"atlan" Arama Sonuçları
Talan edilmiş bir ülke yorgun bir halk
Irak’ın ABD tarafından işgalinin üzerinden 20 yıl geçti. Demokrasi ve özgürlük sloganları eşliğinde başlayan işgalden geriye talan edilmiş bir ülke, yüz binlerce kurban ve acısı katlanarak süren yorgun bir halk kaldı.
Irak’ın ABD tarafından işgalinin üzerinden 20 yıl geçti. Demokrasi ve özgürlük sloganları eşliğinde başlayan işgalden geriye talan edilmiş bir ülke, yüz binlerce kurban ve acısı katlanarak süren yorgun bir halk kaldı.
Kriz döneminde bankaların kârları katlanarak büyüdü
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün yılın ilk 6 ayında elde ettiği net kâr geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 400.5 artışla 169.1 milyar TL’ye ulaştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün yılın ilk 6 ayında elde ettiği net kâr geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 400.5 artışla 169.1 milyar TL’ye ulaştı.
6284 nolu kanun, aile kurumunu çökertiyor
Bir de istatistiklere bakalım. Bu kanunu ve sözleşmeyi savunan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun verilerine göre 2012 yılında 200 civarında olan kadın cinayeti sayısı 2021 yılında ikiye katlanarak 400 bandını aşmıştır. İçişleri Bakanlığının TBMM’de açıkladığı verilere göre 2012’de kadın cinayeti sayısı 128 iken 2021 yılında bu sayı 380’e çıkmıştır.
Bir de istatistiklere bakalım. Bu kanunu ve sözleşmeyi savunan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun verilerine göre 2012 yılında 200 civarında olan kadın cinayeti sayısı 2021 yılında ikiye katlanarak 400 bandını aşmıştır. İçişleri Bakanlığının TBMM’de açıkladığı verilere göre 2012’de kadın cinayeti sayısı 128 iken 2021 yılında bu sayı 380’e çıkmıştır.
"NATO’nun rolü ABD’nin küresel hegemonyasına meşruiyet sağlamak"
Bu yıl 73’üncü yılını kutlayan Kuzey Atlantik İttifakı (NATO), İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’da yol açtığı yıkımın ardından ortaya çıkmıştı. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği tehdidine karşı kurulan NATO, kimi uzmanlara göre tarihteki en başarılı savunma örgütüdür.
Bu yıl 73’üncü yılını kutlayan Kuzey Atlantik İttifakı (NATO), İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’da yol açtığı yıkımın ardından ortaya çıkmıştı. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği tehdidine karşı kurulan NATO, kimi uzmanlara göre tarihteki en başarılı savunma örgütüdür.
Milyoner sayısı 202 bin kişi artarken, yardıma muhtaçlar ikiye katlandı
Son bir yılda Türkiye’de hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olan kişi sayısı yüzde 65 artışla 511 bin 685’e yükseldi. Milyonerler servetlerinin büyük kısmını ise dövizde tutuyor.
Son bir yılda Türkiye’de hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olan kişi sayısı yüzde 65 artışla 511 bin 685’e yükseldi. Milyonerler servetlerinin büyük kısmını ise dövizde tutuyor.
Mısır'da son iki ayda 57 kişi idam edildi
Uluslararası Af Örgütü, darbeci Sisi yönetiminin son iki ay içerisinde 57 kişiyi idam ettiğini, 2019 yılında idam edilen kişi sayısının ikiye katlandığını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü, darbeci Sisi yönetiminin son iki ay içerisinde 57 kişiyi idam ettiğini, 2019 yılında idam edilen kişi sayısının ikiye katlandığını açıkladı.
İslâm’a adanmış bir ömrün mottosu: İstikbal, İslâm’ındır!
