"Sahih" Arama Sonuçları
Orucun İslami bağlamından ve kulluk bütünlüğünden koparılması sorunu
Tüm bunlar, İslâm'la bağı koparılmış, tamamen kültürel bir Ramazan algı ve pratiği demektir ki bunun ne dünyada ne de âhirette kimseye faydası olmayacağı açıktır. Dâvetçi mü’minler olarak, Ramazan’ın toplum nezdinde halihazırdaki gibi eğlence-festival, ziyafet gibi cahilî kültürlerle kuşatılmış mahkûm bir ritüel ayı değil, Kur’ânî/Nebevî saflık ve sahihlikte hâkim bir İslâmî inşâ ayı olarak algılanıp yaşanması için bu konuları yaygın şekilde gündemleştirmekle mükellefiz.
Tüm bunlar, İslâm'la bağı koparılmış, tamamen kültürel bir Ramazan algı ve pratiği demektir ki bunun ne dünyada ne de âhirette kimseye faydası olmayacağı açıktır. Dâvetçi mü’minler olarak, Ramazan’ın toplum nezdinde halihazırdaki gibi eğlence-festival, ziyafet gibi cahilî kültürlerle kuşatılmış mahkûm bir ritüel ayı değil, Kur’ânî/Nebevî saflık ve sahihlikte hâkim bir İslâmî inşâ ayı olarak algılanıp yaşanması için bu konuları yaygın şekilde gündemleştirmekle mükellefiz.
Ümniyye/Emaniyye kavramı
“Emaniyye” kavramı, “Ümniyye” kavramının çoğulu olup, Kur’an’da ilme, sahih bilgiye dayalı sahih inanç ve sâlih amel üzere bulunmanın zıddı olarak, sahih bilgiye / ilme dayanmayan, bir gerçekliği olmayan temenni ve inanışlar, kulaktan dolma bilgiler anlamına gelmektedir. Rabbimiz Kur’an’da, o dönemin Kitab Ehli olan Yahudi ve Hıristiyanlar özelinde bize, kendilerini nisbet ettikleri Kitab’ın bilgisine sahip olmayan ve dolayısıyla “ümmiliğe” mahkûm olan insanların, Kitab bilgisine sahip olmadıkları için bu boşluğu uydurma, kulaktan dolma bilgilerle doldurduklarını bildirmektedir
“Emaniyye” kavramı, “Ümniyye” kavramının çoğulu olup, Kur’an’da ilme, sahih bilgiye dayalı sahih inanç ve sâlih amel üzere bulunmanın zıddı olarak, sahih bilgiye / ilme dayanmayan, bir gerçekliği olmayan temenni ve inanışlar, kulaktan dolma bilgiler anlamına gelmektedir. Rabbimiz Kur’an’da, o dönemin Kitab Ehli olan Yahudi ve Hıristiyanlar özelinde bize, kendilerini nisbet ettikleri Kitab’ın bilgisine sahip olmayan ve dolayısıyla “ümmiliğe” mahkûm olan insanların, Kitab bilgisine sahip olmadıkları için bu boşluğu uydurma, kulaktan dolma bilgilerle doldurduklarını bildirmektedir
Yılbaşı kutlamaları hakkında
Yahudi ve Hıristiyanlar başta olmak üzere, İslam dininin dışındaki bütün Din, Örf ve Adetlere karşı Müslümanların inanç, düşünce ve tutumları nasıl olmalı? Bu mühim soruya verilecek en doğru ve güzel cevap Kur’an’ı Kerim'den ve Rasulullah'ın (sav) sahih hadislerinden olacaktır.
Yahudi ve Hıristiyanlar başta olmak üzere, İslam dininin dışındaki bütün Din, Örf ve Adetlere karşı Müslümanların inanç, düşünce ve tutumları nasıl olmalı? Bu mühim soruya verilecek en doğru ve güzel cevap Kur’an’ı Kerim'den ve Rasulullah'ın (sav) sahih hadislerinden olacaktır.
Hâlâ Rabbimize sığınıp tevbe etmeyecek miyiz?
