumartesi günü akşamı (17.01.2015) Venhar Cumartesi sohbetlerinin konuşmacısı Ramazan Bayraktar idi. 'Alışkanlıkların ahlâkı yoktur' diyen Bayraktar, Müslüman'ın özellikle içinde bulunduğu vaktin kadrini, kıymetini bilmesi gerektiğinin ve geçmişe hayıflanarak veya geleceğe bel bağlayarak(planlar kurarak) yaşamanın beyhude olduğunun altını çizdi. Çok verimli geçen bu oturumun videolarını siz değerli kardeşlerimiz için sunuyoruz...
Geçtiğimiz Cumartesi günü akşamı (17.01.2015) Venhar Cumartesi sohbetlerinin konuşmacısı Ramazan Bayraktar idi. 'Alışkanlıkların ahlâkı yoktur' diyen Bayraktar, Müslüman'ın özellikle içinde bulunduğu vaktin kadrini, kıymetini bilmesi gerektiğinin ve geçmişe hayıflanarak veya geleceğe bel bağlayarak(planlar kurarak) yaşamanın beyhude olduğunun altını çizdi. Çok verimli geçen bu oturumun videolarını siz değerli kardeşlerimiz için sunuyoruz...
Senai Demirci: "Atatürk" olmasaydı...
Atatürk olmasaydı, İngilizler Kastamonu'ya aniden çıkarma yapar. Churchill herkesi şapka giymeye zorlardı. Şapka giymeyi reddeden vatandaşları için seyyar mahkemeler kurar, seri idamlar yaptırırdı. Hatta şapka kanuna karşı çıkıyor diye iki önemli şehri Rize'yi ve Trabzon'u denizden bombalatırdı....
Atatürk olmasaydı, İngilizler Kastamonu'ya aniden çıkarma yapar. Churchill herkesi şapka giymeye zorlardı. Şapka giymeyi reddeden vatandaşları için seyyar mahkemeler kurar, seri idamlar yaptırırdı. Hatta şapka kanuna karşı çıkıyor diye iki önemli şehri Rize'yi ve Trabzon'u denizden bombalatırdı....
Çin, vahşette siyonistlerle yarışıyor
Dünyanın Gazze'ye odaklandığı bir zamanda Doğu Türkistan'da Çin zulmü inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Çin'in onca baskısına rağmen ulaşan haberlere göre yaklaşık 2000 kişi Ramazan bayramından beridir katledilmiş durumda. Ramazan ayının başlangıcında D. Türkistan'da yaşayan müslümanların oruçlarını zorla bozdurarak ve oruç tutmalarını yasaklayarak gündeme gelen Çin, yaptığı soykırımla İsrail'i bile geçmiş durumda.
Dünyanın Gazze'ye odaklandığı bir zamanda Doğu Türkistan'da Çin zulmü inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Çin'in onca baskısına rağmen ulaşan haberlere göre yaklaşık 2000 kişi Ramazan bayramından beridir katledilmiş durumda. Ramazan ayının başlangıcında D. Türkistan'da yaşayan müslümanların oruçlarını zorla bozdurarak ve oruç tutmalarını yasaklayarak gündeme gelen Çin, yaptığı soykırımla İsrail'i bile geçmiş durumda.
Bu dinin düşmanları
Kur'an, aynı Kur'an'dır. Bu ümmetin anayasası, hidayetçisi ve şaşmaz rehberi. Bu ümmetin düşmanları da aynı düşmandır. Yol da aynı yoldur. İslâm ümmetiyle düşmanlarının arasındaki savaş, her şeyden önce akide savaşıdır. Hilelerle, kuşku düşürerek, çarpıtarak ve planlar kurarak savaşmaktadırlar. En başta akideyi, yani inanç sistemini bozmak peşindedirler
Kur'an, aynı Kur'an'dır. Bu ümmetin anayasası, hidayetçisi ve şaşmaz rehberi. Bu ümmetin düşmanları da aynı düşmandır. Yol da aynı yoldur. İslâm ümmetiyle düşmanlarının arasındaki savaş, her şeyden önce akide savaşıdır. Hilelerle, kuşku düşürerek, çarpıtarak ve planlar kurarak savaşmaktadırlar. En başta akideyi, yani inanç sistemini bozmak peşindedirler
Abdulkadir Udeh'in kaleminden: Âlimlerin sorumlulukları
İdareciler zulmettiler, haramları helal kıldılar, kanları akıttılar, insani hedefleri çiğnediler, yeryüzünü bozguna verdiler ve Allah’ın sınırlarını aştılar. İslam âlimleri ise bu zulümlere karşı çıkmadılar, haramları helal kılanlara kızmadılar... Ey İslam âlimleri, minberlerde oturarak insanlara yalnızca güzel ahlakı ve ibadet esaslarını öğretip onları İslam’ın hüküm, yargı, toplum, ekonomi, düşmanlar ve dostlar arasındaki ilişkiler hakkındaki hükümlerinden cahil bırakmanız İslam’dan değildir... Niçin insanlara İslam’ın beşeri sistemler hakkındaki görüşlerini ve Müslümanların onlara karşı tavrının ne olacağını açıklamıyorsunuz?