İslâm, sadece vicdanların huzura erdirileceği bir yol ya da bir inanç sistemi değildir. Bu vicdani vazifeyi, sadece ibadete sığdırmak da doğru değildir. Seyyid Kutub, herkesten davayı sahiplenmesini, bunun için de aksiyon bekliyor. Kendi üzerinde taşıdığı özellikleri tüm Müslümanlar’dan beklemesi elbette tartışılır. Çünkü Seyyid Kutub, geçtiğimiz yüzyılın en bilge kişilerinden biri idi. Onun acılara katlanma, güçlüklere göğüs germe ve gerektiğinde davası uğruna ölme şuuru herkeste olsaydı herhalde yaşadığımız sorunları yaşıyor olmazdık.
İslâm, sadece vicdanların huzura erdirileceği bir yol ya da bir inanç sistemi değildir. Bu vicdani vazifeyi, sadece ibadete sığdırmak da doğru değildir. Seyyid Kutub, herkesten davayı sahiplenmesini, bunun için de aksiyon bekliyor. Kendi üzerinde taşıdığı özellikleri tüm Müslümanlar’dan beklemesi elbette tartışılır. Çünkü Seyyid Kutub, geçtiğimiz yüzyılın en bilge kişilerinden biri idi. Onun acılara katlanma, güçlüklere göğüs germe ve gerektiğinde davası uğruna ölme şuuru herkeste olsaydı herhalde yaşadığımız sorunları yaşıyor olmazdık.
Hasta zihin orucu anlayamaz
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Eftal Yıldırım oruç tutmanın yararı olmadığını iddia etti. Yıldırım’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Benim açımdan hekimler, doğru bildikleri bilimsel bilgileri aktarmak dışında bir tutum almamalıdır. Orucun, normal biyoritmi ve sağlıklı beslenme döngüsünü bozacağı, ancak bunun kişilerin kendi tercihleri olacağı ve sonuçlarına katlanacakları vurgulanabilir.”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Eftal Yıldırım oruç tutmanın yararı olmadığını iddia etti. Yıldırım’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Benim açımdan hekimler, doğru bildikleri bilimsel bilgileri aktarmak dışında bir tutum almamalıdır. Orucun, normal biyoritmi ve sağlıklı beslenme döngüsünü bozacağı, ancak bunun kişilerin kendi tercihleri olacağı ve sonuçlarına katlanacakları vurgulanabilir.”
Gökhan Açıkkollu'nun hesabını kim, nasıl verebilir?
Müsteşar Tekin, Bakanlığın elinde sanığın FETÖ’yle ilişkisine dair deliller olduğunu belirtiyor... Tamam da, sağ olarak yargılanması sağlanamamış ki... Ölmeden önce yargılanıp suçlu bulunmuş, mahkemede kendini savunmasına rağmen FETÖ’yle irtibatı ispatlanmış ve cezasını çekmek üzere cezaevine sağ salim yollanmış falan da değil ki...
Müsteşar Tekin, Bakanlığın elinde sanığın FETÖ’yle ilişkisine dair deliller olduğunu belirtiyor... Tamam da, sağ olarak yargılanması sağlanamamış ki... Ölmeden önce yargılanıp suçlu bulunmuş, mahkemede kendini savunmasına rağmen FETÖ’yle irtibatı ispatlanmış ve cezasını çekmek üzere cezaevine sağ salim yollanmış falan da değil ki...
Şehr-u Şubat Şehr-u Şehâdet
Allah’ın vahyini insanlara iletmekle görevli olan Resuller, Allah’ın kendilerine vermiş olduğu bu tebliğ görevini yerine getirmişler ve güzel insanlar da Onlara tabi olmuşlardır. Bu vazifelerini yerine getirirken de her türlü sıkıntıya katlanmışlar ve işkencelere maruz kalmışlardır. Hatta canlarını bu kutlu dava uğruna feda etmişlerdir. Hazreti Zekeriya (as) ve Yahya (as) örneklerinde olduğu gibi.
