Gündelik hayat içerisinde insanın yaşamadığı veya elde edemediği birçok şeye bahane bulma ve bu yolla kendini tatmin etme düşüncesi günümüzde çok yoğun olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlar bazı bahanelerle kendilerini avutmak ve tatmin etmek için yeri geldiği zaman İslami kavramları ve değerleri de kullanmaktadır. Tüm bu avuntulara kendilerini kaptıran insanlar, İslamı öğrenmeyip kavramayanlar ve genelde konforlarını bozmayı istemeyip rahat bir yolla inanç ve gelecek duygularını tatmin etmek isteyenlerdir. Maalesef bu tür insanların sayısı toplumumuzda hatta çevremizde oldukça fazladır.

 

Geçen gün yoğun bir sınav maratonundan sonra okuduğumuz üniversitede, yolda yürüyen ve dilinde Allah lafzı geçen birkaç kişinin yolda yürüdüğünü görünce istemeyerek kulak misafiri oldum. Hal dilleriyle, düşünce yapılarıyla, ellerindeki gazeteleriyle, üstlerindeki boyalarıyla, giyim kuşamlarıyla hiçte İslami olmayan bu arkadaşlardan birinin dilinde Allah beni seviyor ve kalbimin temiz olduğunu biliyor ifadesini duydum. Tabi bu esnada ortam müsait olmadığı için müdahale edip Allah’ın kimleri sevdiğini izah edemedim. Daha sonradan eve gelince aklımda ki Allah kimleri sever sorusunun cevabını Kuran’ı Kerim’de araştırmaya çalıştım.

 

Kuran’dan bu konu hakkındaki bilgilerden nasibimizi alırken şu ayet beni konuya karşı daha da duyarlı kıldı.”Ey insanlar şüphesiz Allahın vadi haktır. Dünya hayatı sizi aldatmasın. Aldatıcı şeytan da sizi Allah ile aldatmasın”( Fatır -5) Evet şeytan zamanımızın insanını çok farklı ve çok boyutlu aldatıyor. Dünya ile Allah ile nefis ile insanı gerçek olandan alıp batıl olana sürüklüyor. Fakat ayette ki çağrıdan yola çıkarak dedim ki Allah’ın ikazına uymayan ve onun vadine inanmayan ve her şeyden öte düşmanını ve dostunu bilmeyen insan her halükarda şeytan tarafından aldatılır. Zira şeytana karşı ancak Allah’ı hakkıyla bilenler ve Allah’a ihlâs ile teslim olanlar durabilir ve onun aldatmalarına kanmayabilir.

 

Sonra aradığım sorunun cevabının taslağı yavaş yavaş oluştu. Şunu gördüm ki gerçekten Rabbimiz sevgisini herkese vermiyor. İnsanı sevebilmesi için insanda bazı vasıflar arıyor. Yani sevgi karşılıksız, zahmetsiz, bedelsiz ve ucuz değildir. Hele bu sevgi Allah’ın sevgisi ise o zaman bedeller daha da farklı oluyor. Bir beşerin bile sevgisini kazanmak için yoğun bir çaba ve mücadele içerisine giren insan neden Allah’ın sevgisini kazanmak için bu fedakârlığı göstermiyor sorusunu kendime sormadan edemedim.

 

Kur’an’ı Kerim Allah’ın sevdiği insanları ve vasıflarını şöyle zikrediyor bizlere.

 

1) “Allah mutakkileri sever”(Tevbe -7) Yani Allah’a karşı sorumluluk görevlerini yerine getiren ve hayatını takva üzerine inşa edenler Allah’ın sevgisine mazhar olabilme umudunu taşıyabilirler. Her şey de olduğu gibi sevgide de Allah muttakiliği arıyor.

 

2) “Allah temizlenenleri sever” (Tevbe -108). Buradaki temizlik Kuran’ın necis, pislik, kötü olarak ifadelendirdiği şeylerden temizlenmektir. İnsanın öncelikli olarak temizlemesi gereken yeri evi, elbisesi, arabası değil, kalbi, bilgisi ve beynidir. Zira buralar kirli olduktan sonra varsın beden temiz olsun Rabbimiz’in katında hiçbir değeri yoktur. Kalbimizde, beynimizden ve hayatımızdan silmemiz gereken kirlerin başında şirk, nifak, tağut ve küfür gelir. Bu kirlerden temizlenmek insanı Rabbine karşı sevgili kılar ve insana temiz bir hayat yaşama imkânı sunar

 

3) ”Allah adilleri sever”( Hucurat -9). Adalet hak olanı yerine koymak ve herkesin hakkını eksiksiz vermektir. İnsan ancak sağlam bir bilinç ve bilgiyle adil olabilir ve adaleti ayakta tutabilir. Adil olabilmemiz için de bu bilgiyi Rabbimiz tevhid bilgisiyle bizlere vermiştir. Tevhid adalet için İslam’ın temel esasıdır. Çünkü tevhid olmadan ne adalet inşa olabilir ne insan adil olabilir ne de devletler adalet hüviyetini kazanabilir.

 

4) “Allah adaletle hükmedenleri sever” (Maide- 42). Adaletle hükmetmek Allah’ın insandan istediği esasların başında gelmektedir. İnsanın adaletle hükmedebilmesi için Rabbimiz bize yolunu belirlemiştir. Yeryüzünde insanın arzuladığı adalet ancak ilahi şeriatla gerçekleşir. Bu ilahi şeraitin dışında, beşeri yollarla insanlara hükmetmeye kalkışan insanlar zulüm ettiklerinin farkına vardıracak Müslümanları beklemektedirler.

