ALLAH’IN RAHMETİNE VE KURTULUŞA, ANCAK KUR’AN’A UYGUN YAŞAYIP TAKVAYI KUŞANANLAR ULAŞABİLİR
Mehmet PAMAK
21-10-2018 15:41
Bismillahirrahmanirrahim
Vahyin belirlediği ve Rasûlün (s) sünnetinin güzel örneğini oluşturduğu sahih İslam anlayışıyla bağdaşmayan ve yüzyıllara sâri yozlaşma sürecinde üretilen birçok bid’at ve hurafelerle kuşatılmış geleneksel din anlayışında, yaşantısına bakılmaksızın lâfzen “kelime-i şahadet”i söyleyen ve “müslümanım” diyen herkesin Allah’ın rahmetine müstahak olduğu ve kurtuluşa ereceği zannedilir. Ve ölen herkese kolayca “rahmet ve mağfiret” duası yapılır. Hâlbuki Kur’an’daki birçok âyet, Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa erebilmek için, kişinin Allah’ın azabından korkup sakınarak O’nun emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilinciyle Kur’an’a uygun takvalı bir hayat yaşaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Allah’ın, ancak böyle bir hayatı yaşayarak kurtuluşu hak edenlere rahmet edeceği bildirilmektedir.
Allah’ın Rahmetine ve Kurtuluşa Ulaşabilmek İçin Kitaba Uygun Yaşamak ve Takvayı Kuşanmak Şarttır
Allah’ın rahmetine müstahak olmak, kurtuluşa erebilmek, ahirette cennetle mükâfatlandırılmak ve iman etmiş sayılmak için Kur’an’a uymak, takvayı kuşanmak gerekmektedir. Kur’an’da birçok âyette, Kitabı hakkıyla okuyup onunla amel etmeyenlerin, hayatlarını Allah’a rükû ve secde ettirmeyenlerin, Allah’ın rahmetine mazhar olamayacakları açık biçimde ifade edilmiştir.
Rabbimiz, En’âm Suresi 155. âyette indirmiş olduğu mübarek Kitaba uymaya ve Allah’ın azabından korkup sakınarak, Allah’ın emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilinciyle takvayı kuşanmaya çağırmaktadır. Ancak Kitabın hükümlerine uyup takvalı davrananlara rahmet edeceğini bildirmektedir: “Bu (Kur’an) da bizim indirdiğimiz bereket kaynağı bir kitaptır. Artık ona uyun ve Allah’a karşı gelmekten sakının (takvalı olun) (umulur) ki size rahmet edilsin.”
Hac Suresi 77. âyette de, kurtuluşa erebilmek için, iman ettikten sonra hayatı Allah’a rükû, secde ettirip ibadet kılmak ve hayırlı işler yapmak gerektiği ifade edilmiştir: “Ey iman edenler, rükû edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluşa erersiniz.”. Kurtuluşa ve rahmete ulaştıracak yolun gösterildiği bu âyetlerde dikkat çeken önemli bir husus da, “siz imandan sonra bu amelleri yaparsanız, kesin olarak size rahmet edilir ve kurtuluşa erersiniz” denmek yerine “ancak o zaman size rahmet edilmesi ve kurtuluşa ermeniz umulur” denilmiş olmasıdır.
Âl-i İmran Suresi 102. âyette de; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının (Allah’ın emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilincini kuşanın) ve siz ancak müslimler/müslümanlar olarak ölün.” buyrulmuştur. “Ey iman edenler!” hitabından sonra takvayı kuşanıp Kur’an’a uygun yaşayarak “müslim” olmaya ve ölene kadar müslimce yaşayıp böyle ölmeye çağrı yapılmıştır. “İman ettiğini” söylediği hâlde, takvayı kuşanmayanlar, Allah’ın emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilincini taşımayanlar, yâni Kur’an’a uygun bir hayat yaşamayanlar “müslim” olmamakla nitelendirilmektedir. Sonuçta bunların kaybedecekleri, hüsranda oldukları başka birçok âyette vurgulanmıştır.