Allah’ın vahyini insanlara iletmekle görevli olan Resuller, Allah’ın kendilerine vermiş olduğu bu tebliğ görevini yerine getirmişler ve güzel insanlar da Onlara tabi olmuşlardır. Bu vazifelerini yerine getirirken de her türlü sıkıntıya katlanmışlar ve işkencelere maruz kalmışlardır. Hatta canlarını bu kutlu dava uğruna feda etmişlerdir. Hazreti Zekeriya (as) ve Yahya (as) örneklerinde olduğu gibi.
9 aylık "barış görüşmeleri" sürecinde 59 Filistinli katledildi
Siyonist rejim ile kukla Filistin yönetimi tam 9 aydır barış masasında. Temmuz'da başlayan müzakerelerle birlikte İsrail'in Kudüs ve Batı Şeria'daki baskısı da katlandı. Barış masasında geçen 9 ayda 59 Filistinli katledildi, 3000 kişi göz altına alındı.
Siyonist rejim ile kukla Filistin yönetimi tam 9 aydır barış masasında. Temmuz'da başlayan müzakerelerle birlikte İsrail'in Kudüs ve Batı Şeria'daki baskısı da katlandı. Barış masasında geçen 9 ayda 59 Filistinli katledildi, 3000 kişi göz altına alındı.
Bayram harcamalarından harcama bayramlarına
Şimdi pek öyle değil! Sadece çocuklar değil, büyükler de üstüne başına dünyanın parasını harcıyor. Bayramda seyranda bu masraflar katlanarak artıyor. Bayramları birer seyahat imkanı gibi görenlerin tatil masrafları da az buz değil. Donatılan sofralar, ikramlıklar, hediyelikler derken liste uzayıp gidiyor. Bütün bunları tümüyle olumsuzlamak, zinhar yapılmasın demek elbette hem mümkün değil, hem de doğru değil. Ancak işi biraz abarttığımız, hiç azımsanmayacak ölçüde israfa kapı açtığımız da bir gerçek...
Şimdi pek öyle değil! Sadece çocuklar değil, büyükler de üstüne başına dünyanın parasını harcıyor. Bayramda seyranda bu masraflar katlanarak artıyor. Bayramları birer seyahat imkanı gibi görenlerin tatil masrafları da az buz değil. Donatılan sofralar, ikramlıklar, hediyelikler derken liste uzayıp gidiyor. Bütün bunları tümüyle olumsuzlamak, zinhar yapılmasın demek elbette hem mümkün değil, hem de doğru değil. Ancak işi biraz abarttığımız, hiç azımsanmayacak ölçüde israfa kapı açtığımız da bir gerçek...
ABD Stratejisi: Türkiye, geniş Ortadoğu'da kilit ülke
Atlantic Council tarafından "2030'u Planlamak: Post-Batılı bir Dünya için ABD Stratejisi" başlıklı rapor yayımladı. Raporda Türkiye'nin ABD stratejisi açısından önemi 2030'a kadar olan dönemde artmaya devam edecek" tespitlerine yer verildi. Raporda, Türkiye ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika gümrük birliği ve belki de ortak para birimi oluşturulmasının desteklenmesinde katalizör rol oynayabileceği değerlendirmesinde bulunuldu
Atlantic Council tarafından "2030'u Planlamak: Post-Batılı bir Dünya için ABD Stratejisi" başlıklı rapor yayımladı. Raporda Türkiye'nin ABD stratejisi açısından önemi 2030'a kadar olan dönemde artmaya devam edecek" tespitlerine yer verildi. Raporda, Türkiye ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika gümrük birliği ve belki de ortak para birimi oluşturulmasının desteklenmesinde katalizör rol oynayabileceği değerlendirmesinde bulunuldu
"Arap Baharı" ABD'ye yaradı: Silah satışları üçe katlandı
Ortadoğu'daki karışıklık ABD'ye yaradı. New York Times gazetesinin haberine göre, ABD 2010 yılında 21.4 milyar dolar olan silah satışını 2011'de üçe katlayarak 66.3 dolara çıkardı.
