MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN, ÖRTÜ DEĞİL ÖRTÜSÜZLÜKTÜR
Yasin AYDOĞAN
18-02-2008 20:23
Örtünmeyi tartışmak abesle iştigal!
Allah’ın koyduğu bir yasanın geçerli olup olmayacağını tartışmaya açmak... Bu ne cesaret! Ölmeyecek mi bu adamlar, huzur-u ilahiye varmayacaklar mı?
Hangi akla hizmet etmeye çalışıyorlar, anlayan beri gelsin.
Aslında şunu taleb etmeye benziyor, bu sapkın aklın ortaya koyduğu düşünce.
Dünyadaki tüm meyveleri soyalım, tezgahlara kabuksuz koyup satalım.
Bunu başarmak için mücadele ediyorlar emin olunuz!
Küresel anlamda hâkimiyetini kurmaya çalışan seküler mantığın, hayatın her yönüne müdahele etmeye çalışmasının bariz bir örneğidir bu.
Billboardlar da kurgulanmış, arzı endam eden boy boy reklamlar neyin ifadesi sizce?
Orada ne pazarlanıyor?
Neyi pazarlıyorlar?
Herkese gülen, ucuz, orta malı, umuma açık, utanmaz, ruhsuz, hayasız, değersiz, sanal, kimliksiz, kişiliksiz, silik, basit, bayağı görüntüler, insanların yüreklerini tahkim etsin, iç dünyalarını mamur etsin, insani duygularını güçlendirsin için mi teşhir edilip en işlek yerlere konuşlandırılıyor?
Şirk’in arzuladığı dünya bu işte.
Sınırsız, sınıfsız, sıradan, keyfe-nefse endeksli bir dünya istiyorlar.
Allah’tan razı değiller, Halık-ı zül celalin hükümlerinden hoşnut değiller.
Ama Allah’ın onlardan razı olmasını çok ister, buna bayılırlar. Zaten akıllarınca kalpleri temizdir, bu da yetmektedir.
Örtü insanın sırtında taşıdığı evidir. Bu manada yeryüzünde evsiz insan yoktur. Örtünmek fıtridir, insanın yaradılışı ile birlikte gündeme gelen ve sevk-i ilahi ile insanın ihtiyaç duyduğu ve uyguladığı bir eylemdir.
Tüm insanlığın üzerinde ittifak ettiği bir husustur örtü-örtünme.
Akli dengesi yerinde olan her insan bunun en doğru-doğal bir şey ve gereklilik olduğunu söyler-kabul eder.. Hatta akli dengesi bozuk olanlar bile, bakın! çıplak gezmezler. Fıtrata ait bu duygu onları da sevkeder örtünmeye.
İnsan ne kadar transparan bir kıyafete bürünse de mahrem yerlerini, gayri iradi olarak örtmeye mecbur hisseder kendisini.
İşte bu, şanı yüce Rabbimizin insanı yaratırken fıtrata yerleştirdiği doğal-normal bir duygudur ki her insan bu manada kulluğunu izhar etmektedir. İlahi hükme isteyerek-istemeyerek boyun eğmekte itaat etmektedir. Utanma duygusunun doğal bir sonucudur bu ve her canlıda mevcuttur.
Orta yere abdest bozan, cinselliğini alenen teşhir eden bir canlıya rastlayamazsınız, saklanır, gizlenir, tenhaya gider her canlı.
Örtü derken yaşadığımız ülkede ilk akla gelen başörtüsü oluyor.
Bakın! Başörtüsü diyoruz, başın örtülmesinden, başı örtmekten bahsediyoruz. Örtünmek, karşınızda olana değer vermektir. Onu ciddiye almaktır, ona varlığını hatırlatmaktır. Çünkü kendini bilen insan, bulunduğu her ortamda bir başınaymış, hiç kimse yokmuş gibi hareket edemez. Onun her hareketini, içinde bulunduğu ortam etkiler ve şekillendirir.
Allah (c.c.) bize değer katmıştır örtünmemizi emrederek.
Bir vurdumduymazlığın, sınır tanımazlığın, yüce değerlere bigane kalışın giderek yaygınlaştığı şu dünyada örtüyle mücadele edenler, hesap günündeki ağır bir hesaba hazır olmalıdırlar.
Aslında mücadele edilmesi gereken, toplumu ifsad eden, ahlakı bozan, aileyi yaralayan, şehveti körükleyen, nefsin kölesi kılan örtüsüzlüktür.
Hiç kimse hakikati eğip bükmesin!