Tüm bu kesimler, ölüm gelmeden önce hallerini, sorduğumuz sorular çerçevesinde sorgulayarak kendilerini hesaba çekmeli ve ıslah ederek Kur’an merkezli ve sünnet eksenli sahih İslam’a ulaşmalı ve tevhidi bir iman üzere hayatlarını salih amellerle ibadet kılarak Allah’ı razı etmek suretiyle, Müslim olarak yaşayıp Müslim olarak ölmeye çalışmalıdırlar.
Tüm bu kesimler, ölüm gelmeden önce hallerini, sorduğumuz sorular çerçevesinde sorgulayarak kendilerini hesaba çekmeli ve ıslah ederek Kur’an merkezli ve sünnet eksenli sahih İslam’a ulaşmalı ve tevhidi bir iman üzere hayatlarını salih amellerle ibadet kılarak Allah’ı razı etmek suretiyle, Müslim olarak yaşayıp Müslim olarak ölmeye çalışmalıdırlar.
Hayat ve ölüm üzerine
Hayat ve hidâyet Kitab’ı olan Kur’ân’ı hakkıyla okuyarak ona iman edenler, Allah’tan gelen sahih bilgi ve ilme ulaşanlar, akletme kabiliyetini kullanarak yaratılışı, dünya hayatını, imtihanı, ölümü, hesap gününü ve bütün bunların Sahibini, vahyin belirlediği boyutlarıyla kavrayabileceklerdir. Böylece kısacık dünya ömrünün bir imtihan alanı olduğu bilinciyle hareket ederek âhirete hazırlık yapabilecek ve hüsrâna uğramaktan kurtulma umudunu yakalayabileceklerdir.
Hayat ve hidâyet Kitab’ı olan Kur’ân’ı hakkıyla okuyarak ona iman edenler, Allah’tan gelen sahih bilgi ve ilme ulaşanlar, akletme kabiliyetini kullanarak yaratılışı, dünya hayatını, imtihanı, ölümü, hesap gününü ve bütün bunların Sahibini, vahyin belirlediği boyutlarıyla kavrayabileceklerdir. Böylece kısacık dünya ömrünün bir imtihan alanı olduğu bilinciyle hareket ederek âhirete hazırlık yapabilecek ve hüsrâna uğramaktan kurtulma umudunu yakalayabileceklerdir.
İktibas Dergisi 500. sayıya ulaştı
Sahih İslam’ın doğru anlaşılması hedefi ile 1981 yılından bu yana yayın hayatına devam etmekte olan İktibas Dergisi bu ay 500. sayısına ulaştı.
Sahih İslam’ın doğru anlaşılması hedefi ile 1981 yılından bu yana yayın hayatına devam etmekte olan İktibas Dergisi bu ay 500. sayısına ulaştı.
Tüm mesele, “Temel kaynağın” ne olduğu
Kur’an’ı, furkan ve hakem olarak temel kaynak edinmek; bizi bir taraftan tarihsel sürecin hurafe ve bid’atlarından ve bu arada o süreçte Rasulullah (a.s.) adına üretilmiş olan Kur’an’a muhalif haberlerden sâlim kılarken, diğer taraftan da Rasulullah (a.s.)’ın yaşayan mütevatir Sünnet’i başta olmak üzere yine bizatihi Kur’an’ın refere ettiği, O’nun örneklik ve öğreticiliğine dair Kur’an’a mutabık sahih haberlerden ve Ümmetin 14 asırlık süreçte nice gayret ve çilelerle ürettiği zengin bilgi birikiminden mahrum kalmaktan da sâlim kılar.
Kur’an’ı, furkan ve hakem olarak temel kaynak edinmek; bizi bir taraftan tarihsel sürecin hurafe ve bid’atlarından ve bu arada o süreçte Rasulullah (a.s.) adına üretilmiş olan Kur’an’a muhalif haberlerden sâlim kılarken, diğer taraftan da Rasulullah (a.s.)’ın yaşayan mütevatir Sünnet’i başta olmak üzere yine bizatihi Kur’an’ın refere ettiği, O’nun örneklik ve öğreticiliğine dair Kur’an’a mutabık sahih haberlerden ve Ümmetin 14 asırlık süreçte nice gayret ve çilelerle ürettiği zengin bilgi birikiminden mahrum kalmaktan da sâlim kılar.
Selefiyye, hurafelere karşı sahih İslam söyleminde ne kadar tutarlı?