Ortadoğu'daki karışıklık ABD'ye yaradı. New York Times gazetesinin haberine göre, ABD 2010 yılında 21.4 milyar dolar olan silah satışını 2011'de üçe katlayarak 66.3 dolara çıkardı.
Müslümanın var olması: Namaz
Namaz gündelik meşgalelerden kendini bir an dahi olsa kenara çekip, Allah’ına yönelik ahreti hatırlamaktır. Namaz “iman ettik”le bırakılmayacağını bilmektir, sınavını diri tutmak. Namaz sıkıntılara katlanmaktır, öncekilerin katlandığı gibi... Ali Öner'in namazla ilgili güzel yazısı
Namaz gündelik meşgalelerden kendini bir an dahi olsa kenara çekip, Allah’ına yönelik ahreti hatırlamaktır. Namaz “iman ettik”le bırakılmayacağını bilmektir, sınavını diri tutmak. Namaz sıkıntılara katlanmaktır, öncekilerin katlandığı gibi... Ali Öner'in namazla ilgili güzel yazısı
Davanın bereketi zorluklara katlanabilmektedir
Hem dava adamı olacağız hem de zorluk yaşamadan bu işin ehli olduğumuzu etrafa hissettirmeye çalışacağız. Öyle ucuza dava adamı olma yok, sınanmadan iman edip kurtulacağımızı zanediyorsak ayeti unuttuğumuz hasıl olur. Bunun için birbirimizi sürekli zinde ve diri tutmak için uyarılarımız ve ikazlarımız daim olmalıdır. Ayna ve vekil olma mesuliyeti öyle basit bir yükümlülük değildir... Dava ve zorluklar üzerine güzel bir yazı
Hem dava adamı olacağız hem de zorluk yaşamadan bu işin ehli olduğumuzu etrafa hissettirmeye çalışacağız. Öyle ucuza dava adamı olma yok, sınanmadan iman edip kurtulacağımızı zanediyorsak ayeti unuttuğumuz hasıl olur. Bunun için birbirimizi sürekli zinde ve diri tutmak için uyarılarımız ve ikazlarımız daim olmalıdır. Ayna ve vekil olma mesuliyeti öyle basit bir yükümlülük değildir... Dava ve zorluklar üzerine güzel bir yazı
11 Eylül’den sonra Ekvador’da Müslüman nüfus ikiye katlandı
Tülay Gökçimen, Peru ile yaptıkları savaşta 21 yaşında, ordunun önemli komutanlıklarından birini yapan Latin Amerika Ekvador İslam Merkezi Başkanı Dr. Yahya Juan Suquillo ile İslam'la müşerref olmasını ve tebliğ çalışmalarını konuştu.
Tülay Gökçimen, Peru ile yaptıkları savaşta 21 yaşında, ordunun önemli komutanlıklarından birini yapan Latin Amerika Ekvador İslam Merkezi Başkanı Dr. Yahya Juan Suquillo ile İslam'la müşerref olmasını ve tebliğ çalışmalarını konuştu.
Zulme karşı tavır
Zulmedenler çoğu zaman zulümlerine kılıf da uyduruyorlar. Ne yazık ki son dönemde teknolojinin geliştirilmesine paralel olarak zulme uydurulan kılıfların çeşitleri de artırıldı. Bu yüzden insanlar yanıltılmakta, onların yapılan zulümlere yerinde uygulamalar olarak bakmaları sağlanmaktadır. Bu ise haksızlığın ikiye katlanmasına sebep oluyor. Çünkü mazlum hem fiilen haksızlığa uğruyor, hem de maruz kaldığı uygulamalar haklı kendisi ise haksız konumuna sokuluyor.