Rabbimizin buyruğu kelamla, önderimiz Hz. Muhammed'in uygulamaları da fiilen çok açık bir şekilde meseleyi ortaya koyuyor.
"Mü'min kadınlara söyle: Gözlerini (harama çevirmekten) sakındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar." (Nur, 31)
“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle: (Dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üzerlerine alsınlar; onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Ahzab, 59)
Allah’ın koyduğu bir yasanın geçerli olup olmayacağını tartışmaya açmak... Bu ne cesaret! Ölmeyecek mi bu adamlar, huzur-u ilahiye varmayacaklar mı?
Hangi akla hizmet etmeye çalışıyorlar, anlayan beri gelsin.
Aslında şunu taleb etmeye benziyor, bu sapkın aklın ortaya koyduğu düşünce.
Dünyadaki tüm meyveleri soyalım, tezgahlara kabuksuz koyup satalım.
Bunu başarmak için mücadele ediyorlar emin olunuz!
Küresel anlamda hâkimiyetini kurmaya çalışan seküler mantığın, hayatın her yönüne müdahele etmeye çalışmasının bariz bir örneğidir bu.
Billboardlar da kurgulanmış, arzı endam eden boy boy reklamlar neyin ifadesi sizce?
Orada ne pazarlanıyor?
Neyi pazarlıyorlar?
Herkese gülen, ucuz, orta malı, umuma açık, utanmaz, ruhsuz, hayasız, değersiz, sanal, kimliksiz, kişiliksiz, silik, basit, bayağı görüntüler, insanların yüreklerini tahkim etsin, iç dünyalarını mamur etsin, insani duygularını güçlendirsin için mi teşhir edilip en işlek yerlere konuşlandırılıyor?
Şirk’in arzuladığı dünya bu işte.
Sınırsız, sınıfsız, sıradan, keyfe-nefse endeksli bir dünya istiyorlar.
Allah’tan razı değiller, Halık-ı zül celalin hükümlerinden hoşnut değiller.
Ama Allah’ın onlardan razı olmasını çok ister, buna bayılırlar. Zaten akıllarınca kalpleri temizdir, bu da yetmektedir.
Örtü insanın sırtında taşıdığı evidir. Bu manada yeryüzünde evsiz insan yoktur. Örtünmek fıtridir, insanın yaradılışı ile birlikte gündeme gelen ve sevk-i ilahi ile insanın ihtiyaç duyduğu ve uyguladığı bir eylemdir.
Tüm insanlığın üzerinde ittifak ettiği bir husustur örtü-örtünme.
Akli dengesi yerinde olan her insan bunun en doğru-doğal bir şey ve gereklilik olduğunu söyler-kabul eder.. Hatta akli dengesi bozuk olanlar bile, bakın! çıplak gezmezler. Fıtrata ait bu duygu onları da sevkeder örtünmeye.
İnsan ne kadar transparan bir kıyafete bürünse de mahrem yerlerini, gayri iradi olarak örtmeye mecbur hisseder kendisini.
İşte bu, şanı yüce Rabbimizin insanı yaratırken fıtrata yerleştirdiği doğal-normal bir duygudur ki her insan bu manada kulluğunu izhar etmektedir. İlahi hükme isteyerek-istemeyerek boyun eğmekte itaat etmektedir. Utanma duygusunun doğal bir sonucudur bu ve her canlıda mevcuttur.
Orta yere abdest bozan, cinselliğini alenen teşhir eden bir canlıya rastlayamazsınız, saklanır, gizlenir, tenhaya gider her canlı.
Örtü derken yaşadığımız ülkede ilk akla gelen başörtüsü oluyor.
Bakın! Başörtüsü diyoruz, başın örtülmesinden, başı örtmekten bahsediyoruz. Örtünmek, karşınızda olana değer vermektir. Onu ciddiye almaktır, ona varlığını hatırlatmaktır. Çünkü kendini bilen insan, bulunduğu her ortamda bir başınaymış, hiç kimse yokmuş gibi hareket edemez. Onun her hareketini, içinde bulunduğu ortam etkiler ve şekillendirir.
Allah (c.c.) bize değer katmıştır örtünmemizi emrederek.
Bir vurdumduymazlığın, sınır tanımazlığın, yüce değerlere bigane kalışın giderek yaygınlaştığı şu dünyada örtüyle mücadele edenler, hesap günündeki ağır bir hesaba hazır olmalıdırlar.
Aslında mücadele edilmesi gereken, toplumu ifsad eden, ahlakı bozan, aileyi yaralayan, şehveti körükleyen, nefsin kölesi kılan örtüsüzlüktür.
