ÇOCUK ZİHİNLERE YÖNELİK İDEOLOJİK İŞGAL SÜRÜYOR
Mehmet PAMAK
11-09-2012 21:41
R esmi ideoloji kıskacında “öğütüm” mekanizması, yeni dönem için yine işlemeye başladı. Laik demokratik cahiliye kültürü ve seküler paradigmanın ürettiği şirk dini, tevhid dinine karşı savaşmaya ve zihinleri işgal edip, ruhları kirletmeye, fıtratları bozup insanı kendine ve Rabbine yabancılaştırma işlevi görmeye devam ediyor.
Görece de olsa adalet ve özgürlük vaat ederek iktidar olanlar, yaklaşık on yıldır bu zulmü kaldırmaya yönelik ciddiye alınacak adımlar atmadılar. 28 Şubatla zirveye çıkan ideolojik zulüm, son on yılda da mağdurlarının eliyle hükmünü sürdürdü. Ta ki, Ortadoğu’ya laiklik ihraç etmeye teşebbüs ettiklerinde, bu büyük zulmü kamufle etmek ve Müslümanların muhtemel büyük tepkilerini azaltarak iknada etkili olmak için olsa gerek, geçen yıl kısmi bir değişiklik gerçekleştirdiler. Bu bağlamda, tam okullar açılırken, eğitimin amacı maddesindeki ideolojik vurgularda kimi azaltmalar, Ortadoğu’nun Müslüman halklarına “laiklik dini”nin önerilmesini sevimli kılma karşılığı olsa gerek, aceleyle yürürlüğe konsa da, “Milli Güvenlik Dersi” kaldırılsa da, halen okullarda, “İnkılap Tarihi”nden “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi”, “Türkçe” ve “Edebiyat” derslerinden “Tarih” dersine, “Sosyal Bilgiler”den “Müzik” dersine kadar, neredeyse bütün derslere içirilmiş olarak tam bir ideolojik zulüm hükmünü sürdürmektedir.
Sonuç olarak, çocuklarımız hâlâ resmi ideoloji olan Kemalizm dininin kışlaları ya da laik, seküler şirk dininin tapınakları hüviyetindeki okullarda ideolojik işgal altında kuşatılmaya muhatap kılınıyor ve her sabah Kemalizm dininin amentüsü mahiyetindeki andı tekrarlamaya mecbur bırakılıyorlar. Mesela bu “andımız” saçmalığının kaldırılması gibi, Anayasa ve yasalarda hiçbir değişiklik yapmadan, sadece Bakanlık genelgeleri ya da Talim Terbiye Kururlu kararlarıyla yapılabilecek değişiklikler bile yapılmamaktadır. Ulusal dinin bayrak törenlerinde, putperest ayinlerine benzer ritüeller tekrarlanmaya devam ederken, Müslüman çocukları seküler kutsalların, ideolojik putların önünde tazimde bulunmaya zorlanıyorlar. İlkel başörtüsü yasağı da, üniversitelerde fiili durum olarak kısmen kaldırılırken, ilköğretimde benimsenerek ve sahiplenilerek kalıcı hale getiriliyor.
Tevhid dini İslam’a karşı yürürlüğe konan ve İslami eğitim hakkımızı gasp eden “Tevhidi Tedrisat Kanunu”na dayalı tek tipçi öğütüm sistemi, ideoloji kusan seküler içerikli ders programlarıyla fıtratlardaki tahribatını sürdürüyor. Resmi ideoloji dayatan “öğütüm” sistemi çocuk zihinlerdeki işgaline devam ederken, laikliği, sekülerleşmeyi, artık gönüllü bir biçimde “Müslüman’ım” diyenler savunmaya ve yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.