Selefiliğin nass algısı, başka bir deyişle dini anlama usulü, bize göre onun “İslam’ı bid’at ve hurafelerden uzak olarak, Rasulullah’a (a.s.) bildirildiği saflığıyla anlayıp yaşamak” hedefiyle çakışmayan sonuçlar doğurmakta, özellikle de hadislerin tedvin dönemi öncesinde Rasulullah (a.s.) ve sahabeye atfen üretilen veya yine onlara atfen muharref kültürlerden taşınan bid’at ve hurafelerin benimsenmesine yol açmaktadır.
Selefiliğin nass algısı, başka bir deyişle dini anlama usulü, bize göre onun “İslam’ı bid’at ve hurafelerden uzak olarak, Rasulullah’a (a.s.) bildirildiği saflığıyla anlayıp yaşamak” hedefiyle çakışmayan sonuçlar doğurmakta, özellikle de hadislerin tedvin dönemi öncesinde Rasulullah (a.s.) ve sahabeye atfen üretilen veya yine onlara atfen muharref kültürlerden taşınan bid’at ve hurafelerin benimsenmesine yol açmaktadır.
Kur’an ve sünnete dayalı sahih İslam anlayışını, her şartta taviz vermeden sürdürmek imanî sorumluluktur
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik “maslahat” hesapları ve “çıkar” amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün “müslümanım” diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik “maslahat” hesapları ve “çıkar” amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün “müslümanım” diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa, ancak Kur’an’a uygun yaşayıp takvayı kuşananlar ulaşabilir
Vahyin belirlediği ve Rasûlün (s) sünnetinin güzel örneğini oluşturduğu sahih İslam anlayışıyla bağdaşmayan ve yüzyıllara sâri yozlaşma sürecinde üretilen birçok bid’at ve hurafelerle kuşatılmış geleneksel din anlayışında, yaşantısına bakılmaksızın lâfzen “kelime-i şahadet”i söyleyen ve “müslümanım” diyen herkesin Allah’ın rahmetine müstahak olduğu ve kurtuluşa ereceği zannedilir. Ve ölen herkese kolayca “rahmet ve mağfiret” duası yapılır. Hâlbuki Kur’an’daki birçok âyet, Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa erebilmek için, kişinin Allah’ın azabından korkup sakınarak O’nun emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilinciyle Kur’an’a uygun takvalı bir hayat yaşaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Allah’ın, ancak böyle bir hayatı yaşayarak kurtuluşu hak edenlere rahmet edeceği bildirilmektedir.
Vahyin belirlediği ve Rasûlün (s) sünnetinin güzel örneğini oluşturduğu sahih İslam anlayışıyla bağdaşmayan ve yüzyıllara sâri yozlaşma sürecinde üretilen birçok bid’at ve hurafelerle kuşatılmış geleneksel din anlayışında, yaşantısına bakılmaksızın lâfzen “kelime-i şahadet”i söyleyen ve “müslümanım” diyen herkesin Allah’ın rahmetine müstahak olduğu ve kurtuluşa ereceği zannedilir. Ve ölen herkese kolayca “rahmet ve mağfiret” duası yapılır. Hâlbuki Kur’an’daki birçok âyet, Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa erebilmek için, kişinin Allah’ın azabından korkup sakınarak O’nun emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilinciyle Kur’an’a uygun takvalı bir hayat yaşaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Allah’ın, ancak böyle bir hayatı yaşayarak kurtuluşu hak edenlere rahmet edeceği bildirilmektedir.
"Kur'an'ın, İslami bir devlet yönetim biçimi öngörmediği söylentileri boştur"
Venhar Kur'anevi Cumartesi sohbetlerinde geçtiğimiz Cumartesi akşamı (17 Mart 2018) Mustafa Kahya 'Kur'an Bütünlüğü Açısından Laiklik' konusunu anlattı. Kahya yaklaşık 15 yıldır Müslümanlar tarafından pek de gümdem edilmeyen bir kavramı yeniden tartışmaya taşımış oldu. Kur'an'ın, İslami bir Devlet yönetim biçimi öngörmediği söylentilerinin boş birer söz olduğunu, 'demokrasi'nin salt bir seçim yöntemi olmaktan öte bir yaşam biçimi olduğunu ve insanların "Kur'an'da her şey vardır" sözünden yanlış çıkarımlarda bulunduklarını vurguladı. Vahyin temel ölçütleri belirlediğini ve bize ulaşan sahih sünnet ile uygulamayı öğrendiğimizi aktardı.
