DİN GÜNÜNÜN MALİKİ
Yüksel YILMAZ
29-10-2016 23:41
Mâlik, bir şeyin sahibi olup o şey üzerinde hüküm verme tasarrufunu elinde bulunduran kimse anlamına gelmektedir. İşte hamd, o gün hesap sormaya tek mâlik olacak olan Allah’a aittir.
Hesap gününü idrak edebilir miyiz? Mahiyetini anlayabilir miyiz? Tabi ki tamamen değil. Çünkü gaybi bir konudur ki rabbimizin bildirdiklerinden başka bir şey bilmeyiz.
“Hesap gününün (yevmiddinin) ne olduğunu, sen nereden bileceksin?”
“Yine Hesap gününün (yevmiddinin) ne olduğunu sen nereden bileceksin?”
“(İşte) o gün hiç kimse, kimseye bir şey yapamaz/malik değildir (La temliku). O gün emir yalnız Allah’ındır.”(İnfitar 82/17-18-19)
Terbiye eden, rahmetiyle muamele ederken adaleti gereği herkesin yaptığının karşılığını göreceği din gününün sahibi olduğunu söyleyerek bizlere hatırlatmada/uyarıda bulunuyor. Borçların, emanetlerin tahsil edileceği günün, verilenlerin hesabının sorulacağı günün, karşılık gününün sahibi olan Allah, bu yola girerken/yürürken daha da dikkatli olmamızı istemektedir.
Bize “Bu yolda giderken aman sakın patikaya, yanlış yola sapmayın/kaçmayın. Ya da bazıları size kaçış kapılarını, aldatıcı yolları doğru/hakikat gösterebilir. “bismirabbike”nizi şaşırmayın. Hesap günü bana aittir. Hesap sorulacak ve hesabı yalnız ben soracağım” diyerek bize geldiğimiz kapıyı ve girdiğimiz yolu sabır ve sebat ile bitirmemiz gerektiği uyarısını veriyor.
Arayışlarımızın cevabını bize vererek verdiğinin hesabının olduğunu, verilenlerin hakkını yerine getirmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır. O gün gelmeden o güne hazırlık yapmalıyız. Çünkü o gün ayrıcalık, kayırma, gizleme, örtülme, unutulma yok. Yüklendiğimiz kimliği unutmadan, kirletmeden ve üstünlük sebebi saymadan o güne ulaşarak hesabı kolay vermek için hazır olmalıyız. Hazır olmak için de hazırlık yapmalıyız.
Hesap günü kim ne hazırladığını bilecek, doğru anahtara sahip olup olmadığını, doğru kapıya gelip gelmediğini ve doğru yola girip girmediğini o gün bilecek/öğrenecek. Kimin adına hareket ettiğini, kiminle/kimlerle yürüdüğünü o gün bilecek.
O günün sahibi, bu dünya hayatında neler yaptığını, neler yapmadığını, neleri öne aldığını, neleri geriye attığını bileceğini şimdiden o güne hazır olunması gerektiğini bize hatırlatmaktadır. Girilen bu yolda yapılması gerekenlerin geciktirilmeden ve istenilen şekilde yapılması istenmektedir. Çünkü o gün bunların hesabı sorulacaktır.
Yaptıklarımız veya yapmadıklarımızın karşılığının görüleceği gün gelmeden aynanın karşısına alarak kendimizi hesaba çekelim. BİZ olmamıza engel olan şeyleri karşımıza aynayı alarak gözümüzün içine bakarak tekrar tekrar söyleyerek gözden geçirelim. O gün karşımıza çıkmasını istemediğimiz/isteyemeyeceğimiz şeylerden uzak durmak ve karşılaşmamak için yapmalıyız.
“Onlar orada şöyle bağrışırlar: “Ey Rabbimiz! Bizi çıkar ki (evvelce) yapmış olduklarımızı değil, sâlih amel işleyelim.” (Bu istediklerine karşı onlara denilir ki:) “Size orada, iyice düşünecek kimselerin düşüneceği ve öğüt alacağı kadar bir ömür vermedik mi? Hâlbuki size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın (bu azabı)! Artık zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.” (Fâtır/37)
BİZ olmak için aynı kapıda karşımıza çıkan, bekleyen kardeşlerimizle yolun sonunda, o günde birlikte olmak için istikametimizi kaybetmeden yola devam etmeliyiz. Rabbimizin karşısına nimet verilenlerle karşılığı cennet olan hayata doğru yol alabilmek için BİZ olmalı ve kalmalıyız.