İdareciler zulmettiler, haramları helal kıldılar, kanları akıttılar, insani hedefleri çiğnediler, yeryüzünü bozguna verdiler ve Allah’ın sınırlarını aştılar. İslam âlimleri ise bu zulümlere karşı çıkmadılar, haramları helal kılanlara kızmadılar... Ey İslam âlimleri, minberlerde oturarak insanlara yalnızca güzel ahlakı ve ibadet esaslarını öğretip onları İslam’ın hüküm, yargı, toplum, ekonomi, düşmanlar ve dostlar arasındaki ilişkiler hakkındaki hükümlerinden cahil bırakmanız İslam’dan değildir... Niçin insanlara İslam’ın beşeri sistemler hakkındaki görüşlerini ve Müslümanların onlara karşı tavrının ne olacağını açıklamıyorsunuz?
Alpat: Müslüman kadın, kendisini farza uydurmalı
Sabiha Ateş Alpat: İslam dini, hayatın tamamına tüm katmanlarına söz söyleyen bir dindir. İnsanı hiçbir alanda başıboş bırakmamıştır. Mümin bir kadının en yakınından başlayarak çevresiyle ilişkilerini “haklar” konusuyla Rabbimiz belirlemiştir. En yakın çevresi ailesidir. Eşiyle, çocuklarıyla ve akrabalarıyla vahyin gölgesinde ilişkilerini kurmalı ve güçlü bir iletişime sahip olmalıdır. Sosyal alanda yerini alırken yine vahyin öğretisi ve ölçüleri doğrultusunda hareket etmelidir. Sosyal alana çıkarken önce Ahzap Suresi 59. ayet gereği, tesettür farz olduğu için farzı tarzına değil kendini farza uydurarak kıyafet hassasiyetini taşımalı! Ayet-i Kerime gereği ziynetlerini örtmeli, göstermemelidir. “Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah`a ve Resulüne itaat edin. (Ahzab / 33) Kısacası tesettür; konuşmak, bakmak, yürümek gibi bütün davranışları ve giyinmeyi içerisine alan bütün bir ibadettir. Ayet gereği, konuşurken konuşmasına dikkat etmelidir, yürürken yürüyüşüne dikkat etmelidir.
Sabiha Ateş Alpat: İslam dini, hayatın tamamına tüm katmanlarına söz söyleyen bir dindir. İnsanı hiçbir alanda başıboş bırakmamıştır. Mümin bir kadının en yakınından başlayarak çevresiyle ilişkilerini “haklar” konusuyla Rabbimiz belirlemiştir. En yakın çevresi ailesidir. Eşiyle, çocuklarıyla ve akrabalarıyla vahyin gölgesinde ilişkilerini kurmalı ve güçlü bir iletişime sahip olmalıdır. Sosyal alanda yerini alırken yine vahyin öğretisi ve ölçüleri doğrultusunda hareket etmelidir. Sosyal alana çıkarken önce Ahzap Suresi 59. ayet gereği, tesettür farz olduğu için farzı tarzına değil kendini farza uydurarak kıyafet hassasiyetini taşımalı! Ayet-i Kerime gereği ziynetlerini örtmeli, göstermemelidir. “Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah`a ve Resulüne itaat edin. (Ahzab / 33) Kısacası tesettür; konuşmak, bakmak, yürümek gibi bütün davranışları ve giyinmeyi içerisine alan bütün bir ibadettir. Ayet gereği, konuşurken konuşmasına dikkat etmelidir, yürürken yürüyüşüne dikkat etmelidir.