Son çıkarılan “4+4+4” yasasıyla bir yandan sözüm ona 8 yıllık kesintisiz öğütümün kimi sakıncaları giderilmeye çalışılırken, sonuçta resmi ideolojinin işgal ve kuşatmasına son verilmeden, zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılarak, bu işgal ve kuşatmanın 8 yıldan 12 yıla çıkarılması sağlanmak suretiyle, bu zulmün daha uzun yıllar çocuklarımıza zarar vermesine yol açılmıştır. Bir yandan da, bütün bu zulmün gözden kaçırılmasına ve kanıksanmasına sebep olacak bir değişiklik olarak, “Kur’an ve siyer” derslerine seçmeli dersler arasında yer verilmiştir. Bu derslerin içeriği ve eğitim verecek kadroların ne yapacakları henüz belli olmamakla beraber, sistem içi görece olumluluk olarak değerlendirilebilecek bu değişimlerin, bir çok Müslüman’ın iktidarın seküler politikalarının destekçisi konumuna kaymasına ve yeni statükodan razı hale gelmesine önemli katkısı olduğu şüphesizdir. Nitekim, Başbakan Tayyip Erdoğan da, bu yasadan sonra yaptığı konuşmalarda, seçmeli Kur’an ve siyer dersleri ihdasını Menderes’in ezanı Arapça okutmayı başlatmasıyla da benzeştirerek büyük bir devrim olarak takdim etmiş, Arapça ezan uğruna geniş kitlelerin nasıl sisteme eklemlendikleri vakıasını hatırlatacak beyanlarda bulunabilmiştir.
Tüm tarih boyunca statükolar, halktaki dini duyarlılıkların yükselişine paralel biçimde din algılarını yenileyip, var olan resmi ideolojide kimi rötuşlar yaparak ve halkı memnun edecek ilave İslami unsurları katarak, yeni statükonun din algısını oluşturmaktadırlar. Ve böylece bir yandan tıkanmış, çürümüş olan sistemi reforme edip yeniden üretirken, diğer yandan da eski statükoya muhalif kitleleri hak oranı yükseltilmiş olan hak-batıl karışımı bu yeni statüko dini ile cezp edip sisteme eklemlemeyi başarmaktadırlar. Bu sonucun elde edilmesinde, Müslümanların talep çıtalarının yerlerde sürünmesinin, sadece sistem içi talepleri gündemleştirmelerinin de payı büyüktür. Siz insanların adaletle yönetilebilmeleri ve kurtuluşları için Allah’ın hükmüyle hükmedilmesi gerektiği iddianızı sürekli gündemde tutmaz ve sadece sistem içi verilmesi kolay taleplerle yetinirseniz, sistem içi siyaset kadrolarından bazıları bu taleplerinizi karşıladığında, bu siyasi kadrolar üzerinden sisteme eklemlenmekten kurtulamazsınız.
Mesela ilahi vahyi esas alan bir adalet sistemi kurulmadan ve Allah’ın kullarına O’nun hükmüyle hükmedilmesi sağlanmadan gerçek adaletin ve fıtrata uygun insanca yaşama vasatının oluşmayacağını bütün etkinliklerinizde tekrarlamazsanız. Üstelik, taleplerinizi de sadece “andımız, milli güvenlik dersleri kalksın, eğitimde ideoloji dayatılmasın, seküler eğitim veren okullara başörtüsüyle girebilelim” seviyesinde tutarsanız. Bu talepleriniz kendisini İslam’a nispet eden ve eski statükoyu değiştirmeye çalışan siyasi kadrolarca karşılandıkça sisteme eklemlenmeyi engelleyemezsiniz. Hele de talepleriniz içinde, gasp edilmiş “İslami eğitim” hakkınızı gündemleştirmek gibi sistemin vermesi kolay olmayan talepler bile yer almıyorsa, sistemi görece değiştirip statükoyu yeniden inşa etmeye çalışan kendinize yakın bulduğunuz kadrolarca verilmesi daha kolay talepler seviyesinde gündem oluşturuyorsanız bu eklemlenme çok daha kolay gerçekleşebilecektir.
Şurası iyi bilinmelidir ki, eski yada yeni statüko farkı olmaksızın seküler ulus devletlerde egemenler, iktidarlarını ve sömürü düzenlerini ayakta tutmak için, bu sistemin mağdurlarını kendi çıkarlarını koruyacak biçimde yetiştirmek için ideolojik zorunlu eğitimi bir araç olarak kullanırlar. Sonuçta da, mazlumları zalimlerini ayakta tutan payandalar haline dönüştürürler. Bu tuzaktan kurtulup, özgürleşmenin yolu, bütün insanların yaratıcısı olarak, bütün insanların hukukunu en adil bir biçimde gözeten Allah’ın hükümlerini ve fıtri insani erdemleri belirleyici kılan bir adalet sistemini kurmaktan geçer. Ancak böyle adil bir sisteme müstahak olmak için de, bir yandan tavizsiz bir tevhidi davet ve şahidlikte ısrarcı olmak, diğer yandan da zulme rıza göstermeden, elindeki imkânları ve var olan potansiyeli, zulümatın koyu ve gri tonlarıyla tüm taguti statükoları ve zulümlerini geriletmek için seferber eden bir direniş bilincini kuşanmak icap eder. Ve bu bilinci sosyalleştirecek, halkın bu zulümleri fark etmesine ve muhalefet bilincinin oluşup yaygınlaşmasına yönelik hikmetli çabalar ortaya koymak gerekir.
