EY İNSAN!
Yasin AYDOĞAN
21-02-2007 11:25
EY İNSAN!
“Ey insan! Çok kerim olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? O ki seni yokken yarattı, düzgün yapılı, güzel endamlı, mütenasip ve dengeli, üstün bir şekilde kıldı. Seni dilediği en güzel surette terkib etti.” (İnfitar 6-8)
Esere bakan müessiri görür.
Sanata bakan, sanatçıyı mutlaka anar.
Bugün insanoğlu elektronik, teknik gelişmelere “ aboo” çekmekten kendini alamıyor. Kendi bulduğu bir bilgisayar ya da elektronik beyne olan hayretini gizleyemiyor, hayranlıkla zikrediyor, hatta kutsuyor, kutsal ilan ediyor. Halbuki sahip olduğu kendi beyni 200 elektronik beyne denk düşüyor. İnsanın vücut sarayında 100 trilyon hücre var ve hücre tek bir zigottan çoğalırmış buna rağmen kimi kemik gibi sert, katı kimi kan gibi sıvı, akışkan kimide beyin gibi yumuşak, yapışkan bir yapıda muazzam bir şekilde yaratılmış.
Kerim rabbimiz insanı da mükerrem kılmış.
Biyolojik açıdan da mükemmel bir yaratılışla var etmiş.
Bedenimizde biyolojik, kimyevi, fiziki yönleri anlatan fevkalade güzel eserler var. Allah’ ın şaheseri olarak tesmiye edebileceğimiz (tabii insan olarak bilebildiğimiz ve algılayabildiğimiz ölçüde) insan tam bir alem.
Onun için hz. Ali (r.a) “ Sen kendini küçük bir cisimmi sanıyorsun?
Sende koca bir alem dürülüp toplanmıştır.” der.
Bazı hakimler bu gerçeğe işaret için insana yerinde bir tesbitle “mikro alem” evrene de “makro insan” demişler. Sanki evren insanda dürülmüş, toplanmış, insana sığdırılmış.
“Kendini bilen rabbini bilir” özlü sözü de temelde var olan bir gerçeği vurguluyor. Hadis olarak bildiğimiz ama hz. Ali’ ye de atfedilen bu söz eserin müessiri işaret ettiği gerçeğini hatırlatıyor haliyle.
Onun için “Allah (c.c) ayetleri ile zahir, zatı ile batındır.” demiş büyükler.
İnsanın biyolojik varlığı yönüyle mucize olduğuna şüphe yok. İşin ehli olan bir tabib büyüğümüz bir sohbette öyle demişti : “İnsanın fiziki varlığı, bedeni üzerinde araştırma yapan, insanı A’ dan Z’ ye inceleyen bir bilim adamının ateist olmasına imkan yok, akıl bunu izah edemez.”
İnsanın biyolojik yönüne ilişkin tesbitlere dönelim.
100 trilyon hücreden oluşuyor vücut sarayımız. Ortalama
Kalp aralıksız çalışarak dakikada 70 kez günde 100 bin, yılda 40 milyon, ömürde 2.5 milyar defa atıyor. Ve kalp her atışta 70 cm3 kanı hem akciğere hemde büyük kan dolaşımı için damarlara pompalıyor. Böylece 1 dakikada
Beynimizde 100 milyar nöron (sinir hücresi) vardır. Karmaşık bir şebeke gibi çalışan beyin şaşırmaz ve şaşırmama garantisi var. Beynin kapladığı alan ile bu kapasiteye sahip bir bilgisayarın kaplayacağı alan mukayese bile edilemez. Bilgisayarlara hayran olan insan kendine daha doğrusu yaratıcısına neden hayran olmaz, hayranlık duymaz ki acaba ?
Bir sinir hücresi saniyede 2500 haber alıyor ve hiç birini şaşırmadan ilgili yerlere ulaştırıyor. Ciğerlerimiz körük vazifesi görerek dakikada 18 kez nefes almamızı sağlıyorlar. Ömürde 700 milyonu bulan nefes alıp verme imkanı ile aslında rabbimiz ömür sermayesi içerisinde bize onlarca kez can bağışlamış oluyor. Böbreklerimiz 150 gramlık hacme sahipler ama bir günde insanın sahip olduğu vucut sıvısı miktarını (
İnsan fizik yönüyle bir harika.
Metafizik yönüylede izahına imkan bulamayacağımız bir muamma.
Tabii muamma dememiz yaratan Rabbimizin kudretine, azametine, uluhiyetine, hakimiyetine atıf yapmak içindir. Daha insanın birde ruhani (metafizik) boyutu varki bu boyuta ilişkin kavramlar ise ancak Kerim rehberimiz Kur’ an sayesinde tanımlarını getirebildiğimiz kavramlar.