Mursi, muhtıraya boyun eğmiyor: "Kanımla savunacağım"
Mursi gece televizyondan halka seslendi ve dik durarak meydan okudu ve canını vermeye hazır olduğunu ifade ederek: 'Muhammed Mursi: Benim mesajım siz muhalefetin hepsinedir. Ben kanın dökülmemesi için çok dikkat ediyorum, ve kan dökülmesi karşısında kararlılıkla duracağım. Bu meşruiyeti korumak için ayakta duracağım. Ve size söylüyorum, ey meşruiyeti savunan, demokrasiyi seven, Mısır'ı ve devrimi muhafaza edenler! Ey destekçiler ve muhalifler, bu devrimin çalınmasına izin vermeyin. Ben canımla, kanımla bu meşruiyeti savunacağım.
Mursi gece televizyondan halka seslendi ve dik durarak meydan okudu ve canını vermeye hazır olduğunu ifade ederek: 'Muhammed Mursi: Benim mesajım siz muhalefetin hepsinedir. Ben kanın dökülmemesi için çok dikkat ediyorum, ve kan dökülmesi karşısında kararlılıkla duracağım. Bu meşruiyeti korumak için ayakta duracağım. Ve size söylüyorum, ey meşruiyeti savunan, demokrasiyi seven, Mısır'ı ve devrimi muhafaza edenler! Ey destekçiler ve muhalifler, bu devrimin çalınmasına izin vermeyin. Ben canımla, kanımla bu meşruiyeti savunacağım.
"Hz. Peygamberin örnekliği perdelenmek isteniyor"
Balıkesir Edremit’te faaliyet gösteren Kardeşlereli Derneğinde Hz.Peygamber’i (s) doğru anlamak konferansı gerçekleşti. Konferansın konuşmacısı olan Hamza Er, yanlış peygamber algısı üzerinde durarak Peygamberin şahitlik yönüne vurgular yaptı.
Balıkesir Edremit’te faaliyet gösteren Kardeşlereli Derneğinde Hz.Peygamber’i (s) doğru anlamak konferansı gerçekleşti. Konferansın konuşmacısı olan Hamza Er, yanlış peygamber algısı üzerinde durarak Peygamberin şahitlik yönüne vurgular yaptı.
İşgalci NATO üç Afganlı kardeşi katletti
Afganistan'da bulunan işgalci NATO'ya bağlı askerler sivil yerleşim yerlerinde evlerine gitmekte olan 3 kardeşi vurarak katletti.
Afganistan'da bulunan işgalci NATO'ya bağlı askerler sivil yerleşim yerlerinde evlerine gitmekte olan 3 kardeşi vurarak katletti.
"İslam'ın âlimi olmak, her Müslümana farzdır"
Rabbimizin temel hükümlerini, helal-haram sınırlarını bilmenin fert fert her Müslümanın boynunun borcu olduğunu ifade eden Hüseyinoğlu, "Rabbimiz İsra Sûresi 36. âyette 'Hakkında bilgi sahibi olmadığın şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp bundan sorumludur.' diye buyurarak tüm mü’minlerden bilgi ve bilinç üzere olmalarını istemektedir. Dolayısıyla hepimiz neye niçin inandığımızı ve neyi niçin yaptığımızı bilmek zorundayız, bunun için de kapasitemiz ve imkânlarımız oranında Rabbimizin hükümlerini öğrenmekle mükellefiz.”
Rabbimizin temel hükümlerini, helal-haram sınırlarını bilmenin fert fert her Müslümanın boynunun borcu olduğunu ifade eden Hüseyinoğlu, "Rabbimiz İsra Sûresi 36. âyette 'Hakkında bilgi sahibi olmadığın şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp bundan sorumludur.' diye buyurarak tüm mü’minlerden bilgi ve bilinç üzere olmalarını istemektedir. Dolayısıyla hepimiz neye niçin inandığımızı ve neyi niçin yaptığımızı bilmek zorundayız, bunun için de kapasitemiz ve imkânlarımız oranında Rabbimizin hükümlerini öğrenmekle mükellefiz.”
Makaleler
Hava Durumu