MESCİD-İ AKSA ÖZGÜR OLANA DEK
Emrullah AYAN
18-12-2017 11:25
“Kötü tuzaklar kuranlar, Allah’ın, kendilerini yer(in dibin)e geçirmeyeceğinden, yahut hiç ummadıkları bir yerden kendilerine azabın gelmeyeceğinden emin midirler?” (Nahl: 45)
ABD Kongresi, 1995 yılında Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması için karar almıştır. Bu kararın uygulanması her altı ayda bir yayınlanan Başkanlık kararnameleriyle erteleniyordu. Seçim döneminde İsrail’e verdiği sözü yerine getiren katil ABD’nin Başkanı Donald Trump, Aralık ayının 6’sı Çarşamba günü, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını bütün dünyaya ilan etmişti.
Bu meyanda Körfez ve Arap ülkelerinin liderlerinin Washington’a ziyaretlerinin arttığı görüldü. Öncelikle Suud Krallığı ile görüşülmüş son olarak da Ürdün Kralı Abdullah ve Bahreyn Veliaht Prensinin birer gün arayla ABD’ye gitmelerinin ardından İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ün ilan edilmesi masada Kudüs’ün olduğuna dair ipuçları vermektedir.
Ortadoğu coğrafyasında büyük bir kargaşa hüküm sürüyor. Müslümanlar birbirlerini öldürüp yine birbirlerini yurtlarından sürerken, Siyonist İsrail en rahat ve güvenli günlerini geçiriyor.
Kur’an’da çevresi bereketli kılınan mescide işaretle Müslümanların kutsallarından sayılan Mescid-i Aksâ ve Kudüs, Yahudileştirilmeye ve Müslümanlardan arındırılmaya çalışılmaktadır.
Ümmetin suskunluğundan ve ABD ile AB gibi odaklardan aldıkları cesaretle taktiklerini değiştirmeden işletiyorlar. Katil ABD ve İsrail’in Kudüs hakkındaki kararlarını protesto eden Müslümanlara yönelik olarak Siyonistler, Kudüs’te polis ve askerleriyle ve Filistin’in diğer şehirlerine de havadan uçaklarla, karadan da polis ve askerleri aracılığıyla orantısız güç kullanarak saldırılara girişti. Saldırılarda geçtiğimiz Çarşamba gününden beri dört kardeşimiz şehid edilmiş, iki bin’e yakın kardeşimiz de yaralanmış durumdadır. Siyonist, katil çetelerin saldırıları hâlâ devam ediyor.
“Müslümanlar her durumda ilkeli olmak, çelişik ve zaaflı tutumlardan kaçınmak zorundadırlar. Ve yine mücadele ufkunu geniş tutmak, olumsuz bir takım gelişmelerle, sıkıntılarla, zorluklarla karşılaştıklarında yeise düşmemek durumundadırlar. Eğer gerçekten de şu veya bu ülkenin, ordunun, süper devletin değil; Rabbu’l-Âlemîn’in Kâdir-i Mutlak olduğuna ve ondan başka da güç ve kudret sahibi bulunmadığına iman ediyorsak perspektifimiz, tutumumu, kaygı ve özlemlerimiz bu inancımızı yansıtmalıdır.
Evet bugün Kudüs bir yönüyle İslam Ümmetinin içinde bulunduğu âciz ve çaresiz durumun bir aynasıdır ama aynı zamanda bir diğer cihetten direnişin de sembolüdür. Ve tüm zorluklara, imkânsızlıklara ve ihanetlere rağmen sadece Rablerine güvenen ve ona tevekkül eden Mü’minlerin kararlılıklarının yansıdığı bir direniş odağıdır. Siyonist-emperyalist saldırganlık karşısında teslim olmayan bir irâdenin göstergesidir. Bizler de bu irâdenin bir parçası olarak davranmaya ve Kudüs için ve tüm beldelerimiz için mücadele etmeye mecburuz!
Bunun için perspektifimizi, söylemimizi ve saflarımızı netleştirmeliyiz.”Davâ, sadece Arapların ya da sadece Filistinlilerin davası değil, Kudüs’e ve Mescid-i Aksâ’ya sahip çıkma davasıdır ve bütün İslam Ümmetinin omuzlarındadır.
Kudüs ve Mescid-i Aksa yüz yılı bulan bir zamandan beri siyonizmin işgali altında. Kudüs meselesinde İsrail, sorunun temelini oluşturur. Kudüs ve Mescid-i Aksa İslam’ın kutsal mekânıdır ve bu durum her türlü tartışmanın üstündedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın statüsü, dinî ve tarihî gerçeklerde olduğu gibi, uluslararası hukuk ve anlaşmalarda da Müslümanlara aittir.