Nur Suresi 51. âyette; “Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Rasûlüne davet edildiklerinde, mü’minlerin sözü ancak ‘İşittik ve itaat ettik’ demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.” hükmü yer almaktadır. 52. âyette ise; “Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse ve Allah’tan korkup O’ndan sakınırsa (takvalı olursa), işte ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler bunlardır.” buyrulmaktadır. Görüldüğü üzere, bu âyetlerde uhrevî kurtuluş ve mutluluğa ulaşmanın yolunun, Allah ve Rasûlünün verdiği hükmün karşısında “işittik ve iman ettik” demekten değil de “işittik ve itaat ettik” demekten geçtiği ifade edilmektedir. Anlaşılmaktadır ki, kim “işittiği vahyî bilgiye imandan sonra bu bilgi gereğince Allah’a ve Rasûlüne itaat edip takvalı (Allah’ın azabından sakınıp O’nun emir ve yasaklarına uyma sorumluluğuna uygun) davranırsa, işte ancak onlar kurtuluşu ve mutluluğu hak edeceklerdir.
Mü’min ve müslim olmak, sonuçta da kurtuluşu ve rahmeti hak etmek için, birçok âyette sevgi ve velayet (dostluk) bağlarının bile vahye uygun biçimde kurulması şartı getirilmektedir. Mü’minlerin, küfrü imana tercih etmiş ve Allah ve Rasûlüne isyan hâlinde olanları, “anne-baba, kardeş, evlat, zevce ve aşiretleri bile olsalar veli edinmemeleri ve kendilerine sevgi beslememeleri gerektiği”, “bunları Allah’tan, Rasûlünden ve Allah yolunda cihaddan daha fazla sevenlerin ya da mü’min olmayanları veli/dost/sırdaş edinenlerin, Allah’ın hidayet etmeyeceği zalimler ve fasıklar olduğu” birçok ayette vurgulanır. (Örnek: Tevbe, 9/23-24, Mücadele, 58/22, Maide, 5/51, Mümtehine, 60/1). Ancak sevgi ve velayet (sırdaşlık, dostluk) konusundaki Kur’anî ölçüye uygun davrananların, sadece “Allah’ı, Rasûlünü ve mü’minleri veli edinenlerin ve Allah yolunda vahyî ölçülere uygun bir mücadeleyi sürdürenlerin imanını koruyabileceği, Allah taraftarı/Hizbullah olacağı (Maide, 5/56) ve kurtuluşa ereceği (Mücadele, 58/22) bildirilir. “Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Rasûlü’nden ve mü’minlerden başkalarını veli/sırdostu edinmeyenleri, ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Tevbe, 9/16).
Bakara Suresi 214. âyette, iman ettikten sonra imanın imtihanını verip bu uğurda mücadele etmek ve sıkıntılara, zorluklara katlanıp bedel ödemek söz konusu olmadan kurtuluşa ulaşmanın ve cennetle mükâfatlandırılmanın mümkün olmadığı vurgulanır: “Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Rasûl ve onunla beraber mü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı…”. Kurtuluşa ve mutluluğa ulaşanların, iman ettikten sonra Allah yolunda hicret edip mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler olacağı bildirilir: “İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katında büyük dereceleri vardır. İşte ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler bunlardır.” (Tevbe, 9/20). “Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?”(Âl-i İmran, 3/142).
Ahiretteki Mükâfat ve Ceza Da, Dünyadaki Hayat Tarzı ve Amellerin Doğrudan Belirlediği Bir Sonuçtur
Mürselat Suresi 41-44. âyetlerde, ancak, dünyadayken Allah’ın indirdiği kitaba uyup takvalı davrananların, iyi davranışlarda bulunanların, ahiret hayatında cennet ve nimetleriyle mükâfatlandırılacağı bildirilmektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta, bu mükâfatların, “iman ettik” demelerinin karşılığı değil, dünyadayken yaptıklarının karşılığı olduğunun vurgulanmış olmasıdır. “İyilik yapanların, iyi ve güzel davranış sahiplerinin böyle mükâfatlandırıldığı” bildirilmektedir: “Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri (Allah’ın azabından sakınıp emir ve yasaklarına uyanlar), gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır. (Kendilerine:) «İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için» (denir). İşte, biz iyilik yapanları (muhsinleri) böyle mükâfatlandırırız.”