 

5) “Allah iyilik yapanları sever”( Bakara- 195) İyilik Allah’ın en çok insandan istediği şeylerin başında gelir. İyiliği emreden ve iyiliği dünyaya hâkim kılmak için mücadele edenleri Allah kendi sevgi halkasına alıyor. Tabi buradaki iyilik bu gün yaygın olarak madde ile ifadelendirilen iyilik değildir. Asıl iyilik, insanlara daveti götürmektir ve insanları münkerden alıkoymaktır.

 

6) ”Allah azmedip Allaha tevekkül edenleri sever” ( Ali İmran -159). Hayat içerisinde, Allah’a göre yaşamını düzenleyen insanların bu konuda gelecek sıkıntılara sabretmeleri ve yalnızca hallerini/işlerini Allah’a tevekkül etmeleri gerekir. Hayatta azmedilmesi gereken işlerin başında; hak yolda sebat etmek, namazı dosdoğru kılmak, iyiliği emredip kötülüğü nehyetmek ve başa gelen sıkıntılara karşı sabretmek gelir. Zira bunlar Kuran’da azmedilmesi gereken işlerdendir.( Lokman -17)

 

7) ”Allah çok tövbe edenleri ve arınanları sever”( Bakara- 222). Zira tövbe yeniden diriliştir ve Allah’ın rızasına tekrar dönmektir. Allah hata yapıp hatasından dönen kuluna bile sevgisini ikram etmektedir. Yeter ki tövbesinde Hz.Adem misali ihlâslı olsun.

 

8) ”Allah kendi yolunda kenetlenip mücadele edenleri sever”(Saff -4) Allah’ın yoluna gönül vermiş ve bu yolda tüm samimiyetiyle çalışan insanlar Allah’ın en sevdiği kullarının arasındadır. İnsan batıl yollarda yürüyüp mücadele ederken hakkın sevgisini kazanamaz. Allah’ın sevgisi, ancak Allah’ın yolunda yürüyenleredir.

 

Yukarıda ki ayetlerde Allah sevdiği kullarının vasıflarını direk olarak ifadelendirmiştir. Bu ayetler ışığında genel bir çerçeve çıkarmaya çalışırsak şöyle diyebiliriz. Allah kendisini seven ve sevdiğini hayatında ilahi yasaları yaşayarak ispat edenleri sevmektedir. Sevgisini bütün insanlara değil bütünün içinde hayatını Allah ile anlamlandıranlara vermektedir.

 

Müslümanlar olarak bizler de Allah’ın sevdiğini sevmekle mükellefiz. ”Yaratılanı yaratandan ötürü sev” anlayışının doğru olmadığını da ifade edelim. Zira müşriklerin de kâfirlerinde, münafıklarında yaratıcısı Allah’tır. Fakat bize bunları sevmememizi emreden yine Allah’tır. Dolayısıyla biz yaratılanları yaratandan ötürü değil yaratılanın yaratana karşı duruşuna göre severiz. Bu yüzdende sosyal hayatımızı Allah’ın sevdiği insanlarla geçirmeye gayret ederiz.

 

Allah’ın sevgili kulu olmak bazı kişilere, soylara, ırklara has bir şey de değildir. İslamı hakkını vererek yaşamak isteyen her insan Allah’ın sevgili kulu olabilir. Bunun için gerekli olan şartları Allah kerim olan kitabında belirlemiştir. Bu belirlenen ölçülerde herkesin ulaşabileceği şeylerdir.

 

Allah’ın kimleri sevdiğini ifade ettikten sonra maddeler halinde ve ayetler ışığında Allah’ın kimleri sevmediğini de Kur’an'dan yola çıkarak anlamaya çalışalım.

 

1)      Allah kendisinin koyduğu ölçülere karşı çıkan ve haddi aşanları sevmez.( Bakara -190

2)      Allah zalimleri sevmez. (Ali İmran- 57)

3)      Allah kâfirleri ve çok günah işleyenleri sevmez. (Bakara -276)

4)      Allah hainlik yapanları ve büyük günah işleyeni sevmez. (Nisa -107)

5)      Allahın helal kıldıklarını haram kılanları ve haram kıldıklarını helal kılanları Allah sevmez (Maide- 87)

6)      Allah ( hayatı, zamanı, gençliği, malı) israf edenleri sevmez. (Enam -141)

7)      Allah aşırı gidenleri sevmez. (Enam -55)

8)      Allah kendisine ve emirlerine teslim olmayıp kibirlenen ve başka yollara dalan

müstekbirleri sevmez. (Nahl -23)

 

İşte sevilenlerin ve sevilmeyenlerin özelliklerini böylece elimizden geldiğince anlatmaya çalıştık. Sevilenlerden miyiz yoksa sevilmeyenlerden miyiz sorusunu, Kur’an’ın verdiği cevaplar ışığında cevaplamaya çalıştık. Artık yapmamız gereken tek şey, bu ayetler ışığında kendimizi tahlil etmemizdir.

 

Ya Rabbi bizi senin sevginden esirgeyen her şeyden sen bizleri esirge…

 

Sevgini kazanabilmeyi bize nasip et…

 

Hayatımızı senin sevgini kazanacak amellerle süsle…

 

Senin sevgine denk gelecek veya zarar verecek sevgilerden bizi muhafaza eyle…

 

Ya Rabbi seni seviyoruz…

 

Sen sana olan sevgimizi kabul buyur…

 

Sevgimizde ihlâslı ve muttaki kalabilmeyi bizlere nasip et…

 

Selam olsun Allah’ın sevgisine mazhar olmak için mücadele eden tüm çileli Müslümanlara…