Zulmedenler çoğu zaman zulümlerine kılıf da uyduruyorlar. Ne yazık ki son dönemde teknolojinin geliştirilmesine paralel olarak zulme uydurulan kılıfların çeşitleri de artırıldı. Bu yüzden insanlar yanıltılmakta, onların yapılan zulümlere yerinde uygulamalar olarak bakmaları sağlanmaktadır. Bu ise haksızlığın ikiye katlanmasına sebep oluyor. Çünkü mazlum hem fiilen haksızlığa uğruyor, hem de maruz kaldığı uygulamalar haklı kendisi ise haksız konumuna sokuluyor.
Araştırma sonucu: Dünyanın geleceğinde İslam var
Pew Araştırma Merkezi'ninin "Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporuna göre, dünyadaki Müslüman nüfusun, gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artması bekleniyor. Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporuna göre, dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artması bekleniyor. Pew Araştırma Merkezi Din ve Kamu Kamu Hayatı Forumu tarafından hazırlanan "Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporu yayımlandı. Rapora göre, Avrupa'da şu anda 44 milyon 138 bin Müslüman yaşıyor. Bu rakam 2030'da 58 milyon 209 bine ulaşacak ve kıta nüfusunun yüzde 8'ini oluşturacak. Rapora göre, dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artacağı öngörülüyor. Geçen yıl 1.6 milyar olan Müslüman nüfus, 2030 yılında 2.2 milyara çıkacak. Dünya nüfusunun 2030'da toplamda 8.3 milyar olacağı tahmini hesaba katıldığında, Müslümanlar 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde 26.4'ünü oluşturacak. Müslüman nüfusun artış oranı 2 kat fazla Rapora göre, Müslüman nüfusun yıllık ortalama artış oranı Müslüman olmayan nüfusun iki katı düzeyinde. Bu yıllık ortalama artış oranı Müslüman nüfusta yüzde 1.5 iken, Müslüman olmayan nüfusta yüzde 0.7. Ancak geçen 20 yıla bakıldığında, aslında Müslüman nüfusun büyüme hızı gelecek 20 yılda yavaşlayacak. Çünkü, 1990-2010 yılları arasında Müslüman nüfusun yıllık ortalama artış hızıyüzde 2.2 idi.Müslümanların nüfusunun, Müslüman olmayanlara göre daha fazla artmasının nedenleri arasında doğum oranının yüksek olması, erken yaşta anne olunması, artan sağlık ve ekonomik koşulların bebek ölümlerini azaltması, ortalama yaşam süresinin artması olarak gösteriliyor. Doğum hızının önümüzdeki yıllarda düşmesi ise yaşam kalitesinin ve kadınların eğitim seviyesinin artması gibi nedenlere bağlanıyor. Avrupa'nın yüzde 8'i Müslüman olacak Avrupa'da şu anda 44 milyon 138 bin Müslüman yaşıyor. Bu rakam 2030'da 58 milyon 209 bine ulaşacak ve kıta nüfusunun yüzde 8'ini oluşturacak. Ayrıca, bu rakamla Avrupa kıtası şu anda olduğu gibi dünyadaki Müslümanların yüzde 2.7'sini barındıracak. Göçlerden dolayı Müslüman nüfusun en fazla artışı batı ve kuzey Avrupa'da görülecek. Örneğin İngiltere'de bugün ülke nüfusunun yüzde 4.2'sini oluşturan Müslüman oranı, 2030 yılında yüzde 8.2'ye çıkacak. Avusturya, İsveç, Belçika, Fransa gibi ülkeler de Müslüman nüfusun önemlioranda artmasının öngörüldüğü ülkeler arasında. 