Mürselat Suresi 47 ilâ 50. âyetlerde ise, kendilerine hayatınızı Allah’a rükû ettirin/boyun eğdirin denildiği hâlde rükû etmeyenlerin, hayatlarını Allah’a boyun eğdirmeyenlerin, Allah’ın hükümlerine uygun bir hayat yaşamayıp hevalarına uyanların, “yalanlayanlar, inkâr edenler” oldukları ifade ediliyor: 47- “O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!” 48 – “Onlara: ‘Rükû’ edin’ dendiği zaman rükû’ etmezler.” 49- “O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!” 50 – “Artık bundan (Kur’an’dan) sonra hangi söze inanacaklar?” Bu âyetlerden de anlaşılıyor ki, Kur’an’a imanın gereği rükû etmek, Allah’ın Kur’an’da yer alan hükümlerine/emirlerine boyun eğmektir. İman iddiasında bulunduğu hâlde rükû etmeyenler, Kur’an’a uygun bir hayat yaşamayanlar ise, “onların vay hâline” denecek bir hüsranla karşılaşıp kaybedenlerden olacaklardır.
İnşikak Suresi 20-21. âyetlerde de “…Onlara ne oluyor da iman etmiyorlar? Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar?” denilerek aynı şey söylenmiş oluyor. Mürselât Suresi âyetlerinde hayatı Allah’a rükû ettirmeyenlerin/boyun eğdirmeyenlerin, Kur’an’a tâbi kılmayanların “hakikati yalanlayanlar” olduğu ifade edilmişti. İnşikak Suresi ayetinde de, Allah’a ve inzal ettiği Kur’an’a iman etmenin gereğinin, Kur’an okunduğunda onun hükümlerini hayata hâkim kılarak hayatı Allah’a secde/itaat ettirmek olduğu ifade ediliyor. İnşikak Suresi 20-24. âyetlerde kendilerine Kur’an okunduğu halde ona uymayanların, onunla amel etmeyenlerin, secde/itaat etmeyenlerin iman etmeyenler, inkârcılar olduğu ve bunların “elem dolu bir azaba” muhatap olacakları haber veriliyor. 25. âyette ise, “Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.” hükmüyle, sadece iman edip secde/itaat edenlerin, iman ettiği Kitaba uyup sâlih amel işleyenlerin kurtuluşa erecekleri ve kesintisiz bir ecirle mükâfatlandırılacakları bildiriliyor.
Karia Suresi 6 ilâ 11. âyetlerde de, ahiretteki hesap sırasında cennet ve cehenneme gideceklerin tespitinde yine hiç imandan bahsedilmeden, doğrudan imanın ispatı olan amellerden bahsedilmekte ve tartıda iyi amelleri ağır gelenlerin cennetle mükâfatlandırılacağı, tartısı hafif gelenlerin ise cehennem azabına muhatap olacağı haber verilmektedir: 6-7: “O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.” 8-9: “Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye’dir.” 10-11: Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş!”
Anlaşılmaktadır ki, dünya imtihanının temel ekseni, imtihan kitabı ve hidayet rehberi olan Kur’an’a uygun bir hayatın yaşanıp yaşanmamasıdır. Ahiretteki akîbeti belirleyen de, dünyadayken olumlu veya olumsuz manada yapılan ya da yapılması gerektiği halde yapılmayan amellerdir. Nitekim Rabbimiz, Âraf Suresi 147. âyette de insanların “yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için cezalandırılmayacakları“nı bildirmektedir. Bakara Suresi 281. âyette de, ahirette, dünyadayken yapılan ya da yapılmayan ameller üzerinden hesabın görüleceği ve mükâfat ya da ceza nevinden karşılıkların da bu amellere göre takdir edileceği bildirilmektedir: “Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır”.
Allah’ın rahmetine ve kurtuluşa ulaşabilmek; ancak Kur’an’a uygun bir hayatı yaşamak için gücü yettiğince çaba gösterip hayatı ibadet kılmakla, Allah’ın emir ve yasaklarına uyma sorumluluk bilincini, yani takvayı kuşanıp müslimce bir hayatı yaşamakla mümkündür. Rabbimiz hepimize, rahmetine ve kurtuluşa müstahak olmayı ve bunun için müslimce bir hayatı yaşayıp müslim olarak ölmeyi nasip etsin inşaAllah.