Biliyor ve inanıyoruz ki, insan, ancak fıtri/insani erdemlerin korunup vahiyle geliştirildiği, Allah’ın kullarına merhametin esas alındığı ilahi adalet yönetimi altında, farklılıkları olan bütün kesimlere kendilerini özgürce gerçekleştirebilecekleri adalet ve özgürlük vasatı sağlandığında gerçek huzur ve barışa ulaşabilir. Evet, “yaratmanın da emretmenin de Allah’a ait olduğu” bilinciyle, ancak fıtratla vahyin yeryüzünde buluşmasıyla, fıtrat, evren ve hayat arasında bir uyum sağlanabilir. Bütün insanların Yaratıcısının, bütün kullarının hukukunu gözeten hükümlerinin hâkimiyetiyle, insanlığa onur kazandıracak gerçek anlamda bir adalet sistemi, hakiki barış ve huzur ortamı oluşabilir.
Bu sebeple, biz Müslümanlar, sadece Allah’ı razı etmeyi esas alarak, tevhidi ilke ve sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmekte ısrarcı olmalı, her şartta, cahiliye hükmünü reddedip Allah’ın hükmünü esas almak suretiyle, hayatın bütününü ibadet kılmak üzere seferber olma duyarlılığımızı sürekli diri tutmalıyız. Sistem içi taleplerle yetinmemeli ve sistem içi demokratikleşme yanlısı siyasi kadrolarca bunlar karşılandıkça da sisteme eklemlenme savrulmalarına karşı tedbirli olmalıyız. Bizi ve çocuklarımızı kuşatan laik seküler zincirleri parçalamaya, zulümatın zindan duvarlarını yıkmaya, cahiliye karanlıklarından, İslam’ın aydınlığına çıkaracak Kur’ani inkılabı gerçekleştirmeye odaklanmalıyız. Öncelikle ailelerimizi ve çocuklarımızı, cahiliye kirlerinden arındıracak, ateşten koruyacak tedbirleri almak üzere hemen harekete geçmeliyiz. Evlerimizi, dernek yada vakıflarımızı, cahiliyeye karşı anti virüs programı uygulayan Kur’an mektepleri, batıldan gelen kirli kanı arındıran diyaliz merkezleri gibi çalıştırmalı, arınma, korunma ve vahiyle yeniden inşa merkezleri haline dönüştürmeliyiz.
“Ilımlı laiklik”le, “ılmlı İslam”ın örtüştürülüp uzlaştırılmasıyla üretilen yeni Türkiye modelinde, artık “Müslümanlar” tarafından yürütülen “gönüllü sekülerleşme/modernleşme” sürecinde yeni dönemin, sonuç alma ve yozlaştırma etkisi bakımından, şiddete dayalı politikaları esas alan jakoben baskıcı döneme nazaran daha tehlikeli ve daha çözücü, daha yozlaştırıcı olduğunu unutmamalıyız. Hiçbir baskı ve yasaktan yılmadan direnmemiz gerektiği gibi, yeni dönemde dünyevileşmeye yönlendiren etkilere de kapılmadan, kredi, ihale, makam, mevki ve imkan devşirme uğruna tavize, uzlaşmaya da prim vermeden, tevhidi stratejik yürüyüşümüzü tavizsiz bir adanmışlıkla sürdürmeliyiz.
Allah yoluna adanarak, tevhidi daveti her şartta yaymak için çırpınmalı, çağımızın Kur’an neslini, Kur’an toplumu nüvesini oluşturarak, eğitim, tebliğ ve vahye şahidlik çabalarımızı arttırarak, niteliğini yükselterek, Allah’ı razı edecek söz, fiil ve amelleri çoğaltıp yaygınlaştırarak, imanı, şahsiyeti, hayatı, toplumu ve ümmeti vahiy ekseninde yeniden inşa etmenin onurunu kuşanmalıyız.
