
"ulara" Arama Sonuçları

Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.

Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan Andera Lazaro, İtalyan bir faşistken yaptığı araştırma ve okumalar sonucu İslam’ın hakikat olduğuna iman etmiş. İyi bir kitap kurdu ve ilim aşığı olan İtalyan genç; “İslam bana niçin yaratıldığımı, hayatımdaki gayemin ne olması gerektiğini net bir şekilde açıklıyor. Yeryüzünde neler yapmalıyız ve nasıl yapmalıyız meselesinde de bana yol gösteriyor. Ölümden sonraki hayatla ilgili sorularıma da cevaplar veriyor. Bu sorulara verilen cevaplar Kierkegaard veya Nietzsche gibi yaratılmış insanların verdiği cevaplar değil. Bizzat yaratanın, herkesi ve her şeyi kuşatan Allah’ın verdiği cevaplar.” diyor. Fatih’teki Şekerci Han’da saatler süren sohbetimiz esnasında kendisinden İslam, Batı, Müslümanlar ve mühtedilerle ilgili önemli tespitler dinlediğimiz Ömer’le yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.

İsa (a.s)’ın getirdiği din tahrif edilirken İsa (a.s) da yanlış bir konuma oturtularak ilahlık atfedilmiştir. Hıristiyanların kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes’ten yola çıkarak Hristiyanlıkta ‘Oğul Tanrı İsa’ inancına mantıklı bir yorum aramak mümkün müdür?

Feminizm tarihsel sürecin içinde dönemin şartlarına göre veya lokal yahut global olarak bir takım değişikliklere uğramıştır. Feminist hareket birinci dalga feminizmiyle başlar ve onsekizinci yüzyılda ortaya çıkar. Feminizm üç aşamada kendini ifade eder ve her dalga kendi içerisinde farklı konulara odaklanır. Birinci dalga feminizm ondokuzuncu yüzyıl ile yirminci yüzyılın ilk dönemlerinde etkin olup kadının seçme yani oy verme hakkını savunur.

Kur’an’a Nebevî Dâvet topluluğunun gerçekleştireceği Kur’an’ı Anlayarak Okuma Yarışmasının bu yılkı kayıtları başladı. www.kalemder.org.tr internet sitesi üzerindeki kayıt forumunu doldurularak kayıt olunmakta.

BDDK tarafından, ekim ayına ilişkin “Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri” raporu yayınlandı.

Komünist Çin yönetiminin zulmünden kurtulmak için Endonezya’ya sığınan 4 Müslüman Uygur, cellatları Çin’e teslim edildi. Türk pasaportuyla Endonezya’ya giriş yapan 4 Uygur gencini ziyaret eden Cakarta’daki Türkiye Büyükelçiliği görevlilerinin, 4 gencin akıbeti hakkındaki sorulara cevap vermediği de Uygur Net’in haberinde yar alıyor.

Okumak beyninizi çalıştırır. Vücudunuz için egzersiz neyse beyniniz için de okumak odur. Bize alan, zaman, tarihin enginliğinde dolaşma özgürlüğü verir ve fikirlere, kavramlara, duygulara ve bilgi tabanına daha derin bir bakış sunar.

Suriye'yi kan gölüne çeviren Esed rejiminin esirlere uyguladığı insanlık dışı işkenceler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Rejim tarafından hapishanede hukuksuzca 7 yıl tutularak işkence gören bir Suriyeli, yaşadığı zulmü anlattı. Askeri üsse götürülerek sorguya alındığını belirten Suriyeli, "Araba lastiğinin içine sıkıştırarak, plastik su borusuyla darp ettiler. Tavandan aşağı doğru sarkan zincire bağlayarak yerden 10 santimetre yüksek olacak şekilde bileklerimizden astılar. Kaynar su döktüler. Üzerimde sigara söndürdüler." diye konuştu.

Türkiye’nin yakın tarihi, Kemalist iradenin istek ve buyruklarına uygun olarak oluş(turul)muş bir tarihtir. Bu nedenle bu tarih, olayları, gerçek ve bilimsel olgulara uygun olmaktan öte, Kemalist iradenin belirlediği bir çerçevede ele almıştır.

İşgalci İsrail Hapishaneler İdaresi, tüm hapishanelerindeki tutuklulara, cuma namazının yasakladı.

Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, Filistin halkına yönelik zulmü protesto etmek için siyonist işgal rejimi sporculara uyguladığı yasak uygulamasını değiştirmeyeceğini açıkladı

Doğu Türkistan’daki Çin nazi kampından kurtularak ABD’ye sığınan Mihrigül Tursun, başından geçenleri anlattı.

Hanımlar için hazırlanmış bir kültür-yaşam sitesi olan sözünözü.org, fıkıh köşesinden faydalı bilgilere, mutfak köşesinden güncel konulara dek birçok farklı alanda hazırlanmış içerikleri okuyucular ile paylaşmakta.

Kalem-Der’in organize ettiği paneller serisinin sonuncusu yapıldı. Dernek binasındaki panel, Kur’an tilavetiyle başladı. Akabinde Ahmed Kalkan kısa bir giriş ve selamlama konuşması yaptı. “Teknolojik Aletleri Müslümanca Kullanmak” üst başlığını taşıyan panelde Şükrü Hüseyinoğlu ve Ahmet Turgut Ulucak birer sunum yaptılar. Panelde özellikle sosyal medyanın günümüz insanı üzerindeki etkileri üzerinde duruldu. Teknolojik aletlerden tamamen uzak durmamızın mümkün olmadığını ancak bu aletleri de ölçüsüz bir şekilde kullanmamız gerektiğini hatırlatıldı. Müslümanın sosyal medyayı kullanırken uyması gereken ölçülerin neler olduğu ifade edildi ve sonra sorulan sorulara verilen cevaplarla birlikte panel sona erdi. Panelin video kaydını istifadesine sunuyoruz:

Geleneksel İslam anlayışı kandil bakımından oldukça zengin. Mirac da bunlardan biri. Ama acaba mirac nedir, mirac diye bir hadise vuku bulmuş mudur? İman edilmesi gereken bir hakikat midir, yoksa uydurma bir hikâye midir? Bu sorulara cevap bulmak gerekir.

Sitemiz yazarları arasında bulunan Yüksel Yılmaz, yeni çıkan kitaplarını talep eden okuyuculara ücretsiz olarak gönderiyor.

Servet, zenginler arasında dolaşıp duran bir devlet olmasın denilmiştir ama her şeyin iyisine layık Müslümanlar biriktirmesin de yeryüzü çapulculara mı kalsın? Âlemlerin Rabbi verdiği nimeti kulunun üzerinde görmek ister deyip yeryüzünde ne varsa üzerine çöreklenme tutkusuyla yanıp tutuşanlara bir tesiri yoktur “fe veylün lil musallîn” okumaların
Makaleler
Hava Durumu