- 27-02-2023 TOPLUMDA YAYGIN BİR İFSAD YAŞANDIĞINDA, MÛSÂ (AS)’IN ÖNCE HÂRUN (AS)’I HESABA ÇEKTİĞİ GİBİ, İLK SORGULANACAK OLAN İSLAMÎ DAVETİ TEMSİL EDEN TEVHİDÎ KESİMDİR
- 13-11-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – V. BÖLÜM
- 02-11-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – IV. BÖLÜM
- 24-10-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – III. BÖLÜM
- 12-10-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – II. BÖLÜM
- 07-10-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – I. BÖLÜM
- 28-09-2022 BÂTIL SİSTEMLE UZLAŞANLAR, UMDUKLARI ÖZGÜRLÜĞE ULAŞAMAZLAR
- 31-03-2022 ERDOĞAN'IN SÖYLEMLERİ FİLİSTİN'DEN, SOMUT POLİTİKALARI SİYONİST REJİMDEN YANADIR
- 20-03-2022 “NORMALLEŞME” SÜRECİNE, İŞGAL ŞEFİ HERZOG’U DAVET EDEN TÜRKİYE DE KATILDI
- 05-01-2022 ÖMRÜMÜZDEN BİR YIL DAHA AZALDI, GELİN HÂLİMİZİ SORGULAYALIM
- 20-10-2021 ERDOĞAN VE ERBAŞ’IN, İSLAM’I ARAÇSALLAŞTIRMALARI KARŞISINDA MÜSLÜMANLARIN TUTUMU
- 12-10-2021 İSLAM’IN ARAÇSALLAŞTIRILIP LAİK “STATÜKO” İÇİN İSTİSMARINDA SON MERHALE: -III-
- 06-10-2021 İSLAM’IN ARAÇSALLAŞTIRILIP LAİK “STATÜKO” İÇİN İSTİSMARINDA SON MERHALE -II-
- 30-09-2021 İSLAM’IN ARAÇSALLAŞTIRILIP LAİK “STATÜKO” İÇİN İSTİSMARINDA SON MERHALE -I-
- 08-03-2021 PAPA’NIN IRAK ZİYARETİ; DESTEKLEDİKLERİ “HAÇLI SEFERİ”NİN YIKIMINI YERİNDE GÖRMEK Mİ, YOKSA MÜSLÜMANLARA YENİ TUZAKLAR KURMAK MI?
- 12-02-2021 NEDEN, HAK ÖLÇÜLERLE UYARAN MÜ’MİNLERİ DIŞLAYIP İMANINA ZULÜM BULAŞTIRANLARI “VELİ” EDİNDİK?
- 25-01-2021 NEDEN, GRUPLARIMIZI İSTİKAMET ÜZERE KORUYAMADIK?
- 16-01-2021 NEDEN, BİRBİRİMİZİ ISLAH ETMEKTE BAŞARISIZ OLDUK?
- 06-01-2021 NEDEN 40 YILDA, MEKKE’DEKİ GİBİ BİR CEMAAT BİLE OLUŞTURAMADIK?
- 01-01-2021 HÂLÂ RABBİMİZE SIĞINIP TEVBE ETMEYECEK MİYİZ? -II-
- 23-12-2020 HÂLÂ RABBİMİZE SIĞINIP TEVBE ETMEYECEK MİYİZ? -I-
- 17-12-2020 AF İÇİN, ÖLMEDEN ÖNCE TEVBE EDİP SÂLİH AMEL İŞLEMEK ZORUNLULUĞU
- 09-12-2020 HAYAT VE ÖLÜM ÜZERİNE
- 09-11-2020 BUGÜN YİNE 10 KASIM. MÜSLÜMANLARIN ÇOCUKLARI YİNE KEMALİZM DİNİNİN RİTÜLELLERİNE KATILMAYA ZORLANACAK
- 31-10-2020 KEMALİST, LAİK, ULUS DEVLETİN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ MÜSLÜMANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?
