DİN; VERMEKTİR
Yasin AYDOĞAN
25-10-2008 14:47
"Din nedir?" Sorusuna vahyin cevabı budur: Din; vermektir.
Hep vermiş Rabbimiz. Din vermiş, kitab, nebi, akıl, irade,hayat, sıhhat, afiyet, nimet, sağlık, eş, çocuk, göz, kulak, el ,ayak, dil dudak vermiş... İla ahir saymakla bitmez. Vermiş ve vermeyi emretmiş.
Kur'an'ın vermek, infak, tasadduk, sadaka, yardım etme-yardımlaşma, iyilikte bulunma (ihsan) konusundaki emir-tavsiyelerini hatırlayalım.
Mü'mini kafirden imanı, münafıktan infakı ayırır.
İmanımız var hamd olsun. Ya infakımız?
İmanımız bizi kafirden ayırıyor. Münafıklardan neyle ayrılacak ayrışacağız?
Elbette infakla infakımızla, zekatla, tasaddukla.
Vermeye sıra gelince alabildiğine cimrileşen nefsimizin başını ayaklarımızın altına alarak.
Çünkü dini yalanlayanı Maun Suresi'nde Rabbimiz şu şekilde tavsif ediyor:
“Din'i yalanlayanı gördün mü? İşte o yetimi şiddet ve sitemle iter kakar, miskini fakir fukarayı doyurmaya yanaşmaz, en küçük yardımı (muavenet) da engeller.”
Surede din yalancısının-yalancı dindarın riyakarlıkla ibadet ettiğinden gösteriş yaptığından da bahsediliyor. Ama o vasıflarda girişte anlatılan karekterin bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. Yani esas ölçüden (vermek) tamamen uzak yaşıyor. Kendine-kendisi için yaşıyor, kendine iyi.
Bakınız yetimi itip kakıyor, öksüze yardımla hiç işi yok, hatta rantı onlardan devşiriyor. Onların hakkından kendisine fon ayırıyor. Cebi dolsunda kim ağlarsa ağlasın önemli değil. Mühim olan onun saltanatı ve kurulu düzeninin devamı. Hatırlayınız ebu cehili, ebu lehebi, velid bin muğireyi ve diğerlerini. Onların hakim olduğu düzende her geçen gün yetim daha da sahipsiz, fakir daha da fakir olmak gibi bir zillete-meskenete düçar oluyorlardı.
Miskin, fakir, yoksul, ağlayan, aç, susuz, bi ilaç, mağdur, gözü yaşlı bir sürü insan vardı Mekke'de köleleştirilen, alınıp satılan. Hiçbir güvencesi olmayan kimselerdi bunlar. Mekkedeki kurulu düzenin zırnık faydası yoktu bu insanlara. Her geçen gün daha da fakirleşiyor mağdur oluyorlardı. Eğlencelerde işret meclislerinde dansözlerin başından paracıklarını saçan, savuran ehli kodamanların-israfın ülkelerinde yığınlarla fakir varmış, umurlarında değildi ki. Dünyalarında israfa sınır yoktu, fakire-yetime-öksüze de zırnık!!!
En küçük yardımı bırakınız yapmayı yapana da engel oluyor bu tip. Kendisi bir lira vermez, yanında veren olunca hemen müdahele eder. “Siz alıştırıyorsunuz bu ayak takımını dilenciliğe!”
Adamın dinle bağı alakası yok çünkü. Ayetlerden habersiz: “Yetime sakın kahretme, isteyeni sakın azarlama” (Duha 9-10)
Bitini vermez tabir caizse. Lügatinde sadece şu yazar “almak”. Hayat almaktır onlar için. Hep almak, daima almak, her zaman alan taraf olmak.
Kendince ibadette eder, yaptığı bireysel ibadetleri de vardır. Ancak topluma zerre faydası-katkısı yoktur yaptığı ibadetlerinin. İbadeti yaparken de görsünler, dindar sansınlar diye yapar.
Din vermektir. Verebildiğimiz ölçüde din'liyiz, sadıkız, samimiyiz.
Veremiyorsak sorun var demektir.
Vermek imana, cimrilik nifaka alamettir.
Din vermektir. Veren tarafta bulunmak, vermek, verebilmek.
Her şeyi veren Rahman Rabbimizin merhametinden nasibimize düşen kulca bir eylem ortaya koymaktır.
