"zelliklerini" Arama Sonuçları
Takva...
Kur’an’ın onayladığı mü’min tipinin özelliklerinin anlatıldığı kavramlardan olan takva kavramı yalnızca mü’mine hasredilmiş bir kavramdır. Adeta mü’minin iman etme hususundaki zirve halini temsil eder.
Kur’an’ın onayladığı mü’min tipinin özelliklerinin anlatıldığı kavramlardan olan takva kavramı yalnızca mü’mine hasredilmiş bir kavramdır. Adeta mü’minin iman etme hususundaki zirve halini temsil eder.
Yetkililerini Rabb edinenler
Adiyy'in mensup olduğu Hıristiyan mezhebinin özelliklerini iyi bilen Resulullah, Adiyy'e inancı ile ilgili bazı bilgileri aktarıp, Adiyy'in bizzat kendisinin dininin gerekleri konusundaki yanlışlarına dikkat çekerek 'Senin dinini senden daha iyi bilirim' diye karşılık verince Adiyy şaşırdı.
Adiyy'in mensup olduğu Hıristiyan mezhebinin özelliklerini iyi bilen Resulullah, Adiyy'e inancı ile ilgili bazı bilgileri aktarıp, Adiyy'in bizzat kendisinin dininin gerekleri konusundaki yanlışlarına dikkat çekerek 'Senin dinini senden daha iyi bilirim' diye karşılık verince Adiyy şaşırdı.
Nedvî’ye göre İslam’ın dokuz özelliği
Risale Yayınlarından çıkan Kur’an ve Sünnet’te İtikad, İbadet ve Güzel Ahlak kitabında Ebu’l-Hasen en-Nedvî İslam dininin özelliklerini dokuz başlık altında toplayıp bunları sırasıyla izah eder. Fatih Pala yazdı.
Risale Yayınlarından çıkan Kur’an ve Sünnet’te İtikad, İbadet ve Güzel Ahlak kitabında Ebu’l-Hasen en-Nedvî İslam dininin özelliklerini dokuz başlık altında toplayıp bunları sırasıyla izah eder. Fatih Pala yazdı.
Kur’an’ı nihai başvuru, hüküm ve çözüm mercii olmaktan çıkarmak
Çağı anlamada ve inşa etmede Kur’an’ı merkeze almak yerine, maalesef Kur’an’ı anlamada çağı ve çağın inşa ettiği aklı merkeze alan bu yaklaşımların, kıyamete kadar insanlık için geçerli olacak yegâne hidayet rehberi olarak Kur’an’ın insanlar için nihai hüküm mercii, ihtilafların nihai çözüm kaynağı, hakla bâtılın kendisiyle ayırt edildiği furkân olma özelliklerini etkisiz ve geçersiz kılacak bir niteliğe sahip olduğunu müşahede etmekteyiz.
Çağı anlamada ve inşa etmede Kur’an’ı merkeze almak yerine, maalesef Kur’an’ı anlamada çağı ve çağın inşa ettiği aklı merkeze alan bu yaklaşımların, kıyamete kadar insanlık için geçerli olacak yegâne hidayet rehberi olarak Kur’an’ın insanlar için nihai hüküm mercii, ihtilafların nihai çözüm kaynağı, hakla bâtılın kendisiyle ayırt edildiği furkân olma özelliklerini etkisiz ve geçersiz kılacak bir niteliğe sahip olduğunu müşahede etmekteyiz.
Yetkililerini Rabb edinenler
Adiyy'in mensup olduğu Hıristiyan mezhebinin özelliklerini iyi bilen Resulüllah, Adiyy'e inancı ile ilgili bazı bilgileri aktarıp, Adiyy'in bizzat kendisinin dininin gerekleri konusundaki yanlışlarına dikkat çekerek 'Senin dinini senden daha iyi bilirim' diye karşılık verince Adiyy şaşırdı.
Adiyy'in mensup olduğu Hıristiyan mezhebinin özelliklerini iyi bilen Resulüllah, Adiyy'e inancı ile ilgili bazı bilgileri aktarıp, Adiyy'in bizzat kendisinin dininin gerekleri konusundaki yanlışlarına dikkat çekerek 'Senin dinini senden daha iyi bilirim' diye karşılık verince Adiyy şaşırdı.