2030 yılında Müslüman nüfus oranının ülke nüfusunun yüzde 10'unu geçeceği Avrupa ülkeleri şöyle: Kosova (yüzde 93.5), Arnavutluk (yüzde 83.2), Bosna-Hersek (yüzde 42.7), Makedonya (yüzde 40.3), Karadağ (yüzde 21.5), Bulgaristan (yüzde 15.7), Rusya(yüzde 14.4), Gürcistan (yüzde 11.5), Fransa (yüzde 10.3) ve Belçika (yüzde10.2). ABD'de Müslüman nüfus 2.5 kat artacak Müslüman nüfusun en fazla artış oranı ise Amerika kıtasında... Kıta genelinde, 20 yılda Müslüman nüfusu 2 kat artacak. 2010 yılında 5 milyon 256 bin olan Müslüman nüfus, 2030'da 10 milyon 927 bine çıkacak. Ancak kıta genelindeki Müslüman nüfusun dünya geneline oranı ise yüzde 0.5 gibi düşük bir oranda kalmaya devam edecek. 11 Eylül saldırılarından sonra 'İslamofobi"nin yaşandığı ve Müslümanlara yönelik bazı tehdit algılarının bulunduğu ABD'de ise Müslüman nüfus, göç ve ortalama doğum oranlarının yüksekliği nedeniyle neredeyse 2,5 kat artacak. ABD'de geçen yıl 2.6 milyon Müslüman varken, bu sayı 2030 yılında 6.2 milyon olacak. Bu rakamla ülkede, Müslümanların sayısı, kabaca Yahudilerle eşit düzeye gelecek. Kanada'da ise önümüzdeki 20 yıl içinde Müslümanların nüfusunun neredeyse3'e katlanması bekleniyor. Bu nüfus geçen yılki 940 binlik seviyeden 2030'da 2.7milyona çıkacak. Amerika kıtasında en fazla Müslümanın olduğu üçüncü ülke ise Arjantin olacak.
Pew Araştırma Merkezi'ninin "Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporuna göre, dünyadaki Müslüman nüfusun, gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artması bekleniyor. Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporuna göre, dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artması bekleniyor. Pew Araştırma Merkezi Din ve Kamu Kamu Hayatı Forumu tarafından hazırlanan "Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporu yayımlandı. Rapora göre, Avrupa'da şu anda 44 milyon 138 bin Müslüman yaşıyor. Bu rakam 2030'da 58 milyon 209 bine ulaşacak ve kıta nüfusunun yüzde 8'ini oluşturacak. Rapora göre, dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artacağı öngörülüyor. Geçen yıl 1.6 milyar olan Müslüman nüfus, 2030 yılında 2.2 milyara çıkacak. Dünya nüfusunun 2030'da toplamda 8.3 milyar olacağı tahmini hesaba katıldığında, Müslümanlar 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde 26.4'ünü oluşturacak. Müslüman nüfusun artış oranı 2 kat fazla Rapora göre, Müslüman nüfusun yıllık ortalama artış oranı Müslüman olmayan nüfusun iki katı düzeyinde. Bu yıllık ortalama artış oranı Müslüman nüfusta yüzde 1.5 iken, Müslüman olmayan nüfusta yüzde 0.7. Ancak geçen 20 yıla bakıldığında, aslında Müslüman nüfusun büyüme hızı gelecek 20 yılda yavaşlayacak. Çünkü, 1990-2010 yılları arasında Müslüman nüfusun yıllık ortalama artış hızıyüzde 2.2 idi.Müslümanların nüfusunun, Müslüman olmayanlara göre daha fazla artmasının nedenleri arasında doğum oranının yüksek olması, erken yaşta anne olunması, artan sağlık ve ekonomik koşulların bebek ölümlerini azaltması, ortalama yaşam süresinin artması