- 27-02-2023 TOPLUMDA YAYGIN BİR İFSAD YAŞANDIĞINDA, MÛSÂ (AS)’IN ÖNCE HÂRUN (AS)’I HESABA ÇEKTİĞİ GİBİ, İLK SORGULANACAK OLAN İSLAMÎ DAVETİ TEMSİL EDEN TEVHİDÎ KESİMDİR
- 13-11-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – V. BÖLÜM
- 02-11-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – IV. BÖLÜM
- 24-10-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – III. BÖLÜM
- 12-10-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ, HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – II. BÖLÜM
- 07-10-2022 İSTİKAMET KRİZİNE GİRMİŞ TEVHİDÎ UYANIŞ SÜRECİ ÖNCÜLERİNİ HÂLLERİNİ SORGULAMAYA ÇAĞIRIYORUM – I. BÖLÜM
- 28-09-2022 BÂTIL SİSTEMLE UZLAŞANLAR, UMDUKLARI ÖZGÜRLÜĞE ULAŞAMAZLAR
- 31-03-2022 ERDOĞAN'IN SÖYLEMLERİ FİLİSTİN'DEN, SOMUT POLİTİKALARI SİYONİST REJİMDEN YANADIR
- 20-03-2022 “NORMALLEŞME” SÜRECİNE, İŞGAL ŞEFİ HERZOG’U DAVET EDEN TÜRKİYE DE KATILDI
- 05-01-2022 ÖMRÜMÜZDEN BİR YIL DAHA AZALDI, GELİN HÂLİMİZİ SORGULAYALIM
- 20-10-2021 ERDOĞAN VE ERBAŞ’IN, İSLAM’I ARAÇSALLAŞTIRMALARI KARŞISINDA MÜSLÜMANLARIN TUTUMU
- 12-10-2021 İSLAM’IN ARAÇSALLAŞTIRILIP LAİK “STATÜKO” İÇİN İSTİSMARINDA SON MERHALE: -III-
- 06-10-2021 İSLAM’IN ARAÇSALLAŞTIRILIP LAİK “STATÜKO” İÇİN İSTİSMARINDA SON MERHALE -II-
- 30-09-2021 İSLAM’IN ARAÇSALLAŞTIRILIP LAİK “STATÜKO” İÇİN İSTİSMARINDA SON MERHALE -I-
- 08-03-2021 PAPA’NIN IRAK ZİYARETİ; DESTEKLEDİKLERİ “HAÇLI SEFERİ”NİN YIKIMINI YERİNDE GÖRMEK Mİ, YOKSA MÜSLÜMANLARA YENİ TUZAKLAR KURMAK MI?
- 12-02-2021 NEDEN, HAK ÖLÇÜLERLE UYARAN MÜ’MİNLERİ DIŞLAYIP İMANINA ZULÜM BULAŞTIRANLARI “VELİ” EDİNDİK?
- 25-01-2021 NEDEN, GRUPLARIMIZI İSTİKAMET ÜZERE KORUYAMADIK?
- 16-01-2021 NEDEN, BİRBİRİMİZİ ISLAH ETMEKTE BAŞARISIZ OLDUK?
- 06-01-2021 NEDEN 40 YILDA, MEKKE’DEKİ GİBİ BİR CEMAAT BİLE OLUŞTURAMADIK?
- 01-01-2021 HÂLÂ RABBİMİZE SIĞINIP TEVBE ETMEYECEK MİYİZ? -II-
- 23-12-2020 HÂLÂ RABBİMİZE SIĞINIP TEVBE ETMEYECEK MİYİZ? -I-
- 17-12-2020 AF İÇİN, ÖLMEDEN ÖNCE TEVBE EDİP SÂLİH AMEL İŞLEMEK ZORUNLULUĞU
- 09-12-2020 HAYAT VE ÖLÜM ÜZERİNE
- 09-11-2020 BUGÜN YİNE 10 KASIM. MÜSLÜMANLARIN ÇOCUKLARI YİNE KEMALİZM DİNİNİN RİTÜLELLERİNE KATILMAYA ZORLANACAK
- 31-10-2020 KEMALİST, LAİK, ULUS DEVLETİN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ MÜSLÜMANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?