Asrın şehidi: Seyyid Kutub
Bazı müslümanlar bu akıma kapılarak, 'gerçek sosyalizm İslam'dadır' demeye başladılar. Tıpkı şimdilerde 'Gerçek Demokrasi İslam'dadır' dendiği gibi. Oysa Seyyid Kutup cahiliye dönemi saydığı fikri savrulma yıllarını çoktan terk etmiş, İslam'ın güzelliklerini anlamış ve şiir gibi bir üslupla 'Kuran'ın Gölgesinde' adlı sosyal içerikli muhteşem tefsirini yazmıştı.
Bazı müslümanlar bu akıma kapılarak, 'gerçek sosyalizm İslam'dadır' demeye başladılar. Tıpkı şimdilerde 'Gerçek Demokrasi İslam'dadır' dendiği gibi. Oysa Seyyid Kutup cahiliye dönemi saydığı fikri savrulma yıllarını çoktan terk etmiş, İslam'ın güzelliklerini anlamış ve şiir gibi bir üslupla 'Kuran'ın Gölgesinde' adlı sosyal içerikli muhteşem tefsirini yazmıştı.
Adana'da, Nebevi yöntemin temel ilkeleri konuşuldu
Konferansın konuşmacısı Hamza Er, Rabbani–Nebevi yöntemin temel özelliklerini, 1- Yöntemin kaynağı Allah (cc.)’dır, mücadele O’nun gözetim ve kontrolündedir, 2- Yöntem Tevhid dininin değerleriyle çatışamaz, 3- Tavizsiz bir harekettir, 4- Vaadi Cennettir, kazanç ve kayıp ölçüsü dünyevi değerler değildir, şeklinde maddeler halinde ifade etti.
Konferansın konuşmacısı Hamza Er, Rabbani–Nebevi yöntemin temel özelliklerini, 1- Yöntemin kaynağı Allah (cc.)’dır, mücadele O’nun gözetim ve kontrolündedir, 2- Yöntem Tevhid dininin değerleriyle çatışamaz, 3- Tavizsiz bir harekettir, 4- Vaadi Cennettir, kazanç ve kayıp ölçüsü dünyevi değerler değildir, şeklinde maddeler halinde ifade etti.
Başörtüsü yasağı şimdi de Cezayir'de
Cezayir hükümeti, yeni düzenlenen pasaportlardaki kişisel bilgiler bölümünde kullanılacak resimlerin kişinin fiziksel özelliklerini tam olarak yansıtması bahanesiyle kadınların başörtüsüz, erkeklerin de sakalsız fotoğraf çektirmelerini talep etti.
Cezayir hükümeti, yeni düzenlenen pasaportlardaki kişisel bilgiler bölümünde kullanılacak resimlerin kişinin fiziksel özelliklerini tam olarak yansıtması bahanesiyle kadınların başörtüsüz, erkeklerin de sakalsız fotoğraf çektirmelerini talep etti.
Sanal dünya çocukları hipnoz ediyor
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Özgün İrade, Mü'minlerin özelliklerini konu ediniyor
İslami çizgide aylık periyodda yayın hayatını sürdüren Özgün İrade dergisi, Kasım sayısında, "Kur'an ve sünnet ışığında Mü'minlerin özellikleri" dosyasıyla okuyucuların ilgisine sunulmuş.
İslami çizgide aylık periyodda yayın hayatını sürdüren Özgün İrade dergisi, Kasım sayısında, "Kur'an ve sünnet ışığında Mü'minlerin özellikleri" dosyasıyla okuyucuların ilgisine sunulmuş.
Zulümle uzlaşanlar, herkes uzlaşsın istiyor
Kur'an-ı Kerim, bize, Hz. İbrahim'in hanif olduğunu ve asla şirke bulaşmadığını açık bir şekilde beyan ediyor. O halde Hz. İbrahim'in dini, hiç şüphesiz İslam'dır. Dolayısıyla sadece bir tane İbrahimi Din vardır. Burada çoğul kullanım kendi içinde çelişki taşır. Hıristiyanlık ve Yahudilik ise, İbrahimi Din olamaz. Zira bugünkü haliyle her iki din de, İslamlık özelliklerini yitirmişlerdir.
Kur'an-ı Kerim, bize, Hz. İbrahim'in hanif olduğunu ve asla şirke bulaşmadığını açık bir şekilde beyan ediyor. O halde Hz. İbrahim'in dini, hiç şüphesiz İslam'dır. Dolayısıyla sadece bir tane İbrahimi Din vardır. Burada çoğul kullanım kendi içinde çelişki taşır. Hıristiyanlık ve Yahudilik ise, İbrahimi Din olamaz. Zira bugünkü haliyle her iki din de, İslamlık özelliklerini yitirmişlerdir.
Makaleler
Hava Durumu