Unutmamak gerekir ki, ne Kudüs İsrail'in başkentidir ne de Mescid-i Aksâ bir yahudi tapınağıdır. Ve yine unutmamak gerekir ki, İslam dünyası, kendi içinde etnik ve mezhep kavgaları ile enerjisini harcadığı sürece, İsrail, ABD ve şürekâsı tüm insanlığı karşılarına alma pahasına, bu tür faaliyetleri ve cinayetleri işleme cesareti bulacak demektir.
Vakit, Kudüs ve Mescid-i Aksâ'yı, ümmet bilincini merkezine alan her Müslüman’ın, ses çıkarma vaktidir. Kürt, Arap, Türk, Sünni- Şii gibi sahte çatışmalar yerine, gerçek hedeflere yoğunlaşma vaktidir, Kudüs'ü ve Mescid-i Aksâ’yı kuşanma vaktidir.
YORUMLARHenüz Yorum Yok !Diğer Yazıları
- 08-11-2021 SEKÜLER-LAİK ANLAYIŞ, İNSANİ BİR DEĞER ÜRETEMEZ
- 28-10-2021 SABİKÛNDAN BİR İSİM: AHMED KALKAN
- 10-10-2021 KALPLERİ KATILAŞANLAR GİBİ OLMAMAK
- 27-09-2021 KUR'ANÎ BİR HAYATA BAKIŞ
- 23-04-2021 RAMAZAN, KUR’ÂN’IN KENDİSİNDE İNDİRİLDİĞİNDEN DOLAYI MÜBÂREKTİR
- 13-04-2021 RAMAZAN, KUR’AN VE MÜSLÜMANLAR
- 03-04-2021 DÜNYA HAYATI VE MUTTAKÎLER
- 24-03-2021 MÜ'MİNLER BOŞ ŞEYLERDEN YÜZ ÇEVİRİRLER
- 04-03-2021 MÜ'MİNLER ALLAH'A AİTTİR
- 07-02-2021 HELÂLİ VE HARAMI RABBİMİZ OLAN ALLAH BELİRLER
- 19-01-2021 CÂHİLİYE, GELENEKSELİ VE MODERNİYLE KUR’AN’LA YOK EDİLECEKTİR
- 12-01-2021 TEVBE SAMÎMİ OLURSA KABULE ŞÂYAN OLUR
- 26-12-2020 KENDİMİZİ VE AİLEMİZİ ATEŞTEN KORUMAK
- 19-12-2020 GÜZEL SÖZ; KÖKÜ SAĞLAM, DALLARI GÖĞE YÜKSELEN MEYVELİ BİR AĞAÇTIR
- 08-12-2020 DÜNYA HAYATI VE MUTTAKİLER
- 01-12-2020 YERYÜZÜNDE İLÂHÎ ADALETİ GERÇEKLEŞTİRME GÖREVİ MÜ’MİNLERİNDİR
- 21-11-2020 İLİM, İSLÂMÎ HAREKET VE ULEMÂ
- 28-05-2018 İBADET; ALLAH’IN İSTEDİĞİ GİBİ YAŞAMAKTIR
- 15-05-2018 KÂFİRLER HOŞLANMASALAR DA ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR
- 06-05-2018 KUR'AN'LA YAŞAMAK
- 29-04-2018 EY İMAN EDENLER, İMAN EDİNİZ
- 08-04-2018 DÂVETÇİ VE UZLAŞMA TEKLİFLERİ
- 18-12-2017 MESCİD-İ AKSA ÖZGÜR OLANA DEK
- 04-07-2017 GERÇEK BÜYÜK BAŞARI
- 01-01-1970 VELÂ İLE MÜSAMAHAYI AYIRT ETMEK
- 24-11-2015 MUTLAK GÜÇ VE HİKMET SAHİBİ ALLAH'TAN BAŞKA İLAH YOKTUR
- 04-06-2014 ŞEHİDLİĞİN YOLU ŞAHİDLİKTEN GEÇER
- 29-04-2014 BEŞERİN BEŞERE KULLUĞU CAHİLİYEDİR
- 07-04-2014 KUR'AN'I YAŞAMAK
- 21-03-2014 HAKLA BÂTIL UZLAŞTIRILABİLİR Mİ?
- 13-03-2014 ULUHİYET VE RUBUBİYET BİLİNCİ
- 04-03-2014 KUR'AN'I YAŞAYANLARIN VASIFLARI
Makaleler
Hava Durumu