İnsanda ruhani boyutu işaret eden ruh, irade, akıl, şuur, idrak, vicdan, zeka, zihin, tasavvur, nefs, can, ilham, hayal, rüya, vehim, hafıza gibi maneviyata müteallik kavramlar varki pozitivizmin çuvalladığı, laboratuara sokamadığı için isbat edemediği bu alanlara iman eden biz müminlere tek bir şey kalıyor. Rabbimizin azameti karşısında secdeye kapanmak ve uzun secdeli bir hayatı kuşanmak, secdeyi bir hayat tarzı haline getirmek.
Allahu ekber, Subhane Rabbiyel a’ la.
Allah tek (en) büyüktür. Rabbimizin azametine, şanının yüceliğine şahid olarak O’ nu tekbir ve tesbih ediyoruz….
- 07-01-2018 SORMAK SORUMLULUKTUR
- 14-11-2017 ARZ’IMIZ IRZ’IMIZDIR
- 06-11-2016 MESCİD-İ AKSA
- 26-10-2016 KUDÜS VE BİZ
- 04-10-2016 NEBEVİ HAREKETE DAİR ÇIKARIMLAR
- 22-05-2016 DİN GÖREVLİSİ YOK, İSLAM'IN İNSANI VAR
- 10-02-2016 AHLAK
- 15-09-2015 SINAV/İMTİHAN ÖLÜNCE BİTER
- 29-08-2015 FANATİZM
- 28-02-2014 KRİZ, FAİZİN ÇOCUĞUDUR
- 08-12-2013 MÜSLÜMAN OLMAK YETMİYOR MU?
- 02-05-2013 ÖZELEŞTİRİ
- 27-04-2013 PEYGAMBERLİK MİSYONU
- 13-02-2013 BÜYÜME HIRSI
- 13-01-2013 SİLAH SESİ
- 20-09-2011 HACCA DOĞRU
- 15-07-2011 TESETTÜR, KADININ DIŞARIDAKİ EVİDİR
- 06-06-2011 GERÇEK TERÖR
- 15-05-2011 HALİS DİN`E MUZAHREFAT KARIŞTIRMAYALIM
- 05-05-2010 ÂLEMLERE RAHMET BİR DİN
- 22-04-2010 DİN’İN EGEMENLİK İDDİASI YOK MU?
- 15-04-2010 TELKİN
- 14-03-2010 KUNDAK VE KEFEN
- 16-02-2010 HUZUR AMA NEREDE?
- 12-02-2010 FESAD VE FESADCILAR
- 23-11-2009 KANUN’SUZ TOPLUM, AHLAK’SIZ KANUN, DİN’SİZ AHLAK OLMAZ
- 11-11-2009 TE’LİF HAKKI
- 30-09-2009 DİN GÖREVLİSİ YOK İSLAM’IN İNSANI VAR
- 29-08-2009 SEYAHAT İBADETTİR: İRAN İZLENİMLERİ
- 28-05-2009 ARKAMIZA BAKMAYALIM
- 10-05-2009 EL VE KALEM
- 27-04-2009 BİZ MÜSLÜMANIZ
- 30-03-2009 KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER
- 09-03-2009 BORÇ HUKUKU
- 02-03-2009 KANAAT EN BÜYÜK ZENGİNLİKTİR
- 20-01-2009 GAZZE: REMZ-UL İZZE
- 03-01-2009 YIPRATMA KAMPANYASI NEYE HİZMET EDİYOR
- 24-12-2008 BİZ MİNA'DA, MUNTAZAR IRAK'TA...
- 20-11-2008 KRİZ FAİZİN ÇOCUĞUDUR
- 14-11-2008 BAŞARILI OLMAK
- 25-10-2008 DİN; VERMEKTİR
- 14-05-2008 "ANNELER GÜNÜ"
- 20-03-2008 VİLADET-İ RASUL
- 18-02-2008 MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN, ÖRTÜ DEĞİL ÖRTÜSÜZLÜKTÜR
- 07-02-2008 PEYGAMBERLİK MİSYONU
- 25-01-2008 BİR KALP HASTALIĞI: HASED
- 08-01-2008 MUHARREM AYI
- 26-12-2007 KURBAN
- 13-11-2007 TİCARETE BAKIŞ
- 29-10-2007 ÜCRETİMİZ ALLAH'TAN
- 18-10-2007 ASHAB-I SEFİNE'DEN OLMAK
- 18-07-2007 NAMAZ HEM 'DİN'LENDİRİR, HEM DE DİNLENDİRİR
- 16-04-2007 MÜSLÜMAN OLMAK YETMİYOR MU?
- 06-04-2007 ROMANYA GEZİSİNDEN NOTLAR
- 21-02-2007 EY İNSAN!
- 03-02-2007 ARKADAŞ OLMAK
- 22-01-2007 HACC ÜZERİNE
Makaleler
Hava Durumu