
"deal" Arama Sonuçları

İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.

Atalar yolu denen şey bu olsa gerek. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarını önce Ataist, sonra ateist yapılmaya uğraşan, okulları bu konuyla görevlendiren bir sistemsiz sistem, düzensiz düzen. Gençlerin hali, tam bayramlık gerçekten. İşsiz, dâvâsız, idealsiz; inanç ve ahlâk kalıplarından kurtulan özgür gençler. Kitapsız, namazsız yapabilen; ama telefonsuz, müziksiz, futbolsuz yapamayan gençler…

Evladım! Sana faiz konusunda nasihat ediyorum çünkü sen, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) öyle bir zaman gelecek ki faiz yemeyen kalmayacak, doğrudan yemeyene bile tozu bulaşacak diye buyurduğu bir zamanda imtihan olacaksın. Bu öyle bir zamandır ki, bu zamanda insanlar, para gelsin de nereden gelirse gelsin diyecekler, faizi hayatın ve ticaretin bir gerçeği olarak görecekler, faizsiz bir hayat olacağına dair inançlarını, ideallerini ve hedeflerini kaybedecekler, camiden, imam hatipten, Kur’an kursundan daha çok banka açacaklar…

İnandığımız ideallerimizi ve hedeflerimizi önce kendi evlerimizde uygulayacağız. Evlerimizi İslamlaştırmanın, yaşadığımız dünyayı İslamlaştırma yolunda atılmış en büyük adım olduğunu bileceğiz. Huzur arıyorsak, huzurun da, afiyetin de, bereketin de İslam’da olduğunu hiç unutmayacağız.

Suudi Arabistan da bilerek, isteyerek bu Neocon idealine uygun davranıp önce, hem kendi içinde buna engel olacakları temizliyor, hem de, bununla birlikte işin finans boyutunu üsleniyor. Açıkçası Suudi Arabistan, bu coğrafyaya ve bu medeniyete asırlarca unutulmayacak bir ihanetin içine girmiştir.

Konuşmak veya söz söylemek, insanların en temel özelliklerinden biridir. Söz vardır insanı vezir eder, söz vardır insanı rezil eder. Düşüncelerimizi ve ideallerimizi dile getirmenin en etkili yolu, yine konuşmaktır. Ancak konuşmalarımızın, sözlerimizin içeriği, söyleme biçimi, zemini, amacı, vahye uygun olup olmaması, sözün gerçekliği ve amele yönelik olup olmadığı sözün değerini etkileyecek unsurlardır.

Suriye’nin kuzeyinde yer alan Halep kentine bağlı Kafr Deal ve Daret İzze beldelerine, Rusya’ya ait savaş uçaklarının düzenlediği hava saldırısında 3’ü çocuk, 9 sivil hayatını kaybetti, 30 kişi de yaralandı.

Hedonizm, eski Yunancada hedone yani haz veya zevk anlamına gelir. Eski Yunan düşünürlerinden Aristippos ve Epikuros tarafından geliştirilmiş olan felsefi bir akımdır. Bu akımın temel amacı, ‘Hayattaki en önemli şey haz yani bedensel zevklerdir.’ Teorik anlamda Aristippos bedensel zevki, iyi olma hali olarak görürken, Epikuros ondan farklı olarak ruhsal hazzın daha önemli ve ideal olduğu görüşünü savunmuştur.

Kunaybi: Fakat bu ne İslami ne de İslamîye benzer bir durumdur. Aksine bu; otoritenin tamamını Allah’a ait kılmaktan sapmanın şekillerinden bir şekil olarak tamamen laik bir durumdur. Erdoğan, askeri yönetimden daha az baskı içeren şer’î olmayan bu durumu sağlamlaştırıyor, onu benimsiyor, yayıyor ve ideal ve nihai bir hedef gibi halkları ona teşvik ediyor.

İslami hareketi omuzlayan ve İslam davasını ilk günlerinden itibaren canla-başla destekleyerek Hz. Peygamber’e yardımcı olan geniş bir idealist gençler grubu vardı. Müslüman olduklarında çoğu 30 yaşın altında bulunuyordu.

Kunaybi: Fakat bu ne İslami ne de İslamîye benzer bir durumdur. Aksine bu; otoritenin tamamını Allah’a ait kılmaktan sapmanın şekillerinden bir şekil olarak tamamen laik bir durumdur. Erdoğan, askeri yönetimden daha az baskı içeren şer’î olmayan bu durumu sağlamlaştırıyor, onu benimsiyor, yayıyor ve ideal ve nihai bir hedef gibi halkları ona teşvik ediyor.