Verince artacağına ziyadeleşeceğine inananlar verebilirler.
İş yine imana dayanıyor.
Duamız şu olsun : Allah'ım bize önce elimizdekilerden, sahib olduklarımızdan verebilecek bir iç zenginliği, sonra mal-imkan ver.
- 07-01-2018 SORMAK SORUMLULUKTUR
- 14-11-2017 ARZ’IMIZ IRZ’IMIZDIR
- 06-11-2016 MESCİD-İ AKSA
- 26-10-2016 KUDÜS VE BİZ
- 04-10-2016 NEBEVİ HAREKETE DAİR ÇIKARIMLAR
- 22-05-2016 DİN GÖREVLİSİ YOK, İSLAM'IN İNSANI VAR
- 10-02-2016 AHLAK
- 15-09-2015 SINAV/İMTİHAN ÖLÜNCE BİTER
- 29-08-2015 FANATİZM
- 28-02-2014 KRİZ, FAİZİN ÇOCUĞUDUR
- 08-12-2013 MÜSLÜMAN OLMAK YETMİYOR MU?
- 02-05-2013 ÖZELEŞTİRİ
- 27-04-2013 PEYGAMBERLİK MİSYONU
- 13-02-2013 BÜYÜME HIRSI
- 13-01-2013 SİLAH SESİ
- 20-09-2011 HACCA DOĞRU
- 15-07-2011 TESETTÜR, KADININ DIŞARIDAKİ EVİDİR
- 06-06-2011 GERÇEK TERÖR
- 15-05-2011 HALİS DİN`E MUZAHREFAT KARIŞTIRMAYALIM
- 05-05-2010 ÂLEMLERE RAHMET BİR DİN
- 22-04-2010 DİN’İN EGEMENLİK İDDİASI YOK MU?
- 15-04-2010 TELKİN
- 14-03-2010 KUNDAK VE KEFEN
- 16-02-2010 HUZUR AMA NEREDE?
- 12-02-2010 FESAD VE FESADCILAR
- 23-11-2009 KANUN’SUZ TOPLUM, AHLAK’SIZ KANUN, DİN’SİZ AHLAK OLMAZ
- 11-11-2009 TE’LİF HAKKI
- 30-09-2009 DİN GÖREVLİSİ YOK İSLAM’IN İNSANI VAR
- 29-08-2009 SEYAHAT İBADETTİR: İRAN İZLENİMLERİ
- 28-05-2009 ARKAMIZA BAKMAYALIM
- 10-05-2009 EL VE KALEM
- 27-04-2009 BİZ MÜSLÜMANIZ
- 30-03-2009 KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER
- 09-03-2009 BORÇ HUKUKU
- 02-03-2009 KANAAT EN BÜYÜK ZENGİNLİKTİR
- 20-01-2009 GAZZE: REMZ-UL İZZE
- 03-01-2009 YIPRATMA KAMPANYASI NEYE HİZMET EDİYOR
- 24-12-2008 BİZ MİNA'DA, MUNTAZAR IRAK'TA...
- 20-11-2008 KRİZ FAİZİN ÇOCUĞUDUR
- 14-11-2008 BAŞARILI OLMAK
- 25-10-2008 DİN; VERMEKTİR
- 14-05-2008 "ANNELER GÜNÜ"
- 20-03-2008 VİLADET-İ RASUL
- 18-02-2008 MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN, ÖRTÜ DEĞİL ÖRTÜSÜZLÜKTÜR
- 07-02-2008 PEYGAMBERLİK MİSYONU
- 25-01-2008 BİR KALP HASTALIĞI: HASED
- 08-01-2008 MUHARREM AYI
- 26-12-2007 KURBAN
- 13-11-2007 TİCARETE BAKIŞ
- 29-10-2007 ÜCRETİMİZ ALLAH'TAN
- 18-10-2007 ASHAB-I SEFİNE'DEN OLMAK
- 18-07-2007 NAMAZ HEM 'DİN'LENDİRİR, HEM DE DİNLENDİRİR
- 16-04-2007 MÜSLÜMAN OLMAK YETMİYOR MU?
- 06-04-2007 ROMANYA GEZİSİNDEN NOTLAR
- 21-02-2007 EY İNSAN!
- 03-02-2007 ARKADAŞ OLMAK
- 22-01-2007 HACC ÜZERİNE
Makaleler
Hava Durumu