İstikamet üzere kalmayıp yan yolları seçmenin hesabının, yoldaki imtihanlarda insanın kendisini kandırmasının hesabının, nimet verilenlerin mücadelesi yerine aklından, hevasından çıkardığı mücadele yöntemlerinin doğru olup olmadığının hesabının ve nebevi sünnete uygun olmayan araçları kullanmanın hesabının sorulacağı, önceden bize haber verilmektedir.
El-Câmi olan Allah’ın bizi biraraya getirdiği kapıda ve yolda cemaat olup vahdetin yanında mı yoksa karşısında mı olduğumuzun, ihtiraslarımızı ön plana alıp almadığımızın, cemaatçilik/grupçuluk yapıp yapmadığımızın, ayrıntılara takılıp takılmadığımızın, sorun çıkaran olup olmadığımızın, gizli/saklı işler çevirip çevirmediğimizin hesabının sorulacağını bilerek kendimizi tekrar gözden geçirmeli ve sözlerimize, davranışlarımıza yön vermeliyiz.
Hem de zerre miktarı dahi olsa yaptıklarımızı göreceğimiz güne hazır mıyız?
Tüm kayıtlarımızın ortaya döküleceği, yayınlanacağı güne hazır mıyız?
İnsanlardan gizlediğimiz ama rabbimizden gizleyemediğimiz iyi, kötü ne varsa açığa çıkacağı güne hazır mıyız?
“O gün onlar, (kabirlerinden) ortaya çıkarlar. Onlar(ın yaptıkların)dan hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. (O kıyamet günü bütün varlıklar helak olunca Allah buyurur ki:) “Bugün mülk (hükümranlık) kimindir?” (Yine kendisi cevap verir): “Tek ve Kahhâr olan (gücü her şeye yeten) Allah’ındır.”
“Bugün (âhirette) herkese, kazandığının karşılığı verilecektir. Bugün (kimseye karşı) hiçbir haksızlık yoktur. Şüphesiz ki Allah, hesabı pek çabuk görendir.”(Mü’min 40/16-17)
Niyetlerimizi, emellerimizi, gayelerimizi, içimizden geçenleri bilenin huzuruna çıkmaya hazır mıyız?
Hesaba hazır mıyız?
Hesap verme günü gelmeden kendimizi hesaba çekmeli ve o güne hazır hale gelmeye çalışmalıyız.
Ölümü asla unutmamalı, yaptıklarımızı ve yapmadıklarımızı tekrar gözden geçirerek kendimizi düzeltmeye çalışmalıyız. Özellikle bizi BİZ yapmaya engel olacak nefsi ihtiraslardan, ahlaki zaafiyetlerden, çıkarlardan/menfaatlerden, arzulardan uzak durmaya ve BİZ’in BEN’den daha önemli olduğunu idrak ederek BENLİKten vazgeçmeye çalışmalıyız.
Bizden doğarken “Nerede, ne zaman ve ne şekilde” doğmak istersin şeklinde fikrimiz alınmadı ve ölürken de “Nerede, ne zaman ve ne şekilde” ölmek isteyeceğimiz ile ilgili de fikrimiz alınmaz. Bunlar bizi yoktan var eden tarafından takdir edilmiştir.
Ama nasıl öleceğimiz bizim elimizdedir. Son nefesimizi Müslüman, müşrik, kafir, fasık veya zalim olarak vermek bizim elimizdedir.
Nasıl ölmek istiyorsak o şekilde yaşamalıyız ama ne zaman öleceğimizi de bilmiyoruz.
O zaman aldığımız nefesin, soluduğumuz havanın son nefesimiz/havamız olduğunu düşünerek/bilerek hayatımızı gözden geçirmeliyiz.
Son nefesimizi Allah’a kulluk ederek, O’ndan başka ilah/Rabb/Melik/Mabud kabul etmeyerek, tanımayarak, O’na ait hakları gasbeden tağutlarla/müstekbirlerle ve din ile aldatanlarla mücadele ederek vermeye çalışmalıyız.
- 16-07-2018 DARBE VE DEMOKRASİ
- 22-06-2018 EBU TALİB İKTİDAR OLSA
- 14-06-2018 BAYRAMSA BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN
- 09-06-2018 KADR GECESİ
- 04-06-2018 ŞEYTANIN DEĞİŞMEYEN İLK TUZAĞI
- 14-05-2018 ASIL TERÖR / İFSAD
- 10-04-2018 MERKEZİYETÇİLİK -IV
- 26-03-2018 MERKEZİYETÇİLİK -III-
- 18-03-2018 MERKEZİYETÇİLİK -II-
- 10-03-2018 MERKEZİYETÇİLİK -I-
- 22-02-2018 HADİS İNKÂRCILIĞI
- 14-02-2018 KUR’AN DIŞI VAHİY VAR MI?