Venhar Kur'anevi Cumartesi sohbetlerinde geçtiğimiz Cumartesi akşamı (17 Mart 2018) Mustafa Kahya 'Kur'an Bütünlüğü Açısından Laiklik' konusunu anlattı. Kahya yaklaşık 15 yıldır Müslümanlar tarafından pek de gümdem edilmeyen bir kavramı yeniden tartışmaya taşımış oldu. Kur'an'ın, İslami bir Devlet yönetim biçimi öngörmediği söylentilerinin boş birer söz olduğunu, 'demokrasi'nin salt bir seçim yöntemi olmaktan öte bir yaşam biçimi olduğunu ve insanların "Kur'an'da her şey vardır" sözünden yanlış çıkarımlarda bulunduklarını vurguladı. Vahyin temel ölçütleri belirlediğini ve bize ulaşan sahih sünnet ile uygulamayı öğrendiğimizi aktardı.
Hocam, birkaç sorum var?
Örneğin;Namaz sırasında evinin bir odasına havan mermisi düşen bir kişi çocuklarının cesetlerini toplamak için namazını bozabilir mi? İki el ya da ayağını veya bunlardan birisini kaybeden kişi farz olan el ve ayakları yıkamadığında veyahut kalan tek el yada ayağını yıkadığında abdesti sahih olur mu?
Örneğin;Namaz sırasında evinin bir odasına havan mermisi düşen bir kişi çocuklarının cesetlerini toplamak için namazını bozabilir mi? İki el ya da ayağını veya bunlardan birisini kaybeden kişi farz olan el ve ayakları yıkamadığında veyahut kalan tek el yada ayağını yıkadığında abdesti sahih olur mu?
Ilımlısı - katısı, İslam'a karşı asimetrik savaşın ürünü
Bunların hepsi İslam’a karşı asimetrik mücadele biçimlerinden kaynaklanıyor sanırım. İslam’ın kendisinin ılımlısından ya da katısından söz edilemez. Her iki uç da İslam ile değil, İslam’a ilişkin sahte temsiller ile alakalıdır. Sahihliğin olmadığı bir yerde sahici aktörler ya da fiiller aranması bence abesle iştigaldir. İslam’a ilişkin kontrol hevesleri taşıyanlar nazarında her iki yanlış temsile her zaman ihtiyaç duyulacaktır. Ilımlılık, hoşgörü, diyalog türünden kavramlar bağlamsal olmayan üniversel geçerlilikler olmadıkları gibi gelecekteki -sahih anlamda- yeni bir İslam medeniyetini kurabilecek samimiyetler taşımamaktadırlar.
Bunların hepsi İslam’a karşı asimetrik mücadele biçimlerinden kaynaklanıyor sanırım. İslam’ın kendisinin ılımlısından ya da katısından söz edilemez. Her iki uç da İslam ile değil, İslam’a ilişkin sahte temsiller ile alakalıdır. Sahihliğin olmadığı bir yerde sahici aktörler ya da fiiller aranması bence abesle iştigaldir. İslam’a ilişkin kontrol hevesleri taşıyanlar nazarında her iki yanlış temsile her zaman ihtiyaç duyulacaktır. Ilımlılık, hoşgörü, diyalog türünden kavramlar bağlamsal olmayan üniversel geçerlilikler olmadıkları gibi gelecekteki -sahih anlamda- yeni bir İslam medeniyetini kurabilecek samimiyetler taşımamaktadırlar.
M. Durmuş: İslami mücadele, doğası gereği sistem dışı olmalıdır
Özgün-Der'de konuşan Mehmed Durmuş: Aslında sistem-içi mücadele derken bunun bir tevhid mücadelesinden ziyade, sistem içinde bir yer edinme, sistemden kendine yer kapma, en kaba tabirle sistemden rant devşirme mücadelesi olarak adlandırılması sanırım daha doğru olur. Dolayısıyla ‘sistem-içi mücadele’ kavramı bizi yanıltmamalı. Sanki ortada iki türlü sahih mücadele biçimi/yöntemi var da; birinin adı sistem-dışı, diğeri sistem-içi. Bunun her ikisi de İslamîdir gibi bir zanna kapılmamalıyız. İslamî mücadele zaten, doğası gereği sistem-dışı olmak zorundadır.