olarak gösteriliyor. Doğum hızının önümüzdeki yıllarda düşmesi ise yaşam kalitesinin ve kadınların eğitim seviyesinin artması gibi nedenlere bağlanıyor. Avrupa'nın yüzde 8'i Müslüman olacak Avrupa'da şu anda 44 milyon 138 bin Müslüman yaşıyor. Bu rakam 2030'da 58 milyon 209 bine ulaşacak ve kıta nüfusunun yüzde 8'ini oluşturacak. Ayrıca, bu rakamla Avrupa kıtası şu anda olduğu gibi dünyadaki Müslümanların yüzde 2.7'sini barındıracak. Göçlerden dolayı Müslüman nüfusun en fazla artışı batı ve kuzey Avrupa'da görülecek. Örneğin İngiltere'de bugün ülke nüfusunun yüzde 4.2'sini oluşturan Müslüman oranı, 2030 yılında yüzde 8.2'ye çıkacak. Avusturya, İsveç, Belçika, Fransa gibi ülkeler de Müslüman nüfusun önemlioranda artmasının öngörüldüğü ülkeler arasında. 2030 yılında Müslüman nüfus oranının ülke nüfusunun yüzde 10'unu geçeceği Avrupa ülkeleri şöyle: Kosova (yüzde 93.5), Arnavutluk (yüzde 83.2), Bosna-Hersek (yüzde 42.7), Makedonya (yüzde 40.3), Karadağ (yüzde 21.5), Bulgaristan (yüzde 15.7), Rusya(yüzde 14.4), Gürcistan (yüzde 11.5), Fransa (yüzde 10.3) ve Belçika (yüzde10.2). ABD'de Müslüman nüfus 2.5 kat artacak Müslüman nüfusun en fazla artış oranı ise Amerika kıtasında... Kıta genelinde, 20 yılda Müslüman nüfusu 2 kat artacak. 2010 yılında 5 milyon 256 bin olan Müslüman nüfus, 2030'da 10 milyon 927 bine çıkacak. Ancak kıta genelindeki Müslüman nüfusun dünya geneline oranı ise yüzde 0.5 gibi düşük bir oranda kalmaya devam edecek. 11 Eylül saldırılarından sonra 'İslamofobi"nin yaşandığı ve Müslümanlara yönelik bazı tehdit algılarının bulunduğu ABD'de ise Müslüman nüfus, göç ve ortalama doğum oranlarının yüksekliği nedeniyle neredeyse 2,5 kat artacak. ABD'de geçen yıl 2.6 milyon Müslüman varken, bu sayı 2030 yılında 6.2 milyon olacak. Bu rakamla ülkede, Müslümanların sayısı, kabaca Yahudilerle eşit düzeye gelecek. Kanada'da ise önümüzdeki 20 yıl içinde Müslümanların nüfusunun neredeyse3'e katlanması bekleniyor. Bu nüfus geçen yılki 940 binlik seviyeden 2030'da 2.7milyona çıkacak. Amerika kıtasında en fazla Müslümanın olduğu üçüncü ülke ise Arjantin olacak.
TOKAD'dan Kürt meselesine duyarlılık çağrısı
İslami çevrelerin diğer duyarlı çevrelerle birlikte Kürt sorununda daha aktif bir sürece girmeleri gerektiği vurgulanan açıklamada “Hakkâri’deki patlama Türkiye’de kandan beslenenleri bir kez daha açığa çıkarmıştır. Kürt halkının yüz yıla yakındır yaşadığı acılar katlanılır, dayanılır gibi değildir. Masum halka bu alçak tuzağı kuranları bütün kalbimizle, bütün inançlarımızla lanetliyoruz.” denildi.
İslami çevrelerin diğer duyarlı çevrelerle birlikte Kürt sorununda daha aktif bir sürece girmeleri gerektiği vurgulanan açıklamada “Hakkâri’deki patlama Türkiye’de kandan beslenenleri bir kez daha açığa çıkarmıştır. Kürt halkının yüz yıla yakındır yaşadığı acılar katlanılır, dayanılır gibi değildir. Masum halka bu alçak tuzağı kuranları bütün kalbimizle, bütün inançlarımızla lanetliyoruz.” denildi.
Makaleler
Hava Durumu