"iten" Arama Sonuçları
Tağutlar, Peygamberlere niçin karşı çıktılar
Çünkü tüm Peygamberler; mevcut statükoyu red ile işe başladılar, hakimiyet ve otoritenin, tümüyle Allah’a ait bir hak olduğu gerçeğini daha ilk başta, ısrarla vurguladılar.
Çünkü tüm Peygamberler; mevcut statükoyu red ile işe başladılar, hakimiyet ve otoritenin, tümüyle Allah’a ait bir hak olduğu gerçeğini daha ilk başta, ısrarla vurguladılar.
Akif Emre: Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?
Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
"Modernitenin Tanrı-İnsan Tasavvuru" (VİDEO)
Prof.Dr.Şinasi Gündüz'ün İLKAV'da gerçekleştirdiği "Modernitenin Tanrı-İnsan Tasavvuru" konulu konferansı ilgilerinize sunuyoruz...
Prof.Dr.Şinasi Gündüz'ün İLKAV'da gerçekleştirdiği "Modernitenin Tanrı-İnsan Tasavvuru" konulu konferansı ilgilerinize sunuyoruz...
Akif Emre ile unutulmayan söyleşi: "Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?"
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
"Kandil kültürü" İslam'dan neşvü nema eden bir "çiçeklenme" midir?
"Kandil kültürü" İslam'dan neşvü nema eden bir "çiçeklenme" midir, yoksa İslam tarlasında biten yabani bir ot mudur...
"Kandil kültürü" İslam'dan neşvü nema eden bir "çiçeklenme" midir, yoksa İslam tarlasında biten yabani bir ot mudur...
Başka bir etnik zulüm şahidi olarak "Endülüs’ün Kız Kardeşi"
Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
Akif Emre ile unutulmayan söyleşi: "Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?"
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Ey İbrahim, insanları hacca çağır!
"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltiyor ve: "Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen işiten ve bilensin. Rabbimiz! İkimizi de Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin" diyorlardı"
"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltiyor ve: "Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen işiten ve bilensin. Rabbimiz! İkimizi de Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin" diyorlardı"
Nereye dönecekler?
Seçim atmosferinde atılan nutuklar bağlamında, muhalefet adaylarının sarf ettiği “Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz!”, “Burası aşevi değil. Kapatırım kapıları, orda kalırsın!”, “Memlekette insanımız muhtaç durumdayken, Suriyelileri mi besleyeceğiz?” türünden cümleleri sıklıkla duyar olduk. Suriye’deki savaşın nasıl ve neden başladığı tartışmaları bir yana, bu cümleleri kuranların, Suriye’de olan-bitenden pek haberlerinin olmadığı ve hadiseleri bambaşka bir yerinden tuttukları anlaşılıyor.
Seçim atmosferinde atılan nutuklar bağlamında, muhalefet adaylarının sarf ettiği “Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz!”, “Burası aşevi değil. Kapatırım kapıları, orda kalırsın!”, “Memlekette insanımız muhtaç durumdayken, Suriyelileri mi besleyeceğiz?” türünden cümleleri sıklıkla duyar olduk. Suriye’deki savaşın nasıl ve neden başladığı tartışmaları bir yana, bu cümleleri kuranların, Suriye’de olan-bitenden pek haberlerinin olmadığı ve hadiseleri bambaşka bir yerinden tuttukları anlaşılıyor.
Şafak bulutları, çığır-insan sahabe timsaller nerede!
Yalnızca tek derdi hakikat olan, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan, bu dünyayı aşma derdiyle yanıp tutuşan, bu dünyanın ayartıcı ve azmanlaştırıcı “nimet”lerini elinin tersiyle iten hakikat adamları, önümüzdeki çakıl taşlarını temizleyerek bizi sâhil-i selâmete çıkarabilir.
Yalnızca tek derdi hakikat olan, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan, bu dünyayı aşma derdiyle yanıp tutuşan, bu dünyanın ayartıcı ve azmanlaştırıcı “nimet”lerini elinin tersiyle iten hakikat adamları, önümüzdeki çakıl taşlarını temizleyerek bizi sâhil-i selâmete çıkarabilir.