- 13-09-2020 12 EYLÜL’ÜN YIL DÖNÜMÜNDE DANIŞMA MECLİSİNDE YAŞADIKLARIM (ŞİİR)
- 19-05-2020 RAMAZAN’IN VE KADİR GECESİNİN YÜCELTİLİŞİ, KUR’AN’IN İHMAL EDİLİŞİ
- 02-04-2020 ALLAH KULLARINI ZORLUKLA DA RAHATLIKLA DA İMTİHAN EDER...
- 22-01-2020 İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR
- 11-09-2019 HZ. HÜSEYİN’İN KERBELÂ’DA ŞEHİD EDİLMESİNİN YIL DÖNÜMÜNDE...
- 15-07-2019 DARBECİLİĞİN PATENTİ ATATÜRKÇÜ, LAİK, ULUSALCI SUBAYLARA AİTTİR
- 31-03-2019 ALLAH’IN ADINI YA DA DİNİNİ İSTİSMAR EDEREK İNSANLARI ‘ALLAH İLE ALDATMA’DA ÜÇ KATEGORİ
- 23-03-2019 ŞEYTAN VE DOSTLARININ EN ETKİLİ VE YAYGIN KANDIRMA BİÇİMİ: ‘ALLAH İLE ALDATMA’
- 17-03-2019 ŞEYTANIN, SIRÂT-I MÜSTAKÎM ÜZERİNE OTURUP DÖRT YÖNDEN YAKLAŞARAK İNSANLARI SAPTIRMASI
- 09-03-2019 'YENİ 28 ŞUBAT'A RAĞMEN ALLAH YOLUNDA SABIRLA YÜRÜMELİ VE ASLA KORKUP SİNMEMELİYİZ
- 02-03-2019 “ESKİ 28 ŞUBAT”IN 22. YIL DÖNÜMÜNDE “YENİ 28 ŞUBAT”IN 3. YILI YAŞANIYOR
- 28-02-2019 ŞEYTANLAR, SADECE AZGINLARI SAPTIRIRLAR, ALLAH’IN İHLÂSLI KULLARINI...
- 17-02-2019 ŞEYTAN VE İNSAN İLİŞKİSİNDE ÜÇ KATEGORİ
- 09-02-2019 ŞEYTANIN VELİSİ VE HİZBİ OLMAKTAN DA, SAPTIRMASINDAN DA ALLAH'A SIĞINMALIYIZ!
- 02-02-2019 İBLİS'İN ŞEYTANLAŞMASI VE İNSANLARI SAPTIRMASINA DAİR SERÜVENİ
- 27-01-2019 ALLAH, KULLARINI DARLIK VE ZORLUKLARLA DA, BOLLUK VE RAHATLIKLA DA İMTİHAN EDER
- 21-01-2019 SADECE ALLAH’A KULLUKLA MÜKELLEF OLAN MÜ’MİN, ŞEYTANIN OYUN VE TUZAKLARINDAN KORUNMALIDIR
- 13-01-2019 İNANDIĞI GİBİ YAŞAMAYANLAR YAŞADIĞI GİBİ İNANMAYA BAŞLAR
- 04-01-2019 ÖMRÜMÜZDEN BİR YIL DAHA AZALDI, GELİN HÂLİMİZİ SORGULAYALIM!
- 25-12-2018 “YENİ 28 ŞUBAT”A VE YAYGIN SEKÜLERLEŞMEYE, BÜYÜK YOZLAŞMAYA KARŞI İTTİFAK OLUŞTURMALIYIZ
- 05-12-2018 İMAN ETTİKTEN SONRA, GÜNAHIN KUŞATMASINDAN VE İMANA ŞİRK BULAŞTIRMAKTAN KORUNMAK
- 21-11-2018 MÜSLÜMANLARIN BÂTIL OLANA BENZEMESİ, HANGİ SÜREÇLERDE VE NASIL GERÇEKLEŞMEKTEDİR?
- 13-11-2018 VAHİYLE YÖNLENDİRİLEN RASÛLÜN MÜCADELE SÜNNETİNİ...
