
"kin" Arama Sonuçları

‘Doğru düşünme’nin temelinin ‘ilm’e dayanmak zorunda olduğunu belirten Kürşad Atalar, bir düşüncenin bir metoda ulaşmasının ise düşüncenin ilmi yönden yetkinlik derecesine ulaştığını gösterdiğini, bu metodun illa doğruluk anlamı taşımadığını ama yetkinlik derecesinden söz edilebileceğini vurguladı.

İmran’ın karısı bize şunları öğretiyor; birincisi, alemlere üstün kılınan bir ailenin temsil ettiği izzet ve şeref bayrağını ilerilere taşımak. Yani davayı yere düşürmemek için evladını Allah’a adamak/kurban etmek. İkincisi, İmran’ın karısının aileden ve atalarından devraldığı iman, sadakat, teslimiyet ve kulluk bilinci. Üçüncü şık belki çok daha önemli, çünkü çocuğunuzu teslim edeceğiniz kişi veya kurum Zekeriyya (as) gibi güvenilir olması.

ne zaman “Kürt sorunu” gündeme gelse, az önce tepişen fillerden sonra ezilen, gövdesi kırılan çimlerin hüzün verici doğrulma çabası, çırpınışı ya da boylu boyunca yere serilişi canlanır gözlerimde. Olaylara “insan” odaklı bakmayı kendime şiar edinmişim o nedenle. Konuya ilişkin olarak yazdığım ilk kitabımın adının “Kürdinsan” olması da bundan dolayıdır.

1835’de bir yerli kabilesine gönderdiği genelgede ABD Başkanı Andrew Jackson aynı anda hem ‘babacan’, hem de “tehditkâr” dil kullanıyordu. Jackson, yerlileri yurtlarından çıkarılmayı kabul etmeye ve barışçıl bir şekilde batıya taşınmaya çağırıyordu... Trump’ın Gazze’nin boşaltılmasına ilişkin açıklamalarıyla Jackson’ın 195 yıl önce Amerikan yerlilerine yönelik olarak sarfettiği sözler arasındaki benzerliği fark etmiş olmalısınız.

Gazze hükümeti, düşman İsrail’in, Kemal Advan Hastanesi’ni yaktığını, bunun sonucunda hastanenin hizmet dışı bırakıldığını, sağlık ekiplerinin ve yaralıların bilinmeyen bir yere götürüldüğünü duyurdu. Hamas da, hastanede askeri personeli veya savaşçıları bulunduğuna ilişkin siyonist iddialarını kesin olarak reddetti.

Hedefe vasıl olduğumuzda oradaki muhabbet ve fikri diyalog sırf bilgilenme, bilgi yükleme, tek taraflı dikteden ziyade göz göze, nefes nefese, ‘ru be ru’ görüşmelerin önemini ve yerini bir kez daha yakinen müşahede etmemize vesile oldu. ‘Bilgi ve görgü’ meselesi iç içe…

İktibas Dergisi'nin 548. sayısı, geçen ayın önemli buluşmalarından NATO zirvesine ilişkin bir kapak konsepti ile okurlarının karşısına çıktı. Yeni sayının yorumu da bu minvalde, 'NATO'nun Türkiyesi, Türkiye'nin NATO'su" başlığını taşıyor.

İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın askeri kanadı durumundaki Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nin güneyinde, Han Yunus ve Refah’ta işgal güçlerine karşı verilen mücadele çerçevesinde iki tüneli patlatarak iki tankı imha ettiklerini ve bir askeri keskin nişancı ile vurduklarını açıkladı.

İktibas Dergisi’nin 547. sayısı bu ay iki ana konuyu yorumluyor. Birincisi, Gazze direnişinin İslam davası adına bize hatırlattıkları, ikincisi ise İslam ve Şeriat hakkında bir grup ilahiyatçı tarafından yayımlanan bildirinin her iki yönüyle değerlendirilmesi.

“Biz biliyoruz ki ne İslam siyasetten vazgeçebilir, ne de siyaset kendinde içkin herhangi bir dünya görüşü olmaksızın var olabilir. Zira her düzenleme faaliyeti ideolojik bir özellik taşır.”

Ben Înâs’ı çok sevdim. Sizlerin de seveceğine inanıyorum. Înâs hiçbir çekince gütmeden, tam tersine büyük bir güven ve istekle her eve girdirilebilecek bir misafir. İslam’la tanışmasını istediğimiz her insanın eline tutuşturabileceğiniz bir risale. Bayramda-seyranda verilebilecek güzel bir hediye.

Diyarbakır Ulu Camii önünde insanlara verdiği nasihatlerle tanınan Ramazan Pişkin, sekiz ay önce taşındığı ve çay ocağı işlettiği İstanbul Cerrahpaşa'da işlettiği çay ocağında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Sana’daki askeri geçit töreni sırasında açıklama yapan Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, Kızıldeniz’deki ABD-İngiltere varlığının İsrail’i savunmak için bulunduğunu belirterek Husilerin onlardan korkmadığını, “Yemen halkı aleyhinde çalışan herhangi bir geminin batırılacağını” söyledi.

"Aksa Tufanı'nı neden yaptık" başlığını taşıyan 16 sayfalık raporda, 7 Ekim'de neler yaşandığı, operasyonun neden yapıldığı ve Filistin meselesiyle bağlantısının ne olduğuna yer verildi.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, "Filistinliler topraklarını sattı" iddiasına ilişkin, "Filistinliler topraklarını satmadığı gibi Yahudiler topraklarına işgalci olarak girmeye başladığında fetvalar çıkartılmış ve 'Yahudi'ye arazi satmanın haram olduğu' konusunda yaygın bir kanaat oluşturulmuştur. 'Filistinliler topraklarını sattı' iddiası bir siyonist propagandasıdır ve vicdansızlıktır. Ne tarihi gerçekler ne vicdan ne de rakamlar bu iddiayı kabul etmemektedir." dedi.

Türkiye'deki İslami dâvet ve mücadelede müstesna bir yeri ve katkısı bulunan Ahmed Kalkan hocanın ikinci vefat yıldönümü bugün. 16 Ekim 2021 günü aramızdan ayrılan Ahmed hocamıza Rabbimizden rahmet dilerken, ona dair bir tanıklık yazısını tekrar paylaşmakta fayda görüyoruz.
Makaleler
Hava Durumu