“İdeal İslâm Anlayışı ve Günümüz” Konulu Konferans İçin Ahmed Kalkan Eynesil’deydi.

İnsanlar ister dile getirsinler veya getirmesinler herkesin bir kıblesinin olduğu gerçekliğine değinen Hamza Er, “Bu kıble, herhangi bir bölge, herhangi bir düşünce, herhangi bir şahıs, herhangi bir nesne veya herhangi bir ideal olabilir; o her neyse insan hayatında eksen olup, insanın duygu ve düşüncelerini, yaşam tarzını etkileyip yönlendiriyorsa kişinin kıblesi olmaktadır” dedi.

Gerçekten de, herhangi bir sistemin hükümranlık alanında yaşayan insanlar için, oy vermekle koyvermek dışında bir seçenek yok mudur? Hükümranlık alanında yaşadığı sisteme ilişkin parça itirazları olan insanlar oy vererek bu itirazlarını dile getirebilir, bu itirazlarını dikkate alacağı insanları seçebilir, hiç itirazı olmayan yahut hiçbir ideali ve beklentisi olmayan bir insan koyvererek hayatını sürdürebilir… Peki ya sisteme kökten muhalif olanlar…

Tasfiye’nin bu sayısında sosyal adalet temalı öyküler öne çıkıyor. Mustafa Başpınar’ın “Ürperti ve Umut”, Mustafa Kıyak’ın “Büyük Yazarlar, Küçük Dünyalar Azalan Umutlar, Biten Ömürler Unutulan İnsanlıklar” ile Ahmet Örs’ün “Kömürü Olmayan Şu Rüzgârlı Bahçe” adlı hikâyeleri yoksulluk ve çaresizliğin fotoğraflarını çekiyor.

Düne kadar canlarını dişlerine takarak gayret edenler; bu gün Rablerinin istediği gibi değil, canlarının istediği gibi yaşıyorlar… En düşkün oldukları şey, kendi rahatları… Risk almayanlar aslında kendilerini nasıl bir tehlike terk ettiklerinin farkında değiller… Dün harıl harıl çalışanların bugün horul horul uyumaları anlaşılacak gibi değil… İddialarından gazgeçmek, ideallerini iptal etmek, iradeye ket vurmak olacak şey mi?

Fadlallah kimliği mücadelesi ve vahdeti önceleyen istikametiyle mezhebi bağnazlıktan uzak bir şahsiyet olarak ümmete, bir mezhep sahibi olmanın illa ihtilafı ve çatışmayı körüklemesi gerekmediği mesajını veriyordu. O hayalci ideallerin peşinde koşmayan, ayrıntıyı didiklemeyen gerçekçi mücadeleci yiğit bir Müslümandı.

Afganistan'da önceki gün düşen uçakta bulunan İzmirli Müslümanlardan Bahaddin Yıldız'ın yakın dostu sitemiz yazarı Hüseyin Alan, hayatı Afganistan'ın kâfirlerin işgalinden kurtarılması idealiyle geçen Yıldız ağabeyle ilgili duygu ve düşüncelerini kaleme aldı.

İktibas Dergisi Kasım sayısında "Demokratik açılım"ı konu ediniyor. "Demokratik açılım İslami idealleri gölgelendirmenin yeni bir türevi olmuştur. İçteki bu politika, dıştaki politika ile Türkiye'nin model ülke oluşuyla uyum arz etmektedir. Müslüman kavimler, Türk’ü ile, Kürd’ü ile, sahici olmayan hedeflere çok kolay yönlendirilebilmektedir" yorumuna yer veriliyor.

Ahmed Kalkan: Sanat sanat içindir ifâdesi artık değerini büyük oranda kaybetti... Allah için sanat anlayışı olmayınca, ya sanatın kendisi ilâh yerine geçecek, ya da sanat, piyasadaki ilâhların(!) birine hizmet edip onun kulu olacaktır. Bugün sanat, kendisi putlaştırılmıyorsa; emperyalizm, düzen, fuhuş, moda, sanatçı... gibi ilâh taslaklarının hizmetinde bir kuldur.
Makaleler
Hava Durumu