Hiç kimse hakikati eğip bükmesin!
Rabbimizin buyruğu kelamla, önderimiz Hz. Muhammed'in uygulamaları da fiilen çok açık bir şekilde meseleyi ortaya koyuyor.
"Mü'min kadınlara söyle: Gözlerini (harama çevirmekten) sakındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar." (Nur, 31)
“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle: (Dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üzerlerine alsınlar; onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Ahzab, 59)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
Diğer Yazıları
- 07-01-2018 SORMAK SORUMLULUKTUR
- 14-11-2017 ARZ’IMIZ IRZ’IMIZDIR
- 06-11-2016 MESCİD-İ AKSA
- 26-10-2016 KUDÜS VE BİZ
- 04-10-2016 NEBEVİ HAREKETE DAİR ÇIKARIMLAR
- 22-05-2016 DİN GÖREVLİSİ YOK, İSLAM'IN İNSANI VAR
- 10-02-2016 AHLAK
- 15-09-2015 SINAV/İMTİHAN ÖLÜNCE BİTER
- 29-08-2015 FANATİZM
- 28-02-2014 KRİZ, FAİZİN ÇOCUĞUDUR
- 08-12-2013 MÜSLÜMAN OLMAK YETMİYOR MU?
- 02-05-2013 ÖZELEŞTİRİ
- 27-04-2013 PEYGAMBERLİK MİSYONU
- 13-02-2013 BÜYÜME HIRSI
- 13-01-2013 SİLAH SESİ
- 20-09-2011 HACCA DOĞRU
- 15-07-2011 TESETTÜR, KADININ DIŞARIDAKİ EVİDİR
- 06-06-2011 GERÇEK TERÖR
- 15-05-2011 HALİS DİN`E MUZAHREFAT KARIŞTIRMAYALIM
- 05-05-2010 ÂLEMLERE RAHMET BİR DİN
- 22-04-2010 DİN’İN EGEMENLİK İDDİASI YOK MU?
- 15-04-2010 TELKİN
- 14-03-2010 KUNDAK VE KEFEN
- 16-02-2010 HUZUR AMA NEREDE?
- 12-02-2010 FESAD VE FESADCILAR
- 23-11-2009 KANUN’SUZ TOPLUM, AHLAK’SIZ KANUN, DİN’SİZ AHLAK OLMAZ
- 11-11-2009 TE’LİF HAKKI
- 30-09-2009 DİN GÖREVLİSİ YOK İSLAM’IN İNSANI VAR
- 29-08-2009 SEYAHAT İBADETTİR: İRAN İZLENİMLERİ
- 28-05-2009 ARKAMIZA BAKMAYALIM
- 10-05-2009 EL VE KALEM
- 27-04-2009 BİZ MÜSLÜMANIZ
- 30-03-2009 KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER
- 09-03-2009 BORÇ HUKUKU
- 02-03-2009 KANAAT EN BÜYÜK ZENGİNLİKTİR
- 20-01-2009 GAZZE: REMZ-UL İZZE
- 03-01-2009 YIPRATMA KAMPANYASI NEYE HİZMET EDİYOR
- 24-12-2008 BİZ MİNA'DA, MUNTAZAR IRAK'TA...
- 20-11-2008 KRİZ FAİZİN ÇOCUĞUDUR
- 14-11-2008 BAŞARILI OLMAK
- 25-10-2008 DİN; VERMEKTİR
- 14-05-2008 "ANNELER GÜNÜ"
- 20-03-2008 VİLADET-İ RASUL
- 18-02-2008 MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN, ÖRTÜ DEĞİL ÖRTÜSÜZLÜKTÜR
- 07-02-2008 PEYGAMBERLİK MİSYONU
- 25-01-2008 BİR KALP HASTALIĞI: HASED
- 08-01-2008 MUHARREM AYI
- 26-12-2007 KURBAN
- 13-11-2007 TİCARETE BAKIŞ
- 29-10-2007 ÜCRETİMİZ ALLAH'TAN
- 18-10-2007 ASHAB-I SEFİNE'DEN OLMAK
- 18-07-2007 NAMAZ HEM 'DİN'LENDİRİR, HEM DE DİNLENDİRİR
- 16-04-2007 MÜSLÜMAN OLMAK YETMİYOR MU?
- 06-04-2007 ROMANYA GEZİSİNDEN NOTLAR
- 21-02-2007 EY İNSAN!
- 03-02-2007 ARKADAŞ OLMAK
- 22-01-2007 HACC ÜZERİNE
Makaleler
Hava Durumu