- 04-11-2018 KUR’AN VE SÜNNETE DAYALI SAHİH İSLAM ANLAYIŞINI, HER ŞARTTA TAVİZ VERMEDEN SÜRDÜRMEK İMANÎ SORUMLULUKTUR
- 28-10-2018 MÜ’MİNLERİN, AMELLER, HAYAT TARZI VE İTAAT ALANINDA BÂTIL OLANDAN AYRIŞMA SORUMLULUĞU VARDIR
- 21-10-2018 ALLAH’IN RAHMETİNE VE KURTULUŞA, ANCAK KUR’AN’A UYGUN YAŞAYIP TAKVAYI KUŞANANLAR ULAŞABİLİR
- 14-10-2018 KUR’AN’IN TAMAMINI HAYATIN TAMAMINA HAKİM KILMA ÇABASI GÖSTERMEK, ONA İMANIN TEMEL ŞARTIDIR
- 07-10-2018 İMANINI İSPAT EDEN TUTARLI MÜ’MİNLER VE VAHYİN ŞAHİDİ “MÜSLİMLER” OLMAK – II-
- 01-10-2018 İMANINI İSPAT EDEN TUTARLI MÜ’MİNLER VE VAHYİN ŞAHİDİ “MÜSLİMLER” OLMAK – I
- 20-09-2018 ŞİİSİYLE SÜNNİSİYE BÜTÜN EKOLLER, BÜYÜK ORANDA TARİHSEL SÜREÇTE ÜRETİLENLERİ DİNLEŞTİRMİŞLERDİR
- 15-09-2018 KUR'AN'DA MÜSLİM OLMANIN TEMEL ŞARTLARI -II-
- 03-09-2018 KUR'AN'DA MÜSLİM OLMANIN TEMEL ŞARTLARI -I-
- 25-08-2018 EY "MÜSLÜMAN"LAR! GELİN "MÜSLİM" OLALIM
- 20-08-2018 KALPLER, ANCAK ALLAH’IN ZİKRİYLE (KUR’AN’LA) MUTMAİN OLUR
- 06-08-2018 UMUTSUZLUK YOK, MÜCADELEYE DEVAM
- 22-06-2018 TÜRKİYE ULUS DEVLETİNDE, ESKİ VE YENİ STATÜKOLARIN DİN ALGISI VE MÜSLÜMANLAR
- 02-06-2018 SUUD VE İRAN ÖZELİNDE, ULUS DEVLETLER DÖNEMİNDEKİ STATÜKO DİNLERİ VE MÜSLÜMANLAR
- 23-05-2018 SALTANAT DÖNEMİNDE OLUŞTURULAN STATÜKO DİNLERİ VE MÜSLÜMANLAR
- 19-04-2018 TARİH BOYUNCA TEVHİD DİNİ'NİN KARŞISINA HEP "STATÜKONUN DİNİ" ÇIKARILMIŞTIR -II-
- 11-04-2018 TARİH BOYUNCA TEVHİD DİNİ'NİN KARŞISINA HEP "STATÜKONUN DİNİ" ÇIKARILMIŞTIR -I-
- 27-03-2018 ESARET ALTINDA PARÇALANMIŞ ZİHİNLER, ÖZGÜN VE BÜTÜNCÜL İSLAMİ DÜŞÜNCE ÜRETEMEZ
- 01-09-2017 KUR'AN'DA ZİKREDİLEN ANA-BABAYA KARŞI SORUMLULUKLAR
- 21-07-2017 DARBELERE KARŞI ÇIKMAK KADAR, NE ADINA KARŞI ÇIKILDIĞI DA ÖNEMSENMELİDİR
- 10-04-2017 MAZLUM-DER GERÇEKTEN "FABRİKA AYARLARINA" DÖNÜYOR MU?
- 04-03-2017 GÜNEŞİN DE, DEVLETİN DE DİNİ VARDIR
- 09-08-2016 DARBECİLİĞİN PATENTİ ATATÜRKÇÜ, LAİK, ULUSALCI SUBAYLARA AİTTİR
- 07-06-2016 KUR'AN AYI RAMAZAN'DA HALİMİZİ KUR'AN'LA ISLAH ETMELİYİZ
- 10-09-2015 TÜRKÇÜLÜK DE KÜRTÇÜLÜK DE ZULÜMDÜR, ADALET İSLAM'DADIR
- 13-07-2015 FİLİSTİN, KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA NASIL KURTULUR?