- 13-09-2020 12 EYLÜL’ÜN YIL DÖNÜMÜNDE DANIŞMA MECLİSİNDE YAŞADIKLARIM (ŞİİR)
- 19-05-2020 RAMAZAN’IN VE KADİR GECESİNİN YÜCELTİLİŞİ, KUR’AN’IN İHMAL EDİLİŞİ
- 02-04-2020 ALLAH KULLARINI ZORLUKLA DA RAHATLIKLA DA İMTİHAN EDER...
- 22-01-2020 İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR
- 11-09-2019 HZ. HÜSEYİN’İN KERBELÂ’DA ŞEHİD EDİLMESİNİN YIL DÖNÜMÜNDE...
- 15-07-2019 DARBECİLİĞİN PATENTİ ATATÜRKÇÜ, LAİK, ULUSALCI SUBAYLARA AİTTİR
- 31-03-2019 ALLAH’IN ADINI YA DA DİNİNİ İSTİSMAR EDEREK İNSANLARI ‘ALLAH İLE ALDATMA’DA ÜÇ KATEGORİ
- 23-03-2019 ŞEYTAN VE DOSTLARININ EN ETKİLİ VE YAYGIN KANDIRMA BİÇİMİ: ‘ALLAH İLE ALDATMA’
- 17-03-2019 ŞEYTANIN, SIRÂT-I MÜSTAKÎM ÜZERİNE OTURUP DÖRT YÖNDEN YAKLAŞARAK İNSANLARI SAPTIRMASI
- 09-03-2019 'YENİ 28 ŞUBAT'A RAĞMEN ALLAH YOLUNDA SABIRLA YÜRÜMELİ VE ASLA KORKUP SİNMEMELİYİZ
- 02-03-2019 “ESKİ 28 ŞUBAT”IN 22. YIL DÖNÜMÜNDE “YENİ 28 ŞUBAT”IN 3. YILI YAŞANIYOR
- 28-02-2019 ŞEYTANLAR, SADECE AZGINLARI SAPTIRIRLAR, ALLAH’IN İHLÂSLI KULLARINI...
- 17-02-2019 ŞEYTAN VE İNSAN İLİŞKİSİNDE ÜÇ KATEGORİ
- 09-02-2019 ŞEYTANIN VELİSİ VE HİZBİ OLMAKTAN DA, SAPTIRMASINDAN DA ALLAH'A SIĞINMALIYIZ!
- 02-02-2019 İBLİS'İN ŞEYTANLAŞMASI VE İNSANLARI SAPTIRMASINA DAİR SERÜVENİ
- 27-01-2019 ALLAH, KULLARINI DARLIK VE ZORLUKLARLA DA, BOLLUK VE RAHATLIKLA DA İMTİHAN EDER
- 21-01-2019 SADECE ALLAH’A KULLUKLA MÜKELLEF OLAN MÜ’MİN, ŞEYTANIN OYUN VE TUZAKLARINDAN KORUNMALIDIR
- 13-01-2019 İNANDIĞI GİBİ YAŞAMAYANLAR YAŞADIĞI GİBİ İNANMAYA BAŞLAR
- 04-01-2019 ÖMRÜMÜZDEN BİR YIL DAHA AZALDI, GELİN HÂLİMİZİ SORGULAYALIM!
- 25-12-2018 “YENİ 28 ŞUBAT”A VE YAYGIN SEKÜLERLEŞMEYE, BÜYÜK YOZLAŞMAYA KARŞI İTTİFAK OLUŞTURMALIYIZ
- 05-12-2018 İMAN ETTİKTEN SONRA, GÜNAHIN KUŞATMASINDAN VE İMANA ŞİRK BULAŞTIRMAKTAN KORUNMAK
- 21-11-2018 MÜSLÜMANLARIN BÂTIL OLANA BENZEMESİ, HANGİ SÜREÇLERDE VE NASIL GERÇEKLEŞMEKTEDİR?
- 13-11-2018 VAHİYLE YÖNLENDİRİLEN RASÛLÜN MÜCADELE SÜNNETİNİ...
