İnsan, hem yolcu, hem de belirli duraklarda bekleyen ve yoldaki işaret levhaları ile yol bulan varlık. 

Kur’an’da işaret levhaları mevcut. 

Haram yollar, helal yollar, kırmızı çizgiler, yeşil çizgiler, doğru yol, batıl yollar, Tevhîd durağı, batıl durakları, hasene yolu, cimrilik yolu, yolsuzluk, yoksulluk, yoksunluk, yol yordam bilmek, Hak yolu, batıl yollar mevcuttur ve insan seçtiği yolun adamıdır, tercihini kendisi seçmiştir ve bedeli de kendisi öder.

İnsan, şu kısa hikayede ki karakterdir: Aracı ile yol alıyor, aracın kaptanı kendisidir. Ailesi ile birlikte yolda giderirken biri el kaldırıyor duruyor hayırdır diye "Ben dolar aracınızda yer var mı? Var tabi ki buyur." Devam ediyor, yola yolda biri daha el kaldırıyor " Ben Euro kaptan sevinçle buyur diyor." Yol bu el kaldıran bitmiyor "Ben İslâm diyor kaptan kusura bakma İslam, çoluk-çocuk, dolar, euro hiç yerimiz kalmadı. Yol devam ederken önü kesiliyor kaptan hayretle “kimsin” diyor? "Ben ölüm meleği" kaptan heyecanla geride İslâm kalmıştı onu alayım!

Keşke İslam’da olsaydı aracımda, keşke, keşke!..

Çıktığımız bu hayat yolculuğunda, İslâm hayatımızın neresinde, yoksa İslamsız mı yola devam ediyoruz?

Kırmızı ışıkta geçmiyoruz güzel, peki Kur'an'ın kırmızı çizgilerinde dikkate alıyor muyuz? 

Yolu ancak yol levhaları ile gidebilen insan, KUR'AN yolunu niye takip etmez, sonsuz hayata kılavuzsuz gidilir mi? Niye akletmez, şu aciz ölümlü insan, niye!..

Düz yolda kesik kesik, beyaz çizgiler var, yol açıksa araç sollayabilirsin!

Bak önün açık, hayır işleri var burada, kardeşini sollayabilirsin, çünkü hayırda yarışıyorsun.

Tehlikeli viraj levhasını gördüğünde aracın hızını azaltıyorsun.

Hak yol üzerinde sert imtihanın var, yavaşla ve hak yolda sabret.

Yolda kaygan zemin levhası var, tedbirli gidiyorsun.

Batıl zeminlerde bulunma, ayağın bir kaydımı yerine getirmek zor olur. Aman dikkat!

Girilmez yol levhasını gördün girmezsin.

Önünde haramlar girme. Çıkması zor olur benden söylemesi.

Yol kenarlarında bariyer var, uçuruma engel, bu sebeple rahat gidiyorsun.

Sende haramlara karşı bariyer oluştur ve nefsin ıslahı ile içine sızmasını engelle.

Yolda ağır tonajlı araç giremez levhası var, dengeli bir yükle gidiyorsun. 

Sende kaldıramayacağın yükün altına girme, dengeli ol, yani vasat yol tut.

Gideceğin yolda hız sınırı levhası var, dikkat ediyorsun!

Hayatın içinde koşmak gereken veya yürümen gereken yerleri iyi ayarla. Mesela: Habibi Neccar gibi Resullere destek için koş. 

Yolda araçla giderken birileri sataştı belli ki cahil, elini kardır ve tebessümle geç.

“Rahmân'ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler)” Furkan 63.

U dönüşü yapılmaz levha gördün, daha ileriden dönüş yapıyorsun!

İslam’a girdin, sabit ve sağlam dur ve tekrar batıla dönüş yapma.

İki taraftan daralan yol levhası gördün yavaş ve dikkatli geçiyorsun!

Hayatın içinde de her iki taraftan daralma göreceksin. Nefsine yenik düşme, sabır ve tevekkül ile daralan yolu açarsın.

Park yasağı levhasını gördüğün yerde durmuyorsun!

Seni harama götürecek yerlerde de durma.

Yaya geçidinde, yayalara yol veriyorsun!

İnsanların İslam’a girecek yerlerdeki engelleri kaldır.

Trafik ışık levhasının dikkat ediyorsun.

Kur'an'ın haram dediği yerde duruyorsun! Helâle yaklaştın, hazır ol, yeşil ışık yandı, sınırı aşmadan buradan nasiplen.

Yolda birçok durak göreceksin, bunların bir çoğul batıl duraktır. Buralar cehennem duraklarıdır. Cehenneme insanlar ve bir de cinler gider.

Sen, Tevhîd durağı olan yerde bulun. Ölüm otobüsü seni buradan cennete taşısın.

Sonuçta insanın iki yolu vardır; Hak yol ve bir de batıl yol, başka yollar ise teferruattır.

İnsanın dünyadaki yolculuğu süreklidir. Anne karnında, bebek, çocuk, genç, olgunluk, ihtiyar ve ölümle yolculuğu biter. 

Yeniden dirilmeyle İslma’a koş! İslam’da kilometre taşları var dikkat: Bunlar Tevhîd, İlah, Rab, Tağut ve Şirk, bunlar kilometre taşlarıdır. Yol kılavuzu ve sırat-ı müstakim yoluna bu kavramlarla çık, yol azığındır, bu kavramlarla yola gidersen tüm amellerin salihe dönüşür. Bu kavramları küçümseme, iyi öğren, bak o zaman yapılan tüm meşru emeller salihe dönüşecek.

Bu kavramlar hayatında yoksa o zaman o doğru yolun üzerinde şeytan seni kolayca yoldan saptıracaktır. Şoför ehliyeti almak için imtihan ve pratikle alıyorsunuz da! Kur'an'ın bir öğretisi ve kuralı olmayacak mı?

“İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.

Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!" dedi.” Araf 16-17.

Hayatın değerli, kimsenin eline bırakma, KUR'AN ilk önceliğindir. Sorular bu kitaptan çıkacak, dünyada telafisi var, ahirette ise yok!

"Ey insan yolculuğun bir gün sona erecek ve üzerinde bulunduğun bu yollar ya cennet ya da cehennemdir." Hangi yolun yolcusu olduğuna dikkat et!