Çocuklar şiddeti unutmaz
Sözel şiddete maruz kalan çocuk, demek ki ben yeteneksizin tekiyim, benden bir şey olmaz vb. düşüncelere kapılabilir. Çocuğun öz güveni ve medeni cesareti gelişmez. Kendisini ve meramını ifade etmekten aciz bir kişi olarak yetişir. Aşağılanan ve hakaret işiten çocuklarda aşağılık kompleksi oluşur.
Sözel şiddete maruz kalan çocuk, demek ki ben yeteneksizin tekiyim, benden bir şey olmaz vb. düşüncelere kapılabilir. Çocuğun öz güveni ve medeni cesareti gelişmez. Kendisini ve meramını ifade etmekten aciz bir kişi olarak yetişir. Aşağılanan ve hakaret işiten çocuklarda aşağılık kompleksi oluşur.
Kunaybi: Laik devlette iktidar olmak doğru mudur?
Kunaybi: Fakat bu ne İslami ne de İslamîye benzer bir durumdur. Aksine bu; otoritenin tamamını Allah’a ait kılmaktan sapmanın şekillerinden bir şekil olarak tamamen laik bir durumdur. Erdoğan, askeri yönetimden daha az baskı içeren şer’î olmayan bu durumu sağlamlaştırıyor, onu benimsiyor, yayıyor ve ideal ve nihai bir hedef gibi halkları ona teşvik ediyor.
Kunaybi: Fakat bu ne İslami ne de İslamîye benzer bir durumdur. Aksine bu; otoritenin tamamını Allah’a ait kılmaktan sapmanın şekillerinden bir şekil olarak tamamen laik bir durumdur. Erdoğan, askeri yönetimden daha az baskı içeren şer’î olmayan bu durumu sağlamlaştırıyor, onu benimsiyor, yayıyor ve ideal ve nihai bir hedef gibi halkları ona teşvik ediyor.
Kunaybi: Laik devlette iktidar olmak doğru mudur?
Kunaybi: Fakat bu ne İslami ne de İslamîye benzer bir durumdur. Aksine bu; otoritenin tamamını Allah’a ait kılmaktan sapmanın şekillerinden bir şekil olarak tamamen laik bir durumdur. Erdoğan, askeri yönetimden daha az baskı içeren şer’î olmayan bu durumu sağlamlaştırıyor, onu benimsiyor, yayıyor ve ideal ve nihai bir hedef gibi halkları ona teşvik ediyor.
Kunaybi: Fakat bu ne İslami ne de İslamîye benzer bir durumdur. Aksine bu; otoritenin tamamını Allah’a ait kılmaktan sapmanın şekillerinden bir şekil olarak tamamen laik bir durumdur. Erdoğan, askeri yönetimden daha az baskı içeren şer’î olmayan bu durumu sağlamlaştırıyor, onu benimsiyor, yayıyor ve ideal ve nihai bir hedef gibi halkları ona teşvik ediyor.
Akif Emre, postmodernizme sığınma yanlışını yazdı
"Ulusdevletin ideolojik dayanaklarını, ulusçuluğu, tek boyutlu - tek sesli toplum modelini eleştirmede kullanışlı argümanlar sunan postmodern teorinin temelde modernite içi eleştiri olduğu, modernitenin kimi sonuçlarına ve bunu besleyen Batı toplumlarının yerleşik değerlerine bir tür kafa tutmaktan ibaret olduğunu göz ardı ederek aceleci ve de pragmatist bir tutumun tuzağına düşüldü. Hıristiyanlık eleştirisinin aynı zamanda bir din eleştirisi ve dolayısıyla İslam eleştirisi olabileceğini bile fark edecek 'entelektüel basiret'i gösteremediklerini söyleyebiliriz." Akif Emre, "Postmodern tasavvur tuzağı" başlığıyla yazdı...
"Ulusdevletin ideolojik dayanaklarını, ulusçuluğu, tek boyutlu - tek sesli toplum modelini eleştirmede kullanışlı argümanlar sunan postmodern teorinin temelde modernite içi eleştiri olduğu, modernitenin kimi sonuçlarına ve bunu besleyen Batı toplumlarının yerleşik değerlerine bir tür kafa tutmaktan ibaret olduğunu göz ardı ederek aceleci ve de pragmatist bir tutumun tuzağına düşüldü. Hıristiyanlık eleştirisinin aynı zamanda bir din eleştirisi ve dolayısıyla İslam eleştirisi olabileceğini bile fark edecek 'entelektüel basiret'i gösteremediklerini söyleyebiliriz." Akif Emre, "Postmodern tasavvur tuzağı" başlığıyla yazdı...