- 04-11-2018 KUR’AN VE SÜNNETE DAYALI SAHİH İSLAM ANLAYIŞINI, HER ŞARTTA TAVİZ VERMEDEN SÜRDÜRMEK İMANÎ SORUMLULUKTUR
- 28-10-2018 MÜ’MİNLERİN, AMELLER, HAYAT TARZI VE İTAAT ALANINDA BÂTIL OLANDAN AYRIŞMA SORUMLULUĞU VARDIR
- 21-10-2018 ALLAH’IN RAHMETİNE VE KURTULUŞA, ANCAK KUR’AN’A UYGUN YAŞAYIP TAKVAYI KUŞANANLAR ULAŞABİLİR
- 14-10-2018 KUR’AN’IN TAMAMINI HAYATIN TAMAMINA HAKİM KILMA ÇABASI GÖSTERMEK, ONA İMANIN TEMEL ŞARTIDIR
- 07-10-2018 İMANINI İSPAT EDEN TUTARLI MÜ’MİNLER VE VAHYİN ŞAHİDİ “MÜSLİMLER” OLMAK – II-
- 01-10-2018 İMANINI İSPAT EDEN TUTARLI MÜ’MİNLER VE VAHYİN ŞAHİDİ “MÜSLİMLER” OLMAK – I
- 20-09-2018 ŞİİSİYLE SÜNNİSİYE BÜTÜN EKOLLER, BÜYÜK ORANDA TARİHSEL SÜREÇTE ÜRETİLENLERİ DİNLEŞTİRMİŞLERDİR
- 15-09-2018 KUR'AN'DA MÜSLİM OLMANIN TEMEL ŞARTLARI -II-
- 03-09-2018 KUR'AN'DA MÜSLİM OLMANIN TEMEL ŞARTLARI -I-
- 25-08-2018 EY "MÜSLÜMAN"LAR! GELİN "MÜSLİM" OLALIM
- 20-08-2018 KALPLER, ANCAK ALLAH’IN ZİKRİYLE (KUR’AN’LA) MUTMAİN OLUR
- 06-08-2018 UMUTSUZLUK YOK, MÜCADELEYE DEVAM
- 22-06-2018 TÜRKİYE ULUS DEVLETİNDE, ESKİ VE YENİ STATÜKOLARIN DİN ALGISI VE MÜSLÜMANLAR
- 02-06-2018 SUUD VE İRAN ÖZELİNDE, ULUS DEVLETLER DÖNEMİNDEKİ STATÜKO DİNLERİ VE MÜSLÜMANLAR
- 23-05-2018 SALTANAT DÖNEMİNDE OLUŞTURULAN STATÜKO DİNLERİ VE MÜSLÜMANLAR
- 19-04-2018 TARİH BOYUNCA TEVHİD DİNİ'NİN KARŞISINA HEP "STATÜKONUN DİNİ" ÇIKARILMIŞTIR -II-
- 11-04-2018 TARİH BOYUNCA TEVHİD DİNİ'NİN KARŞISINA HEP "STATÜKONUN DİNİ" ÇIKARILMIŞTIR -I-
- 27-03-2018 ESARET ALTINDA PARÇALANMIŞ ZİHİNLER, ÖZGÜN VE BÜTÜNCÜL İSLAMİ DÜŞÜNCE ÜRETEMEZ
- 01-09-2017 KUR'AN'DA ZİKREDİLEN ANA-BABAYA KARŞI SORUMLULUKLAR
- 21-07-2017 DARBELERE KARŞI ÇIKMAK KADAR, NE ADINA KARŞI ÇIKILDIĞI DA ÖNEMSENMELİDİR
- 10-04-2017 MAZLUM-DER GERÇEKTEN "FABRİKA AYARLARINA" DÖNÜYOR MU?
- 04-03-2017 GÜNEŞİN DE, DEVLETİN DE DİNİ VARDIR
- 09-08-2016 DARBECİLİĞİN PATENTİ ATATÜRKÇÜ, LAİK, ULUSALCI SUBAYLARA AİTTİR
- 07-06-2016 KUR'AN AYI RAMAZAN'DA HALİMİZİ KUR'AN'LA ISLAH ETMELİYİZ
- 10-09-2015 TÜRKÇÜLÜK DE KÜRTÇÜLÜK DE ZULÜMDÜR, ADALET İSLAM'DADIR
- 13-07-2015 FİLİSTİN, KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA NASIL KURTULUR?