- 04-07-2015 ÇİN ZULMÜNÜ PROTESTO VESİLESİYLE ÜMMETİN HALİ VE ÜMMETE ÇAĞRI
- 11-06-2015 ÖNCÜ ŞAHSİYETLERİN, BATIL SİYASETE DESTEK ÇAĞRILARI VAHİMDİR
- 02-06-2015 MISIR DARBESİ VE İDAM KARARLARI KARŞISINDA İSLAMİ DURUŞUMUZ -II-
- 25-05-2015 MISIR DARBESİ VE İDAM KARARLARI KARŞISINDA İSLAMİ DURUŞUMUZ -I-
- 25-04-2015 ERMENİ "SOYKIRIMI" YA DA "KATLİAMI"NIN FAİLİ MÜSLÜMANLAR DEĞİLDİ
- 06-07-2014 ERTELENEMEZ ve TERK EDİLEMEZ SORUMLULUĞUMUZ
- 26-12-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR - VIII
- 11-11-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -VII-
- 30-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -VI-
- 23-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -V-
- 16-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -IV-
- 08-10-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -III-
- 30-09-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -II-
- 23-09-2013 ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -I-
- 04-07-2013 KUR'AN AYI RAMAZAN'A GİRERKEN
- 24-04-2013 KUR'AN'A DAVETİN YAYGINLAŞTIRILMASI GEREKEN BİR SÜREÇTEYİZ
- 22-12-2012 ORTADOĞU VE SURİYE'DE YAŞANANLAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 19-09-2012 İSLAM'A YÖNELİK HAKARETLER, EMPERYALİST PROJELERİN PARÇASI VE SEKÜLER ZİHNİN ÜRÜNÜDÜR
- 11-09-2012 ÇOCUK ZİHİNLERE YÖNELİK İDEOLOJİK İŞGAL SÜRÜYOR
- 16-07-2012 ORTADOĞU VE SURİYE'DE YAŞANANLAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 13-05-2012 MODERN PUTPERESTLİK: FUTBOL FANATİZMİ
- 03-03-2012 HAYAT; İMAN, İBADET, CİHAD ve ŞEHADETTİR -II-
- 21-02-2012 HAYAT; İMAN, İBADET, CİHAD ve ŞEHADETTİR -I-
- 20-01-2012 HRANT DİNK'İ KATLEDEN ZİHNİYET
- 24-12-2011 ERMENİLERİ DE, MÜSLÜMAN HALKLARI DA KATLEDEN AYNI ZİHNİYETTİR
- 28-11-2011 SİSTEM İÇİ GÜNDEMLERE ENDEKSLİ AŞIRI SİYASALLAŞMA, SAVRULMALARA YOL AÇMAKTADIR
- 09-10-2011 MHP KURUCU GENEL BAŞKANLIĞINDAN İSLAMİ KİMLİĞE
- 06-09-2011 İSLAM, ŞİDDETİ DEĞİL GÖNÜLLÜ TOPLUMSAL DEĞİŞİMİ ESAS ALIR
- 16-08-2011 KUR'AN AYINDA HALİMİZİ KUR'AN'LA ISLAH ETMELİYİZ
- 08-08-2011 RAMAZAN AYINI KUR'ANİ BİR İNKILABIN VESİLESİ KILMALIYIZ
- 05-07-2011 KÜRT SORUNU NASIL OLUŞTU?
- 05-06-2011 SİYASAL DEĞİŞİM SOSYAL DEĞİŞİMİN SONUCUDUR
- 24-05-2011 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MESAJLAR
- 12-04-2011 HAK YOLDA "MARJİNALLİK" ŞEREFTİR
- 11-03-2011 HİCRETTEN 28 ŞUBAT ŞİİRLERİ -III-
- 08-03-2011 HİCRETTEN 28 ŞUBAT ŞİİRLERİ -II-
- 01-03-2011 HİCRETTEN 28 ŞUBAT ŞİİRLERİ -I-
- 05-02-2011 MÜSLÜMAN HALKLARA...
- 23-01-2011 Kürt Kemalistler, Kürt halkını sekülerleştiriyor
- 06-12-2010 HİCRET, İMANİ VE İBÂDİ BİR SORUMLULUKTUR
Makaleler
Hava Durumu