Kutsal fabrika bacasından kutsal ağaca...
Katı materyalist sürecin ardından bu sefer modern insan başka bir uca savrulmaya başlayacak, tabiatla ilişkisine anlamı kendinden menkul bir kutsiyet atfedecektir. Modernitenin "anlam"dan arındırdığı zihinler, içine düştüğü anlamsızlık denizinde bitkiyle, hayvanla kendini eşitleyen panteist bir anlayışa savrulmaya başlıyor. Yeniden tabiatla ilişki kurmaya çalışırken bağlamından kopmuş bir romantizmin esiri oluyor.
Katı materyalist sürecin ardından bu sefer modern insan başka bir uca savrulmaya başlayacak, tabiatla ilişkisine anlamı kendinden menkul bir kutsiyet atfedecektir. Modernitenin "anlam"dan arındırdığı zihinler, içine düştüğü anlamsızlık denizinde bitkiyle, hayvanla kendini eşitleyen panteist bir anlayışa savrulmaya başlıyor. Yeniden tabiatla ilişki kurmaya çalışırken bağlamından kopmuş bir romantizmin esiri oluyor.
Mehmet Pamak, Boğaziçi Üniversitesi'ndeydi
İLKAV Genel Başkanı Mehmet Pamak Boğaziçi Üniversitesi'nden bir grup öğrencinin daveti üzerine, söz konusu Üniversitenin kız ve erkek öğrencilerinden oluşan bir gruba "İslam dinimiz, kimliğimiz, müslim/Müslüman adımız ve İslami sorumluluklarımız" konulu konferans verdi.
İLKAV Genel Başkanı Mehmet Pamak Boğaziçi Üniversitesi'nden bir grup öğrencinin daveti üzerine, söz konusu Üniversitenin kız ve erkek öğrencilerinden oluşan bir gruba "İslam dinimiz, kimliğimiz, müslim/Müslüman adımız ve İslami sorumluluklarımız" konulu konferans verdi.
Zorunlu askerlik dayatmasına karşı yeni bir girişim
Son dönemde Müslüman imani redçiler aracılığıyla da yeniden gündeme gelen zorunlu askerliğin artık islami kesim içinde de ciddiyetle tartışılması gerektiğini belirten girişim, bu eylemin ve kurulan sitenin konunun gündemleşme sürecine katkı sağlayacağını belirtiyorlar.
Son dönemde Müslüman imani redçiler aracılığıyla da yeniden gündeme gelen zorunlu askerliğin artık islami kesim içinde de ciddiyetle tartışılması gerektiğini belirten girişim, bu eylemin ve kurulan sitenin konunun gündemleşme sürecine katkı sağlayacağını belirtiyorlar.
BM gözetiminde Kana, Srebrenitza, Hule katliamları
Şimdi BM’nin Suriye’ye güya gözlemci gönderdiği ve onların da olan bitenleri yakın takibe aldıkları bir sırada Hule’de böylesine korkunç ve vahşi katliam gerçekleştirildi.
Şimdi BM’nin Suriye’ye güya gözlemci gönderdiği ve onların da olan bitenleri yakın takibe aldıkları bir sırada Hule’de böylesine korkunç ve vahşi katliam gerçekleştirildi.
Sait Şimşek: Din deyince birilerinin aklına esrarlı şeyler geliyor
Günümüzdeki din anlayışını eleştiren Sait Şimşek, "Toplumsal meselelerin de sebep sonuçları var. Olağanüstülükleri gündeme getirip, din deyince esrarengiz şeyler anlıyoruz. Süpermenlerle meseleleri hallediyoruz" diyor. Şimşek, 10 yıl öncesine göre dini hayatın genişlediğine ama kalitenin düştüğüne dikkat çekiyor.
Günümüzdeki din anlayışını eleştiren Sait Şimşek, "Toplumsal meselelerin de sebep sonuçları var. Olağanüstülükleri gündeme getirip, din deyince esrarengiz şeyler anlıyoruz. Süpermenlerle meseleleri hallediyoruz" diyor. Şimşek, 10 yıl öncesine göre dini hayatın genişlediğine ama kalitenin düştüğüne dikkat çekiyor.
Akif Emre: Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
Makaleler
Hava Durumu