- 04-07-2015 ÇİN ZULMÜNÜ PROTESTO VESİLESİYLE ÜMMETİN HALİ VE ÜMMETE ÇAĞRI
- 11-06-2015 ÖNCÜ ŞAHSİYETLERİN, BATIL SİYASETE DESTEK ÇAĞRILARI VAHİMDİR
- 02-06-2015 MISIR DARBESİ VE İDAM KARARLARI KARŞISINDA İSLAMİ DURUŞUMUZ -II-
- 25-05-2015 MISIR DARBESİ VE İDAM KARARLARI KARŞISINDA İSLAMİ DURUŞUMUZ -I-
- 25-04-2015 ERMENİ "SOYKIRIMI" YA DA "KATLİAMI"NIN FAİLİ MÜSLÜMANLAR DEĞİLDİ
- 06-07-2014 ERTELENEMEZ ve TERK EDİLEMEZ SORUMLULUĞUMUZ
- 26-12-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR - VIII
- 11-11-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -VII-
- 30-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -VI-
- 23-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -V-
- 16-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -IV-
- 08-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -III-
- 30-09-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -II-
- 23-09-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -I-
- 04-07-2013 KUR'AN AYI RAMAZAN'A GİRERKEN
- 24-04-2013 KUR'AN'A DAVETİN YAYGINLAŞTIRILMASI GEREKEN BİR SÜREÇTEYİZ
- 22-12-2012 ORTADOĞU VE SURİYE'DE YAŞANANLAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 19-09-2012 İSLAM'A YÖNELİK HAKARETLER, EMPERYALİST PROJELERİN PARÇASI VE SEKÜLER ZİHNİN ÜRÜNÜDÜR
- 11-09-2012 ÇOCUK ZİHİNLERE YÖNELİK İDEOLOJİK İŞGAL SÜRÜYOR
- 16-07-2012 ORTADOĞU VE SURİYE'DE YAŞANANLAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 13-05-2012 MODERN PUTPERESTLİK: FUTBOL FANATİZMİ
- 03-03-2012 HAYAT; İMAN, İBADET, CİHAD ve ŞEHADETTİR -II-
- 21-02-2012 HAYAT; İMAN, İBADET, CİHAD ve ŞEHADETTİR -I-
- 20-01-2012 HRANT DİNK'İ KATLEDEN ZİHNİYET
- 24-12-2011 ERMENİLERİ DE, MÜSLÜMAN HALKLARI DA KATLEDEN AYNI ZİHNİYETTİR
- 28-11-2011 SİSTEM İÇİ GÜNDEMLERE ENDEKSLİ AŞIRI SİYASALLAŞMA, SAVRULMALARA YOL AÇMAKTADIR
- 09-10-2011 MHP KURUCU GENEL BAŞKANLIĞINDAN İSLAMİ KİMLİĞE
- 06-09-2011 İSLAM, ŞİDDETİ DEĞİL GÖNÜLLÜ TOPLUMSAL DEĞİŞİMİ ESAS ALIR
- 16-08-2011 KUR'AN AYINDA HALİMİZİ KUR'AN'LA ISLAH ETMELİYİZ
- 08-08-2011 RAMAZAN AYINI KUR'ANİ BİR İNKILABIN VESİLESİ KILMALIYIZ
- 05-07-2011 KÜRT SORUNU NASIL OLUŞTU?
- 05-06-2011 SİYASAL DEĞİŞİM SOSYAL DEĞİŞİMİN SONUCUDUR
- 24-05-2011 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MESAJLAR
- 12-04-2011 HAK YOLDA "MARJİNALLİK" ŞEREFTİR
- 11-03-2011 HİCRETTEN 28 ŞUBAT ŞİİRLERİ -III-
- 08-03-2011 HİCRETTEN 28 ŞUBAT ŞİİRLERİ -II-
- 01-03-2011 HİCRETTEN 28 ŞUBAT ŞİİRLERİ -I-
- 05-02-2011 MÜSLÜMAN HALKLARA...
- 23-01-2011 Kürt Kemalistler, Kürt halkını sekülerleştiriyor
- 06-12-2010 HİCRET, İMANİ VE İBÂDİ BİR SORUMLULUKTUR
Makaleler
Hava Durumu