
"fla" Arama Sonuçları

İktibas Dergisi’nin 554. sayısı, mevcut küresel düzene etkileri nedeniyle ABD’deki başkan değişimine atıfla, “Eski Düzene Yeni Oyuncular” manşeti ile çıktı.

İktibas Dergisi, 45. yılına 553. sayısı ile girdi. 1981’den bu yana yayınına devam eden İktibas, yeni sayısında Hafız Esad heykelinin yerde sürüklendiği bir fotoğraf karesine atıfla “Bütün Zalimleri Aynı Son Beklemektedir!” manşetini attı.

İktibas Dergisi 546. sayısı ile yeniden okurları ile buluşurken, Gazze'ye duyarsız kalan ve fikren çöken batı değerlerine atıfla, 'kurak topraklar üzerinde devrilmiş bir özgürlük heykeli' kapak resmini oluşturuyor.

İktibas’ın yeni sayısı “Sistem, İslam üzerinden meşruiyet arıyor” manşeti ile çıktı. 534’üncü sayısı ile okurlarının karşısına çıkan derginin kapağında, son yapılan seçimlere atıfla, seçime giren adaylara ve bir oy pusulası yer alıyor.

Dakalu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin orduya tam entegre edilmesine karşı çıktığı için yaşanan anlaşmazlık tarafları bir çatışma ortamına sürükledi. Bölgesel ve küresel bazı aktörlerin de bu ayrışmada söz sahibi olduğu şüphesizdir.

Suriye'de Beşşar Esed rejimi güçlerince 11 yıl önce alıkonulan babalarını ancak fotoğraflardan tanıyan Halepli kardeşler, umutla babalarından gelecek bir haberi ve onun evine döneceği günü bekliyorlar.

Siyonist iç sahada aktif olan aktörler /gruplar yetmiş yıldır yaptıkları gibi artık ihtilaflarını idare edemiyorlar. Buna imkanları da yoktur.

Her şeyi kabul etmek, yine her şeye huyurun efendim, doğru söylüyorsunuz ve haklısınız efendim demek, kaliteli, nitelikli, keyfiyet sahibi, karakterli ve şahsiyetli insanların değil, daha ziyade karaktersiz, şahsiyetsiz, ilkesiz menfaat düşkünü, haysiyet yoksunu ve de onursuz, münafık tipli, bukalemun insanların vasıflarıdır...

İktibas Dergisi’nin 530. sayısı, İslam’ı hedef alan İsveç’teki saldırıya atıfla, Saff suresi 8. ayete vurgu yapan kapağı ile okurlarının karşısına çıktı.

Ercümend Özkan’ın 20.01.1995 tarihinde yaptığı konuşmadan tasavvufla ilgili bölüm…

Tesettür Seferberliği Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Rumeysa Demir, "Tesettürlü insanların tesettüre uygun, Allah Teâlâ'nın biz müminlerden istediği ölçülerde ve nitelikte kıyafet bulması zorlaştı. Geniş, vücut hatlarını belli etmeyen, dikkat çekmeyen giysilerin satıldığı mağaza sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar az. Bu nedenle çoğu tesettürlü insan hazır giyim sektörünün raflara, vitrinlere yerleştirdiği kıyafetlere mecbur bırakılıyor. Tesettürlü bir kadının sosyal ve özel alanlarda, gündelik veya özel merasimlerinde giymek istediği nitelikteki kıyafet ihtiyacını karşılaması çok meşakkatli bir hale geldi" diye konuştu.

Binlerce belgeyi tarayarak İstanbul’daki tarihi yapıları inceleyen İSTED, yok edilen 400 caminin izine ulaştı. Camilerden bazılarının yeri Fransız, Rus ve İngiliz ajanların 1900’lü yılların başında çektiği İstanbul fotoğraflarından bulundu

Suriye'de Beşar Esed rejiminin eski 'mezar kazıcısının' itirafları kan dondurdu.

Müzzemmil örtülerinden, derin uyuşukluğundan, iflah olmaz kaygısızlığından sıyrılıp çıktığında, ihtiyaç duyacağı her şey, Rabbi tarafından verilecektir. İslam davasını yeniden ilk günkü azametine kavuşturmak, bugünün müminlerine bağlıdır.

Bugün (16 Mart), insanlık tarihinde yaşanan korkunç suçlardan biri olan Halepçe katliamının yıldönümü. İşte, emperyalizmin tetikçisi Baas rejiminin Halepçe katliamından, Ramazan Öztürk'ün fotoğrafladığı kareler:

Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, siyonist işgali altındaki İslami mekanlara yönelik engelleme ve ihlallere yer verildi. Siyonist saldırganlar ezan okunmasını engelledikleri gibi, kendilerince çeşitli ayinler de düzenliyorlar.

‘Made by USA’ tarzı ekonomik tetikçiliğin sadece İran Devriminde sert kayaya tosladığı anlaşılmaktadır. Gerçi Latin Amerika ülkelerinde de işleri kolay olmamıştır fakat Ekvador başkanı Roldo’nun bir uçak kazasında öldürülmesi (24 Mayıs 1981), ondan iki ay sonra Panama başkanı Omar Torrijos’nun yine bir uçak kazasında yok edilmesi gibi çakal müdahaleleriyle, zorluk çıkartan başkanlar, ‘kolaylık çıkartanlar’la değiştirilmiştir.

Rabbimizin tüm isim ve sıfatları, O’nun kozmik, gayb ve şuhûd âlemi ile Hesap Günü’ndeki biricik egemenliğini bize ta’lim etmektedir. Rabbimizi, kendisinin bize tanıttığı isim ve sıfatlarıyla doğru tanıdığımızda ve bu isim ve sıfatların ifade ettiği vasıfları ancak O’na has kılma bilgi ve bilincine ulaştığımızda, tüm alanlarda hâkimiyetin/egemenliğin O’na has olduğunu, mulûkiyyetinde ortağı olmadığını kavramış oluruz.

Ulûhiyyet, Rubûbiyyet ve İsim-Sıfat tevhidi şeklindeki sınıflandırma, bir taraftan konunun daha kolay kavranmasına yönelik ilmi çabaların hâsılası olduğu gibi, aynı zamanda İslam’ın tevhid öğretisinin şümulüne, kapsayıcılığına ve zerreden kürreye tüm egemenlik alanlarındaki belirleyiciliğine de işaret etmektedir.

Nizam aklı, bu seçimde faz değiştirdi ve taşını başka bir kareye, “restorasyon” karesine sürdü. Reisi’nin bir hukukçu olarak sicili de buna işâret ediyordu. İdâre ettiği vakıflarda herhangi bir yolsuzluğun olmaması, İran seçmeninin ona güven duymasını pekiştiren bir unsurdu. Anlaşılıyor ki, fakirleşen ve kapalı rejimin içindeki rüşvet, irtikap vb. yozlaşmışlıklardan bıkmış belli bir vasattaki İran seçmeni, son umut Reisî’ye sarıldı.
Makaleler
Hava Durumu