Özgün-Der'de konuşan Mehmed Durmuş: Aslında sistem-içi mücadele derken bunun bir tevhid mücadelesinden ziyade, sistem içinde bir yer edinme, sistemden kendine yer kapma, en kaba tabirle sistemden rant devşirme mücadelesi olarak adlandırılması sanırım daha doğru olur. Dolayısıyla ‘sistem-içi mücadele’ kavramı bizi yanıltmamalı. Sanki ortada iki türlü sahih mücadele biçimi/yöntemi var da; birinin adı sistem-dışı, diğeri sistem-içi. Bunun her ikisi de İslamîdir gibi bir zanna kapılmamalıyız. İslamî mücadele zaten, doğası gereği sistem-dışı olmak zorundadır.
Kitap Tanıtımı: Muhammed Gazali'den "Nebevî Sünnet"
Gazali; günümüzün önemli sorunlarında "cevap" veren ve maalesef vahye nispet edilemeyeceği gibi, aklın terazisinde de denklik sağlayamayan kimi rivayetleri tetkik ediyor. Hz. Musa'nın Ölüm Meleği'nin gözünü çıkarması, Suriye Bölgesinin Fazileti, Üç Talakla Boşanmanın Nafası, Genç Kızları istemediği Biriyle Evlendirmek gibi, birinci bölümde konu edilen başlıklarda, sahih hadisleri tenkid edip, Kur'an lafzı ve Resulullah yaşantısı ile arasındaki farkı ortaya koyuyor.
Gazali; günümüzün önemli sorunlarında "cevap" veren ve maalesef vahye nispet edilemeyeceği gibi, aklın terazisinde de denklik sağlayamayan kimi rivayetleri tetkik ediyor. Hz. Musa'nın Ölüm Meleği'nin gözünü çıkarması, Suriye Bölgesinin Fazileti, Üç Talakla Boşanmanın Nafası, Genç Kızları istemediği Biriyle Evlendirmek gibi, birinci bölümde konu edilen başlıklarda, sahih hadisleri tenkid edip, Kur'an lafzı ve Resulullah yaşantısı ile arasındaki farkı ortaya koyuyor.
İslami hareketin akıncı beyi
O, Türkiye'de sahih bir akide'ye dayalı, siyasi bilinci yüksek bir İslami çalışmayı ilk başlatanlardan biriydi... 30 yılı aşkın bir süre doğrularından taviz vermeden, istikrarlı bir çizgi takip etti ve aynı yol üzerinde ömrünü tamamladı.
O, Türkiye'de sahih bir akide'ye dayalı, siyasi bilinci yüksek bir İslami çalışmayı ilk başlatanlardan biriydi... 30 yılı aşkın bir süre doğrularından taviz vermeden, istikrarlı bir çizgi takip etti ve aynı yol üzerinde ömrünü tamamladı.
"Sahih İslam anlayışından sapmaların temel sebebi vahiyden uzaklaşmak"
Özgür-Der Çorum Şubesi'nde “Kur'an Dışı Din Anlayışının Temelleri” konulu bir seminer veren Şuayp Mekeç, sahih İslam anlayışından sapmaların ana sebebinin vahiyden uzaklaşmak olduğuna vurgu yaptı.
Özgür-Der Çorum Şubesi'nde “Kur'an Dışı Din Anlayışının Temelleri” konulu bir seminer veren Şuayp Mekeç, sahih İslam anlayışından sapmaların ana sebebinin vahiyden uzaklaşmak olduğuna vurgu yaptı.
Bir Şahid, Bir Şehid: Sedat Yenigün
Sedat, bilginin peşinden; aydın olmak, kariyer yapmak, statü kazanmak kompleksi ile değil, daha iyi bir amele ulaşmak, daha sahih ve organize bir mücadeleyi güçlü kılabilmek amacıyla, mümince bir sorumluluk azmi içinde koşmuştu.
Sedat, bilginin peşinden; aydın olmak, kariyer yapmak, statü kazanmak kompleksi ile değil, daha iyi bir amele ulaşmak, daha sahih ve organize bir mücadeleyi güçlü kılabilmek amacıyla, mümince bir sorumluluk azmi içinde koşmuştu.
Makaleler
Hava Durumu