- 09-02-2018 DOĞRU HADİS ANLAYIŞI
- 03-02-2018 KUR’AN’DA HİKMET KAVRAMI VE HİKMET SÜNNET MİDİR ?
- 30-01-2018 DOĞRU SÜNNET ANLAYIŞI
- 24-01-2018 KUR’AN'DA NEBİ VE RESUL KAVRAMLARI
- 20-01-2018 KUR’AN’DA VAHİY KAVRAMI
- 16-01-2018 VAHDET’İN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ENGEL
- 10-01-2018 ORTAK HAREKET EDEBİLMEK
- 06-01-2018 ÖNCE AHLAK
- 30-12-2017 GECE KALKMAK İÇİN GÜNDÜZ KALKMAK LAZIM.
- 24-12-2017 KREDİ KARTI-III: POS MAKİNASININ HÜKMÜ
- 12-12-2017 KREDİ KARTI -II: KREDİ KARTININ HÜKMÜ
- 12-11-2017 KREDİ KARTI -I
- 19-10-2017 KOMİSYONCULUK VE EMLAK KOMİSYONCULUĞU
- 29-08-2017 KURBAN, YAKINLAŞMAK VE UZAKLAŞMAK
- 20-06-2017 KADR GECESİ
- 27-03-2017 AYNA AYNA SÖYLE BANA
- 19-11-2016 NEYİ BEKLİYORSUN?
- 09-11-2016 PARÇACILIK VE ACELECİLİK
- 29-10-2016 DİN GÜNÜNÜN MALİKİ
- 11-10-2016 MÜŞRİKLERDEN EMÂN ALMAK
- 22-09-2016 İBRAHİM OLMAK, İSMAİL OLMAK
- 09-09-2016 KURBAN, YAKINLAŞMAK VE UZAKLAŞMAK
- 25-07-2016 DARBE VE DEMOKRASİ
- 20-06-2016 BEN ÖMER, BEN AYŞE...
- 12-06-2016 DÜN BİR RÜYA GÖRDÜM
- 22-04-2016 23 NİSAN HÜZÜN DOLUYOR İNSAN
- 14-04-2016 SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA
- 11-04-2016 EY MÜSLÜMAN! NEREDESİN VE NEREYE GİDİYORSUN?
- 22-03-2016 YALANLARIMIZ/ALDANIŞIMIZ
- 16-03-2016 ÂLEMLER/EL-ÂLEMÎN NE DEMEK?
- 08-03-2016 ALLAH’IN DİŞİ DEVESİ - II
- 27-02-2016 ALLAH’IN DİŞİ DEVESİ -1
- 23-02-2016 GÜNÜMÜZ MÜSLÜMAN TİPLERİ
- 19-02-2016 SÂMİRİ VE GÜNÜMÜZ SÂMİRİLERİ
- 15-02-2016 MUSA VE BİR KUL KISSASI - 2
- 08-02-2016 MUSA (a.s.) VE BİR KUL KISSASI
- 23-01-2016 BİZİM TİH ÇÖLÜMÜZ
- 16-01-2016 BİZİM SIĞIR
- 09-01-2016 İNANMAK, GÜVENMEKTİR
- 27-12-2015 ASIL TİCARET, ASIL KAZANÇ
- 12-12-2015 İRADE VE İMTİHAN
- 21-11-2015 BU DA BİZİM "IŞİD" HUTBEMİZ
- 01-11-2015 CUMHURİYETE BAKIŞIMIZ
- 23-10-2015 HÜSEYİN'İ ANMAK İÇİN HÜSEYİN'İ ANLAMAK GEREK
- 19-10-2015 BİR GÜN BİR KİTAP OKUDUM...
- 14-09-2015 İBRAHİM OLMAK, İSMAİL OLMAK
- 13-07-2015 KADR GECESİ
- 03-06-2015 HAKİMİYYET/EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAH’INDIR - III-
- 30-05-2015 HAKİMİYYET/EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAH’INDIR - II
- 21-05-2015 HAKİMİYYET/EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAH’INDIR - I
- 08-05-2015 SEÇİM
- 30-04-2015 23 NİSAN
- 24-04-2015 12 HAZİRAN SEÇİMLERİNE TEVHİDİ BAKIŞ
- 15-04-2015 PEYGAMBERLERİN ORTAK DAVETİ VE TEK DİN İSLAM
- 10-04-2015 BENİM REHBERİM, ÖNDERİM
- 03-04-2015 HER ZORLUKLA BERABER KOLAYLIK VARDIR
- 28-03-2015 RABBİN SENİ TERK ETMEDİ
Makaleler
Hava Durumu